14 Aralık 2014 Pazar

Joëlle Chassot-Ruptures-kırılmalar-Yılmaz Parlar

"KIRILMALAR" 

İsviçre İstanbul Konsolosluğunun desteğiyle, Suzan Enönler organizatörlüğünde İsviçreli Sanatcı Joëlle Chassot’un "Kırılmalar" resimler ve kıl heykeller sergisi 12-17 aralık 2014 tarihleri arasında Ortaköy Kültür merkezinde sanatseverlerle buluştu.

Açılışta İsviçre İstanbul Başkonsolosu  Monika Schmutz Kırgöz başta olmak üzere yabancı Konsolos temsilcileri, sanat ve iş dünyasının isimleri ve akademisyenler bulundular.

Açılışta İsviçre İstanbul Başkonsolosu  Monika Schmutz Kırgöz’un tüm gelen konuklarla sanatcı kadar ilgilenmesi sanatcının yanından ayrılmaması son derece dikkat çeken sanata verdiği değerin göstergesiydi.

1966 yılında İsviçre, Cenevre'de doğan Sanatçı Joëlle Chassot yeteneğini keşfetip kendi kendi yetiştiren sanatcı.

Sanatçı Joëlle Chassot ile yaptığımız söyleşide, öğrendiğimiz kadar; 
Uluslararası petrol ticareti ve posta ile ilgili ekonomi kariyerden sonra, Iki arkadaşı ile birlikte 2006 yılında Bosna-Hersek'te "Saraybosna atölyesi "isimli stüdyoyu, Türkiye’ye gelişinin kısa zaman sonrası Ocak 2012 ‘da, Maryline Amade ile "Depo9" stüdyoyu açtı. Sonra Suzan Enönler katıldı.

Ressamlığı kendi kendine öğrendi. Fotoğrafçılık, heykeltıraşlık, yaratıcıcık, tasarım blog yazarlığı yapan Joëlle Chassot kendini tamamen sanat sevgisinine adadı.

2014 Şubat ayında, Berlin'de fotoğraf sergisiyle sanatseverlerle buluşan sanatcı  "Atakule birçok ruh halleri" ile ilgili Ankara’nın sembolik kulenin etrafında yolculuk temasını işledi..

Eylül 2014’de Zürihde "Kaleidoscope" isimli fotoğraf sergisiyle kendi halkını Türkiye'yi keşfetmeye davet etti. Türkiye'yi keşfetmek konulu sergisiyle adeta sanat elçiliğimizi yaptı. 

Bu sergiyle birlikte oluşumuzun noktalayan kırılmalar hakkında kendini sorguladı

“Varlığımızın çok çok kaynaklarında kırılma deneyimleri elde ediyoruz.”

Joëlle Chassot trajik, mutlu yüzlü kadınlar aracılığıyla bu temayı örneklemeyi seçmekle böylesi durumlarla geniş bir dizi insan duygularını dile getirmek, hatta özgürlüğün sunulması bireysel hallerini yankılarındırıyor.  

Joëlle bizi ister bizim duygularımızın  ve yaşam yolculuğumuzun  evrenselliğinde özel görünümlü aynayla yansıtmaya davet ediyor.  

Kişisel kırılmalar (duygusal, psikolojik, fiziksel) ve toplumsal olaylar karşısında
(savaşlar, şiddet, toplumsal hareketler), her birimiz bir uçuruma düşer,  herhangi bir kadın erkek kırık, değiştirilmiş veya zengin yeniden ortaya çıkabilir.

Joëlle Chassot, resimsel tarzı olduğunu doğrudan ve büyük düz kontrast renkler ile düzenli gözleri ve yüzleri detaylandırılması ve onun ham ve samimi heykelleri ile bizleri 
empati yapmaya davet ediyor.

Sanatçının isteği bu serginin ötesinde izleyici kendi kadın erkek duygu düşünce yolculuğunda kendi / kendi hataları ile ilgili özeleştirisel yolculuğa çıkararak 
gözlerine  yeni bir bakış açısı yüklemek.


Sergiler / Tasarımlar / Yayınlar

Eylül 2014 Zürich Fotograf sergisi  «Kaleidoscope» Türk Elçiliğinde

Şubat 2014 Berlin Fotograf sergisi  « Atakule birçok ruh halleri » Turkisches Haus

Aralık 2013 Ankara Müze Shop Cermodernde satışı çocuklara olan banklar Tasarımı

Temmuz 2013 Ankara İsviçre bayrağı amblemi Tasarım ve elbise Elbise tasarım, İsviçre büyükelçisinin eşi Sipariş

Mart 2013 Ankara Fotoğraf sergisi "Atakule birçok mood" Kore Kültür Merkezi

2009 Bern Fotoğrafçılık kitabı "Saraybosna Surları"

2006 Sarajevo Resim Sergisi (tuval üzerine akrilik) sergisi Saraybosna Çalıştayı

2005 Sarajevo El-boyalı mobilya Žuta Kuća Sergisi 

1999 Strasbourg Gap Onüç Resim Sergisi (tuval üzerine akrilik) Sergi Sosyo-Kültürel Merkezi (Grup sergisi)



yilmazparlar@yahoo.com

24 Kasım 2014 Pazartesi

ASIA PRINCESS HOTEL-YILMAZ PARLAR

ŞEHİR OTELCİLİĞİ
ASIA PRINCESS HOTEL
Şehir otel ziyaretlerimizin bu seferki durağı Princess Hotel zincirinden, Asya yakası Kavacık’ta bulunan Asia Princess Hotel. Gerek tasarım- inşaat aşamasında ve gerekse işletme döneminde tüm ayrıntıları şehir otel müşteri memnuniyetine uygun uyarlamışlar. Örnek olabilecek şehir otellerimizden biri.

Princess Hoteller Genel direktörlüğünü Elif Inselman, Pazarlama satış direktörlüğünü Burçak Atak üstlenmiş. İki Başarılı Kadın otellerini üst seviye taşımışlar.

Türkiye ekonomisinin kazandığı ivmeyle beraber, şehir otelciliğide buna uyumlu gelişim göstererek yatırımların artması devam ediyor. Belkide şehir otelciliği sektörün en parlak dönemi yaşamaktadır.

İstanbul’un bir dünya şehri olduğu, yakın tarihte Avrupa’nın en çok turist ağırlıyan üç şehir arasına girmeyi beklendiği ve hedeflendiği göz önünde tutulduğunda, şehir otellerin değerini artırmaktadır. Uluslararası organizasyonlar, İstanbul Shopping Fest, uluslararası kongreler, fuarlar İstanbul şehir otelciliğinin yıldızını parlatan faktörlerin başında gelmektedir.
Asia Princess Hotel, sektöre pozitif etki sağlayan, sosyal ve çevresel sorumluluğun bilincinde çevre dostu yerel ve geri dönüştürülebilir, özellikle İç mekanda az ve yalın malzemeler kullanımıyla ile inşa edilmiş.

İş dünyasının yeni iş merkezinin, 663 Metrekarelik alanında konumlanmış olması, ulaşım açısından Atatürk Havalimanına ( 36 km ), Sabiha Gökçen Havalimanına (40km), ve Taksim Meydanına( 17 km ) mesafesinde oluşu, toplu taşımaya, sosyal olanaklara, çevre yollarına, iki yakanın köprü başına yakın olması, tercih edilmeye avantaj sağlamaktadır.
Bina genelinde ve özellikle odalarda gelişmiş otomasyon sistemi gün ışığının maksimum içeri alınacak şekildeki geniş ferah 54 Standart Oda, 24 Superior Oda, 28 Corner Oda, 4 Deluxe Oda olmak üzere, 164 Yatak Kapasiteli şehir manzarasına sahip, rahatlığın ön planda olduğu 32 m2 - 40 m2 genişliğinde 110 Odası bulunuyor.

Müşteri isteğine cevap verecek hizmetlerin bir kaçını Pazarlama satış direktörü Burçak Atak şu şekilde sıralıyor; “Ücretsiz kablosuz hızlı internet erişimi otel odaları ve genel alanlar -Sigara içilen ve içilmeyen katlar - Engelli misafirler için oda -Kuru Temizleme ve çamaşır hizmetleri -80 Kapasiteli Kapalı Otopark-Bagaj Emanet Ofisi- Ekstra Yatak Servisi -Havalimanı Transfer Hizmeti -Oda Servisi (24 Saat), Kişiye özel konfor sunan iklimlendirme,banyolarda özel jakuzili küvet ve özel tasarım duş,elektroni kasa saç kurutma makinası, büyüteçli ayna,ortopedik yatak, minibar, su ısıtıcaları ,çay-kahve su servisi.”

Ayrıca Burçak Atak ilave ediyor “ Yeni güne hazır hale gelmenizi sağlayacak Spa & Fitness, hamam, sauna ve masaj yakında hizmete girecek. 1 balo salonu, 5 toplantı salonu ve fuaye alanı bulunmaktadır. Uygun son teknolojiyle dizayn edilmiş 10 kişilik küçük toplantılardan 200 kişilik uluslar arası toplantılara hizmet vermektedir. Restoranımızda, dünya lezzetlerini tadabileceğiniz dünya mutfağı mevcuttur.”
Otelde en önemli bulduğumuz güleryüzlü işini mükemmel bilen ve uygulayan profesyonel ekibin, Dünya turizm standartlarına uygun hizmet anlayışıyla işlerini ifa etmeleri.
yilmazparlar@yahoo.com 

23 Kasım 2014 Pazar

ALTIN ORFE-Suat Erdem- İclal Erdem -Yılmaz Parlar

DAMDAKİ DEĞİL
ŞİLE’DEKİ KEMANCI
Kongrelerde sosyal etkinliğin aranan ismi “ALTIN ORFE” grubu ana çatısını oluşturan Suat Erdem İclal Erdem’in Şile’de ki Kongre sonrası evlerinde
Tüm ailenin müzik içinde olduğunu gözlemledik.
Öğretim görevlileri olan Suat Erdem, İclal Erdem sadece özel doğuştan yetenekleriyle değil aynı zamanda eğitim olarakda müziğin içindeler.
Suat Erdem keman kadar saz, bağlamada da hünerli kendine özgü tarzıyla dinleyenleri büyülüyor. İclal Erdem Billur berrak sesiyle şarkılara ayrı bir yorum katıyor. Piyano daki sihirli parmakları org klavyesinde de aynı güzellikte aynı yumuşaklıkla tuşlar üzerinde kayıyor.
Repertuarlarını birkaç paket altında toplamışlar. Beğenilere göre seçilen özel parçalar bulundukları ortama göre değerlendiriliyor. Dinleyenlere aldırdıkları keyiflede çok aranan istenen isim oluyorlar. 

Program yapma tarihleri hayli kalabalık. Ancak teklifleri kırmıyorlar.

Suat Erdem’e kendisini ifade etmesini istediğimizde “İTÜ Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı ve Marmara Üniversitesi Batı Müziği Keman Bölümünü okudum ama müziğimi okudukça değil insanımı tanıdıkça harmanladım. Yüreğimi dört parçaya böldüm ve kemanımın dört teline ayrı ayrı serptim. Varoşlardan lüks sahnelere kadar göstermiş olduğum performanslarda ,müziğimi kendime özgü bir üslupla halkıma sevdirdim.”diyor

Çok sevdiği kemanı nasıl algıladığı sorumuza “Çok soğuk yada jakoben gibi görünen kemanı , estetiğinden ödün vermeden halka indirgemeyi başardım. Çeşitli halk ezgilerinden Napoliten şarkılara, Pir Sultan Abdal tınılarından Frank Sinatra'nın New York'una kadar kocaman ve sıcacık melodileri etrafa enstrümanımla coşku içerisinde saçmaya devam ediyorum.” şeklinde cevap alıyoruz.


“ALTIN ORFE” üyeleri istenen grup kişisine göre değişebiliyor.


yilmazparlar@yahoo.com

Fashionist 2014 Modacı Gülafer ATAŞ-Yılmaz Parlar

GELİNLİKDE  EFSANE OLDU
İstanbul Kongre Merkezinde Fashionist 2014 Modacı Gülafer ATAŞ’ın  Anadolu Efsanesi adını verdiği gelinlik gördüğü yoğun ilgiden dolayı adeta efsane oldu.
Modacı Gülafer ATAŞ, Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde 21-23 kasım 2014 tarihleri arasında süren Fashionist Gelinlik ve Abiye Fuarında  hazırladığı koleksiyonu ve Anadolu Efsanesi adını verdiği gelinliği ile ilgi odağı oldu.

Özge Ulusoy’un mankenliğini yaptığı bu özel gelinlik hakkında  Ünlü  Modacı Gülafer ATAŞ’a sorduğumuzda  ‘’Biz bu gelinlikte Anadolu kadının göznurunu beyaz masumiyete işledik. Geçmişimizin değerlerine sahip çıkıp, aynı zamanda kültürümüzü temsil eden motifleri bir gelinlikte toplayarak dünyada örneği olmayan  özel ve bizce çok  anlamlı bir gelinlik yarattık...Özge ulusoy da zerafeti ile emeğimizi çok güzel sergiledi ‘’ açıklamasında bulundu.
Geçmişin izlerini modern çizgilerde buluşturmayı seven aynı zamanda da farklı tarzıyla  dikkat çeken ünlü modacı, Burcu Güneş, Funda Arar, Yıldız Tilbe, Özge Ulusoy gibi ünlülerin yanı sıra Semra Özal gibi isimlerinde modacısı olduğunu öğreniyoruz.
1997 yılından beri Nişantaşı’nda hizmet veren Gülafer Ataş’ın stilistliğini Saniye İpekboyayan halkla ilişkilerini  Ebru Apaydın yürütüyor.
Hedefleri yeni yıl kreasyonları sorumuza “Gelinlik ve abiyenin yanı sıra günlük şık kıyafetler tasarlamaktayız.  Sıradışı bir koleksiyon ile çok iddialı bir çıkış yapmayı hedefllemekteyiz” cevabı alıyoruz. 

yilmazparlar@yahoo.com

17 Kasım 2014 Pazartesi

SKAL International İstanbul Kulübü'nün Kasım 2014 Toplantısı-Yılmaz Parlar

Dünya Başkanından İlk Toast

SKAL International İstanbul Kulübü'nün Kasım 2014 Toplantısını CVK Park Bosphorus Hotel'de gerçekleştirdi. SKAL Toast (SKAL Tost) Dünya Başkanı Salih Çene tarafından yaptırıldı.


Eski SKAL Dünya Başkanı Hülya Aslantaş, Yeni SKAL Dünya Başkanı Salih Çene, SKAL Türkiye SKAL Dernekleri Federasyonu Başkanı Deniz Anapa, SKAL International Istanbul Kulübü Başkanı Feza Solaklar, As Başkan Fatma Bahar Birinci, Ayşe Önen, Can Arınel, Elif Balcı Fisunoğlu, Selma Tatar, yine eski Skal Başkanı Vedat bayrak, Bay Turizm Süha Uyar, Başta olmak üzere üyeler, TUROB Başkanı Timur Bayındır, TUROB Yönetim kurul üyesi Kemal Özyiğit, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Turizm Atölyesi Başkanı Tülin Ersöz, Beyaz Saray Hotel Genel Müdürü Sevda Yılgaz, gibi pek çok Turizmin önemli isimleri katıldı.

SKAL toast sonrası, SKAL International Istanbul Kulübü Başkanı Feza Solaklar, Türk turizminin gururu olduğunu önceden söylediği gibi Konaklama tesisleri, seyahat acentaları, ulaştırma firmaları, turizme destek veren medya, kültürel değerlerin korunması gibi alanlarda faaliyet gösteren kişi, kurum ve firmaların katıldığı, Skalite ödül tarihin yaklaştığını, ödül teşviki sonucu Türk turizminin kalitesini geliştirmek, Türkiye ekonomisine katkı payını daha yüksek değerlere taşımak şeklinde hedeflerinin olduğunu Skalite oylamanın başladığını söyledi. 

Eski Turizm ve Kültür Bakanı Bahattin Yücel'in önderliğinde Yeditepe Üniversitesi'nde "Türkiye'de Turizm" konulu bir düzenlenecek panelin ilgisine dikkat çekti.

Dünyada 95 ülkede temsil edilen ve 20 bine yakın üyesi bulunan turizmin en büyük sivil toplum örgütü SKAL International’ın Meksika'nın Başkenti Mexico City'de yapılan Genel Kurulu sonucu seçilen Dünya SKAL Başkanı Salih Çene'yi davet etti. Başkan Çene Çok önemli bir Başarı olan Başkanlık için  "Bu Tamamen Türkiye'nin zaferi. Türkiye, uzun yıllar başta SKAL İstanbul kulübü olmak üzere SKAL konusunu çok ciddiye alarak çok ciddi adımlar attarak, gönülden severek yaklaştı. Bu büyük başarıda tüm komite ve Kulüp Başkanlarımızın emekleri ve payları var." Dedi. Çene Başarı çıtasını yülselten emeklerin her gelen bayrağı kademe kademe yukarı taşıdığını ifade eden sözlerle devam etti..

" Türkiye'yi bu günlere getirdiği için kutluyorum. Dünyada beş yıl içinde aynı ülkeden iki Başkan daha önce hiç seçilmedi. Bana “ Hep Türkiye'yi öne çıkarıyorsun”  diyorlar ama senelerdir hiç çizgisini bozmadan devamlı yukarı doğru ivme kazanmış tek ülke de Türkiye. Türkiye'nin seceresine baktığınız zaman her sene büyüdüğünü görüyoruz."
Projeleri olan 2020 proje başlatıklarını, başına Türkiye SKAL Dernekleri Federasyonu Başkanı Deniz Anapa'nın getirildiğini ve Atlanta Kulübü Başkanı bir Türkün olduğunu  Young Skal'dan sorumlu grubun başkanlığını yapacağını, SKAL International üzerinde Türklerin egemenliğinin var olduğunu söyledi. Hedeflerinin Dünya Başkanı olması gerektiğini, aksi takdirde SKAL'ı benimsemenin zor olduğunu vurguladı.

SKAL İstanbul'un yeni üyelerin ritueli yapıldı. Üyeler; Best Western Şile Gardens Hotel Oğuzhan Yıldırım, Martı İstanbul Hotel Genel Müdürü Bozkurt Atabek, İstanbul Levent Wyndham Grand Hotel Ön Büro Müdürü Günhan Cem Altınay, Barcelo Hotel & Resort Türkiye Bölge Müdürü Enrique Acrich Ecker. 

SKAL International Istanbul Kulübü Başkanı Feza Solaklar,CVK Genel Müdürü Basri Şahin'e Plaket takdim etti.Emeği geçen Hotel personeliyle toplu hatıra forografı çekilerek toplantı son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com 




12 Kasım 2014 Çarşamba

Jean-Luc Cornec Elips isimli sergisi-Yılmaz Parlar

ELLIPSE-ELİPS SERGİ YILDIZLAR GEÇİDİ
Kuratörlüğünü  İtalyan sanatcıların sanat danışmanı Pınar Akalın yaptığı, eski telofon cihazları ahizelerinden ve kordonlarından yapılmışşirin sempatik koyunları yapıtlarından tanınan, Fransız sanatçı Jean-Luc Cornec Elips isimli sergisi Zorlu Center Performans Sanatları Merkezinde, Gama Gallery işbirliği ile sanatseverlerle buluştu.
Sanatçının 'Ellipse' isimli sergide iki ayrı temalı eseri sergileniyor. Türk Sineması 100'üncü yılı kutlamaları kapsamında Galerinin tavanına asılı sinema yıldızların profil kesit yapıtları yer alıyor. Teleskopla gök yüzünü inceleme şeklindeki enstalasyon ilhamında tavanda asılı yıldızları dürbünle izleme fırsatı buluyorsunuz.
Bunları simgeleyen birde Türk sinemasının özel çifti Sadri Alışık ve Çolpan İlhan yapıtı Torunları Sadri Alışık’a takdim edildi. Ve tavanda yerini alacak. Tamamen sinema yıldızların yer alacağı Tavandaki enstalasyon devamlı kalacak.
Üç metreye yakın yükseklikte ve  beş metreye yakın eninde Beyaz renkli özgün materyelden yapılmış heykelinde 4 ayrı kişinin grafiti portresi yer alıyor. Sanatcı yaptığı eserde, birbirini arayan çiftler olarak nitelendiriyor. Kuratör Pınar Akalın ve Gama Gallery sahibi Şule Altıntaş ile yaptığımız söyleşide TV dizilerindeki oyuncuların profilleriyle, dizilerin dramatik haline atıfta bulunduğunu ifade ettiğini ve sterotip kişiler olduğunu. öğreniyoruz.
Sergi 9 Mayıs 2015 kadar sürecek.  

yilmazparlar@yahoo.com

17 Ekim 2014 Cuma

SKAL 2014 EKİM AYI GELENEKSEL TOPLANTISI-HABER YILMAZ PARLAR

SKAL OTELİ SALLADI
29 Ekim Cumhuriyet bayramın sayılı günlerinde,  USDF Başkanı Deniz Anapa’nın bulunduğu SKAL İstanbul erkenden Cumhuriyet Bayram kutlamasını yaptı.
SKAL İstanbul Kulübü'nün Pera Palace  Jumeirah Hotel Ekim aylık geleneksel yemeğinde çok güzel anlar yaşandı. Ülkemizde bayrağımıza ve Atatürk’e ne kadar hasret kalmışız. Bu çoşkuyu sevinçle gördük.

SKAL Yönetim kurulunun Cumhuriyet bayramı 29 Ekim tarihinde Dünya SKAL kongresinde olacaklarından Bayram kutlamasını erkenden yaptılar.

10. yıl Marşı eşliğinde tek ses tek yürek hep birlikte üyelerin gür sesle söylediği marş oteli inletti. Bayrakların sallandığı manzarayı ilk okul sıralarından her zaman andığımız Atamızı ve şanlı bayrağımızın varlığını hasret kaldığımız Ülkede tekrar hatırladık.
Sunuculuğunu Skal İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi genel sekreter Ata Eremsoy'un üstlendiği, Ekim ayı yemekli toplantısında Pera Palace Jumeirah Hotelde biraraya gelen SKAL İstabul Kulübü üyeleri, Turizm potansiyeli olan bilimsel Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea antik kent kazıları ile bilgilendirildiler.
Skal İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Feza Solaklar geleneksel Tostunu, Bay Turizm olarak tanıdığımız Tv 8 ve Cem Tv lerin eski Genel yayın Müdürü SKAL üyesi Süha Uyar’da bir kez tekrar ederek  hiperaktiflik kazandırarak çoşkuyu artırdı.
Genel sekreter Ata Eremsoy misafirleri takdim etti. Başta TUROB Başkanı Timur Bayındır, TAŞFED Başkanı Yalçın Manav,  Turizmin önde gelen isimlerinden eski Başkanlardan Vedat Bayrak, Kemal Özyiğit, Iberia Havayolları'nın Türkiye Genel Müdürlüğü yapan SKAL yönetim kurul üyesi Ayşe Önen, Beykoz konaklarından tanıdığımız Leyla Üstel Çağatay,olmak üzere pek çok isimleri saydı.
Skal İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Feza Solaklar açılış konuşmasında ilk sevindirici, güzel haberi Skal International Dünya Başkan Yardımcısı Salih Çene’nin, SKAL Dünya başkanlığına aday olduğunu açıklaması oldu.
Solaklar  "Ekim ayı 29 Ekim Cumhuriyet bayramında dünya kongresinde olacağımızdan Bayramımızı önceden şimdi kutlamayı arzulamaktayız. Her türlü dini inancı olan her kökenden oluşan vatandaşlarımızın mutlu huzurlu yaşayacağı  medeni çağdaş  ülke hayaliyle bayramınızı kutlarım.” Dedi.
Ekim ayı demek 29 ekim Cumhuriyet bayramı demek olduğunu açıklayan Solaklar   “Cumhuriyet Bayramı'na rastlayan yemeğimizin Pera Palace'ta yapmış olmamızdan son derece büyük mutluluk duyuyoruz.” Ayrıca  “Skalite adaylık başvuruları 7 Kasım'a kadar devam ediyor. 10 Kasım'da jüri değerlendirmeleri olacak."dedi
Dünya Başkan Yardımcısı Salih Çene’yi konuşma yapması için davet etti.  Salih Çene Mozaik olmak sözcüğünden yola çıkarak, mozaik parçalardan oluştuğunu parçalanabileceğini oysaki ebru olmak daha yerinde olabileceğini ebrunun bütünlüğünü, ayırmanın zorluğu hatırlatarak  “Hepimiz aynı yöne bakabilirsek yarınlar bizim için güzel olacak. Ben gençliğimize güveniyorum.”  29 ekime yaklaşırken, Cumhuriyet Bayramın çağrıştırdığı Atatürk “Bana bakacağınıza benimle aynı yöne bakın. demişti.” Daha makbul olan birlikte olmalı yarınlar için birliktelik olmak gerektiğiyle “Bizler ebruyuz.”dedi. Yaklaşan, Dünya Skal Kongresi hakkında da “27 Ekim'de seçim olacak. Ben yeni Başkan yardımcısıyım. Daha 1 yıl daha bu görevi sürdürmem gerekiyordu.” Ancak,  koşullar gereği çarkın içine girdiğini belirterek “Bu yarışın içine girdim. Görünene göre şansım yüksek. Umarım görüntü realiteye de dönüşür. İnşallah Ülkemize ikinci bir dünya başkanı kazandırmış olacağız. Ben Antalya üyesi olsam da kökenimde İstanbul kulübü var. İstanbul ana klüb, seçimde şansım yüksek”dedi

NG Güral Hotel Pazarlama Müdürü Gülşah Yalçındağ Volkan, SKAL İstanbul üyelerinin 26-28 Eylül 2014 tarihinde Afyon'a yaptıkları gezi hakkında bilgiler verdi. . Gelemiyen üyelere diledikleri zaman oteli ziyaret etmelerinden duyacakları memnuniyeti ifade etti.

Önceden anons edilen Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea antik kent kazılarında Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün’un sunumunda değişiklik olarak, sunuyu Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden Haldun Aydıngül gerçekleştirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle devam eden, yılın en büyük keşfi olarak nitelendirilen Küçükçekmece Gölü havzası içindeki Bathonea antik kent kazılarında bulunan erken Hitit yada -Hurri izleri, yapılan kazı ve araştırmalar, laboratuvar çalışmalar hem bilimsel hem de turizm potansiyel ihtiva ediyor.  Avrupa kıtasında ve İstanbul’da ilk defa Hitit izlerine rastlandığını İstanbul tarihine yeni bir sayfa açacağını  Hitit yada Hurri dönemine ait bulguları aktardılar.

Haldun Aydıngül, Mezopotamya kaynaklı bitümen (zift), kalay ve seramik parçalarında ele geçtiği kazılarda, ilk defa M.S. 5-6. yüzyıllara ait bu kadar çok,  bir arada bulun çok sayıda küçük pişmiş toprak şişeler ele geçirildiğini mimari yapılar, cadde, sokaklar tespit edildiğini söyledi.
Taşlarla oluşturulan düzenli su yolu, 50.bin ton su alan dev bir sarnıç ve liman bulduklarını ifade etti. Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün Mezopotamya’da çıkan bitümen (ziftin)   gemilerin su geçirgenliğini engellediği ve bu sayede uzak deniz ticaretinin geliştiğini, Kıbrıs’a Baltık denizine kadar ticaret yapıldığını kazı stratejisinde her türlü yardıma ihtiyaç duyduklarını çaybardağına kadar katkıya ihtiyaç var olduğunu dile getirdi.

yilmazparlar@yahoo.com

5 Eylül 2014 Cuma

Tanju Çolak Mobil Delvac Dostlarıyla Buluştu-Yılmaz Parlar

Tanju Çolak Mobil Delvac Dostlarıyla Buluştu


· Bu yıl 6. kez düzenlenen Mobil Delvac Dostları etkinliklerinin ilki 4  Eylül Perşembe günü Gebze Marmara Kamyon Garajı’nda yapıldı. Best FM’in sevilen programcısı Cem Arslan tarafından sunulan etkinliklerin ilk konuğu Avrupa Gol Kralı Tanju Çolak oldu.

· Tanju Çolak kamyon sürücüsü Mobil Delvac Dostları’nın sorularını yanıtlayarak onlarla birlikle eğlenceli dakikalar geçirdi.

· Eylül ve Ekim ayları boyunca Türkiye çapında 13 ilde gerçekleşecek Etkinlikler kapsamında ExxonMobil uzmanları, kamyon sürücülerine motor yağı teknolojilerindeki son gelişmeler, Mobil Delvac 1’in üstün özellikleri ve kullanıcılarına sağladığı avantajları anlatmaya devam edecek.

Mobil Delvac 1 ekibi kamyon sürücülerini bilgilendirme amacıyla geliştirilen Mobil Delvac Dostları aktivitelerine devam ediyor.

2008’den bugüne kadar binlerce ağır vasıta sürücüsü ile  bir araya gelinerek eğlenceli programlar eşliğinde yakıt ekonomisi, güvenlik ve uzun motor ömrü konularında faydalı bilgilerin paylaşıldığı buluşmalar bu sene de Best FM’in sevilen programcısı Cem Arslan’ın keyifli sunumuyla gerçekleşiyor.

Mobil Delvac Dostları 2014 etkinliklerinin ilk konuğu Avrupa Gol Kralı Tanju Çolak oldu. Çolak, 4 Eylül Perşembe günü kamyon sürücüsü Mobil Delvac Dostlarıyla birlikte Gebze Marmara Kamyon Garajı’nda bir araya geldi.

Kamyon sürücülerinin başta futbol olmak üzere birçok konudaki sorularına yanıt veren Tanju Çolak, yaklaşık 2 saat süren etkinlikte onlarla hayli neşeli dakikalar geçirdi. Çolak, Best FM sunucusu Cem Arslan’la birlikte kamyon sürücüleriyle küçük yarışmalar ve oyunlar da oynadı.

Mobil Delvac denince akla “yüksek performans”ın geldiğini söyleyen ünlü futbolcu “ Bunu en iyi sizler biliyorsunuz. Gözünüz gibi baktığınız aracınızın motorunda Mobil Delvac gibi son teknoloji ile üretilen sentetik motor yağını kullandığınızda aradaki farkı hemen farkedebiliyorsunuz değil mi? Tabi, bu başarı tıpkı futbolda olduğu gibi kolay olmuyor.  En iyisine ulaşmak için çok çalışmak gerekiyor. Mobil Delvac uzmanları her zaman sizin yanınızda” dedi.


Etkinlikler kapsamında eski FİFA kokartlı hakem Erman Toroğlu ise 16 Eylül Salı günü Bursa Kestel Kamyon Garajı’nda Mobil Delvac Dostları ile bir araya gelerek sohbet edecek, merak edilen soruları yanıtlayacak, birlikte fotoğraflar çektirecekler.

“Şakkabaz” olarak bilinen komedyen Rıfat Cenk Özsever de yine Mobil Delvac Dostları ile buluşan bir başka önemli isim olacak.  Özsever, İzmit, Konya, Mersin ve Ankara’da Mobil Delvac Dostları’na keyifli gösterisini sunacak.

1 Eylül - 17 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek olan  Mobil Delvac Dostları aktivitelerinde Tekirdağ, Çorlu, Gebze, İzmit, Adapazarı, Düzce, Gemlik, Bursa, Salihli, İzmir, Aliağa, Konya, Kayseri, Adana, Mersin, Gaziantep ve Ankara’daki kamyon garajları ve kooperatifler ziyaret edilecek.

Aktiviteler kapsamında kamyon garajlarında etkinlik çadırı hazırlanıyor ve ekipler, kamyon sürücüleriyle doğrudan iletişime geçiyorlar.  Böylece sürücülere, Mobil Delvac’ın uzman ekipleriyle birebir ilişkiler kurma, değişen talep ve beklentilerini iletme, sorunlarına çözüm üretme ve motor yağı kullanımı konusunda teknolojik bilgileri aktarma fırsatları yaratılıyor.


“Mobil Delvac Dostları” Aktivite Programı

· 2 Eylül 2014/ Çorlu Belediye Kamyon Garajı
· 4-5-6 Eylül 2014/ Gebze-Marmara Kamyon Garajı
· 8 Eylül 2014/ İzmit Arstaş Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi
· 9 Eylül 2014/ İzmit Sumotaş Kooperatifi
· 10 Eylül 2014/ Adapazarı Belediye Kamyon Garajı
· 11 Eylül 2014/ Düzce Taşıyıcılar Kooperatifi
· 13 Eylül 2014/ Bursa Gemlik Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi
· 15-16 Eylül 2014/ Bursa Kestel Kamyon Garajı
· 18 Eylül 2014/ Salihli Taşıyıcılar Kooperatifi
· 19 Eylül 2014/ Aliağa Taşıyıcılar Kooperatifi.
· 20-22-23 Eylül 2014/ İzmir Pınarbaşı Kamyon Garajı
· 25-26 Eylül 2014/ Konya Kamyon Garajı
· 29-30 Eylül 2014/ Kayseri Melikgazi Kamyon Garajı
· 8-9 Ekim 2014/ Adana Belediye Kamyon Garajı
· 10-11 Ekim 2014/ Mersin Belediye Kamyon Garajı
· 13-14 Ekim 2014/ Gaziantep Belediye Kamyon Garajı
· 16-17 Ekim 2014/ Ankara Şaşmaz Kamyon Garajı


ExxonMobil Fuels, Lubricants & Specialties Marketing Hakkında

ExxonMobil Fuels, Lubricants & Specialties Marketing Company, dünyanın önde gelen yakıt, yağ, asfalt ve özel ürünler pazarlama şirketidir ve dünyanın en büyük baz yağ üreticilerinden biridir.

ExxonMobil, Exxon, Esso, Mobil, Mobil 1 ve 1 simgesi Exxon Mobil Corporation (NYSE:XOM) veya iştiraklerinden birinin tescilli markalarıdır.
Tanju Çolak Mobil Delvac Dostlarıyla Buluştu


· Bu yıl 6. kez düzenlenen Mobil Delvac Dostları etkinliklerinin ilki 4  Eylül Perşembe günü Gebze Marmara Kamyon Garajı’nda yapıldı. Best FM’in sevilen programcısı Cem Arslan tarafından sunulan etkinliklerin ilk konuğu Avrupa Gol Kralı Tanju Çolak oldu.

· Tanju Çolak kamyon sürücüsü Mobil Delvac Dostları’nın sorularını yanıtlayarak onlarla birlikle eğlenceli dakikalar geçirdi.

· Eylül ve Ekim ayları boyunca Türkiye çapında 13 ilde gerçekleşecek Etkinlikler kapsamında ExxonMobil uzmanları, kamyon sürücülerine motor yağı teknolojilerindeki son gelişmeler, Mobil Delvac 1’in üstün özellikleri ve kullanıcılarına sağladığı avantajları anlatmaya devam edecek.


(İSTANBUL 2014) – Mobil Delvac 1 ekibi kamyon sürücülerini bilgilendirme amacıyla geliştirilen Mobil Delvac Dostları aktivitelerine devam ediyor.

2008’den bugüne kadar binlerce ağır vasıta sürücüsü ile  bir araya gelinerek eğlenceli programlar eşliğinde yakıt ekonomisi, güvenlik ve uzun motor ömrü konularında faydalı bilgilerin paylaşıldığı buluşmalar bu sene de Best FM’in sevilen programcısı Cem Arslan’ın keyifli sunumuyla gerçekleşiyor.

Mobil Delvac Dostları 2014 etkinliklerinin ilk konuğu Avrupa Gol Kralı Tanju Çolak oldu. Çolak, 4 Eylül Perşembe günü kamyon sürücüsü Mobil Delvac Dostlarıyla birlikte Gebze Marmara Kamyon Garajı’nda bir araya geldi.

Kamyon sürücülerinin başta futbol olmak üzere birçok konudaki sorularına yanıt veren Tanju Çolak, yaklaşık 2 saat süren etkinlikte onlarla hayli neşeli dakikalar geçirdi. Çolak, Best FM sunucusu Cem Arslan’la birlikte kamyon sürücüleriyle küçük yarışmalar ve oyunlar da oynadı.

Mobil Delvac denince akla “yüksek performans”ın geldiğini söyleyen ünlü futbolcu “ Bunu en iyi sizler biliyorsunuz. Gözünüz gibi baktığınız aracınızın motorunda Mobil Delvac gibi son teknoloji ile üretilen sentetik motor yağını kullandığınızda aradaki farkı hemen farkedebiliyorsunuz değil mi? Tabi, bu başarı tıpkı futbolda olduğu gibi kolay olmuyor.  En iyisine ulaşmak için çok çalışmak gerekiyor. Mobil Delvac uzmanları her zaman sizin yanınızda” dedi.

Etkinlikler kapsamında eski FİFA kokartlı hakem Erman Toroğlu ise 16 Eylül Salı günü Bursa Kestel Kamyon Garajı’nda Mobil Delvac Dostları ile bir araya gelerek sohbet edecek, merak edilen soruları yanıtlayacak, birlikte fotoğraflar çektirecekler.

“Şakkabaz” olarak bilinen komedyen Rıfat Cenk Özsever de yine Mobil Delvac Dostları ile buluşan bir başka önemli isim olacak.  Özsever, İzmit, Konya, Mersin ve Ankara’da Mobil Delvac Dostları’na keyifli gösterisini sunacak.

1 Eylül - 17 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek olan  Mobil Delvac Dostları aktivitelerinde Tekirdağ, Çorlu, Gebze, İzmit, Adapazarı, Düzce, Gemlik, Bursa, Salihli, İzmir, Aliağa, Konya, Kayseri, Adana, Mersin, Gaziantep ve Ankara’daki kamyon garajları ve kooperatifler ziyaret edilecek.

Aktiviteler kapsamında kamyon garajlarında etkinlik çadırı hazırlanıyor ve ekipler, kamyon sürücüleriyle doğrudan iletişime geçiyorlar.  Böylece sürücülere, Mobil Delvac’ın uzman ekipleriyle birebir ilişkiler kurma, değişen talep ve beklentilerini iletme, sorunlarına çözüm üretme ve motor yağı kullanımı konusunda teknolojik bilgileri aktarma fırsatları yaratılıyor.


              “Mobil Delvac Dostları” Aktivite Programı

· 2 Eylül 2014/ Çorlu Belediye Kamyon Garajı
· 4-5-6 Eylül 2014/ Gebze-Marmara Kamyon Garajı
· 8 Eylül 2014/ İzmit Arstaş Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi
· 9 Eylül 2014/ İzmit Sumotaş Kooperatifi
· 10 Eylül 2014/ Adapazarı Belediye Kamyon Garajı
· 11 Eylül 2014/ Düzce Taşıyıcılar Kooperatifi
· 13 Eylül 2014/ Bursa Gemlik Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi
· 15-16 Eylül 2014/ Bursa Kestel Kamyon Garajı
· 18 Eylül 2014/ Salihli Taşıyıcılar Kooperatifi
· 19 Eylül 2014/ Aliağa Taşıyıcılar Kooperatifi.
· 20-22-23 Eylül 2014/ İzmir Pınarbaşı Kamyon Garajı
· 25-26 Eylül 2014/ Konya Kamyon Garajı
· 29-30 Eylül 2014/ Kayseri Melikgazi Kamyon Garajı
· 8-9 Ekim 2014/ Adana Belediye Kamyon Garajı
· 10-11 Ekim 2014/ Mersin Belediye Kamyon Garajı
· 13-14 Ekim 2014/ Gaziantep Belediye Kamyon Garajı
· 16-17 Ekim 2014/ Ankara Şaşmaz Kamyon Garajı


ExxonMobil Fuels, Lubricants & Specialties Marketing Hakkında

ExxonMobil Fuels, Lubricants & Specialties Marketing Company, dünyanın önde gelen yakıt, yağ, asfalt ve özel ürünler pazarlama şirketidir ve dünyanın en büyük baz yağ üreticilerinden biridir.

ExxonMobil, Exxon, Esso, Mobil, Mobil 1 ve 1 simgesi Exxon Mobil Corporation (NYSE:XOM) veya iştiraklerinden birinin tescilli markalarıdır.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Ağustos 2014 Çarşamba

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası deprem paneli-Yılmaz Parlar



“DEPREM GÜVENLİ KENTLEŞME PANELİ”

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi öncülüğünde, JMO Sakarya İl Temsilciliği tarafından, 17 Ağustos depreminin 15. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde SATSO (Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası) Konferans Salonunda “Deprem Güvenli Kentleşme” konulu panel düzenlendi.  

Panelin sunuculuğunu Kocaeli Gültepe Tünelleri ve Kocaeli Yenidoğan Viyadüklerinde emeği olan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası üyesi Gülay Aksoy üstlendi. 

Panel moderatörlüğünü TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan yaptı. Panelistler İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Naci Görür, Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Demir, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe ve AKUT Başkanı Ali Nasuh Mahruki çarpıcı açıklamalarda bulundular.

Açılış konuşmasında TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan

 "12/01/2010 tarihli TBMM’nin 46. Birleşiminde benimsenen 953 sayılı TBMM Kararı ile oluşturulan “Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı Raporun ilk cümlesi “Ülkemizde meydana gelen depremlerin yarattığı acılar unutulmamıştır” olsa da,  tüm diğer raporlarda olduğu gibi bu rapor da raflarda tozlanmaya bırakılmış, ne yazık ki depremlerin yarattığı acılar unutulmuştur! 

Yenilenmiş Türkiye Diri Fay Haritaları" ülkenin deprem tehlikesi ve riskinin yüksekliğinin en önemli göstergesi, hızlıca eksiklerin tamamlanması ve başta deprem olmak üzere ülke jeolojik koşullarının ürünü olan risklere karşı etkin ve verimli bir afet yönetim sistemi oluşturulmalı. Sakarya'da yıkılması gereken ağır hasarlı 6 bina hala yıkılmamış, 750 orta hasarlı konutun onarımı gerçekleştirilmedi. Kocaeli'nde 6 Mayıs 2013 itibarıyla orta hasarlı olan ve son kez tahkikatlarının yapılması veya yıkılması için tebligat gönderilen toplam 6 bin 723 bina bulunuyor. Bu binalarda kiracı ikamet ediyor. Düzce'de de durum farklı değildir. Bolu'da kent içi yoğunluğun düşürülmesi amacıyla getirilen yapı yüksekliği yapı sınırlaması, 2009 yılında yapılan yerel seçimlerin siyasi istismar alanı haline getirilmiş, akabinde kat yükseklikleri artırıldı. Ülkenin deprem tehlikesi ve riskinin yüksekliğinin en önemli göstergesi,  hızlıca eksiklerin tamamlanması ve başta deprem olmak üzere ülke jeolojik koşullarının ürünü olan risklere karşı etkin ve verimli bir afet yönetim  sistemi oluşturulmalı. Afet mevzuatı, 7269 sayılı 'Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun' bütünleşik afet yönetiminin ana hatlarını içerecek şekilde yeniden düzenlenmeli.  'Yenilenmiş Türkiye Diri Fay Haritası' sadece ülkemiz karasal ve Marmara denizini kapsayacak şekilde hazırlanmıştır. Kara ve denizlerimizin de depremselliğini açığa çıkaracak araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Afet Tehlike Haritalarının hazırlanmasına yönelik çalışmalar kamu kurumları ve üniversiteler işbirliğinde ivedi olarak başlatılmalı. Öte yandan, 4708 sayılı Yapı Denetim Yasası yenilenmeli." Dedi.

Prof. Dr. Naci Görür, “Kentlerimiz doğal afetlere karşı güvenli değildir. Halkın ilgisine göre  görünen kompozisyon deprem unutuldu.  Bilim dünyası olarak Yer bilimci olarak doğruları söylemek zorundayız. Ortadoğuda ki deprem levhalar her sene 2,5 cm. kadar Yunanistan’a hareket ediyor. Bu sıkışmalar depremleri üretiyor. 

Depremleri gögüslemek için önce nedenlerini araştırmamız gerekiyor. 
Nedenleri ?.
yoğun göç, nüfus artışı, plansız şehirleşme, politik yaptırım eksikliği, yerel yönetimde yetki yetersizliği, kaynak yetersizliği, kapasite azlığı, eğitimli teknik eleman noksanlığı, konuyla ilgili bilgi bilinç ekipman yetersizliği,

Neler yapılmalı ? 
Risk ve afetlerin olası etkinlerini azaltmalı, gerekli strajeliler geliştirmeli, hukuki, siyasi,  ve teknik çalışmalar bir an önce yapılmalıdır. Halk eğitilmeli, konu  ciddiye alınmalı.  Hükümet ne yaparsa yapsın halkın içinde olmadığı hiçbir çalışma başarılı olmaz. 
Çalışmalar şeffaf, halkla birlikte, STK ile ve ortak akılla kararlar alınarak yapılmalı.  
 Nasıl yapılmalı ?
Yapı stoku çevre park orman yönetim bileşenlerin tümü birlikte olmalı.” Dedi.

Deprem olasılığı ile soruya Prof. Dr. Naci Görür, “Yaptığımız araştırmalar sonucunda, özellikle Marmara Ereğlisi açıklarıyla adalar arasında kalan fay, birinci derecede risk oluşturuyor. Bu fayın kırılması durumunda Marmara bölgesinde büyük bir deprem olmasını bekliyoruz. Bu fay hattında gerçekleşecek depremden en fazla Marmara Denizi'nin güney sahillerinde yer alan yerleşim alanları, İstanbul ve Tekirdağ etkilenecek. Dolayısıyla bu bölgelerde alt yapının ve yapı stokunun bu şiddetteki bir etkilenmeye karşı deprem güvenli olması gerekir. Değilse de güvenli hale getirmek gerekir Bu bölgede olacak bir depremin büyüklüğü 7.2'den küçük olmayacak. Yani deprem kaçınılmaz. Marmara Denizi'nin altından geçen fay hattının uzandığı hat boyunca inceledik. Çeşitli bölgelerde gaz ve su çıkışı tespit ettik. Marmara'nın altında biriken enerji er veya geç açığa çıkacak. İstanbul ve Tekirdağ'ı tehdit eden bu fay hattındaki kırılma, yapılan araştırmalara göre 2029'a kadar gerçekleşecek.”açıklamasında bulundu.

Nasuh Mahruki Depremin adres sorarak randevu alarak gelmediğini, Depremin sadece teknik bir konu olmadığını aslında toplumsal ve siyaset ilişkilerden bağımsız olarak  bunun değerlendirilemiyeceğini vurgu yaptı. Bu gün büyük kentlerimizin risk haline gelmesinin temel nedenleri aşırı yük ve göçün olduğu,  Anadoluda yeni cazibe merkezlerin kurulmasının gerektiğini Kentsel dönüşümde yeni bir bakış açısıyla yeni bir anlayışla paradigmaya ihtiyaç olduğunu siyasetden bağımsız düşünemiyeceğimizi ifade etti.
Nasuh Mahruki “Fotoğraf hiç iyi bir şey göstermiyor. İyi görünmüyor. Hiç ümit vermiyor. Her konu konuluşurken bir görünen sorun vardır Bir de kök sorun vardır. Biz hep görünen sorun üzerinden gidiyoruz kök soruna pek değinemiyoruz. Aslında. daha net daha açık daha cesur olmamız gereken bir sürecin içerisindeyiz. Gerçekten daha yaşanılır bir Türkiye de hep beraber yaşamak istiyorsak, sorunları çözmeliyiz. Aslına bakarsınız bir ilkin A’sı ne ise Z’si de odur. 
Güvenli kent istiyorsak Ülke meselerini iyileştirmek düzeltmek, yukarıya taşımak istiyorsak, önce algı değişimine paradiğma değişikliğine ihtiyacımız var.

En büyük sorun kentin göç alması, kalabalıklaşması, çoğalması. İstanbul çoğrafi olarak bakıldığında Türkiye yüz ölçümünün 140’da biri. Nüfus olarak Türkiye nin 5’ de biri. Bu kadar dar alana bu yoğunluktaki nüfusu sığdırıyorsanız, hastalıklı sağlıksız fotoğraf olduğunu görmek için ordinaryüs bir profösör olmanıza gerek yok.

Türkiye’nin 140’ da biri coğrafyaya nüfusun 5’ birini sıkıştırıryorsanız, burada insanları mutlu edemezsiniz. Sağlıklı bir kent dokusu oluşturamazsınız.  Afetlere depremlere dayanıklı kent dokusuna ulaşamasınız. 
İnsanların eve-işe gidip gelmelerinde trafikte geçen 2-3 saat zaman harcamalarından   kurtaramazsınız. Bunun yarattığı stres travma sağlık sorunları hava kirliliği, hırsızlık olayları, hepsini üst üste eklediğinizde,  bu kalabalıkla, bu alt yapı- üst yapı  sıkıntılarıyla birlikte yaşanmaz bir kent oluşmaktadır.

Düzeltilmesi istenmiyor. Aslında mesele buradan kaynaklanıyor. Kimse bunu istemiyor. İstanbul Türkiye’nin en kıymetli yeri, arazisi çok kıymetli, herkesin derdi bu arazinin peşinde olmak.

ktidarı ele geçirenler, Devleti bir şekilde eline geçirenler mazbatayı ele alanların tek derdi güç bizde iktidar sırası bizde acaba biz ne kadar yolumuzu buluruz buradan cebimizi nasıl doldururuz, düşüncesindeler.

Arazi rantı herkesin hedefi. Açık kapı var. Bu yasaya uygun. Kağıt üzerinde baktığınızda, Belediye meclisi elini kaldırıyor indiriyor. Yeşil alanı ve deprem toplanma alanı olarak ilan edilen bir yeri, Depremlerde toplanma yeri olarak 470 adet seçilen yeri beğendiğini canı çektiği istediği kimseye verebiliyor. 4o kat rezidansa çevirebiliyor veya AVM ye çevirebiliyor. Yasal olarak yapabilirsin belediyeye böyle bir yetki verilmiş ama ahlaka aykırı millete aykırı insana aykırı vatana geleceğe çocuklarımız herkese aykırı. Sonunda suç kentine dönüşür ahlaka ihanet eden bir şey kimin umrunda..

Kök sorun Türkiye’yi yönetenlerin bu rantı cebe indirmek istemeleri. Kanal İstanbul projeside, yeni alanları imara açma hedefide aynı rant düşüncesi. Zaten güç bizde…

Bizi bu nereye götürür?  Bu gidişle 15-16 milyonluk şehirde büyük sıkıntılar içinde yaşamaya çalışıyoruz. 25 milyona geldiğimizde San Paolo, Rio de Jenario, Meksico City gibi suç kentine dönüşürüz.  Arkanıza bakmadan yürüyemezsiniz sokaklarda. 2 kilitden geçtikden sonra evlerinize girebilirsiniz. 
Rant düşüncesiyle, Türkiye’nin hiçbir meselesini çözemezsiniz. Çocukların bu bedelleri ödemelerini istemiyorsak, eğri oturup doğru konuşmak lazım. Bu işin sorumluları belli öncelikle bütünleşik afet eylem planıyla 77 milyonun tamamını dahil eden Türkiye coğrafyasının tamamını dahil eden bir sistemle yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Öncelikle bu büyük şehir nüfus baskısını azaltmak, Anadolu’da cazibe merkezleri,  iş ve istihdam alanları yaratarak, yeni kentler kurarak şehri boşaltmanız gerekiyor.
insanlar büyük şehirlere çaresizliktan göç ediyorlar. Anadolu’ya yatırım yapılmıyor ki;  iş ve istihdam olanakları kurulmuyor ki;  insan doğduğu yerde sağlıklı yaşayamıyacağı için iyi eğitim alamıyacağı için iş bulamıyacağı için sağlık servisini  alamıyacağı için göç ediyorlar. Hemde tüm sorunlarıyla beraber geliyorlar. 
İstanbul her sene 400 bin kişi göç alıyor 3 yılda bir milyon üstünde göç alıyor. Bir milyonu aşan şehir  bizde çok azdır. İstanbul 3 yılda, bir büyük şehir kadar kalabalıklaşıyor. Kime yarıyor bu işte o arazi rantı peşinde kimler varsa onlara yarıyor. Kim ödüyor bedeli hepimiz. Fotografın gerçeği bu.  Derdimiz rant. Ranta hayatımızı teslim ediyoruz.
İstanbul Uygun mühendislik hizmetiyle yukarıya doğru büyüyebilir. Geri kalan arazilerde sosyal donatılara çevrilebilir. Yeşil alanlar, parklar, otoparklar vs.

Ayrıca Soma olayına değinen Mahruki, “Soma façiası aslında bir cinayet demek lazım. Uluslar arası çalışma örgütünün İWO’ nun 176 sayılı yönetmeliği 12 yıldır masa üzerinde imza bekliyor. Yönetmelik, İmzalanmış olsaydı, maden işcileri, gelişmiş ülkelerdeki gibi güvenli şartlarda sağlıklı şartlarda çalışacaklardı. Böyle facia olmıyacaktı.
Anlaşmaya imza atmayan ülkeler Pakistan ve Afganistan…”şeklinde özetledi

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe “Geldiğimiz noktada İstanbul 1999 yılından daha iyi daha iç açıcı durumda değil 
 17 Ağustos büyük Marmara depreminin üzerinden 15 yıl geçti. Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde saat 03.02’de meydana gelen depremde resmi rakamlara göre 18 bin 373 kişi öldü ve 48 bin 901 kişi yaralandı. Yüz binlerce insanın evsiz kaldığı depremin acıları aradan geçen zamanda unutuldu. Her depremde yaşanan acı ve korku tazelenirken aradan geçen sürede yeterli önlemler alınmadı.

Yalova’da depremde 400 kişinin öldü. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından imara kapatılan yerler imara açıldı. Kesinlikle iyileştirmelerin yapılması gerekiyor. 

 17 Ağustos depreminin İstanbul’a 110 km. uzaklıkta meydana gelmesine karşın 30 bin binaya hasar verdi. Çadıra yer yok Cemal Gökçe, depremden hemen sonra 1999-2002 yılları arasında İstanbul Valiliği tarafından 310’u kesinleşmiş toplam 470 adet toplanma yerinin tamamı yapılaştı.”dedi
Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Demir,  İmar ve paralel kanunları hakkında çeşitli yönetmelik hakkında , genel akademik bilgiler verdi.

yilmazparlar@yahoo.com  

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Pıerre Blanchard Gıpsy Jazz Quıntet Konseri-Yılmaz Parlar

FRANSIZ SARAYINDA İFTAR VE CAZ KONSERİ
Pıerre Blanchard Gıpsy Jazz Quıntet Konseri
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ana sponsorluğunda düzenlenen Ramazanda Caz konserlerin beşincisi “Ramazanda Cazfestivali” 12 Temmuz 2014 Cumartesi gecesi ilk defa Fransa Başkonsolosluğu Fransız Sarayı’nda gerçekleşti.

Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach ve Fransız Kültür Merkezi Müdürü Bérénice Gulmann tarafından davet edilen protokolu Başkonsolos Muriel Domenach eşi Olivier Bouquet karşıladı. Caz konseri öncesi davetlilere iftar yemeği verildi. İftar davetinde Başkonsolos Muriel Domenach, Türkçe ve Fransızca olarak yaptığı kısa konuşmasında Fransa laikliğin yanlış anlaşıldığının altını çizerek "Ramazan Gecesi"ne ev sahipliği yapmaktan gurur duymaktayız. Fransa Sarayı’nın kapılarını kültürel bir etkinlik için halka açmak ve Ramazan’ı bu sarayda selamlamak bizim için bir ilk. Fransız laikliği bazen yanlış anlaşılıyor. Bu açık bir laikliktir. Bu dinleri inkar etmez, manevi olan ile dünyevi olan arasındaki ayrılığı ve bağımsızlığı düzenler. Laiklik dışlama değil, bir özgürlük ve birleşme ilkesidir"dedi.
İlber Ortaylı yaptığı yorumda Fransız Konsolosluğu'nun düzenlediği iftar yemeği etkinliğini kültürler arası değişim olarak gördüğünü, kültürel etkileşimlerin değiştiğini diplomatik misyonlar kapalı olmadıklarını bulundukları ülkeye. İç içe yaşadıklarını, yeni eğilimin bu. Olduğunu ve Avrupa içinde bunun bir ilk örneğini yaşadığımızı vurguladı.
Namaz kılmak isteyen davetilere mescit düzenleyen Fransız Konsolosluğunun ve Konser arasında ezan sesiyle Pıerre Blanchard Gıpsy Jazz Quıntet topluluğunun
konsere ara vermesi saygı duymaları dikkatlerden kaçmadı.
Ramazanda Caz Festivali kapsamında Pierre Blanchard Gipsy Jazz Quintet konseri vesilesiyle ilk kez müzikseverlere açan Fransa Sarayına gelen davetliler arasında Beyoğlu belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, kaymakam, Konsolosluklar ve temsilcileri STK Başkanları, İş Dünyası Sanatcılar, İsrail Başkonsolosu Moshe Kamhi eşi Ferda Kamhi, Atilla Dorsay eşi Leman Dorsay Bedri Baykam, İlber Ortaylı, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan, başta olmak üzere pek çok ünlü simalar yer aldı.

Fransa Sarayı’nın bahçesinde, İstanbul Fransa Başkonsolosluğu, İstanbul Fransız Kültür Merkezi ve Hakan Erdoğan Productions işbirliği ile gerçekleşen, Pierre Blanchard Gipsy Jazz Quintet konserinde Pierre Blanchard Gypsy Jazz Quintet, Django Reinhardt ve Stéphane Grapelli’nin öncülüğünü yaptığı Çingene cazının keyifli bir örneğini sundu.

Pierre Blanchard’a eşlik eden sanatcılar Samson Schmitt (gitar), Phillippe Doudou Cuillerier (gitar ve vokal), Antonio Licusatti (kontrabas) ve Ludovic Beier (akordeon)

Pierre Blanchard Saint Quentin Konservatuarı’nı ve Paris Uluslararası Müzik Üniversitesi’ni birincilikle bitiren Pierre Blanchard, 1984’te Grapelli tarafından “Le Violon de Michel Warlop” ünvanına layık görüldü ve Fransız cazının önemli kemancıları arasında yerini aldı. 1970’lerde Didier Levallet’in Swing Strings System’inde, Jacques Thollot Qunitet’te ve Martial Solal’ın Big Band’inde çaldı.

yilmazparlar@yahoo.com