turizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
turizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Kasım 2020 Pazar

Turizm Ekonomisinin Geleceği

 

  • ANASAYFA  SİYASET   EKONOMİ  TURİZM  BİLİŞİM  SAĞLIK  GIDA    OTOMOTİV
  •  
  • EMLAK  GÜNCEL  KİTAP  MÜZİK  MODA   MAGAZİN   SİNEMA      KÜLTÜR & SANAT
  •  Turizm Ekonomisinin Geleceği

    Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı SKAL İstanbul Kulübü, Turizm Ekonomisinin Geleceğini masaya yatırdı.



    Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuk olduğu SKAL İstanbul Kulübün Kasım ayı toplantısında, Türkiye ekonomisinin yanı sıra salgının ve bölgedeki gelişmelerin turizm sektörüne etkileri değerlendirildi.

    Pandemi geleceğe hızlı ilerlememize neden oldu.Pandemi sürecinde, birçok endüstri etkilenmiş olsa da, seyahat ve turizm endüstrisi özellikle ağır darbe aldı.Uluslararası uzun mesafeli yolculuklar neredeyse tamamen bitme noktasına geldi. Dünya çapında turizm ekonomisinin çöküşü otelleri, restoranları, otobüs işletmecilerini ve araba kiralama şirketlerini iflas ettirdi  Seyahat ve karantina kısıtlamaları, dar bütçeler ve enfeksiyon korkusuyla birleştiğinde turizmi önemli ölçüde azalttı. 

    2020'nin sonunda 1,2 trilyon dolara varan gelir kaybı bekleniliyor. Ek olarak, tahminen 100 milyon insanı işsiz bıraktı. 25 milyon havacılık işi risk altında. 

    Bu, birçok endüstri uzmanını, çalışanı ve gezgini, gelecekte turizm açısından neler getireceği konusunda kararsız bıraktı. 

    Uzun vadede seyahatin çehresini değiştirebilecek temel seyahat teknolojisi eğilimlerini araştırılıyor

    Pandeminin ne zaman biteceği henüz belli değil, ancak birçok hükümet ulusal ekonomilere sağlığı geri getirmeye çalışıyor.

    Seyahatle ilgili belirsizlik ve korkuyla, turizm ve iş seyahatlerinin ne kadar çabuk iyileşeceğini, yine de uçup uçmayacağımızı ve yeni sağlık güvenliği önlemleri alındığında seyahat deneyiminin nasıl görüneceğini kimse bilmiyor… 

    Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm paydaşlarını ve sektörün önemli isimlerini bir araya getiren SKAL İstanbul Kulübü, Kasım ayı toplantısı için bir araya geldi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın konuşmacı olarak konuk edildiği toplantıda, Kovid-19 salgınıyla birlikte hem Türkiye ekonomisi hem de turizm sektörü değerlendirildi.

    Kovid-19 sorunlu bir dünya ekonomisinin üstüne geldi

     Dünya ekonomisi açısından bakıldığında salgının; dengeleri iyi oturmuş, sorunları olmayan bir dünya ekonomisinin değil, dengesizliklerin birikmiş olduğu bir dünya ekonomisinin üzerine geldiğini belirten Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, salgın sonrası dönem için belirsizliğin hakim olduğunu söyledi. Türkiye ekonomisine değinen Prof. Dr. Akat, “Türkiye; petrol, doğalgaz, maden vs. gibi doğal kaynakları yetersiz bir ülke ve bütün bunları dışarıdan almak zorundayız. Kısıtlı doğal kaynaklara sahip ülkeler bu kaynaklara ulaşabilmek için imalat ve ihracata önem vermeli, ekonomilerini bu anlamda güçlü kılmalıdır.” dedi. Prof. Dr. Akat ayrıca Türk müteşebbislerinin zorlu süreçler için daima hazırlıklı olduklarını ve bu sürecin de atlatılacağını sözlerine ekledi.

     Turizm sektörü salgın sonrası toparlanacaktır

    Turizm açısından Türkiye’yi değerlendiren Prof. Dr. Akat, “Ülkemizin, sahip olduğu doğal ve tarihi güzellikleri sayesinde doğal kaynağı turizmdir.” dedi.  Salgından olumsuz anlamda en çok etkilenen sektörlerin başında turizmin geldiğini belirten Prof. Dr. Akat, “Turizmin ekonomik açıdan geleceğini öngörmek Kovid-19’un seyrine bağlı olacak. Biz ekonomistler için bir şey söylemek zor. Uzun süreli karantina süreci nedeniyle insanların seyahat etmeye özlem duyduklarını düşünüyorum. Bu nedenle salgın sonrası dönemde, insanlar tekrar seyahat yapmak isteyeceklerdir.” dedi. 2021  için öngörüde bulunmanın zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akat, 2021 yazının ikinci yarısı ve sonbaharda Türkiye turizminde ciddi bir canlanma söz konusu olabileceğini ekledi.



    Anlamlı hediye

    SKAL İstanbul Başkanı Ayşe Önen, toplantıya katılım sağlayan herkese teşekkür ederek Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’a, Geçmişi, Günümüzü ve Geleceği sembolize eden üç fidan bağışı sertifikasını takdim etti.

    Seyahatteki çöküş uzun vadeli değişiklikler getirecek. 

    Kanımızca, kitlesel işsizliğin işgücü piyasalarında silinmez izler bırakması gibi, mevcut küresel seyahat çöküşü hem iş hem de eğlence için uluslararası hareket modellerinde uzun vadeli değişiklikler getirecektir. Güçlü salgın kayıtları olan ülkeler, bunları turizm pazarlama stratejileri olarak kullanacaktır.  

    Sağlık turizmi, İnsanlar daha sağlık odaklı hale geldikçe, pek çoğunun sağlık, restorasyon ve iyileştirici tatiller aramaları bekleniyor. Yoga inzivaları, spa uygulamaları ve diğer sağlık yanlısı aktiviteler özellikle turistler için çekici olmalıdır. 

    Miras ve kültür turizmi, Yakındaki yerlerle sınırlı olduğunda, miras ve kültürel deneyimler ön plana çıkabilir. Bu, müzelerin, restoranların, tarih turlarının ve diğer yerel sitelerin ilgisinin artması anlamına gelir.

    Açık hava turizmi, Aşı olmadan sosyal mesafe ve izolasyon temel COVID-19 önleme yöntemi olmaya devam ediyor. Buda, kamp, ​​yürüyüş veya su sporları gibi açık hava tatillerinde artışa neden olabilir.

    Aile ve arkadaş turizmi, Kilitlemelerin uygulandığı, ailelerin ve arkadaşların ayrı tutulduğu yerlerde, günübirlik gezilere odaklanan turizm paketleri, hafta boyu süren gezilerden çok artış görebilir.  

    Uzak veya tenha yerler, Uzak yerler her zaman belirli turistler arasında popüler olsa da, bu tatil seçenekleri koronavirüs sonrası daha fazla ilgi göreceği muhakkak. 

    Küçük gruplara odaklanma, İster sınırlı odaları olan (oda kahvaltı gibi) konaklamalar, ister özel tur grupları olsun, COVID sonrası dünyada turizm küçük başlıyacakdır.

    Uluslararası turizmin kontrollü kabulü, Virüs korkusu azaldığında, şirketler ve hükümetler uluslararası turistleri geri çekmek için rekabet etmeye başlayacaklar.

    Turizm Teknolojileri Trendleri COVID-19 Sonrası, Ülkeler geçişi daha sorunsuz hale getirmek için teknoloji geliştirmeye ve entegre etmeye çalışıyor. 

    Temassız teknoloji, Paylaşılan temas noktalarının ve yüz yüze etkileşimlerin azaltılması yolları arınılıyor. 

    Sayı biyometri kullanımını düşünülmektedir, Biyometri temassız parmak izi, iris taraması veya yüz tanımayı içerebilir. Diğer seçenekler arasında hareket kontrolleri, belge tarama veya sesli komutlar dahil olmak üzere temassız girişler araştırılıyor.

    Gelişmiş temizlik teknolojileri, Temizlik ve sanitasyon, hem seyahat sağlayıcıları hem de müşteriler için başka bir ana odak noktasıdır. Sterilizasyonu daha etkili hale getirmeye yardımcı olmak için ultraviyole ışık teknolojilerin kullanımı.

    Tüm vücut dezenfeksiyon kabinleri, yüksek temas yüzeylerinde antimikrobiyal kaplamalar ve temizlik robotların kullanımı. Uygulaması çok az olan kabinlerde bir kişiyi ve giysilerini 40 saniyede dezenfekte edebilen ve patojenleri öldürmek için tasarlanmış fotokatalizörler veya nano iğne teknolojisin kullanılımını yaygınlaştırmak.

    Otomatikleştirilmiş süreçler, Birçok sağlayıcının gelir hedeflerini veya giderlerini karşılamada güçlük çekmesiyle, şirketlerin müşterilere yardımcı olacak daha az personeli olması muhtemeldir. Bunu aşmak için, otomasyonun dahil edilmesi olası bir çözümdür. Başka bir seçenek de, Bilinen Gezgin Dijital Kimliği  

    Akıllı kapıdan kapıya ulaşım, Popülaritesinde artması beklenen bir diğer trend de kapıdan kapıya taşımacılık hizmetleridir. 

    Ancak, bu toparlanmayı sağlamak için sektör sıkı bütçelerle çalışmak zorunda kalacak. Ancak yeni süreçlere ve teknolojilere yatırım yapmaya ve değişen ihtiyaç ve gereksinimlere karşı esnek olmaya istekli olacak. Bunu yapabileceklerini varsayarsak, COVID-19 sonrası dünyaya ve onun yeni normaline etkili bir şekilde adapte olacak şekilde donatılmalıdırlar. 

    yilmazparlar@yahoo.com 

     

  • 11 Şubat 2020 Salı

    İstanbul’da Sri Lanka Mutfağı-Beta House-Yılmaz Parlar

    İstanbul’da Sri Lanka Mutfağı

    Sri Lanka Ankara elçiliği, 10 Şubat 2020 pazartesi günü Bağımsızlık kutlamaları kapsamında, Eminönü tarihi mekan Beta Yeni Han’da gerçekleştirilen bir festivalle Sri Lanka mutfağını tanıtdı.

    Sri Lanka Ankara elçiliği ve fabrikaları Trabzon’da Genel Müdürlükleri Adana’da bulunan Beta Tea ile Basın toplantısı düzenlediler.




    Basın Toplantısına Sri Lanka Ankara Büyükelçisi Muhammed Rizvi Hassen, Beta Tea Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Uğur, Fatih Belediye Başkanı  Ergün Turan katılarak birer konuşma yaptılar.


    Sri Lanka'yı Türkiye'de sergilemek için Bağımsızlık ayı olan Şubat ayında bir dizi etkinlik düzenledi. Büyükelçilik ilk kez İstanbul'da bir yemek festivali gerçekleştirdi.





    Muz, tarçın, Hindistan cevizi, muskat ağaçları ve kendine özgü lezzetleri ile dünyanın en çeşitli baharat ve meyvelerine sahip Sri Lanka, bu lezzetlerin bir kısmı masa üzerinde teşhir edildi.

    Geleneksel bereket getirmesi için kandil lambederdeki kandil fitilleri protokol tarafından yakıldıkdan sonra Sri Lanka Ankara Büyükelçisi Muhammed Rizvi Hassen,açılış konuşması yaptı.

    Elçi Hassen “Sri Lanka baharatlı yemek festivali, İstanbul 2020 için hepinize çok sıcak bir dostluk sunuyorum. Sri Lanka halkı İstanbul'u Türkiye'den daha iyi biliyordu.

    Türkiye ile ilişkilerimizin tarihi çok eskilere dayanıyor. Osmanlı Sultan Abdülhamid döneminde Sri Lanka İstanbul'u birbirine bağlayan ilk Konsolosluğu kurdu.” Dedi.




    Elçi Hassen Kolombo'da dostluğu ve dayanışmayı yansıtan İstanbul caddesi olarak adlandırılan bir sokağın olduğunu,yüzyıllar önce, birçok Türk gezgin ve tüccar Sri Lanka'nın bulunduğu deniz yollarını dolaştığinı ve bazılarında çeşitli nedenlerle bir süre kaldığını ifade etdi.


    Hassen “Belki baharat ticareti için faliyetde bulundular. Bununla birlikte, modern tarih boyunca temas kurmak için esas olarak insanları insanlara olan yakın temasımızı kaybettik. Yine de bağımsızlığımızın ardından Türkiye ile güçlü bağlayıcı siyasi bağlar kurduk. Türkiye, 1948'de bağımsız olduktan sonra diplomatik ilişkiler kuran ilk ülkelerden biri.


    Değişim sayısının (mil olarak değil) uzaklığı nedeniyle, ticaret faaliyetlerinde belki de daha az sayıda değişim olması nedeniyle birbirimizin kültürlerini unuttuk.





    Sonra alışkanlıkları, değerleri ve gelenekleri unuttuk. Neyse ki, Ceylon Çay ilişkilerimiz için bir miktar güç sağladı. Umarım bu kararlı ve küçük çaba, Sri Lanka'yı ve İstanbul'u, belki de Türkiye'yi bağlamak için bir yolculuğa başlayacaktır.” sözleriyle ilişkileri geliştirmenin arzusunu taşıdığını gösterdi.


    Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Bağımsızlığının 72’nci yıldönümünü kutlayan Sri Lanka ve Türkiye yaklaşık 1000 yıldır, ilişkilerini karşılıklı güven ve saygı temelinde yürüten, küresel düzlemde yaşanan hadiselerde, benzer görüşleri savunarak; benzer tutumları takınan iki kardeş ülke olduğunu söyledi.


    Turan, “Bugün burada, ortak bir hafızaya sahip bu iki ülkenin gastronomi gibi önemli bir kültürel miras teması ile bir araya getirilmiş olmasını; gastronomik mücevherlerle dolu Fatih’imizde; bir diğer gastronomi hazinesi ülkenin yemeklerinin tanıtılıyor olmasını, takdire şayan bulduğumu söylemek istiyorum. Bu değerli festivali öncelikle gastronomi adına; farklı tatların, farklı coğrafyalarda tanıtılması adına, oluşturulan bu kültürler arası ilişkinin turizm, ekonomi gibi farklı boyutlara yansıması adına çok değerli bulduğumu bilmenizi istiyorum.” dedi





    Turan.bir ulusal mutfak, Bir ulusal giysi kadar tarih yansıtdığını, Filozof Roland Barthes’in sözünü hatırlatarak “Yiyecek dediğimiz şey; Sadece ürünler toplamı değil, aynı zamanda bir iletişim sistemi, bir imgeler bütünü, gelenek ve davranış biçimlerine ilişkin bir bütündür” şeklinde ifadede bulundu.


    Beta Tea Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Uğur’un takdir ve teşekkür konuşma sonrası Sri Lanka’nın otantik yemekleri, tatdırıldı.


    Genelde deniz mahsülü yiyecekler sunuldu. İlginç sokak yemeği. “Kottu Roti” yumurta, et, sebze, yufkaya benzer ekmek ve diğer malzeme ve baharatların karışımıyla yapılan ve kokoreç gibi ızgarada küçük parçalara bölünerek pişirilen yemek ilgi gördü. Tatlı sevenlerin de unutulmadığı festivalde Asya bölgesinde yetişen bir ağaçtan yapılan, yine Sri Lanka’ya özgü “jagger” denilen bal benzeri şurubun kullanıldığı "Watalappam" sunuldu.


    yilmazparlar@yahoo.com


    9 Şubat 2020 Pazar

    Sri Lanka Yiyecek Festivali -Yılmaz Parlar


    Sri Lanka Yiyecek Festivali


    Sri Lanka Bağımsızlık Günü (Ulusal Gün) kapsamında Ankara Elçisi Mohamed Rizvi Hassen ev sahipliğinde 8 Şubat 2020 Cumartesi akşamı, Galata Anemon Hotelde tüm ay sürecek etkinliklerden Food Festival (Yiyecek Festivali)in  galası gerçekleşti.





    Sri Lanka Bağımsızlığının 72. Yıl Kutlamaları galasına, Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Türkiye’deki Fahri konsoloslar; Beşir uğur, Anemon Hotel direktörü oğuz Akçura, Ahmet Yıldız, Aday Alp Türkyılmaz, Katar Havayolları Türkiye satış müdürü Evren Ökmen, Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak, Mili Futbolcu Ümit Karan, QNB Turizm sahibleri İş Kadını Nazan Bayrambey, Kübra Bayrambey, Akademisyen Doç Dr. Nur  Ündey Kalpakoğlu başdda olmak üzere pek çok Ülke konsolos ve temsilcileri iş adamları katıldılar.





    Gece Bereket refah ilham eden kandil lambası geleneğindeki mumların protokol tarafından yakılmasıyla başladı.


    Yağ lambası Sri Lanka kültürünün ve yaşamının kalbine ve ruhuna çağlar boyunca   ışıltısını dokundu. Fiziksel ve ruhsal bir ışık kaynağı olan adada inanç, umut ve refah için bir kandil yakma geleneği nesiller boyu devam ediyor. Eski gelenekleri onurlandıran  en üste sembolik horoz şeklindeki pirinç lambaderdeki mumlardan çıkan titrek parlaklık bilgelik, umut ve yeni başlangıçları simgeliyor. Çevredeki kasvetleri ortadan kaldırıyor inancını taşıyor.


    1505'te Portekizlilerin başlattığı, Hollandalıların ve İngilizlerin devam ettirdiği 443 yıllık işgalin ardından 4 Şubat 1948'de bağımsızlığını kazanan Sri Lanka'nın bağımsız gün kutlama gecesinde Ankara Elçisi Mohamed Rizvi Hassen yaptığı konuşmasında


    Tarihe dayalı köklü ilişkilerimizin olduğunu, Sri Lanka'nın bağımsızlığını kazanmasından ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan çok önce, Osmanlı Sultan II. Abdülhamit döneminde 1864'te başkent Kolombo'da bir fahri konsolosluk var olduğunu söyledi.





    İki Ülke tarihsel ilişkileri; Osmanlı Devleti’nin ilk Fahri Konsolos olarak atamasıyla başlamıştır.


    Sultan II. Abdülhamit tarafından Japonya’ya gönderilen Osman Paşa komutasındaki Ertuğrul Firkateyni, o zamanki adıyla Seylan’ın batısında bulunan Kolombo da dahil pek çok Asya limanını ziyaret etmiştir. Kolombo’ya 1 Kasım 1889 tarihinde varan ve beş gün süreyle Kolombo limanında demirleyen Ertuğrul’da bulunan mürettebat yerli halkla iyi ilişkiler geliştirmiş, Ertuğrul Firkateynini Kolombo’da bulunduğu sırada 200.000’den fazla insan ziyaret etmiştir.





     4 Şubat 1948 yılında, o zamanki adıyla Seylan’ın (1972 yılı itibariyle Sri Lanka) bağımsızlığını kazanmasının ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin Yeni Delhi’deki Büyükelçiliği Sri Lanka’ya, Sri Lanka’nın ilk olarak Kahire'de bulunan Büyükelçiliği daha sonra ise Tel Aviv’de bulunan Büyükelçiliği Sri Lanka’nın Ankara’daki Büyükelçiliği 2012 yılında, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kolombo’daki Büyükelçiliği ise 2013 yılında faaliyete başlamıştır.

    İki Ülke ekonomi, kültür gibi alanlarda birlikte çalışmanın ticari hacimlerinin geliştirmenin önemine atıf yaparak Türkiye ile Sri Lanka arasındaki en önemli ortak noktaları çay üretimi ve tüketimi ortak projeler olabileceğini söyledi.




     Çay üretimde Sri Lanka dünyada 4'üncü, Türkiye ise 5'inci sırada yer alıyor


    Yaklaşık 200 milyon dolar olan ikili ticaret hacminin 2020 yılına kadar 500 milyon dolara çıkarılması hedefini ve buna ulaşmak   tüketiminde dünyanın ilk sırasında yer alan Türkiye'nin seylan çayını almalarını Türk İnşaat firmaların Sri Lanka’da faliyet göstermeleriyle yakalabileceği çnceki ekonomi toplantılarda dile gelmişti.





     Elçi Hassen ada ülkesi olduklarından, çeşitli ülke mutfak kültürlerinden beslendiklerini ima ederek ki  bunlar;  Portekiz, Hint, İngiliz, Malezya, Türk mutfağı gibi birçok kültürün etkisi olabilir. 

    Yemeklerin baharatlı ama sağlıklı, enerji veren yiyecekler olduğunu söyledi Sri Lanka Hilton otelden özel gelen Şefler önderliğinde EGD Başkanı Celal Toprak ve Mohamed Rizvi Hassen birlikde nasyonel yemek hazırladılar. Konuklara ikram edildi.
    Etkinlikte, çeşit çeşit baharatların teşhir edildiği masa, ülkenin“baharat adası” olarak tanımlanabileceğini yansıtıyor.

    QNB Turizm sahibi Nazan Bayrambey ile Sri Lanka ve Türkiye Turizmi hakkında yaptığımız sohbetde verimli olduğunu ancak istenen arzu edilen seviyelerde olmadığını söyledi. Daha çok tanıtıma ihtiyaç olduğunu belirtdi.


    Yaklaşık 21 milyon nüfusa sahip ülke son yıllarda istikrarlı büyüyen bir ekonomiye sahip. Sri Lanka'nın, Hindistan ve Pakistan ile serbest ticaret anlaşmaları bulunmaktadır. Çin, Singapur ve Güney Asya ülkeleriyle ticaret anlaşmaları planlayan ülkenin Türk firmaları için önemli fırsatlar ve avantajlar olduğu muhakkakdır.


    yilmazparlar@yahoo.com


    2 Şubat 2020 Pazar

    Küba-Türkiye Turizmi-Yılmaz Parlar

    Küba-Türkiye Turizmi

    Hayalleri Süsleyen Küba Turizmi

    Başkent Havana'nın bir parkında Atatürk'ün büstü bulunan, Renkli evleri, sıcak kanlı insanları, farklı kültürü ve atmosferi ile farklı destinasyonlardan biri olan Küba, Emitt 2020 fuarda, standıyla yoğun ilgi gören ülke Standlarındandı.




    Emitt Fuar kapsamında, Küba’nın Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Nunez’in ev sahipliğinde Kaya Hotelde Küba turizm bakanlığının ticari direktörü Michel Bernal’in da katıldığı, Gala yemeği düzenlendi.





    Karayip Denizinin, delici mavi gökyüzlü, yeşillikleri, tropik bitkilerin parlak renkleri, turkuaz dalgaları, plajların beyaz kumu tropik iklimi, karstik mağaraları ve dalış için güzel koyları, sahil mango çalılıkları, ünlü rom ve puroları, ihtiva eden özgürlük seven insanlar ülkesi Küba tanıtımı bir video gösterildi

    .


    Video gösterim sonrası, Küba’nın Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Nunez, yaptığı konuşmasında Türk Turizmci dostları ağırlamakdan memnuniyet duyduğunu ifade etdi. Türk dostluğunu ve Türk turizme verdiği öneme dikkat çekti. Arzu edilen seviyede Türk turistlerin olmadığının altını çizdi. Küba’nın kültürü, tarihi ve turizm altyapısından dolayı daha çok Türk turisti ağırlamak için potansiyeli bulunduğunu ve  THY’nin haftada 3 uçuşun olduğunu belirtdi.

    Sağlık, termal, iş turizmi, otel yönetimi gibi alanlarda Türkiye’nin büyük bir deneyimi olduğunu, Küba’nın sağlık alanında önemli bir gelişim gösterdiğini, sağlık alanında birçok uzmanlaşmış kurumu, doktoru ve altyapısıyla bu turizme açık olduğunu vurguladı.




    Küba turizm bakanlığının ticari direktörü Michel Bernal Türk turistlerin son yıl olarak 18 bin gibi çok az sayıda olduğunu ve artırmak arzusunda olduklarını söyledi. Uluslararası Küba Turizm Fuarı  FITCuba 2020’nin Rusya'ya adanacağını vurguladı. Özgürlük adasının tarihi mirası, Küba'nın geçmişine götürecek çok sayıda müze, sergi olduğunu, Karayip suları, deniz yaşamı türlerinin çeşitliliği tüm balıkçılık yöntemleri ve türleri, tekne turları, Küba, deniz manzarasının dalış meraklıları ve kaşifleri için gerçek bir cennet olduğunu dile getirdi.





    Konuşma sonrası Küba’dan gelen orkestra  eşiliğinde konuklar Küba’ya özgü dansları, Rumba, Bolero, Cha Cha Cha ve Salsa yaptılar. Küba’nın Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amoros Nunez ve Küba turizm bakanlığının ticari direktörü Michel Bernal konuklara dans pistinde eşlik etdiler. Harika dansları ve çok güzel figürleri gözden kaçmadı.


    Masamızda bulunan Day Tours sahibi Altuğ Uğurola, Küba’lı eşi Dayana Uğurola ve Roma’da turizm danışmanı olarak görev yapan Madelen Gonzalez Bardo Tanchez yaptığımız sohbetde; Madelen Gonzalez Şaşırtıcı derecede güzel mercan resifleri, korsan hazineleri olan batık gemiler, Santiago de Cuba'ya giden bir trenle çökmüş ve batık demiryolu köprüsü, tropik kuşların, muhteşem mangrovlar ve palmiye ağaçları, huzurlu sessizlik, hareketli Havana ile Küba tatil için mükemmel bir yer olduğunu söylüyor.





    Day Tours sahibi Altuğ Uğurola Pek çok ülkeden Küba’ya turist getiriyor. İlginç anekdotlarla Küba’ya gidişini anlatdı. Unesco'ya göre dünyada en çok görülmek istenen ülke olarak Küba’da en yenisi 1959 model olan Amerikan arabaların bulunduğunu, barınma, sağlık ve eğitimin ücretsiz olduğunu, aktardı. Hekesin eşit olduğu Küba’da, Dünyanın en iyi sağlık eğitimi bu ülkede verilmekte olduğunu ve en iyi doktorların bu ülkeden çıktığını söyledi..


    Gala yemeği çıkışında Kaya hotelin resepsiyonda görevli çalışanların özel üniformalı kıyafetleri dikkatimizi çekdi. Turizmimizi en iyi şekilde temsil ettiklerinin işareti olarak  algıladık ve görüntüledik.


    yilmazparlar@yahoo.com


    24. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT-Yılmaz Parlar

     Emitt’de Standları Dinlemek

    Kültür ve Turizm Bakanlığı, TOBB, Türk Hava Yolları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklenen, Hyve Group, TUROFED ve TTYD iş birliğiyle, 30 Ocak - 2 Şubat 2020 tarihleri arasında 24. kez düzenlenen, dünyanın en büyük dört turizm fuarından bir olan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT’de sadece standlara bakmak değil öykülerini ürünlerini dinlediğinizde fayda sağlar.





    Fuarlar turizm endüstrisinde pazarlama politikaları alanında sabit bir parça haline gelmiştir. Turizm fuarları, sektör meslektaşları ile iş bağlantıları sağlamak, ağ kurmak için mükemmeldir. Giderek daha ticari hale gelen fuarlar, turizm endüstrisinin büyümesini, yaygınlaşmasını ve küreselleşmesi teşvik eder.

    Forbidan paradigması ötesinde, turizmin yeni çağında turizm endüstrisinin misyonları daha karmaşıktır. Şirketlerin ve kümelerin rekabetçiliğine sistematik olarak katkıda bulunarak bilgi işlevlerini güçlendirirler. Rekabetçi faktörlerinin her birini iyileştirmeye yönelik mevcut ve potansiyel katkı sağlar. Turizmin geliştirilmesi, optimize edilmesi için stratejik rol üstlenir.




    Turizm firmaların büyümesine somut bir katkı sağlamak için tüm ön koşullara sahiptir. Zengin bir tarihi ve kültürel miras, eşsiz somut ve somut olmayan kültürel değerler, birçok görkemli mimari topluluk, uluslararası turizm fuarlarında tartışılmaz bir avantajıdır.

    Ziyaret etdiğimiz ve dinlediğimiz bazı standları grub halinde toplayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği TÜRSAB ve Türkiye Otelciler Birliği TÜROB başda olmak üzere birkaç standların verdiği bilgiler.

    TÜRSAB, EMITT Fuarı’nda, üyelerinin ücretsiz olarak kullanımına açtığı 220 metrekarelik stantla yerini aldı. Standda Basın Danışmanı Ayşe Korkmaz’dan aldığımız bilgilere göre Ziyaret etdiğimiz zaman diliminde, Başkan ve yönetim kurul üyelerinin Bakan ile görüşmeler için ayrıldığını, Standlarını çok sayıda Belediye Başkanların TÜRSAB temsilcileri ile ziyaret etdiklerini işbirliği için önemli görüşmeler yapıldığını, çok verimli fuar süreci olduğunu söyledi. Ayşe Korkmaz, TÜRSAB ROTA projesinin EMITT’de tanıtıldığını ilave ederek, TÜRSAB standını ziyaret eden seyahat acentalarına, 4 gün sonra sisteminin aktif hale geleceği TÜRSAB ROTA hakkında bilgi verildini açıkladı.





    EMITT Turizm Fuarında TÜROB’da yoğun görüşmeler ve toplantılar yapıldı. 

    Eresin Hotels Grubun Yönetim Kurul Başkan Yardımsısı ve TÜROB Başkanı Müberra Eresin’in verdiği bilgilere göre, Otelcilerin 2019 yılı doluluklarının bir önceki yıla göre yüzde 2.4 artarak yüzde 67.6 olduğunu açıkladı. Ortalama oda bedeli yüzde 10.4 artışla 77.4 Euro’ya, oda başı elde edilen gelir yüzde 13 artışla 52.3 Euro’ya yükseldi. 2019 yılında son 3 yılın en iyi rakamlarına ulaşıldığını öğrendik.

    Kuzey Kıbrıs Standında Ayda Akil ve Banu Dargın’dan yaptığımız söyleşide; Kuzey Kıbrıs adasını Turizm destinasyonunda önemli kılan kültürün –kültür mirasın her ilinde, ilçesinde, köyünde varlık göstermesidir.





    Her platformda dile gelen Türk seyahat acantalarına sitemi yineliyorlar. Yunan ada reklamlarını üzülerek gördüklerini, Kuzey Kıbrıs'ta bizim adamız şeklinde herhangi bir reklam görmediklerini, Kıbrıs’ın kültürel tarihini, kültürel mekanları, anlatıyorlar. Her alternatifli her tür turizm çeşidine sahip Kıbrıs’ın tüm yıl sürecek turizm akışı için önem verdiği Kongre turizmde de hazırlıklı olduklarını yeterli alt yapıya sahip olduklarını söylüyorlar. 





    Gerçekdende; Tarihine şehidine sahip çıkan Ülkeler varlıklarını sürdürür. Avustralya turistlerin Çanakkale’deki şehitlerini ziyaret etdikleri gibi Bizlerde Girne Karaoğlanoğlu şehitliğinde yatan yavrularımızı ziyaret etmeliyiz.





    Ayda Akil ve Banu Dargın’dan yine verdikleri bilgilere göre; Kıbrıs’ta gezilecek yerler arasında oldukça etkileyici eserler var. Lefkoşa’da Surlariçi dediğimiz bölge, Lefkoşa’da Venedik Sütunu, Girnekapısı, Selimiye Camii, Osmanlı ve İngiliz dönemlerinden kalma mekanlar. Girne’de Eski Liman, Girne kalesi, Karaoğlanoğlu Şehitlik, Bellapais Manastırı, St.Hilarion Kalesi ziyaret edilebilir. Karpaz’da Apostolos Anderas Kilisesi.

    8-10 Mayıs 2020 tarihleri arasında Türkiye’ninde katılacağı II. Uluslararası Okçuluk Turnuvasın olacağı Bulgaristan standında Ralitsa Petrova Okculuk yarşmaların yapılacağı Varna'ya 33 km uzaklıkta, Neofit Rilski köyünde 50 hektarın üzerinde tamamlanmış formunda 2022 yılında tamamı bitecek tematik Tarihi Park, hakkında bilgiler veriyor.




    10000 yıllık tarih, 5 çağ insan medeniyeti Kalokolitik ve Neolitik yerleşimleri,  Trakya ve Roma'nın görkemli tarihi boyunca Birinci ve İkinci Bulgar Krallığı'nın gününe kadar topraklarımızın gelişimi Tarih Parkı'nın topraklarında yeniden yaratılacak.

    Trakya sarayları ve mezarları, Ortaçağ kalesi ve yerleşim yerleri, Göller, Tarihi anıtlar ve heykel, Binicilik, Mistik ve eski ritüeller, Okçuluk, Düellolar, savaşlar, Gerçek Altın Hazineleri, Otantik doğal gıdalar, Festivaller ve etkinliklerin sergilenecği, her ziyaretçinin deneyimleyebilmesi için Türk ve Osmanlı medeniyeti dahil Trakya dönemlerini, Proto-Bulgarları ve Slavları ve ayrıca gölleri olan bir eğlence alanı. Geçmişin tarihinin canlandığı arena olarak izah ediyor.

    İç ve dış turizm açısından çok yüksek iş potansiyeli sağlıyan EMİTT fuarda katılım ve ziyaretci sayısı oldukca yoğundu.


    yilmazparlar@yahoo.com  

    29 Ocak 2020 Çarşamba

    SKAL International İstanbul Kulübü --Konak Hotel Hamsili Pilav-Yılmaz parlar

    Markalaşan Hamsi

    Kültürel miras ve kentlerin kimliği, turizmde önemli rol oynar. Özelliklede, turizm endüstrisi ülkenin kilit bir döviz kazancıdır. Gastronomi spesiyalleri turizmin ayrılmaz bir parçasıdır.

    Dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olma hedefinde olan Türkiye’nin, lezzetlerini Türk mutfağını ön plana çıkarmak turizm aktörlerin toplumsal sorumluğudur. 
    Konak Hotel üç tarafı deniz olan Türkiye’nin zengin balık çeşitlerinden hem hamsiyi hemde Türk mutfağında çok çeşidi olan pilavını  “Hamsili Pilav” ile markalaştırdı.

    Harbiye’de Konak Otel’in sahipleri Savaş Gürsel-Dilek Gürsel ev sahipliğinde, Başkanlığını Ata Eremsoy’un yaptığı, SKAL International İstanbul Kulübü, geleneksel aylık toplantısını yine geleneksel hale gelen “Hamsili Pilav” gecesi olarak 28 Ocak 2020 Salı akşamı gerçekleştirdi. 


    Ünlü şeflerin İnovasyon niteliğindeki “Hamsili pilav” özel değişiklik taşırken lezzeti tüm dünya damak tadına da uygun. Dolayısıyle Global lezzetiyle gastronomimizin bir halkası. 


    Gastronomi turizm, istihdamın sağlanmasına yardımcı olur ve Gastronomi turizm endüstri ülke çapındaki işyerleri için önemlidir. Tanıtım, geliştirme ve yeterlilik arzeden çevresel ve sosyal değerleri de koruyan çerçeve içinde turizm endüstrisinin kârlı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. 


    Turizm endüstrisinin sürdürülebilir kalkınması, hem sosyal, çevresel hem de ekonomik yönleri dikkate alan bir kalkınmanın temelidir.





    Geleneksel aylık toplantıya Geçmiş dönem Uluslararası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Başkanı Faik Alsaç, SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, SKAL İstanbul Kulübü As Başkan Ayşe Önen, yönetim kurul üyeleri, Yusuf Can Arınel, Selma Tatar, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanları Fatma Bahar Birinci, Sadettin Bülbül, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Geçen dönem TÜROB Başkanı Timur Bayındır, SKAL İstanbul Kulübü üyeleri katıldılar.   


    SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy yaptığı kısa konuşmasında Başkanlık sürecinin son toplantısını yaptığının altını çizerek, Başkanlık hizmet zincir halkasına yeni Başkanın Şubat toplantısında ekleneceğini belirtdi.


    Başkan Ata Eremsoy, Yapılan SKAL toplantıların turizm dostlarını bir araya getiren platformu oluşturduğunu turizm gelişmesine fayda sağlıyan bu tür ortamların olduğunu vurguladı.





    Gerçekdende; Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm kollarını birleştiren, küresel turizmi, profesyonel iş dünyası ve dostluğu teşvik eden, dünya çapında turizm liderlerinin kuruluşu olan tek uluslararası grup SKAL, üyelerin, endüstrinin yöneticilerin ortak ilgi alanlarını tartışmak ve takip etmek için yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeylerde toplanma platformunu oluşturur. 


    Turizm uzun yıllardır önemli bir sektör öncelikli bir alan olmuştur. Turizm endüstrisi ülke genelinde büyümeye ve değer yaratmaya katkıda bulunmaktadır. 

    Sivil toplum kuruluşlarının (STK) sürdürülebilir turizm için, özellikle de SKAL hareketinin önemi büyükdür. STK'lar, bir toplumun katılımını ve bağlılığını dikkate alarak turizmin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesinde rol oynarlar. 




    STK'lar turizm yönetimi ve kalkınmasında hayati bir rol oynamaktadır. SKAL uluslar arası turizm gelişimi için güvenilir bir kaynak olduğunu kanıtlayan birkaç STK'dan biridir. 


    Çevre bilinci programları yürüterek ve özel sektör, topluluklar ve hükümet arasında irtibat rolü oynayarak SKAL, sektörde uygulanacak standartları geliştirir ve belirler. Diğer önemli roller arasında medya temsilcileri, turizm paydaşları, turizm endüstrisinin gelişmesinde akademisyenler ve düzenleyiciler. SKAL ve STK'ların genel olarak katılımı turizm endüstrisi için faydalıdır.


    SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, Yönetim Kurul üyelerini yanına alarak geleneksel SKAL toast ritueli sözleri Asbaşkan Ayşe Önen önderliğnde söylenerek uygulandı. Eremsoy, Konak Hotel Yönetim Kurul Başkanı ve SKAL eski dönem Başkanlarından Savaş Gürsel’e SKAL İstanbul kulübün geleneksel aylık toplantısına katkılardan dolayı teşekkür plaketini takdim etdi.


    Ünlü ödüllü şeflerin hazırladığı Hamsili pilav Konak Otel Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Gürsel eşi Dilek Gürsel ve kızı Selin Gürsel tarafından SKAL üyelerine servis edildi. 





    Toplantı sürecinde Kovboy-Kızılderilerin showların sergilendiği Sioux-City kasabası kuracak  Er-tur sahibi Erkan Erdem’ın Moda Deniz Kulübü Başkan adayı olmasından dolayı Kruvaziyer Turizmi Duayeni, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanlarından, Yüzme İhtisas Kulubü eski yöneticilerinden Sadettin Bülbül ve Geçen dönem 
    Uluslararası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Başkanı Faik Alsaç’ın turizm konusunda yardım edeceklerine tanık oluyoruz. Moda Deniz Kulübü Derneğinin toplumsal sorumluğu olarak Moda’yı Turizm Destinasyonu yapacağı konusunda projeleri olduğunu söyleyen   Erkan Erdem başlangıçda nostaljik tramvayın geçtiği yol boyunca turizmi geliştireceğini söylüyor.


    Yaptığımız sohbetde Erdem “Değer yaratma sadece birkaç turistik yer etrafında değil, aynı zamanda her yerine yayılmalıdır. Böylece Moda’da değer yaratmaya, istihdama ve gelişmeye Moda Deniz Kulubü katkıda bulunacak. Daha fazla zaman geçirmek isteyen bireysel yerli yabancı turistlerin hedefi olacak. Bireysel turistler, daha fazlasını deneyimliyorlar ve büyük gruplarda seyahat edenlerden daha fazla para harcıyorlar. Bölgelerin tanıtımı her bölgenin ihtiyaçlarına göre uyarlanmıştır. Sürdürülebilir destinasyonların etiketi yerel olarak turizme katkıda bulunmaktadır” Şeklinde açıklıyor.


    Gastronomi konusuna tekrar dönecek olursak, Gastronomi alanında yaratıcı şehirler ağında, Türkiye’de pek çok şehir, dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Avrupa ve Asyaya açılan pencere olan Türkiye, gastronomisini dünyaya tanıtmak global vizyonumuzu dinamik tutabilmek adına zengin kültürel tarihi, doğal ve mimari güzelliklerinin yanı sıra Anadolu’ya özgü misafirperverliğinin ve   Türk mutfağının şehrin ve gastronomi zenginliklerini ulusal ve uluslararası arenada sergilemeye devam etmek sorumluğumuz olmalı.





    Gastronomi, turizm sektörüne ivme kazandıran önemli global trendlerden biri durumunda. Dünya çapında değerli kültürel varlıklardan biri olan Türk  mutfağı ve gastronomisini dünyaya açmak, Hotellerimize büyük görev düşüyor.


    Hotellerde uygulanan Dünya mutfağından seçkilere Türk mutfağından bir lezzeti ön plana çıkararak, Türk gastronomisinin global alanda tanınanlara eklenmesi turizm sorumluluğunu taşır.Yabancı spasiyelleri uyguladığımızda, markalara ve başka ülkelere bağımlı oluyoruz. Miras aldığımızı miras olarak bırakmamız için memleketin değerlerine sahip çıkmalıyız.


    Türk lezzetinin korunmasına titizlik göstererek, yerel lezzet kimliği korumak İthal bağımlılığını yok etmek, toplumsal alanda sorumluluk olarak karşımızas çıkıyor. 

    Bu konuda örgütlenmek şartdır. Örgütlenmenin faydası, markanın yaratılmasında önemli payı vardır.

    yilmazparlar@yahoo.com