24 Ekim 2016 Pazartesi

2. UluslararasıMelanom Sempozyum-haber Yılmaz Parlar

Kanser tarihe karışıyor

Yeni nesil tedaviler hastaların ve  doktorların umut ışığı oldu. İmmüno onkolojik tedaviler ve ilaçlar  pek çok kanser türünde, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde tümörlerle savaşta, tıbbın çok güçlü ve yeni silahları olacak.

Kısa adı AKOD Akademik Onkololoji Derneğinin  2’ncisi düzenlendiği 2. Uluslararası Katılımlı Melanom Sempozyumunda cilt kanseri ve tedavisi üzerine çalışan İsrail’den Prof. Dr. Jacob Schachter, Katar’dan Prof. Dr. Ena Wang, İtalya’dan Doç. Dr. Antonio Grimaldi’nin , kanser aşıları,, immünoterapinin hangi kanser türlerinde etkin olarak işe yaradığı, immünoterapi ile aşıya erişim gibi önemli konuları sunuldu

 22-23 Ekim tarihleri arasında İstanbul The Marmara Hotelde ’da yapıldı. Kamuyu bilgilendirmek üzere Akademik Onkoloji Derneği (AKOD) basın toplantısı düzenledi. Toplanatıya AKOD Başkanı Prof. Dr. Erdem Göker, AKOD 2. Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu ve AKOD Genel Sekreteri Doç. Dr. Burçak Karaca katıldı.

Basın toplantısında tedavisi örneklenen Yunus Emre Üstgörül’ün hikayesi ilgi odağı oldu.  Yunus Emre Dizindeki küçük bir ‘ben’in cilt kanserinin en tehlikeli türü olan ‘Malign Melanoma’ olduğunu öğrendiğini, 
1,5 yıllık zorlu bir tedavi süreci geçirdiğini, kanserli hücrelerin, çevre doku ve organlarada yayıldığını, 4’ncü evrede hastalığı yendiğini söyledi.
AKOD Genel Sekreteri Doç. Dr. Burçak Karaca, Melanomun halk arasında ‘kara bela’ olarak adlandırıldığını, genellikle benlerin üzerinde gelişen son derece kötü seyreden bir deri kanseri olduğunu belirtdi.

Doç. Dr. Burçak Karaca “Cilt kanseri, yakın zamana kadar onkoloji olarak çok çaresiz kaldığımız ve varolan tedavilerin çare olamadığı bir kanser türüydü. Son 5 yılda sistemik dediğimiz yani damar yolu ya da ağız yoluyla uygulanan tedavilerin yanısıra hastanın görünen yarasının üzerine uygulanan lokal tedaviler gibi çeşitli yöntemler bu işin seyrini tamamen değiştirdi. Bu yenilikler sayesinde hastanın yaşam kalitesi ve hayatta kalma süresi arttı, hatta çoğu kanser türlerinde son aşama olarak kabul edilen 4’ncü evrede bile hastalıktan tamamen kurtulan vakalar görülmeye başlandı ki bu kanser tedavisinde gerçekten bambaşka bir sayfanın açıldığını gösteriyor” dedi. 

Sorumuz üzerine Karaca “Maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle bazı ilaçların devlette şimdilik geri ödemesi yok. O nedenle hastaların ilacı ulaşımı konusunda bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Uygun hastalarımıza büyük ilaç firmalarının Ar-Ge çalışmaları sayesinde, özellikle de insani erken erişim programları çerçevesinde mutlaka bunları vermeye çalışıyoruz. Bu noktada, Sağlık Bakanlığımızın bu konuda iyi niyetli olduğunu ve bir çok ülkeden daha ileri seviyede olduğumuzu belirtmek isterim. Cilt kanseri tamamen iyileşen hastam Yunus Emre Üstgörül de tedavisinde insani erken erişim programlarından yararlandı”cevabı alıyoruz. 

Elektronik Mühendisi ve Kanser Araştırmacısı Dr. İbrahim Gökçe, Tıp dünyasında uygulanan bir çok tedavi yönteminde doktorlar kadar mühendislerinde kilit rol oynadığını söyledi. Dr. İbrahim Gökçe, “Elektrokemoterapi, hücrelere elektrik alan uygulayarak hücre zarında delikler oluşturma prensibine dayanan bir tedavidir. Hastaya verilen kemoterapi ilaçları bu deliklerden hücre içine girerek bir dizi sürecin ardından kanser hücrelerini öldürür. Bu metotla hem hastaya verilen kemoterapi ilacı dozu düşürülerek hastadaki yan etkiler hissedilmeyecek bir seviyeye indirilir hem de kanserli doku çoğu vakada tamamen kanserden temizlenir. Türkiye'de bu yöntemi ilk defa pilot bölge olarak seçtiğimiz İzmir’de uyguladık. Önümüzdeki yıl bu sayı artacak” dedi.

 Prof. Dr. Erdem Göker, “İmmüno onkolojik tedaviler ve ilaçlar bugün melanoma tedavisinde yeni bir çığır açmış, ileri evrelerde dahi yaşam süresini 2-3 kat uzatmıştır. İmmüno onkolojik tedavi yaklaşımı sayesinde melanomanın yanı sıra akciğer kanseri, karaciğer kanseri gibi pek çok kanser türünde, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde tümörlerle savaşta, tıbbın çok güçlü ve yeni silahları olacaktır" dedi.

AKOD 2. Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu,  ” Küba’nın geliştirdiği Akciğer Kanseri Aşısı, özel bir tedaviye cevap veren çok kısıtlı bir hasta grubunda işe yarıyor…
Bu aşı, teröpatik olarak ifade edilen tedavi edici bir aşıdır. Asla ve asla önleyici bir aşı değildir. Her hasta için kurtarıcı da değildir. Çok kısıtlı bir hasta grubunda uygulanmaktadır. Sadece Akciğer kanserinin bir alt tipinin özel bir tedaviye cevap vermiş olan grubunda işe yaramaktadır. Bu şartlara uygun hastaların aşı için Küba’ya gitmesine gerek yoktur, aşı Türkiye’ye de gelmektedir. Ancak maliyeti vardır ve devlet tarafından karşılanamamaktadır” dedi. 

Kanser derneğinin bilgilerine göre; İmmuno bağışıklık sistemini ifade eder, onkoloji kanser demektir, İmmunoonkoloji vücudun kendi bağışıklık sistemini aktive ederek kanser hücrelerini yok etmesini sağlayan tedavi yöntemleridir.

Bağışıklık sistemi, vücudun doğal savunma sistemidir. Bu sistem bizi enfeksiyonlardan, kanserden ve diğer hastalıklardan korumak amacıyla hücrelerden, dokulardan ve organlardan oluşmaktadır. Hücreler; nötrofil, monosit, lenfosit, dendritik hücreler, organ ve dokular ise; lenf bezleri, timus bezi, kemik iliği, dalak, lenf sistemi, barsak-solunum sistemi ve derideki lenfoid yapılar olarak sayılabilir.  Bağışıklık sistemini oluşturan bu hücre ve organlar birlikte muhteşem bir işbirliği içinde çalışmaktadırlar. 
İmmüno onkolojik tedavilerde vücudun kendi savunma hücrelerinden olan lenfositlerin bir alt grubu ‘T hücreleri’ kullanılır. T hücrelerinin etkinliğinin artırılmasına ‘İmmüno-Onkolojiik’ tedavi adı verilir.

Melanom bir tür cilt kanseridir. Kadınlar melanoma erkeklerden daha çok yakalanmaktadırlar. Ultraviyole ışınları, bazı kişiler melanoma yakalanma riski açısından diğerlerine göre daha fazla risk altındadırlar.
Risk faktörleri; 
Benler - Ne kadar çok ben’e sahip olanların kanser oluşma riski o kadar yüksektir.
Çok açık tenli olmak - (Daha koyu tenli kişilerin de yinede melanomaya yakalanmalarına rağmen) özellikle açık tenli ve kızıl saçlı ya da çok fazla çile sahip olan kişiler.
Güneş yanığı - Güneşten kötü şekilde yanmak, özellikle çocukluk çağında, melanom oluşma riskini arttırmaktadır.
Doğum yeri - Avustralya ve İsrail gibi sıcak bir ülkede doğmuş olan açık tenli kişilerin yaşamları boyunca melanoma yakalanma riskleri daha yüksektir. 
Güneşe maruz kalma - tatilde güneşin altında oturmak ya da evde güneş banyosu yapmak
Şezlonglar - özellikle 35 yaş öncesi şezlongta uzun süre uzanarak güneşlenmek
Güneş losyonları - güneşte çok uzun süre geçirmemekle birlikte sizi koruyabilecek güneş losyonları kullanmak
Cilt kanserlerinin denetlenmesi; Cildi düzenli olarak kontrol etme alışkanlığı kazanmak oldukça önemlidir. Eğer cildde, 4-6 hafta içinde kaybolmayan ya da önceden var olan ama gittikçe büyüyen herhangi bir anormallik fark edildiğinde  bunları kontrol ettirmek üzere doktora başvurmak.



yilmazparlar@yahoo.com

8 Ekim 2016 Cumartesi

EGD-Küresel Isınma Kurultayı-Enerji Verimliliği Derneği-Yılmaz Parlar


8. Küresel Isınma Kurultayı  


Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin, çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek için başlattığı Küresel Isınma Kurultayı çalışmalarını, 05 Ekim 2016 Çarşamba günü Kandilli’de bulunan Enerji Verimliliği Derneğinde çalışmasını sürdürdü.  

 Kurultay'ın  programının oluşturulması, etkinlik ile ilgili  görüş ve önerilerin alındığı toplantının moderatörlüğünü EGD Ekonomi Gazetecileri Derneği yönetim kurul Başkanı Celal Toprak yaptı. 
Başkanı Celal Toprak, Dünyamızın kuraklıkla öldüğü gerçeğinden yola çıkarak uzun yıllar “Yeşil Ekonomi” programlarıyla ve Başkanlık yaptığı EGD yönetimiyle birlikde “Isınma Kurultay”la toplumda farkındalık yaratmak amacıyla tüm kuruluşları, İklim değişikliğini durdurmak ve geleceğimizi kurtarmak için iş birliğine davet ediyor.
Dünyamızın, doğanın insanlığın öldüğü bir yerde ekonominin öneminin olmadığını hatırlatan bireysel ve toplumsal sorumlulukla kamu refahı açısından büyük bir risk olan iklim değişiklik risklerini yaşamamız kaçınılmaz olacağını çağrıda bulunan Celal Toprak toplantıya yine hiperaktiflik kazandıp, medyada farkındalığı artırma anlayışıyla yola çıktıklarını belirterek, görüş ve önerileri aldı. Başkan Toprak, çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek için başlatılan, Küresel Isınma Kurultayın bu yılda çalışmalarına devam etdiğini Bu yıl etkinlere  www.iklimekonomisi.org  da tam destek vereceğinin altını çizdi.  
Önceki Bildirgede,  dünyada karşılaşılan en büyük çevre sorunlarından biri olan İklim değişikliğinden, Türkiye'nin en fazla etkilenecek ülkeler arasında olduğu ve Türkiye'de iklim değişikliğine uyum konusundaki çalışmaların azlığı işaret edilmişti. Bu kapsamda yapılabilecek çalışmaların artırılması yine gündemin ilklerindendi. 
Bu yıl, Küresel Isınma Kurultayı, Fas’ın Marakeş kentinde 7-18 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP22) 22. Taraflar Konferansı’nın hemen ardından yapılacak. 30 Kasım günü İzmir’de Alsancak'taki tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirilecek kurultay, gazetecilerin ve iş dünyası temsilcilerinin yer alacağı iki oturum halinde düzenlenecek.

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sevil Acar ile yaptığımız kısa söyleşide, sürdürülebilir kalkınmanın iktisadi, toplumsal ve çevre boyutlarını, çevresel sürdürülebilirliğin diğer boyutlar için de bir önkoşul olduğunu söyledi.

Etkileri hakkında, vazgeçilmez bir üretim girdisi ve tüketim unsuru olan enerjinin, özellikle de fosil yakıtların, ekonomiye olduğu kadar toplum ve doğa üzerinde de göz ardı edilemeyecek etkileri olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’de kömüre verilen desteklerin, piyasa aksaklıklarına yol açmasının yanı sıra doğrudan sera gazı emisyonlarının artışına sebeb olduğunu, kömürün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda, örnekler verdi. Herhangi bir enerji yatırımı yapılırken sadece iktisadi maliyetlerinin değil, toplumsal (sağlık) ve çevre maliyetlerinin de hesaba katılması gerektiğini konuştuk.

yilmazparlar@yahoo.com

19 Ağustos 2016 Cuma

AKUT 20 YAŞINDA-YILMAZ PARLAR

AKUT 20 YAŞINDA

17 Ağustos depreminin yıldönümünde, Türkiye’nin alanında öncü ve lider kuruluşu AKUT Arama Kurtarma Derneğinin “Türkiye'nin AKUT’u 20 yaşında” isimli 20 yıllık tarihi boyunca yaşanan olayları anlatan fotoğraflarının yer aldığı
fotoğraf sergisi açıldı.
 
AKUT’un kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki’nin ev sahipliğinde; iş ve cemiyet dünyasının önemli isimlerinin de yer aldığı, 17 Ağustos 2016, Çarşamba günü Etiler Le Meridien hotelde açılan sergide 17 yıl önce yaşanan deprem sergi ana tema  “17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin büyük acılarını unutmayın, unutturmayın”

AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Nasuh Mahruki yönetim kurul üyelerini yanına alarak kısa bir konuşma yaptı. Mahruki “20 yıldır izlediğiniz büyük mücadelemiz, Atatürk’ün işaret ettiği gibi çağdaş medeniyetler içerisinde layık olduğu yere ulaşmış, toplumsal hayatında laik, demokratik, sosyal, hukuk devleti ilkelerini gerçekleştirmiş, demokrasi kültürünü ve kişisel temel hak ve özgürlükleri içselleştirmiş, hak temelli yaşamı benimsemiş, afetlere dayanıklı hale gelmiş ve önlenebilir sebeplere insanlarımızın artık ölmediği bir topluma ulaşabilmemiz içindir. Bu dünyadaki en değerli şey; ikamesi, telafisi, geri konması mümkün olmayan yaşamdır. Bizim için her yaşam kutsaldır ve kurtarılan her yaşam geleceğimizdir. 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, bir daha böyle acılar yaşanmamasını diliyoruz.”dedi.
 
Bilindiği gibi, 17 sene önce Marmara Bölgesinde 17 Ağustos günü saat 03.02`de meydana gelen ülkemiz sınırları içinde 1939 büyük Erzincan depreminden sonra ülke tarihinin en büyük ikinci yıkımına neden olan18 bin vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, 50 bine yakın vatandaşımızın yaralandığı, yüzbinlerce konutun hasar gördüğü, bölge altyapısının tamamen çöktüğü toplam ekonomik kayıbın, 40-50 milyar doları aştığı 17 Ağustos depremi sonrası afete hazır bir duruma gelemediğimiz konu uzmanları tarafından aktarılmaktadır. Uzmanlar “Kentsel planlama, yapı üretimi ve denetimi piyasa koşullarında alınır-satılır bir meta haline dönüştürülmüş, kamusal denetim yok edilmiş, meslek örgütleri de sistemin dışına itilerek toplum, afet riskleri ile karşı karşıya bırakılmıştır. Dikkate almamanın sonuçları dünden çok daha acı olacak. Depremleri önlememiz mümkün değildir, ancak zararlarını, acı sonuçlarını azaltmak bizim elimizdedir ve çok geç kalmamıza rağmen hala yapılabilecekler vardır. Yeter ki ortak aklın oluşturulması konusunda  bir niyet ve irade olsun.” İfadelerinde bulunuyorlar.
Gönüllülük, Karşılıksız yardımseverlik, İnsan hayatına değer vermek, Dürüstlük, Güvenilirlik değerleriyle hareket eden, dağ ve doğa koşullarında meydana gelen kaybolma ve kaza olaylarında, deprem, sel gibi doğal afetlerde ve büyük kazalarda, yardım için gereken uygun koşulları yaratmak amacında olan, Türkiye'nin arama kurtarma konusunda ilk  sivil toplum örgütü olan dernek. AKUT’un herhangi bir yurt dışı şube kuruluşlu olmadığını tamamen Türk derneği olduğunu konuşmasında dile getiren Nasuh mahruki Everest Dağı'na tırmanan ilk Türk olarak  "Kar Leoparı" ünvanı ile bilinmektedir.

Türkiye'de, özellikle dağcılık sporunda, kaza geçiren veya kaybolanların aranma ve kurtarılmaları konusunda  uzmanlaşmış olan, 1994 yılında yaşanan bir dağ kazasının ardından, bir grup dağcının oluşturduğu bu topluluk, ilk kez 1995 yılı Aralık ayında Uludağ'daki Keşiştepe'de yapılan bir arama kurtarma operasyonunda "AKUT" adını kullanmıştır. 1996 yılında resmen kurulan dernek, 1997 yılından itibaren deprem ve  sel gibi diğer doğal afetlerde de arama kurtarma çalışmalarına katılmaya başlamıştır.

Adana-Ceyhan Depremi'nde, 1999 Gölcük Depremi'nde unutulmaz yararlıklar gösteren, yurtdışı afetlerde kurtarma çalışmalarına katılan, AKUT, 35 üzerinde  bölgede faaliyetlerini sürdürmektedir.

AKUT’un,  Birleşmiş Milletler'in arama kurtarma organizasyonu INSARAG ve Uluslararası Kurtarma Köpekleri Organizasyonu (IRO) üyelikleri vardır.



 yilmazparlar@yahoo.com

12 Ağustos 2016 Cuma

İstanbul “Kiteboard Festival” 2016-Yılmaz Parlar


KITEBOARD VE OLİMPİYAT

Ülke sporu zincirdir. Her halkası aynı kuvvetde olması gerekir, biri kırılırsa zincir kopar.
Kıteboard sporuda diğer spor branşları gibi destek bekliyor..

Üç tarafı denizle çevrili Ülkemiz denizsporları yeteri kadar destek alamayınca, Dünya ve Avrupa derece sıralamalarında istediğimiz seviyede olamıyoruz. 2020 Olimpiyatlarında başarı için destek şart.
Windsurf gibi dünyada en popüler sporları arasında yer alan Kiteboard bireysel çabalara ve sponsor firmanın tanıdığı imkanına bırakılmış.

Avrupa’da, Dünyada çok dereceler alan Milli sporcu Bilge Öztürk çağrıda bulunuyor. “Hem öğrencisiniz okuyorsunuz, hem çalışıyorsunuz, hemde bu tür sporları yapmanız ve yarışmalar için dünyanın her yerine gitmeniz çok zor. Maddi ve manevi destek olmadıkca alt kadrodan yetişen olmuyor.” Sponsor desteklerin yok olmıyacağı gibi artması gerekdiğini söylüyor.
Ülke tanıtımında prestijinde imajında çok büyük payı olan spor başarıları yeteri kadar başta devlet desteklemedikce ses duyurmamız imkansız.

İstanbul Boğaziçi Kampüsü Burc Beach’te 10 Ağustos 2016 Çarşamba günü, İstanbul Maximum Kart ana sponsorluğunda, Türkiye Yelken Federasyonu ve Playmaker Sports-Entertainment tarafından düzenlen 10-14 Ağustos tarihleri arasında yapılacak olan Türkiye’nin en büyük ulusal kiteboard organizasyonu ‘İstanbul Kiteboard Festival tanıtım basın toplantısı gerçekleşti.

120 sporcunun şampiyonluk için yarışacağı, İstanbul “Kiteboard Festival” tanıtım basın toplantısına Playmaker Sports-Entertainment Ajans Başkanı Kerem Mutlu, Boğaziçi Mezunlar Derneği Genel Sekreteri Emre Kazancıoğlu, BMW Motorroad Marka Müdürü Başarı Erbaş, Başta Milli sporcu Bilge Öztürk olmak üzere başarılı sporcular katıldı.
Boğaziçi Mezunlar Derneği Genel Sekreteri Emre Kazancıoğlu Atletizm Basketbol Tenis gibi sporların Türkiye de ilk defa gerçekleşen müsabakaların Boğazici üniversite kampüsünde gerçekleşen müsabakalar olduğunu, KiteBoard yarışmalarında yine aynı şekilde Türkiye’de ilk yapılan müsabakanın  Boğazaziçi üniversitesinde başladığı ev sahibi olmakdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi

Burc Beach’te düzenlenen, İyılın en renkli yaz organizasyonu, İstanbul Kiteboard Festival’inde Kitefoil, slalom ve freestyle kategorilerinde dereceye giren sporcular ödüllendirilecek. İstanbul kıte festıval’de spor, müzik ve yaşam stili bir araya gelecek
Maximum Kart ana sponsorluğunda, Türkiye Yelken Federasyonu ve Playmaker Sports-Entertainment tarafından organize edilen Sony ve Borusan Otomotiv’in katkılarıyla, Festival boyunca düzenlenecek şölenle, etkinliklerle katılımcılar eğlenecek unutulmaz anılara sahip olacak.   

Arçelik, Arbella, Casio G-Shock, LTB Jeans, Magna Hotels, Power TV, Power FM, NTV Spor ve BÜMED gibi sponsorların yer aldığı, 2013 yılından beri Maximum Kart’ın desteği ile gerçekleşen Maximum Kiteboard Turkish Open’e Taner Alperen Beyli, Aykurt, Ejder Ginyol, Armağan Ersolak, Başak Çakmak, Berna Öztürk, Bilge Öztürk, Enç Özen, Serkan Erkek, Kerem Balık, Çisil Özen, Arzu Taylan, Musa Uysal gibi şampiyon isimlerde katılacak.  .

Sony isim sponsorluğunda özel kategori yarışında, müsabıklar en uzun süre boyunca havada asılı kalma mücadelesi verecek.
Rüzgar ve uçurtma koordinasyonu adına dayanıklılık gerektiren, Hang Time Race’ta, sporcular, rüzgara karşı ne denli kuvvetli olduklarını gösterecek ve uçurtmalarını en uzun süre havada tutmak için mücadele edecek. Suda sörf tahtası üzerinde kürek çekilerek yapılan Stand-Up Paddle Board, ve SUP Race keyifli yarışmalarla devam edecek.
Milli sporcu Bilge Öztürk ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

2015 Türkiye Hydrofoil kite board şampiyonu 2015 Türkiye wisdom kiteboard şampiyonu olduğunu öğrendik. Bilge Öztürk Dünyada bir çok ülkede ülkemizi temsil etdiğini Akyaka’da Kite Mercedes adıyla kiteboard eğitim okulu olduğunu, Dünyanın sayılı kiteboard noktalarından biri olduğunu ilave ediyor.

North Ion kiteboard malzemelerin ithalatcısı ve Türkiye temsilciliğini girişimci İş Kadını olarak yine sporcu kardeşleri Belma Öztürk ve Berna Öztürk ile yaptığını öğreniyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com


4 Ağustos 2016 Perşembe

Miss Ayshe ve Burçak Ilıman darbeye karşı yürüyüş-Yılmaz Parlar

 Podyumda darbeye karşı yürüyüş.

Mankenler darbeye karşı tavırlarını Meydanda değil kendilerinin yürüyüş yolu podyumda muhteşem güzellikdeki koleksiyon ile sergilediler. 

Finalde kıyafetlerinin göğüsündeki bembeyaz pulları ters çeviren mankenler, Türk bayrağını ortaya çıkararak son derece sürpriz anlamlı tablo yarattılar ve uzun süren alkışlarla tezahüratla taçlandırıldılar.  

Ekonomimiz gülen yüzü tekstil 2023 hedefleri doğrultusunda dünya ihracat payımızı artırmanın yolu inovatif ürünlerle markalaşmakdan geçiyor. Bu payda nisbeti dahilinde vizyonlarına yatırım yapan, Miss Ayshe ve  Burçak Ilıman iki isimin 2 Ağustos 3016 Salı günü  Ramada Encore Airport Hotel’de gerçekleşen tasarımları ilgiyle izlendi.
25 yıllık Avrupa’nın en büyük ülkelerine ve Amerika’ya olan ihracatlarıyla deneyimli Ponte Dış Ticaret ve Tekstil A.Ş. sahiplerinden Safinaz Karatepe ve Miss Ayshe marka sahibi Ayşe Yıldırım ile yaptığımız kısa söyleşide 

Miss Ayshe markasıyla global moda markası olmayı dünyanın en önde gelen sayılı markaları arasına girmeyi hedeflediklerini söylediler.
Dünya starlarından pek çok ismin kreasyonlarından giyindiklerini dile getirdiler.  
Eski tekstil fabrika yerini Ramada Encore Airport Hotel olarak turizm hizmetine sokan grup büyük alan içinde kurdukları yeni modern entegre tesisleriyle global olma yolunda hızla yatırımlarına ve ihracat paylarını artırmaya devam etdiklerini açıkladılar


Moda severlerin karşısına çıkan, Marka ve Stil Danışmanı Burçak Ilıman, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilişkilendirdikleri lansmanda yaptığı konuşmada “15 Temmuz günü, ülkemiz çok büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldı. Millet iradesine yönelik acımasız bir darbe girişimi gerçekleşti; ancak milletimiz hem vatanına hem bayrağına hem de ülkemizin geleceğine canı pahasına sahip çıktı. Göğsünü tanklara siper etti. 237 şehidimiz var, binlerce gazimiz. Hem üzüntüyü hem de gururu bir arada yaşadık. Bugün ise gerçekleştirdiğimiz defilede şehitlerimizi anmamamız; kanlı darbe girişimini unutmamız mümkün olamazdı.

 Konseptimizi bu nedenle ‘Mankenler darbeye karşı yürüdü’ olarak belirledik. Bu vesileyle şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet, acılı ailelerine baş sağlığı; yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. 
 
Miss Ayshe markasıyla harika tasarımlar yaratan marka sahibi Ayşe Yıldırım yoğun basının ilgi gösterdiği defile öncesi soru üzerine ‘’Artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra biz değil koleksiyonumuz konuşacak’’ dedi
Birbirinden güzel zarif mankenler tarafından sergilen 2016-2017 Sonbahar-Kış kreasyonu gerçekden mükemmeldi.

yilmazparlar@yahoo.com









IWSA (International Wine and Spirits Academy World Clas-Yılmaz Parlar


ISKALADIĞIMIZ ALTERNATİF TURİZMLER
IWSA (International Wine and Spirits Academy World Class ve Yeme-İçme sektörünün en prestijli bartender yarışması olan World Class 

Lüks içki dünyasında çok önemli turizm geliri olan dünyanın çok ülkesinde ilgi gören Kokteyl kültürü World Class Platformunda Türkiye ne durumda. 
Sığındığı limana devasa görüntü veren, soluksuz yirmidört saat yaşayan çağdaş metropol gibi turizm hizmeti veren, görkemli yüzen hoteller..”Cruises turizmi”  A müşteri sınıfıyla, en yüksek gelir getiren yüksek katma değerli turizm çeşitlerinden. 

Alternatif turizm arayan ekonomimiz cruise turizmi kadar getirisi olan gastronominin ayrılmaz parçası, yemek gelirlerinden daha fazla getirisi olan kokteyl kültürünü yayamaktadır.
Sanatıyla, sebze meyve aromalarıyla ülkeyi ön plana çıkaran ülke tanıtımına imajına fayda sağlayan turizm çeşidini üzülerek ıskalıyoruz. 

Ülke Coğrafi özellik açısından dört mevsimin yaşandığı binlerce bitki sebze meyve zenginliğe sahipken kullanamamanın ve tanıtamamın sancısı çeken, kokteyl kültürü yaymak isteyen uzmanlar sessiz çığlığa sahipler. 
Bitki araştırmasıyla belkide ilime ışık tutabilecek, çok katkısı olabilecek değerler yeryüzüne çıkamıyor.
Festival havasında geçen bartender World Class yarışması çok getirisi olan ve reklam unsuru taşıma açısından ülke tanıtımına imajına çok artıları olan etkinlik.
Yasak kelimesi kara pençe gibi bu kültürü eziyor.
Gastronomi ve Kokteyl kültür eğitimi veren International Wine and Spirits Academy (IWSA), Miami'de gerçekleşecek World Class dünya yarışma finalinde Türkiye’yi temsil edecek finalist için için yüzlerce barmenin yarışması sonucu Nidal Egekan isimli tek bayanın olduğu yedi finalist belirlemişti. 

1-2 Ağustos tarihlerinde Blue Marlin, Soho House, Vogue, Frankie, Marriott Hotel, Joker19 ve Gekko Cocktail & Whisky'de çalışan barmenler son derece ilginç özel yaratıcı yarışmalarla birbirinden özel kokteyllerle kıyasıya yarıştılar. Jüriye sunumlarını gerçek müşteri ve barmen ikili tiyatral şekilde 2 gün boyunca süren zorlu heyecanlı keyifli beş etab üzerinden hünerlerini yeteneklerini sergilediler.
Birincilik ödülü, Türkiye’de 3. kez düzenlenen 2015 yılı ikincisi Engin Yıldız’ın oldu. 

Turizmde önemli bir yeri olan Kokteyl kültürüne kaliteli bir anlayış getirmeyi amaçlayan, her yıl düzenlenen World Class yarışmasındaki bu yılın jürisi
Kevin Patnode ( 2015 World Class Türkiye Birincisi ( 2015 World Class Dünya Yedincisi ),
1997 yılından beri yiyecek içecek sektöründe eğitmen ve danışman olarak çalışan, Yeme & İçme konularındaki faaliyetlerinden dolayı Fransa ve Şili devletleri tarafından madalya ile ödüllendirilen, İngiltere’de “Wine and Spirit Education Trust, Advance Course”, Londra’da “Beer Academy Advance Course”, Fransa’da “Cordon Bleu” ve Reims Üniversitesinin Lezzet, Gastronomi ve Masa Sanatları bölümünde Master yapan, Hürriyet ve Radikal gazeteleri, La Cucina İtaliana ve GQ gibi dergilerde yazarlık yapan  Oğul Türkan,
Aristotelis Papadopoulos (2009 World Class Dünya Birincisi)
İnternational Wine & Spirit Academy de eğitimlerine devam etmekte ve 3 senedir World Class elçiliği ve jüriliği ile viski mentorluğu yapan, Ertan Engin. 

İnternational Wine & Spirit Academy yöneticilerinden Engin Akkan moderatörlüğünde gerçekleşen Türkiye finalinin ilk etabında 'Eyes Wide Shut' ile start alan yarışmanın başlangıç mücadelesinde, barmenler 4 farklı kategoriden üstü kapalı kadehteki ürünü tadarak, koklayarak doğru alkollü içkiyi bulmaya çalıştılar. Yaptığımız kısa söyleşide 2015 World Class Türkiye Birincisi ve 2015 World Class Dünya Yedincisi Kevin Patnode En zor etap olarak değerlendirdi.
'Renaissance of the Technique' etapda; barmenler kendilerine özgü tekniklerini sergilediler. Jüriyi şaşırtacak yaratıcılık aranan bu etapda öyküleriyle inonatif sunumlar gerçekden jüriyi ve izleyenleri şaşrtdı. 
'5 in5' etabında barmenler 5 dakika içerisinde 5 farklı klasik kokteyl hazırlama mücadelesi verdiler.
 'No Drop Left Behind' etabında  yarışmacılar mükemmel cin Martini'yi 
Neden kendilerinden içmelerini kanıtlamak için buluşlarını yeteneklerini ortya koydular.
‘Cocktails Undercover’daki etap yasak olan ortamda çeşitli satıcı kisvesi altında ( Bakkal kasap çiçekci berber vs.) gizli esrarengiz ve tiyatral bir sunum gerçekleştirdiler. Böylece bir kez daha sanatcı olduklarını ortaya koyarak keyifle izletdiler. Kategori birincilerine ve genel toplamda kazananlara ödülleri verildi.
Türkiye’nin birincisi Engin Yıldız Eylül ayında Miami'de dünya finalistleriyle yarışacak  




yilmazparlar@yahoo.com

22 Temmuz 2016 Cuma

İLAHİ IŞIK ve RUHSAL- BİOENERJİ UZMANI STEPHEN TUROFF İSTANBULDA-YILMAZ PARLAR

İLAHİ IŞIK ve RUHSAL ENERJİ
DÜNYANIN SAYILI BİOENERJİ UZMANLARINDAN BİRİ OLAN STEPHEN TUROFF Yeniden İstanbul'da
5 - 6 - 7 Ağustos 2016
 3 gün süreyle SEANSLAR
5 Ağustos Cuma ve 6 Ağustos Cumartesi saat 9.00 / 12.00 / 15.00 seçenekleri ile Bireysel Seanslar
7 Ağustos Pazar 10.00 / 12.00 / 15.00 seçenekleri ile Bireysel Seanslar
(tercüman hazır bulunacaktır)

Modern bir enerji uzmanı, öğretmen, rahip, filozof, hayırsever ve mistik olan Stephen Turoff, 25 yıldır dünyanın dört bir yanından gelerek şifa görmek isteyenlere, kolayca unutulamayacak bir deneyim sunuyor. Sahibi olduğu Londra yakınlarındaki Danbury  Kliniğinden arta kalan zamanlarda dünyanın çeşitli bölgelerine seyahat ederek ihtiyacı olan insanlara bu hizmeti taşıyor. Türkiye'de sadece İstanbul Bilgi Paylaşım'da…
İLAHİ IŞIK ve RUHSAL ENERJİ  - Bireysel Seanslar
randevu almak için explorer@superonline.com adresine yazabilir veya 05326128517 den Dina, Sarah veya Füsun hanımla görüşebilirsiniz.
Uygulama 4er kişilik bireysel uygulamalar halinde gerçekleşir. Turoff, en saf ve ilahi ışık formu olan ATMA ile bağlantı kurup kendisi adeta fiziksel bedende bir VORTEKS ya da ışık iletkeni konumuna bürünür ve herkese bireysel olarak bu ilahi enerjiyi yönlendirir. Her kişiye ayrı ayrı enerjiyi akrarır.
Fiziksel bedenimiz atomaltı parçacıklarının titreşiminden oluşmaktadır. Stephen, bu hücre dokuları yapısında bulunan düşük atomaltı enerjisini değiştirerek bedende hastalığa sebep olan dinamikler üzerinde etkili olabiliyor.
Stephen'ın en son 12 Eylül 2010 tarihinde Slovakya'ya yaptığı seansınlarında hazır bulunanlar, onun iletişime geçtiği bu güçlü şifa enerjisi ile bulunduğu ortamı mucizevi şekilde aydınlattığına tanık oldular. Olağanüstü seansı esnasında hazır bulunanlar tarafından çekilen bu fotoğraflar, onun çalışmaya başlamadan önce ve başladığı an ilahi enerji ile bütünleşip etrafa ışımasını gözler önüne seriyor.
ÖNEMLİ BİLGİLER: lütfen okuyunuz.
Sorumluluk Reddi:
Stephen Turoff bir bioenerjisttir, bir doktor DEĞİLDİR. Tüm uygulamalar, yetkili tıp doktorları tarafından öngörülen herhangi bir tedaviye tamamlayıcıdır. Herhangi bir tıbbi tedavi olduğu gibi devam etmelidir ve Stephen Turoff'u gördükten sonra tedavi kesilmemelidir.
Stephen Turoff'un rolü:
Stephen Turoff'un verdiği bioenerji, ne kendisinin ne de hastalarının herhangi bir kişisel dilek ya da yargısına dayalı değildir. Sadece Tanrı'nın her bireye verdiğine dayanır. Bu yüzden o, uygulamanın sonucu hakkında bir öngörüde bulunmaz, garanti etmez ya da iyileşme için söz vermez. Sessizlikte çalışır ve kendisini sonuçlardan bağımsızlaştırır.
iyi hissetme bir süreçtir:
Çoğu problem yıllar boyunca ya da bir ömür boyunca oluşur. Bu nedenle sonuç biraz zaman alabilir ve birkaç seansa ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca, hastaların hayatlarında gerekli değişikliklerin yapılmasını ve bu konudaki devamlılığı gerektirebilir.
Pratik Bilgiler:
Bir süre önceden gelin ki stresli olmayın. Uygulama sonrası, yaklaşık 10 dakikayı meditasyon ya da sessizlikle geçirmeniz için kendinize izin vermeniz önemlidir. Bu yolla, enerjiler üzerinizde çalışabilir ve konuşma ya da aceleyle çıkma yoluyla boşa harcanmamış olur. Uygulamayı takiben 24 saat boyunca ilahi enerjilerin üzerinizde çalışacağını bilin. Uygulama sonrasında dinlenmeniz ve yeterince su içmeniz tavsiye edilir.
Bir günde birden fazla uygulama isterseniz, bu mümkündür. İki sefer arasında en az bir saatin geçmesine izin verin.
BİLGİ PAYLAŞIM DERNEĞİ
Adres: Mete Cad. Park Apartmanı No:24/5
Taksim / İstanbul
Tel : 0212 245 29 42 / 0532 612 85 17
yilmazparlar@yahoo.com