ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2020 Salı

EGD-Güçlü Kadın- Güçlü Ekonomi- Güçlü Toplum-Yılmaz Parlar


Kadını Güçlü Yaparsak


Eşit bir dünya, etkin bir dünyadır. Her birimiz cinsiyet eşitliğini sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız.

Ancak, 8 mart Dünya kadınlar Gününde hatırladığımız kadının cinsiyet eşitsizliği bir kadın meselesi değil, ekonomik bir meseledir. Ekonomilerin ve toplumların gelişmesi için toplumsal cinsiyet eşitliği şartdır.




ilk kez Uluslararası Kadınlar Yılı 1975' de kutlanan Dünya Kadınlar Gününü, 1977' yılında, BM ve üye ülkeleri 8 Mart'ın kadın hakları ve dünya barışı için resmi bir gün olacağını ilan etti. Hepimizi sorumluluk paylaşmaya ve üzerimize düşeni yapmaya teşvik eden bu günde etkinlikler ve konuşmalar düzenleyerek kolektif eylemi güçlendirmek ve galvanize etmek için çalışmalıyız.


Ekonomilerin ve toplumların gelişmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğin şart olduğu fikrine dikkat çekmeye çalışan Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Medya üzerine düşen görevle “Güçlü Kadın- Güçlü Ekonomi- Güçlü Toplum” etkinliği düzenledi.

Etkinlik, çeşitli ve kapsayıcı bir ekonominin potansiyelini ve güçlü, kadın rol modelleri geliştirmenin getirdiği gücü tanımada kaydettiğimiz ilerlemeye ışık tutdu. ilerlemeyi yansıtabilirken, yine de yapılması gereken işler dile getirildi.




Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazeteciler (EGD)’nin 8 Mart 2020 Dünya kadınlar Günü kapsamında çok sayıda sivil toplum örgütleri ile birlikde  6 mart 2020 Cuma günü  Taksim Elite World Hotelde  “Güçlü Kadın- Güçlü Ekonomi- Güçlü Toplum” başlıklı gerçekleşen etkinlikde panel düzenlendi.katkı sağlıyan kişi ve kurumlara '' Onur Belgesi'' verildi.


Ekonomi Gazeteciler (EGD) Yönetim Kurul Başkanı Celal Toprak Bugünün iş dünyasında kadınlar için hala mevcut olan zorlukları ele almamız kritik önem taşıdığını işyeri kültürümüz, politikalarımız ve teknolojilerimizle kadınların erişimini ve fırsatlarını artırmak için çeşitliliğe ve dahil etmeye öncelik veren çalışmaları yapmamızın gerekliliğini ortaya koyan anlamında giriş konuşması yaptı. Kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve politik başarılarını kutlayan küresel gün olan 8 Mart Dünya  Kadınlar Günü gününde kadınların eşitliğini hızlandırmak için harekete geçme çağrısı niteliğinde önemine vurgu yaptı. Kadınların başarısını kutlayarak, önyargı farkındalığını artırarak ve eşitsizliği dile getirerek, hepimizin değişim yaratmasına yardımcı olabileceğimizi işaretledi.





Etkinliğin sunuculuğunu EGD Yönetim Kurul Üyesi Serpin Alparslan üstlendi.

Panelin Moderatörlüğünü Rota yayıncılık Yönetim Kurul Başkanı Günseli Özen yaptı. Panelistler Arnica Küçük Ev Aletleri Yönetim Kurul Başkanı Senur Akın Biçer, Teksan Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurul Üyesi Ebru Ata Tuncer, İstanbul Kadın Akademisi Platformu Başkanı Semra Aydın Avşar, Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney kadının ekonomideki gücüne dikkat çektiler.
Ekonominin her sektöründe yer alabileceğini örneklediler. ,

Teknolojideki kadın vurgulanırken, kuruluşların çalışanlarını güçlendirmesine, operasyonlarını optimize etmesine, müşterileriyle bağlantı kurmasına ve ürünlerini dönüştürmesine yardımcı olur.Teknoloji, herkes için daha iyi ve daha parlak bir gelecek inşa edebileceğiniz bir araçtır.


Kapsayıcı bir ekonomi inşa etmede de kilit bir faktördür. Herkes için fırsatlar ve olumlu iş sonuçları yaratmak için çeşitliliğin gücünü kullanan bir ekonomidir. Bu farklı iş gücü, sonuçta herkese fayda sağlayan yenilikleri yönlendirmeye yardımcı olan çeşitli çözümlere ilham verir. Kadının teknolojide ve yapay zekadaki rolü işlendi.


Güven eksikliğinden kaynaklanabileceği düşünülen, Yapay zeka profesyonellerinin % 22'si kadın olduğudur. Küresel Cinsiyet Eşitliği raporuna göre, dünyadaki uzmanlarının sadece% 22'si kadın,% 78'i erkek.


Kadınların ekonomik haklarını ve fırsatlarını genişletmeyi amaçlayan Kadın faaliyetleri uygun düzenleyici çerçeve şartdır.
Kırsal kesimde yaşayan kadınlar, Roman kadınlar, ev işçileri, göçmenler ve düşük vasıflara sahip kadınlar gibi ayrımcılığa ve sosyal dışlanmaya en açık gruplardan gelen kadınların, özellikle kadınların gelir düzeyini artırmak, haklarını ve iyi işlere erişimini sağlamak için çalışmak şart.




Kadınların ekonomik güçlenmesine yatırım yapmak daha fazla eşitlik, yoksulluğun azaltılması ve ekonomik büyümeye yol açıyor. Kadınlar özel şirketlerde, çiftliklerde, girişimci veya çalışan olarak çalışarak veya ücretsiz ödevler yaparak muazzam bir ekonomik katkı sağlarlar.

Yoksulluk, cinsiyet ayrımcılığı, kadınlar ve erkekler arasındaki sürekli ücret boşlukları, sömürü ve sınırlı kariyer fırsatları ve ilerlemenin etkilerinden en çok etkilenen kadınlardır. Kadınlar, kendilerini ve ailelerini uygun düzeyde sağlamalarına izin vermeyen düşük ücretli ve korumasız işyerlerinde hayatta kalmazlar. Kadınların sınırlı ekonomik fırsatlarının tüm toplum üzerinde olumsuz bir etkisi vardır ve herkes için ekonomik potansiyeli sınırlarken, azınlık gruplarından ve nüfusun sosyal açıdan savunmasız kesimlerinden gelen kadınlar en çok özellikle korkutucu ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır.

panelde soru cevap  Katkı Bölümünde Hayat kadınların istekleri doğrultusunda şekillenmedikce kadınların mutlu olacakların mümkün olmadığını, siyasetde karar alıcı olmaları için politikya atılmaların şart olduğunu, ekonomik özgürlük kadar, maaş bordrosundan vergi levhasına ismini yazdırmanın başarısı kadar siyasetde varlık göstermelerin şart olduğunu Finladiya ülkedeki diplomatların nüfusa orantılı eşit kadınların sayısal üstünleriyle örnekledik.





 Kadınların Siyasi ve Ekonomik Güçlenmesinin Güçlendirilmesiyle Kadınlar, Barış, Güvenlik ve Barışı Koruma Gündeminin Uygulanmasının Desteklenmesi

Kalıcı bir barış yaratmak için kadın seslerine ihtiyacımız var. Çatışma sonrası dönemde çatışma önleme ve çözümlemeden uzlaşma ve ekonomik toparlanmaya kadar tüm barışı koruma süreçlerinde kadınların yapıcı katılımı şartdır.

İşte Kadını Güçlü Yaparsak güçlü ekonomi dolayısıyla güçlü toplum olur.

Toplantı sonrası toplu hatıra fotoğrafıyla noktalan etkinlik çıkışında Duayen kadın ekonomi gazeteciler Zeynep Göğüş “Zeytin Kuşu” Perihan Çakıroğlu “Ortaya karışık İşler”  isimli yazdığı kitapları alan katılımcılara imzaladılar.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Şubat 2020 Cumartesi

27-29 Şubat 2020 ANFAŞ Enerex Enerji fuarı -Yılmaz Parlar

Antalya Enerji Bayramı

27-29 Şubat 2020 tarihleri arasında ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen, ENEREX Antalya Enerji Verimliliği ve Dönüşümü Fuarında , ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı yaptığı konuşmasında Antalya’da yapılan ilk Enerex Enerji fuarı ve zirvesi için; Antalya’nın Enerji bayramı olduğunu, kenti Uluslar arası düzeyde enerji verimliliği üssü konumuna taşıyacağını söyledi.




Fuar, 27 Şubat 2020 Perşembe günü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlere saygı duruşu sonrası İstiklal marşıyla başladı.


Açılışda, Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu (EYODER) Üyesi Tevfik Sporcu, Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Yönetim Kurulu Başkanı Ülkay Atmaca , Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bahar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Antalya Valisi Münir Karaloğlu protokol konuşması yaptılar.





ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, yaptığı ve yapacağı enerji fuarlarla, yenilenebilir enerji kaynaklı yerli enerji üretiminin yapılmasına ilham veren, Antalya’nın enerji verimliliğinin sağlanmasına öncülük eden konumunda kenti enerji verimliliği üssü taşıyacağının altını kalın çizdi. 10 Binden fazla yerli yabancı ziyaretci geleceğini umduğunu katılımcı firmaların 150 dan fazla markalarını tanıtma fırsatı yakaldıklarını söyledi.

Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Yönetim Kurulu Üyesi Tevfik Sporcu, otel giderlerin başını enerji çekdiğini fuar özelliği gereği enerjide verimlilik yaratmaya yönelik konseptiyle çok yerinde olmasını dile getirdi.




POYD Yönetim Kurulu Başkanı Ülkay Atmaca  enerji maliyetlerinin düşürülmesi için, tüm turizm sektörü profesyonellerinin, ENEREX Enerji fuara gelmelerin şart olduğunu söyledi.

BAİB Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Bahar, yeni trendlerden biri olan enerjinin tedariği, dağıtımı, depolanması, iyi planlanması, yönetilmesine dikkat çekdi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’nın turizm kenti olduğu kadar, aynı endüstriye paralel gıda endüstride kullanılan enerjinin temiz olması bu konuda top yekün müşterek hareket edilmesinin önemini vurguladı. Yaptıkları atıklardan sağlanan enerjileri örnekledi. ÇED Çevresel etkilerin değerlendirilmesi açısından analiz edilmesinin gereğini açıkladı. Bu anlamda yararlı bir fuar olduğunu dile getirdi.





Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Geçmiş yıllarda Başbakanlıkda ki görevi esnasında rüzgar ve güneş enerjilerin yapımın yasak olduğu dönemlerden sonra 2003 yılından itibaren ruhsatlar verildiğini açıkladı.


HES’lerde çok iyi olan ülkemin  GES ve RES konusunda da çok mesafe kat ettiğini,  değerlendirilmemiş çok fazla kaynağımızın  olduğunu, ENEREX Antalya fuarını,önemli ve değerli bulduğunu ifade etdi.


Kurdele kesimiyle fuar alanı ziyaret edildi. Firma yetkililerinden bilgi alındı. Başkanlığını Celal Torak’ın yaptığı Ekonomi Gazeteciler Derneği EGD gazetecileride fuara destek vererek, Başkan Celal Toprak’ın önderliğinde fuar alanını gezdiler. Röportajlar gerçekleştirdiler.


yilmazparlar@yahoo.com


21 Ocak 2020 Salı

Anfaş’da Yuvarlak Masa-Yılmaz Parlar


Anfaş’da Yuvarlak Masa


15-18 Ocak 2020  tarihleri arasında ANFAŞ tarafından Antalya’da gerçekleştirilen HORECA (Hotel, Restaurant, Cafe) fuarında, Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneğinin (EGD) desteklediği yuvarlak masa toplantısı çalıştay atmosfer niteliğinde geçti. Çok önemli hedefler belirlendi.





Toplumcu Gıda Mühendisleri grubunda yönetim üyesi olan Güvenilir Ürün Platformu Genel Sekreteri, Kanal Ekonomi Program Yapımcısı, Gazete ekonomi’nin Gıda Editörü Gıda Müh.Elif Aşlamacı Attepe’nin Moderatörlüğünü üstlendiği ve 12 Konuşmacının yer aldığı panel son derece hiperaktif geçti.


Yurt içi katılımcıların yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Brezilya, Cezayir, Çin, Endonezya, Hindistan, İran, İsrail, İtalya, Libya, Litvanya, Nepal, Rusya, Tayland, Tunus, Ukrayna olmak üzere toplam 17 ülkeden katılımcıyı, ziyaretçileri bir araya getiren fuar, hedef çıtasını yükseklere çekerek yerli ve doğal ürünleriyle dünya pazarından en büyük payı kapmak, üretimi yeşil enerjiyle elde etmek, israfa son vermek, sıfır atık ve ideal beslenmeye şekil vermek misyonlarını tüm yönleriyle masaya yatırdı.





Yerliyse Yeriz Yerliyse Kullanırız Yaşasın Anadolu, Atık problemi, Yemek israfı, Sera atıkarından enerji elde etme gibi konuları içeren panelin konuşmacıları ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı Ali Can Aksu, Türk Mutfağı Derneği Başkanı ve Öztiryakiler Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryakiler, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Antalya şube Başkanı Cahit Urfan, Gazeteci Yazar ve  Güvenilir Ürün Platformu  İcra kurulu üyesi Talip Bayram, Gazeteci Yazar Fikri Türker, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz, Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, ARNİCA Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz, Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkan Yardımcısı Mehmet Bahar, ARZUM Pazarlama ve Ürün Geliştirme Direktörü Mehtap Yıldız ve SERKONDER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Kozan.



Gıda Müh.Elif Aşlamacı Attepe’nin ön konuşması Yerliyse Yeriz Yerliyse Kullanırız mottosu eksenindeydi. Yerli üretimi desteklemek ithalat kapılarını kapatmakla üretimi ateşlemek kalitesini artırmak ve üretim fazlasını ihracat etmek özünü ifade eden giriş konuşmasıydı.
Gerçekdende, tüketime bakıldığında; alıcıların yerli mal ve ithalat arasında seçim yapma özgürlüğü var ancak ucuz ithalat, yerli mallarla rekabet ettikçe, ülkede fabrikalardan işletmelerden işten çıkarılma potansiyeli artıyor. En çok ithalat yerli mallardan daha düşük fiyatlarla satılmasından ve yerli mala güvenilir olarak bakılmadığından kaynaklanmaktadır. Daha geniş olarak bakıldığında, daha ucuz yabancı malların bulunabilirliği, yerli mal ve hizmetlerin satın alınması için daha fazla harcanabilir geliri serbest bırakır.
İhracatı artırarak ve yurtiçinde yurtiçi malları teşvik ederek ticaret açığını azaltmak misyonunda olmamız gerekir.




Diğer konulara bakıldığında; Sıfır atık çöpsüz iş modeli geliştiren Dünyada örnek restaurantlar çoğalıyor. Yine pek çok projeler, geleceğin boş bir restaurant oluşturmak için teknoloji, bilim, akademik araştırma ve tasarımın bir kombinasyonunu kullanıyor. Diğer kuruluşları ile tesisin tüm parçalarını kullanarak ve yerel olarak malzemeleri tedarik ederek sıfır atık pişirme yapmanın yollarını deniyorlar. Dünya çapında artan sayıda şef yemek israfını azaltmaya çalışırken, Otel yiyecek atıklarının görünmeyen skandalı, kişi başına düşen gıda atıkları oldukca fazla.





Elbetde, Herkes lüks bir tatil ya da lüks bir otel büfesini seviyor, ancak ağırlama yapanlar küresel gıda israfı sorununa nasıl katkıda bulunuyor?  Her yemek için oturulduğunda, dörtte birini çöp kutusuna atılmış olsa, müşterileri memnun etmek için bir hevesin  görünmeyen  gıda skandalına dönüştüğü misafirperverlik endüstrisindeki gizli atık hikayesini oluşturuyor.

Otel yiyecek atık danışmanlıkları, otellerin atık ayak izinin büyüklüğüne  ve tesis bünyesindeki  yiyecek ve içecek satış noktalarının sayısına bağlı olarak çok daha yüksek seviyelerde  olabildiğini söylüyorlar.

ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı açılış konuşmasında yuvarlak masayı oluşturan sektör değerlerin desteğiyle, ANFAŞ’ı Orta Doğu’nun en büyük fuar alanı yapmayı hedefliyebileceklerin altını çizdi. ANFAŞ’I dünyanın fuar merkezi yapmak istediklerini açıkladı.

Diğer panelistler aynı görüşde birleştiler konuşmalardan çok kısa özetler ise şöyle;
Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki Türkiye’nin yaklaşık 180 milyar dolar civarında ihracatı olan her sektörü çok gelişmiş bir ülke olduğunu,   dünyanın ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir yapıya sahip kapasitesini vurguladı.




Bunun bir göstergesi olarak mutfak sektörünün 200 civarında ülkeye ihracat yaptıklarını belirtdi. Türk malının, Öztiryaki “Türkiye’de üretilen malların kıymetinin bilinmesinin ve geleceğimizin bunlara bağlı olduğunu anlatmamız lazım. Aksaklık ve eksikliklerini de düzeltmemiz gerekiyor.”sözleriyle yerli malların kullanımın önemine dikkat çekdi.


Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan  “Yerli ise yeriz, yerli ise kullanırız” mottosunu desteklediklerin 10 adet farklı belediyelerin topladığı çöplerin yakarak işlendiği ve ayrıştırdığı biogaz enerjileri olduğunu, çöpten elektrik üretdiklerini açıkladı.


ASKON Antalya Şube Başkanı Cahit Urfan,   “En büyük problem ürettiklerimizi satamamak. Pazarlamada problemimiz var, markalaşma ve dijitalleşmede geri kaldık, yanlış bir kulvarda hareket ediyoruz. Markalaşmak ve dijitalleşmek zorundayız. Dünya gelişirken aynı zamanda, e-ticaret ve e-ihracat üzerine bir yoğunlaşma var. KOBİ’lerin birleşip hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Esnafımızın birleşemediğini görüyoruz. Yol almak için birleşmeye ve markalaşmaya ihtiyacımız var. Biz kendimizi iyi ifade edersek başarılı olacağımıza inanıyoruz”


 Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkan Yardımcısı Mehmet Bahar, “Yerli ürün bizim için çok önemli. Yerli ürün kullanılmalı ama bunu yaparken de Türk gıda ürünleri ön plana çıkartılmalı. Tarım ürünleri ile ilgili, eskiden kendi kendimize yeten nadir ülkelerden olmamıza karşılık, geldiğimiz noktada samanı bile ithal eden bir ülke konumuna geldik. Bu nedenle sürdürülebilirlik çok önemli, sürdürülebilirlikte de yerel yöneticilerin desteklenmesi anlamında da önemli”


Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı Ali Can Aksu, “Eskiden ülkemizde Türk yönetici yerine yabancı yönetici tercih edilirken şu anda dünya markalarının hemen hemen hepsinin başında Türk yöneticileri görebiliyoruz”


SERKONDER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Kozan, “Eğer kaliteli ürün yetiştirmek istiyorsak kontrollü yetiştirmemiz gerekiyor. Bunun için de tarımda modernizasyon çok önemli. Modernizasyonda öne çıkan da seralardır. Seralar sağlıksız gibi bir algı var, ama aslında seralarda sağlıksız yetiştirilmemesi için kontrol var. İçerideki üretimi kontrol etmeniz gerektiği kadar, sera kurulumunu da kontrol etmeniz gerekiyor. Burada da kontrolü önemle ortaya çıkartmanız gerekiyor.”


Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz

tedarik zincirinin önemini dikkat çekerek,  fuarların, bütün paydaşların birleşme, buluşma noktası olduğunu başarıyla istenilen kalitede uygulandığında, ürünlerin ihraç edilme kabiliyetini arttırabileceğini vurguladı.

ARNİCA Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “Yerli malı kullanalım, özellikle Türk ise kullanalım” düşüncesine tam olarak katıldıklarını, Türkiye’de ilk mutfak robotunu üreten firma olduklarını yurt dışına kolaylıkla satdıklarını ancak yurt içinde satışların yerli malı diye zorlandıklarının gerçeğini bir kere daha gözler önüne serdi.


Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Başkanı Zeki Açıköz  “Ülkenin üretim gücü olmazken bile okullarda yerli malı ile ilgili “Yerli malı yurdun malı, herkes bunu kullanmalı” sloganları vardı. Sektörlerde bilmediğimiz ve bilmemiz gereken konular ve firmalar var. Yurtdışı ürünlerini tamamen engelleyemezsiniz. Bu bir süreç, bir güvenilirlik.”


yilmazparlar@yahoo.com


27 Aralık 2019 Cuma

2019 Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD Yılbaşı Buluşması-Yılmaz Parlar

EGD’den Plaket Yağmuru

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi'nde 25 ocak 2019 Çarşamba günü gerçekleşen geleneksel Yılbaşı Buluşmasında; Teşekkür vefa-şükran plaketleri ve Meslekte 20 yılını dolduranlara plaketler takdim edildi.   





TİM'in ev sahipliğinde, Başarsoft'un ana sponsorluğunda gerçekleşen, Ekonomi Platforma dönüşen geceye KKTC Başbakanı Ersin Tatar, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, TİM Başkanı İsmail Gülle, iş adamı Kemal Şahin, (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Başarsoft CEO’su Alim Küçükpehlivan, Uyumsoft Yönetim Kurul Başkanı Mehmet Önder, Atasay Kuyumculuk Kurucu ve Onursal Başkanı Atasay Kamer başta olmak üzere  siyaset ve iş dünyasından ünlü isimler, EGD üyeleri katıldılar.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Celal Toprak açılış konuşmasında gecenin adeta ekonomi zirveye dönüşmesinden katılımının ve ilginin yoğunluğundan duyduğu memnuniyeti teşekkür ederek ifade etdi.




Türkiye'nin Kıbrıs için yaptığı fedakarlıklara teşekkür eden KKTC Başbakanı Ersin Tatar, iki ülke arasındaki  gönül birliğinin önemine vurgu yaptı.

Tatar "Doğu Akdeniz'de şu an yaşananlarla, o büyük zenginliklerin paylaşımında KKTC'nin ne kadar önemli bir devlet olarak yoluna devam ediyor olduğunu görüyoruz ve mutlu da oluyoruz. Yapılan çalışmalarda Türkiye'nin desteğiyle KKTC'de gelişen önemli sektörler ve gelişen bir KKTC ekonomisi var. Türkiye'nin yoluna güçlü şekilde devam etmesi, yapısı ve potansiyeliyle, bu bölgede yaşayanlara ve KKTC'deki Kıbrıs Türk halkına büyük bir gelecek vaat ediyor.



Bununla birlikte Türkiye'nin yoluna güçlü devam etmesi, ilişkilerimizin en iyi şekilde geliştirilmesi, karşılıklı menfaatlerin oluşması, KKTC ekonomisinin güçlenmesi ile o coğrafyada, istikrarlı bir düzenin kurulmasında faydalı olacak. Sizlere olan güvenimizle, size duyduğumuz itimatla bu bölgede daha güzel günlerin bizim olacağını biliyoruz."  dedi

TİM Başkanı İsmail Gülle, ekonomi basının ihracatçılar için önemli olduğunu söylerek "Yeni gelişmeleri hep birlikte takip ettik, ihracatın sesini tüm Türkiye’ye hep birlikte duyurduk. Ülkemizin dört köşesinde, ekonomi basınımızla, ihracat seferberliği yürüttük, ihracat adına dolu dolu bir buçuk seneyi geride bıraktık. 2019 gibi, pek çok yönüyle küresel ve bölgesel risklerin tırmandığı bir yılda Türkiye olarak tüm zorluklara rağmen başarılı bir dengelenme sürecini geride bıraktık.




Bu süreçte de mal ve hizmet ihracatımız, gerek büyüme ve istihdama, gerekse de cari açığın kapanmasına net katkısıyla, çok kritik bir rol oynadı. Küresel ticaret durağanlık yaşarken, mal ihracatında 180 milyar dolar çıtasını yakaladık. Hizmet İhracatında ise 55 milyar dolar gibi yeni bir rekora yürüyoruz.” Bilgileri paylaştı.

Başarsoft Üst CEO’su Alim Küçükpehlivan, "Alacak çok yolumuz var. Tüm iş adamlarına sesleniyorum, bir kere alıp bir kere satacağınız şeylere değil, bir kere alıp yüz kere satacağınız şeylere, yazılıma yatırım yapın." dedi.
EGD'ye desteklerinden dolayı Başarsoft CEO'su Alim Küçükpehlivan, Vestel Kurumsal İletişim Müdürü Gençer Kabaroğlu, Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı ve Türk Plastik Sanayicileri, Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu'na teşekkür plaketi verildi.
Ekonomi basınında öncü olan Dünya Gazetesi'ne yeniden önem kazandıran tüm ekip adına Hakan Güldağ’ın  teşekkür plaketini Güldağ adına Dünya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan aldı. Ekonomi basınında duayen isim olan Şeref Özgencil'e plaket sunuldu. 




Merhum iş adamı Murat Dedeman adına Dedeman Holding yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Şükrü Dedeman, Tekfen Holding Kurucu ve Onursal Başkanı Ali Nihat Gökyiğit adına ANG Vakfı Başkan Vekili Turgut Gökyiğit, Atasay Kuyumculuk Kurucu ve Onursal Başkanı Atasay Kamer, Güriş Kurucu ve Onursal Başkanı İdris Yamantürk adına oğlu Tevfik Yamantürk 

İş adamı Şaban Taçyıldız adına damadı Cüneyt Harmanşa'ya, Metal Mobilya Kurucusu Mustafa Plevne'ye, merhum Asım Kocabıyık adına Borusan Holding İnsan Kaynakları ve Kurumsal iletişim Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş vefa-şükran plaketlerini aldılar.
Serhat Aligil, Doğan Erdoğan, Şükrullah Dolu, Halil Okşit, Mete Tansu, Emre Şahin, Mehmet Ali Akada, Canan Soysal, Hatice Nazlı Aydoğan, Levent Gökmen Demirciler, Mehmet Ali Kantarcı, Metin Tanrıver, Gülten Uğurlu, Talip Bayram, Ayfer Arslan, Fahriye Şenyurt, Gülnur Yeşilbaş Kayaoğlu, Bahri Kayaoğlu, Soyhan Alpaslan, Zeliha Aslan, Çiğdem Subaşı Yücesoy, Yaşar Kızılbağ, Mustafa Mesut Ergan, Mine Şenkul Ergüven, Sinan Yurtkulu, Seda Akbay, Ünal Kurtul ve Halil Günüç, gibi isimlere, meslekte 20 yılını dolduran plaketi takdim edildi. 
Gece verilen resepsiyon ile devam etdi. İş dünyası ve Ekonomi Gazetecileri sohbet etme, röportaj yapma fırsatı buldular.
yilmazparlar@yahoo.com

22 Aralık 2019 Pazar

E-Fatura'da Yeni Arayışlar-Yılmaz Parlar

E-Fatura Dayatmalımı Sevdirilmelimi

01.01.2020 tarihinden itibaren maliy ee Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürürlüğe girecek olan ve  tüm fatura bilgilerinin elektronik ortama geçirilmesiyle oluşan kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip olan   e-fatura uygulaması Dayatmalı mı? Sevdirilmeli mi?





Düşük Maliyet, Kolay Entegrasyon, Hızlı ve Verimli, Güvenli, Çevre Dostu, Sınırsız Yetkilendirme gibi başda sayılabilecek özellikleri avantajlarıyla dijital ortama geçişi sevdirilmeli. Global Dünyada varolabilmek, Gelişmiş ülkelere ayak uydurmak için her konuda hızlı bir şekilde dijital ortamın gerektirdiklerine uyum sağlıyabilmek bilişimi benimsemekle mümkündür.


Haliç Üniversitesinin Sektörel Bilgilendirme Toplantıları kapsamında 20 aralık 2019 Cuma günü Sütlüce yerleşkesi konferans salonunda  "E-Fatura'da Yeni Arayışlar" isimli panel düzenlendi.


Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Kenan Yavuz’un açılış konuşması sonrasında; Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ın her zamanki gibi hiperaktif yürütdüğü Moderatörlüğünde, Yazılım Sanayiciler Derneği Başkanı Doğan Ufuk Güneş, Uyumsoft Yönetim Kurul Başkanı Mehmet Önder, İstanbul Meslekte Birlik Mali Muşavirler Derneği Başkanı Ethem Yüksel Kahveci panele konuşmacı olarak katıldılar. Yoğun ilgi gören toplantının katılımcılarına E-Fatura hakkında bilgiler verdiler.





Son yasal düzenlemeler kapsamında işletmelerde 01.01.2020 tarihinden itibaren maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter uygulamalarına geçme zorunluluğu üzere gerçekleşen panelde genç beyinlerden gelen bazı sorulara cevabların belirsizlik olması çok daha kapsama düzenlemelere ihtiyacı olduğunu gösterdi.


Panelistler, İşletmelerin e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamalarına geçiş zorunluluğuna ilişkin limitler asgari düzeye indirildiği, yeni yılda 01.01.2020 tarihinden itibaren vergi mükellefi işletmeleri doğrudan ilgilendiren çok önemli yasal düzenlemeler yapıldığı, Bu düzenlemeler kapsamında, işletmelerin 01.01.2020 tarihinden itibaren e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamalarına dahil olup-olmayacaklarını bilgilendirdiler.


İnterneti aktif olarak kullanan, e-faturalar bulunulan yerden bağımsız olarak zamanında alma ve İşletmelerden gönderilen faturaları ödeme fırsatı verecektir .

E-fatura, sistemler arasında değiş tokuş edilen verilerin toplamıdır. Tabii ki, bu bilgi bir bilgisayar ekranında normal şekilde görüntülenebilir ve gerekirse yazdırılabilir, ancak bu e-faturanın özü hala otomatik bilgi girişinde ve bir makine tarafından başka bir makineye doğrudan gönderilmesidir.


E-faturaların ana ve en önemli yararı zamandan tasarruf etmektir. Muhasebecinin faturada yer alan bilgileri programa manuel olarak girmesi gerektiğinden, faturalarının işlenmesi çok zaman alır. 






Yine konuşmacıların verdikleri bilgiler göre,  E-Fatura uygulamasına geçmek zorunda olanlar;


2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 5 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler. 5 Milyon TL brüt satış hasılatı şartını 2018 veya 2019 hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler, e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) dan lisans alan mükellefler
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler.
Mal veya hizmetlerin alınması, satılması, kiralanması veya dağıtımı işlemlerinin gerçekleştirilmesine aracılık etmek üzere, internet ortamında elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek veya tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları.
İnternet ortamında, gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkul ve motorlu araç vasıtalarının satılmasına veya kiralanmasına ilişkin ilanları yayınlayan internet sitelerinin sahipleri veya işleticileri ile İnternet ortamında reklamların yayınlanmasına aracılık faaliyetinde bulunan, internet reklamcılığı hizmet aracıları.
5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre, komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler.

E-Fatura avantajları faydaları;


Düşük Maliyet;Kağıt, baskı, arşivleme, iş gücü ve dağıtım maliyetlerinde tasarruf sağlayın.

Kolay Entegrasyon; İş süreçlerinize ve mevcut yazılımlara kolayca entegre edin.
Hızlı ve Verimli; Faturalama ve muhasebe süreçlerinizi hızlandırarak zaman kazanın.
Elektronik ortamdaki anlık ve otomatik veri kaydı ile hata oranı azalır. Faturalar güvenilir bir şekilde elektronik ortamda saklanır, odalar dolusu klasörlenmiş arşivler ve saklama masrafları tarih olur.
Güvenli; Elektronik ortamda güvenli bir şekilde saklanan faturalarınıza gerektiğinde hızla ulaşın. Evraklarınız, faturalarınız kaybolmaz, gerektiğinde eski evraklara, faturalara saniyeler içerisinde ulaşılır.
Çevre Dostu; Kâğıt kullanımını azaltın her yıl yüzbinlerce ağacı kurtarın. Kağıt kullanımı en düşük seviyeye indiği için her yıl yüzbinlerce ağacın kesilmesi engellenir.
Sınırsız Yetkilendirme;Sınırsız sayıda kullanıcının yetkilendirilmesine izin veren yapısı sayesinde kullanıcı yönetimini kolaylıkla yapın.
Toplantı aile fotografı çektirilmesiyle son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com


19 Ağustos 2013 Pazartesi

BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ-YILMAZ PARLAR



BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ”

BASF, 19 Agustos 2013 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek "Biz kimya yaratıyoruz dünya turu" son durağı istanbul’da satnları ile yaptıkları yeniliklerini tanıttılar.

Dünyanın lider kimya şirketi BASF’nin “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu” 19-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Ocak 2012'de Mannheim, Almanya'da başlayan dünya turu, İstanbul’a gelmeden önce dünya genelinde 10 şehri ziyaret etti.

BASF'nin 10 farklıalandaki inovatif çözümlerini sergilediği “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu”(We create chemistry world tour); iş ortakları, müşteriler, basın mensupları,STK temsilcileri, çalışanlar ve üniversite öğrencilerinden oluşan bir topluluğu bir araya getiriyor. İnteraktif sergi, şirket paydaşlarının BASF'nin toplumun günümüzdeki ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı ürün portföyünü ve teknolojilerini deneyimlemesine yardımcı olmak üzere tasarlandı. BASF, etkinlik kapsamında bitki koruma ürünlerinden elektromobilite çözümlerine;modern yalıtım malzemelerinden sürdürülebilir beton teknolojilerine kadar 10 farklı inovasyonunu tanıtıyor. AgCelence, Consumer Driven Innovation (Tüketici Odaklı İnovasyon), Ecoflex-Ecovio, Elastopave, Emobility (Elektromobilite, Modern Insulation (Modern Yalıtım), New Concrete Technology (Yeni Beton Teknolojisi), Pure Balance, smart forvision ve Windy Future (Rüzgarlı Gelecek) temalarına sahip 10 ayrı BASF standını ziyaret eden katılımcılar, yetkililerden BASF’nin sunduğu çözümlere ilişkin detaylı bilgi aldı.






Etkinlikle ilgili görüşlerini paylaşan BASF Türk Kimya CEO’su Volker Hammes, "2050 yılında, bu gezegende dokuz milyarın üzerinde insan yaşayacak. Bu nüfus artışı çok büyük global zorlukların yanı sıra, özellikle kimya endüstrisi için pek çok fırsatıda beraberinde getirecek. Kimyaya dayanan yenilikler, global zorlukların ele alınmasında önemli bir rol oynayacak. BASF olarak, Türkiye'nin dört bir yanından davet edilen iş ortaklarımızın, basın mensuplarının ve öğrencilerin yeniliklerimizden bazılarını deneyimleme fırsatıbulduğu ‘Kimya yaratıyoruz’ dünya turuna ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Tur, günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan ve kısa bir süre önce piyasaya sunulan 10 BASF çözümünü sergiliyor"dedi.


Kimya, yaşam kalitesini arttıran; doğal kaynakları, çevreyi ve iklimi koruyan yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleri ile geleceğin zorluklarını aşmada kilit bir rol oynarken, BASF yöneticileri ise inovasyonun uzun vadeli başarının anahtarı olduğunu belirtiyor. Entegre bir global kimya şirketi olarak benzersiz bir konuma sahip olan BASF, ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluğu ve çevreyi korumayı bir bütün olarak görüyor.













BASF, 2011 yılında 1.6 milyar Avro olan ARGE harcamalarını 2012 yılında 1.7 milyar Avro'ya yükseltti. Bu artışın, BASF'nin araştırmalarını global pazarlara ve müşteri sektörlerine daha yakın bir şekilde yeniden yapılandırma hedefiyle ilgili olduğu belirtiliyor. 2012 yılında pazara 250'den fazla yeni ürün çıkartan BASF'nin araştırma ekibi, 2012 yılında yenilikçi gücünü yeni bir performans seviyesine çıkarttı.


BASF'nin dünyanın dört bir yanındaki şirketlerinin ARGE departmanlarında çalışan kişi sayısı 2011 yılında 10.000 iken, bu sayı 2012 yılında %3.9'luk bir artışla 10.500’e ulaştı. Bu çalışanlar aracılığıyla 3.000 farklı proje yürüten BASF, ARGE ve inovasyon alanlarındaki teknolojisini güçlendirerek kimya sektörüne liderlik etmeyi sürdürüyor.



Dünyanın lider kimyaşirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallardan plastiklere, bitki koruma ürünlerinden petrol ve doğalgaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel korumayla birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimizle kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan ve bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşen BASF’nin hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tr adresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.













Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallar, plastikler, ürünlerinden bitki koruma ürünlerine, petrol ve doğal gaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel koruma ile birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimiz ile kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.



2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan BASF'nin bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşti. BASF hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tradresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.

Türkiye’de 1880 yılında gerçekleşen ilk satışıyla köklü bir geçmişe sahip olan ve birçok sektöre kimyasal çözümler sunan BASF grup şirketlerinin Türkiye’de 6 üretim tesisi bulunuyor. BASF, Türkiye’de kimyasallar, plastikler, tekstil ve deri kimyasalları, dispersiyonlar ve pigmentler, bakım kimyasalları, özel kimyasallar ve bitki koruma gibi alanlarda faaliyette bulunuyor. BASF ürünleri; elektrik ve elektronik, otomotiv, inşaat, deri ve tekstil, deterjan ve temizlik, ilaç ve kozmetik ile hayvan yemi, tarım ve gıda sektörlerinde kullanılıyor.

Sürdürülebilirlik konusunda önemli projelere imza atan BASF’nin yenilenen Dilovası FabrikasıYönetim Merkezi, “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) Gold”






sertifikasına sahip. Şirketin, çevre dostu ve enerji verimli ürünlerini de kullanarak yenilediği bina, Türkiye’deki LEED Gold Sertifikalı ilk renovasyon projesi olma özelliğini taşıyor. BASF’nin Gebze’de inşa edilen Yapı Kimyasalları Lojistik ve Teknik Geliştirme Merkezi binası da LEED Platinum alarak, en yüksek LEED derecesiyle sertifikalanan Türkiye’deki ilk endüstriyel bina olma özelliğini taşıyor.

BASF’nin sosyal sorumluluk vizyonunda, çocuklara ve gençlere yönelik eğitici projeler ön plana çıkıyor. Örneğin 6-12 yaş arası çocukların eğitmenler gözetiminde temel kimya deneyleri yapmalarına olanak tanıyan Kids’ Lab projesi, İstanbul’da başladığı günden bu yana 6000’i aşkın çocuğa ulaştı. Bir başka sosyal sorumluluk projesi olan “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” ile BASF, maddi imkânlardan yoksun okullarda yeni kimya laboratuvarları kurulmasını hedefliyor. Bilimi ve özellikle de kimyayı gençlere sevdirme amacıyla hayata geçirilen her iki projeyle de başarılı sonuçlar alındı. BASF, temel faaliyet alanı olan kimya ile el ele ilerleyen bu tür sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye gelecekte de devam edecek.












Biz kimya yaratıyoruz dünya turu kapsamında farklı sektörlere yönelik çok sayıda ürün ve uygulamasınısergileyen BASF, Bakım Kimyasalları alanında sahip olduğu geniş hammadde yelpazesini de katılımcılara tanıtıyor.

Geliştirdiği hammaddeler nemlendiricilerden makyaj malzemelerine, saç boyalarından güneş kremlerine kadar çok sayıda kozmetik üründe kullanılan BASF; sağlık, beslenme ve temizlik ürünleri kategorisinde de tüketicilerin doğal ve sürdürülebilir ürün beklentisini karşılıyor.

BASF, Avrupa standardı EN 13432 uyarınca tamamen kompostlanabilir bir ürün olan ecovio®'yu2006 yılından beri biyobozunur ambalajlama sektörünün hizmetine sunuyor.Malzemenin özelliklerin test etmek ve daha da etkin hale getirmek amacıyla plastik işleyiciler, marka sahipleri, süpermarketler, çevresel dernekler ve kompost alanlarına sahip çöp ve atık yönetimi hizmeti veren firmalar ile uzun yıllardır yakın işbirliği içerisinde çalışıyor.Harcanan tüm bu ortak çabalar ve araştırmalar gösteriyor ki ecovio sadece geçerli uluslararası standardlara göre tamamen kompostlanabilir bir plastik değil aynı zamandayüksek oranda yenilenebilir hammadde içeriğine sahip ve yırtılmalara karşı dirençli poeştlerin yanısıra kaplanmış kağıt,malç film, tepsi ve bardakların yeteri kadar dayanıklı bir şekilde üretilmesine olanak sağlıyor.


Örneğin, ecovio ile üretilen kompostlanabilir atık poşetleri, organik atıkların efektif ve hijenik birşekilde toplanmasına yardım ediyor. Toplanan bu organik atıklar, poşetlerindenayrılmadan belirlişartlara sahip endüstriel kompost alanlarınde işlem görüyor ve ecovio mikroorganizmalar tarafından enzimlerin yardımları ile parçalanıyor. Kompostlama sürecinin sonundapoşetler tamamen korbondioksit, su ve biyokütleye dönüşüyor. Tüm bu ayrıştırma gerektirmeyen işlemler atık yönetimi için büyük avantaj sağlıyor.



Kimya alanındaki yenilikler, geleceğin mobilitesi için önemli yeni yaklaşımlar sunuyor. Ağırlığın ve emisyonun azaltılmasına, tasarıma, yeni güç aktarım mekanizmalarına, emniyet ve ısıyönetimi gibi trendlere öncü olan BASF, otomobillerde kimya yardımıyla geliştirilmiş ürün ve teknolojilerin daha fazla kullanılacağını öngörüyor.

Bu noktada araçların verimliliğini arttırmak ve yakıt tüketimini azaltmak için, metal parçaların yerine plastik parçaların kullanıldığı daha hafif yapıların oluşturulması önemli bir etken olarak dikkat çekiyor. BASF plastik ürünleri; otomobil gövdesinde, şaside, iç donanımlarda ve motor parçalarında kullanıldığında metal parçalara oranla ağırlığı yarı yarıya azaltıyor. Bir otomobilin ağırlığının 100 kilogramazaltılması, yakıt tüketimini 100 kilometrede yaklaşık 0.4 litre düşürüyor.

Daimler ile yapılan iş birliği sonucunda geliştirilmiş olan konsept araç smart forvision’da BASF’nin fark yaratacak 3 yenilikçi teknolojisi öne çıkıyor: Hafif konstrüksiyon çözümler, ısı yönetimi ve elektro mobiliteye özel enerji verimliliği. Araçta, dikkat çekici bir yenilik olarak BASF’nin geliştirdiği yeni yüksek-performans malzemesi Ultramid®Structure kullanılarak üretilen dünyanın seri üretime uygun ilk tümüyle plastik jantları bulunuyor. Metalle aynı derecede dayanım sağlayan Ultramid® Structure, ağırlığın yüzde 30 düzeyinde azaltılmasına olanak tanıyor.


WCCWT kapsamında çok sayıda ürün ve uygulamasını teşhir etmeye hazırlanan BASF, yapı sektörünün kullanımına yönelik önemli bir hammadde olan Elastopave’i de katılımcılara tanıtacak.

Elastopave ile ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik gibi günümüzün iki önemli amacını tek bir sistemde gerçekleştirmek mümkün oluyor. Uygulamaya göre seçilen mineralleri akıllı bir şekilde poliüretanla harmanlayan Elastopave, mineraller arasında oluşan boşuklar yardımıyla geçirgen bir kaplama oluşturmaya yardımcı oluyor. Bu sayede, yağmur suları doğal bir şekilde geçirgen yüzeyden süzülerek tekrar lokal yer altı sularına karışabiliyor. Elastopave’in yardımıyla, geleceğin çevre dostu ve doğal görünümlü şehir ve kasabaları inşa edilirken faydalanılabilecek dekoratif sert yüzeylerin yaratılması kolaylaşıyor.


yilmazparlar@yahoo.com