28 Nisan 2019 Pazar

Dünya SKAL Günü-Yılmaz Parlar


Dünya SKAL Günü


Başkanlığını Ata Eremsoy’un yaptığı, SKAL International İstanbul Kulübü, geleneksel aylık toplantısını, Genel Müdür Özer Diler’in ev sahipliğinde, Ramada Plaza Hotelde gerçekleştirdi.





28 Nisan Dünya SKAL Günü kapsamında kutlanan toplantıda, Atamızın armağanı, geçmiş 23 Nisan Çocuk Bayramı bir kere daha anıldı ve Turizm Haftası ile birlikde daha da önem kazandı.




Küresel turizmi ve dostluğu teşvik eden, Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm kollarını birleştiren, Dünyadaki turizm liderlerinin profesyonel organizasyonu olan SKAL, 85 ülkede 357 kulüpte 15000 fazla üyeye sahip. 28 Nisan 1934'te çalışma oturumları düzenlendi ve bu nedenle kuruluş tarihi olarak kabul ediliyor ve Dünya SKAL günü olarak kutlanıyor.




Toplantıya SKAL Uluslarası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Geçen Dönem  Başkanı Faik Alsaç, SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, SKAL İstanbul Kulübü As Başkan Ayşe Önen, Yönetim kurul üyeleri, Genel Sekreter Can Arınel, Selma Tatar, Meltem Tepeler, Mustafa Devrim Yalçın, Özen Kırant Yozcu, ICCA Avrupa Bölge Direktörü Elif Balcı Fisunoğlu, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, TÜROB eski Başkanı Timur Bayındır, IRO Başkanı Dr. Sedat Bornovalı, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanları, Vedat Bayrak, Sadettin Bülbül, GM - Marriott Hotels Turkiye Satış Genel Müdürü Seyhan Ayel Girit  Başda olmak üzere, SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, turizm üst düzey temsilcileri ve turizm dünyasının seçkin isimleri katıldılar.




SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy yaptığı konuşmasında Atatürk’ün Çocuklarımıza armağı 23 Nisan Çocuk Bayramını bir kere daha anarak bugünlerde var olmamızı ve güzel ülkemizi bizlere kazandıran Atamıza olan minnet duygularımızı dile getirdi.




Toplantı SKAL İstanbul Kulübü Genel sekreteri Can Arınel’in gündemi misafirleri sunmasından sonra SKAL Uluslarası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Geçen Dönem  Başkanı Faik Alsaç tarafından ifa edilen ve tüm katılımcıların birlikde söylediği rituel SKAL Toast sonrası konuşan Başkan Eremsoy, Turizm son aylarda doluluk oranların yüksek seviyelerde oluşunun ve Batı turizmin Türkiye’ye dönmesinin memnuniyet verici olduğunun altını çizdi.




Başkan Eremsoy, birlikte çalışmak, ağı en üst düzeye çıkarmak sorumluğu içinde, daha dirlik içinde faaliyetlerini sürdürebilmek için üyelerin, fırsat oluşturan toplantılara ful katılmalarının arzusu içinde olduklarını, üyelere gelemeyenleri teşvik etmeleri hususunda istekde bulundu.




Başkan Eremsoy konuşmasının sonrasında Genel Müdür Özer Diler’e kulübün geleneksel aylık toplantısına katkılardan dolayı teşekkür plaketini takdim etdi.

Turist rehberlerini, güçlendirmek amacıyla tek çatı altında buluşturan, mesleğini ileri seviyelere taşıyabileceği, her türlü olanak fırsatını yakalabileceği, bulabileceği kurum İstanbul Rehberler Odasının (IRO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sedat Bornovalı, aylık toplantının konuk konuşmacısıydı.




İstanbul Özel İtalyan Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel İşlemeciliği ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümlerini bitiren, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi Yüksek Lisans ve Doktora programlarını tamamlayan, 20. dönem Kültür ve Turizm Bakanlığı profesyonel Turist Rehberliği Kursunu bitireren, İtalyanca ve İngilizce dillerinde Turist Rehberi olan (IRO) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sedat Bornovalı’nın özgeçmişini sunan Genel sekreter Can Arınel çok ödüller alan Bornavalı’nın İtalya Cumhuriyetinden aldığı Şövalye ve Liyakat Nişanı ödülünü özellikle vurguladı.





Başkanı Dr. Sedat Bornovalı önceki dönem Başkanı Şerif Yenen ile kanunlaştırdıkdıkları Odanın geçmişiyle ilgili ufuk turu yaptırdı. Başkan Ata Eremsoy’un daha hiperaktif olması adına sorduğu iki soruyu ve üyelerden gelen soruları cevaplandırdı. Hayatını kaybeden, ünlü İtalyan yazar Umberto Eco ile bir anekdot paylaştı.Duygulandığı gözlerden kaçmadı.




Masamızda bulunan Geçmiş dönemlerde Uzun süre TÜROB Başkanlığını başarıyla sürdürmüş duayen Timur Bayındır ile sohbetimizde Konaklamayla ilgili doluluklar verimi sorduğumuzda, iyiye doğru gidiş var trendin yükseldiğini söyledi. Ancak yapmamız gerekenlerle istediğimiz seviyelere gelebileceğimizin altını çizerek kendi haline bırakmamamızı vurguladı.




Toplantı Ramada Plaza Hotelin toplantıya emek verenlerle yönetimin toplu hatıra fotografı çektirmesiyle son buldu.


28 Nisan Dünya SKAL günü aynı zamanda ILO Dünya iş güvenliği ve sağlığı günü umarız sağlıklı bir turizm mevsimiyle birlikde tüm mevsimlere yayılan güvenli turizm yılımız olur.

Yönetim kurulu toplantı sonrası çalışmalarına devam etdi. 



yilmazparlar@yahoo.com

26 Nisan 2019 Cuma

MÜSİAD -Bilgi Kasası-Yılmaz Parlar Haberi



MÜSİAD “Bilgi Kasası”


MÜSİAD Genel Merkezinde, Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği yazarları ile MÜSİAD Buluşmaları adı altında gerçekleşen toplantıda, MÜSİAD Yönetim Kurul Başkanı Abdurrahman Kaan “Saha bilgisi olmadan, makro politikalar yolun bir yerinde kaçak verir. MÜSİAD bugün, hem yerelde hem de global anlamda devletin bilgi kasası olmak yolunda ilerliyor.”dedi

EGD Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğü üstlendiği, Ekonomi Basını ile buluşma adı altında her ay düzenlenecek toplantının ilkinde, Celal Toprak Ekonomi gündemi ile ilgili bir konuşmacıyla buluşulacağı, şeklinde toplantının kapsamını belirtdi. Önce MÜSİAD Başkanın sunumu sonrada hiperaktif bir atmosferde gelişen soru cevap kısmıyla toplantı devam etdi.


Başkan Kaan, Bilgiye erişimin avantaj olarak görüldüğü günümüzde; bilginin hızlı yayılması durumunda kimi zaman tehdit haline bile gelebildiğini, bilginin temizliği ve güvenilirliği ile mücadele edildiğini, ekonominin koca bir derya içinde, her biri birbirine bağlı, şartlı pek çok denklemden oluşan çok kutuplu bir algoritma olduğunu, çok katmanlı düşünmek ve hareket etmek gerektiğini söyledi.


 Kaan “Türkiye, tek bir ekonomik modelin yaygın olduğu bir ülke değil; çok fazla alt ekonomik modellerden oluşan karma bir yapı. Yerel farklılıklar, bölgesel ve sektörel farklılıklar, hiç beklemediğiniz kırılmalar ve sapmalar üretebiliyor.  Makro düzenlemeler ile bir tarafı düzeltirken diğer tarafa zarar verebilirsiniz. Ekonomi, elbette makro ve ekonomi-politik kaidelerin ana eksenine sadık kalmalı.  İşin rengini ince ayarlar belirler. Sahadan gelen gerçek ve temiz enformasyon. Mikro bilgidir.”  dedi

 MÜSİAD olarak siyaset, devlet kademesinde pek çok yöneticileri, bürokratları, teknokratları, büyükelçileri, konsolosları, vs. ağırladıklarını, bu nedenle söylem olarak “Saha bilgisi olmadan, makro politikalar yolun bir yerinde kaçak verir. MÜSİAD bugün, hem yerelde hem de global anlamda devletin bilgi kasası olmak yolunda ilerliyor.” Şeklinde MÜSİAD’ın ön görüye sahip olduğunun altını çizdi.


2018 Haziran’ında Türkiye kendi yönetim paradigmalarını değiştirme yoluna çıktığını, bu değişimin, gerekliliğin sonucu olduğunu, Dünyada değişen, ekonomi literatürü karşısında  “tazelenme” adıyla iç dönüşümü hakkında Bilgiler paylaştı. “MÜSİAD, bir coğrafi alanda ya da belli bazı sektörlerde kümelenmiş bir örgüt değil. çok yaygın olan bir yapıyız artık. EXPO 2018 kapanış konuşmasında da belirttim: MÜSİAD, bir Pilot projedir. Milli sermayenin, bu ülkenin kaynaklarından doğarak o ülkenin kendi sermaye tabanı haline gelebileceğinin kanıtıdır. Türkiye’nin kendi iktisadi hikâyesinin önemli bir parametresidir.  Türk sermaye yapısının, yani feodal olmadan kapitalistleşen bir hikâyedeki milli unsurdur MÜSİAD. Bu nedenle bizim sermaye tabanımız ve bizim hükmettiğimiz sermaye stokumuz incelemeye değer bir oluşumdur. Yaygındır. Kapsayıcıdır. Mozaiktir. Ölçek düzeyinde farklılaşır.” 


Başkan; Milli Sermaye hakkında da; “Bir ülkenin kendi milli sermaye tabanını nasıl oluşturduğunun, kendi iktisadi tarihini ve buna bağlı oluşan sosyal katmanlarını nasıl şekillendirdiğinin hikâyesidir. MÜSİAD, bilgiye, saha enformasyonuna ve elbette ekonominin kılcal damarlarından gelen geri beslemeye hâkimdir. Bu nedenle yeni dönem MÜSİAD’ın düsturu bilgi ve fikir üretme yani değer üretme ekseninde oluşan bir tazelenme hareketidir.” İfadedelerde bulundu




Başkan Kaan, kasım ayında bir rapor hazırladıklarını, yeterli düzeyde ve uluslar arası arenada akredite bir sermaye stokumuzun olmadığını, ekonomide söz sahibi kurum ve kuruluşlarımızın kendi kurumsal dönüşümlerinden uzak oluşunu, kendilerinde dahil olduklarını, sermaye yapılanması üzerine bir öz eleştiri çalışması yaptıklarını “Sermayenin millileşmesi, Sermayenin ıslahı ve olgunlaştırılması, Sermayenin senkronizasyonu, Sermayede kutuplaşmanın giderilmesi, Sermayenin akreditasyonu.” Şeklinde yaptıkları etaplarını açıkladı.




Son 10 yılda değişen iktisadi mimari içinde ekonomik kriz olgusu, reel ekonomik para-metrelerden ziyade yeni paradigmal para kavramının bir hareket serbestisi sorunu olduğunu vurgulayan Kaan, “Finansal sistem, manipülatif iletişim tuzağı yaratma ve bu şekilde ekonomik ajanları yönlendirme adına kullanılmaktadır. Sermayede satıh belirleme, onu yerlileştirmek demektir. Ancak günümüz liberal ekonomi modelinde yerlileştirme, yabancı sermaye kriterini de uzaklaştıran bir söylem olarak algılanabilir. Üretimde ya da ekonomi politikalarının sair alanlarında yerli vurgusu yapmak olağandır ancak sermayeyi tamamen yerlileştirmek günümüz koşullarında bir seferde tamamlanacak bir süreç değildir.”dedi Sermayenin milliliği hakkında görüşlerini belirtdi.




Tarım, Hayvancılık, Biyogazdan Elektrik Üretimi, Organik Ve Organomineral Gübre Üretimi Entegre Tesisleri Kenevir projesi, kuşak yol projesindeki Orta Afrika konularını açıklamasıyla konuşmasını noktaladı. Toplu foto ile toplantı son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com

15 Nisan 2019 Pazartesi

4. İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması-Yılmaz parlar


Benzersiz Piyano Yarışması


Notre Dame de Sion Lisesinin dördüncüsünü düzenlediği Sion Uluslararası Piyano Yarışmasının Dünyada başka bir eğitim kurumu tarafından yapılmaması başarılı organizasyona ayrıca benzersiz özellik kazandırıyor.



11 Nisan 2019 salı günü Notre Dame de Sion Lisesinde düzenlenen, 7-14 Mart 2020 gerçekleşecek 4. İstanbul Orchestra'Sion Uluslararası Piyano Yarışması'nın basın toplantısında sorumuz üzerine, Yarışma Başkanı ve Okul Müdürü Yann de Lansalut, Jüri Başkanı Vahan Mardirossian eğitim kurumu olarak Dünyada başka düzenleyenin olmadığını söylediler.   



Basın toplantısına ayrıca Yarışmanın Genel Sekreteri, Emmanuelle Beaufils, Onur Kurulundan Devlet Sanatçısı ve piyanist Ayşegül Sarıca, Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi kurucusu Prof. Filiz Ali, piyanist ve besteci Ali Darmar, İstanbul Uluslararası Opus Amadeus Oda Müziği Festivali’nin kurucu ve yöneticisi Mehmet Mestçi, piyanist Metin Ülkü ve OdeonArts Müzik kurucusu Saba Sümer katıldılar. 


Başkan ve Okul Müdürü Yann de Lansalut yaptıkları organizasyonla yetenekli müzisyenleri tanınmalarına fırsat vermesi ve müzik dünyasına yeni sanatcılar kazandırmak amaçlı olmasından, eğitim kurumu olarak duydukları memnuniyetlerini ifade eden konuşma gerçekleştirdi.


Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi kurucusu Prof. Filiz Ali, piyanist ve besteci Ali Darmar yaptıkları konuşmada bazı eleştirmenlerin yarış atı gibi benzetmeyle yarışma karşıtı olduklarını dile getirmeleri üzerine bizde bu tür yarışmaların yoğun seyirci sağladığını verdiği ilhamla kendini keşfetme gizli yetenekleri ortaya çıkarma fırsatı yaratdığını yarışma organizasyonlarda ilk sıralarda olabilmek için seyirci ilgisi kriterlerin en başında geldiği hatırlatarak katkıda bulunduk.




Jüri Başkanı Vahan Mardirossian 2020 piyano yarışma jüri üyelerinin  yenilendiğini, yabancı üyelerinde olduğunu belirtdi.


Türk besteci Ali Darmar özel olarak bestelediği çağdaş bir eseri üçüncü aşamada zorunlu bir parça olarak yarışma programında yer alıyor. Eseri en iyi icra eden yarışmacıya Ali Darmar Ödülü verilecek. 


Yarışma hakkında verilen bilgilere göre; Yarışma halka açık dört ayrı sınavdan oluşacaktır. Finalde adaylara, orkestra şefi ve jüri başkanı Vahan Mardirossian yönetimindeki Orchestra’Sion orkestrası eşlik edecek. 




Yarışma danışmanı piyanist Franck Ciup ve müzik öğretmeni Ajda Ahu Giray önderliğinde öğrencilerinden oluşan bir jüri, NDS Gençlik Müzik Ödülü verecek.


Birincilik Ödülü 8.000 $ ve iki sene içerisinde birkaç konser verebilecek.  İkincilik Ödülü 4000 $, Üçüncülük Ödülü 2000 $ olarak belirlendi.

Toplantıda yarışma kriterinde aranan puanlamada önemli olanın yarışmacının eseri bire bir icra etmesimi isteniyor, özgün olarak sitilinde de icra edebilirmi şeklindeki sorumuz Jüri Başkanı tarafından cevaplandırıldı. jüri başkanı Vahan Mardirossian, yarışmacıyı rahat serbest bırakdıklarını sadece iyi yorumlama yapmasını aradıklarını söyledi.
Jüri heyeti olarak; jüri başkanı Vahan Mardirossian, yazar, yabancı festival düzenleyicisi Jean-Yves Clément, piyanist Gülsin Onay, Piyanist Pierre Réach, piyanist Keng Zhou, piyanist Ratimir Martinović, piyanist Antonio di Cristofano gibi isimler yer alıyor.

yilmazparlar@yahoo.com