30 Mayıs 2014 Cuma

ARTI BİR TV’DEN GEZİ’NİN YILDÖNÜMÜNE ÖZEL YAYINDA CELAL TOPRAK-HABER/YILMAZ PARLAR

ARTI BİR DE HAFTA SONU İKİ ÖZEL YAYIN
CELAL TOPRAK SEÇİM ÖZELDE

Yayın anlayışında farklı bir rota çizmeyi ilke haline getiren Artı Bir Tv hafta sonu iki özel yayınla izleyicilerinin karşısına çıkacak.
1 haziran 2014 seçimlerinin sonuçlarını özel bir yayınla değerlendirecek olan kanal  gezi olayları ile de ilgili özel bir yayının programına aldı.
Büyük çekişmeye sahne olması beklenen ve sonucu çok merak edilen seçimler, Celal Toprak ve Meltem Acet’in sunumuyla, Artı 1 ekranlarında…
Başta Yalova ve Ağrı olmak üzere yeniden yapılan seçimlerde sandıktan kim çıkacak? Seçim sonuçları, başta Cumhurbaşkanlığı seçimlerini olmak üzere, Türkiye’yi nasıl etkileyecek… Açılan sandıklardan çıkan sonuçlar, hızlı ve güvenilir bilgiler, stüdyo konukları ve canlı bağlantılarla 1 Haziran 2014 seçimleri Artı 1 TV farkıyla…Seçim Özel, 1 Haziran Pazar 17.30’dan itibaren canlı yayınla Artı 1 TV’de.


ARTI BİR TV’DEN GEZİ’NİN YILDÖNÜMÜNE ÖZEL YAYIN

31 Mayıs 2013’te başlayan ve gündemden hiç düşmeyen ve sosyal-siyasal bir olgu olarak tarihe geçen Gezi eylemleri, Artı 1 TV’de değerlendiriliyor. Usta gazeteci ve belgesel yapımcısı Nazım Alpman, konuklarıyla birlikte Gezi eylemleri sırasında yaşananları ve sonrasını mercek altına alıyor…
Gezi kendiliğinden gelişen bir direniş miydi, planlı bir kalkışma hareketi miydi? Eylemler süresince hangi kareler, hangi demeçler hafızalara kazındı? Siyasetten sanata, klasik medyadan sosyal medyaya,  devletin kurumlarından sokaktaki vatandaşa gezi kimi nasıl etkiledi? Gezi sonrası hangi kırılmalar yaşandı, bundan sonra ne olacak?  Ayrıca başta Taksim olmak üzere sıcak noktalardan canlı bağlantılar…  Gezi’nin Yıldönümü 31 Mayıs Cumartesi 20.00’den itibaren canlı yayınla Artı 1 TV’de.

yilmazparlar@yahoo.com

3 Mayıs 2014 Cumartesi


EGD BAŞKANI Tvem’de

EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak Cem TV ve Cem Medya Grup Başkanlığını bırakarak TVem’e geçti. Kendisiyle birlikte iki As; Pınar Işık Ardor ve Nilgün Bakkaoğlu da aynı şekilde Tvem geçtiler. Pınar Işık Ardor Ayrılık mesajlarında “Çok sevdiğim yıllarca hizmet verdiğim, Cem Tv de son programım” şeklinde ifadelerine göre memnuniyetsizlik ve mutsuz bir çalışma ortamını açıkca ortaya koyuyor. Çok örnekleri olan bu şekilde harcanan starlar Kanalların kalitesini önemli ölçüde düşürmekte. Yanlış tren insanları bazen doğru istasyona indirir. İşte bu üç değerli program ve değerli yapıcıları Tvem karşısında izleyicileri ile buluşuyor. Böylece Tvem sabah haber programlarında iddialı bir çıkış yaptı.
 Bu alandaki önemli isimleri transfer eden kanal sabahları haberin nabzının Tvem’de atmasına sağlayacak. Tvem’in, Cem Tv’den transfer ettiği gazeteci Celal Toprak  ve Pınar Işık Ardor , Türkiye’ye bundan böyle  ‘’Günaydın Türkiyem’’ diyor…üstelik sabah haber kuşağı bu kadar ile sınırlı kalmıyor…Günaydın Türkiyem programının hemen ardından Celal Toprak ve Nilgün Bakkaoğlu Yeşil Ekonomideki keyifli ve ekonomi kuşağı yapıyor.hafta içi her sabah saat 06.45’de hergün gazete manşetlerinin okunduğu, tarafsız haberciliğin doğru adresi olan ‘’Günaydın Türkiyem’de’’, siyasetten, ekonomiye,  sporda, magazine kadar birçok konuyu ele alan haber program izleyiciyi her sabah yaşamın içinde tutuyor.



Deneyimli Celal Toprak gazeteci olaylara büyük bilgi birikimi ile farklı bir bakış açısı katarken, uzun yılların sunucusu Pınar Işık Ardor an ve an tüm bilgileri izleyici ile paylaşıyor. Saat 9.00 itibariyle ise, Yeşil Ekonomi’de Celal Toprak ve Nilgün Bakkaoğlu çevreyi, reel sektör ile buluşturuyor. Her sabah farklı konu ve konuklar ile dolu dolu geçen programda, ekonomiye yön veren birçok isim yeşil ekonomi’de izleyicinin merak ettiklerini konuşuyor.

 Ve saat 09.30’da ise sabah kuşağının son bölümü gündem yer alıyor. Burada da gündeme damgasını vuran en önemli başlıklar stüdyoda ağırlanan bir konuk ile masaya yatırılıyor. Pınar Işık Ardor ve Celal Toprak ikilisi hafta içi her gün saat 17:30'da ''Akşama Doğru''programı ile ekonomideki son gelişmeleri izleyici ile buluşturuyor.  

yilmazparlar@yahoo.com

27 Mart 2014 Perşembe

e-Fatura, geri sayımda son 5 gün -Yılmaz Parlar

e-Fatura, geri sayımda son 5 gün
421 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında, e-Fatura uygulamasına geçmek zorunda olan yaklaşık 20 bine yakın mükellef işletme, 1 Nisan 2014 tarihi itibariyle, kağıt fatura yerine, e-Fatura kullanmaya başlıyor.
Mükellef işletmelerin, kendi aralarındaki mal veya hizmet satışı işleminde, Nisan ayı itibariyle kâğıt fatura düzenlemeyeceğini hatırlatan Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder, ülkemiz ticari hayatındaki e-dönüşümün belkemiğini oluşturan e-Fatura’da geri sayımın başladığını ve işletmelerin gerekli hazırlıkları hemen hemen tamamladığını belirtti.

e-Fatura ile ayda 100 milyon TL tasarruf sağlanacak

Nisan ayı itibariyle; kağıt fatura yerine, e-Fatura gönderilmesiyle, ayda ortalama 100 milyon TL civarında tasarruf sağlanacağını anlatan Mehmet Önder, şunları söyledi:
“1 adet kağıt faturanın baskı, yazdırma, postalama, arşivleme maliyeti 2 TL’yi geçiyor. Nisan ayı itibariyle, mükellef işletmelerde tüm faturaların e-Fatura olarak gönderilmesiyle, 20 bin civarı şirkette aylık 50 milyon adedi bulacak faturadan, her ay 100 milyon TL’ye yakın tasarruf sağlanabilecektir. Nisan 2014 itibariyle, 20 bin civarı şirketin sadece e-Fatura’yı kullanmasıyla, bu yıl elde edilecek tasarruf oranı, yaklaşık 1 milyar TL’yi bulacaktır. Gelecek birkaç yıl içerisinde ise, ülkemiz işletmelerinin tamamına yakınının e-Fatura’ya geçmesiyle yıllık tasarruf oranı 3 milyar TL’yi geçecektir” dedi.
e-Faturanın ardından, e-Defter, e-Arşiv, e-İrsaliye, e-Ödeme, KEP gibi yeni sisteme eklenecek e-Dönüşüm projeleriyle ülkemiz ticari hayatının yeniden şekillenmekte olduğuna dikkat çeken Mehmet Önder, çağın ruhuna uygun ticaret hayatına geçilmekte olduğunu sözlerine ekledi.
 yilmazparlar@yahoo.com

4 Mart 2014 Salı

BİM Marketler Zinciri 2013 Degerlendirmeleri-Yılmaz Parlar



BİM “BAŞARIMIZ, ÜSTÜN KALİTE -DÜŞÜK FİYAT”

BİM Marketler Zinciri 4 mart 2014 Salı günü Çırağan Kempinski Hotelde bir basın toplantısı düzenleyerek 2013 yılını değerlendirdi. 2014 yılı beklentilerini açıkladı.
BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Galp Aykaç,  İcra kurul üyesi ve CFO su Haluk Dörtlüoglu katıldı. “Kalite odaklı organik büyümemizi sürdürüyoruz. Başarımızın ana temel nedeni Kalitede üstünlük fiyatda ise düşük olmamızdan kaynaklanıyor.”

 Galip Aykaç genel profil içinde perakende sektörü değerlendirdi. 
 2013 yılı perakende sektörü açısından satın almaların yoğun olduğu bir dönem olmuştur. Sektörde ilk beş perakendecinin pazar payları toplamı %15’i geçmediğinden sektör parçalı bir yapıya sahiptir. Bu parçalı yapı yüzünden birleşme ve satın almalar yoğun olarak yaşanmaktadır. 2014 ve daha sonraki yıllarda da birleşme ve satın almaların devam edeceğini öngörmekteyiz.”dedi

Kendilerine özgü organik büyüme modeli oluşturduklarını vurgulayarak.   
“1995’te 21 mağaza ile başladığımız başarı yolculuğumuzda, geçen 18 yılda oluşturduğumuz kurum kültürünün muhafazası ve şirketimize duyulan sadakatin sürdürülebilir olması için organik olarak büyümeyi tercih etmekteyiz. Operasyonlarımızı banka kredisi kullanmadan iç kaynaklardan finanse etmemiz ve yabancı kur pozisyonumuzun bulunmaması piyasadaki olumsuz hareketlere karşı kırılganlığımızı azaltmaktadır. Bugün sektör lideri olarak elde ettiğimiz başarının bir diğer önemli unsurunun ise çalışanlarımız olduğuna şüphe yoktur. Çalışanlarımız, tedarikçilerimiz, müşterilerimiz ve hissedarlarımızla beraber çıktığımız başarı yolculuğumuzda, sağlıklı büyümemizin sürdürülebilir olacağına inanıyoruz.” Şeklinde büyümelerinin sürdürülebilir tarafına dikkat çekerek sözü sunum yapması için Haluk Kurdogluna bıraktı.

Haluk Kurdoglu yaptığı sunumda Perakende sektörünün en fazla mağaza sayısına ve çirosuna sahip BİM in 2013 mali sonuçlarını açıkladı. Buna göre, net satışlarının bir önceki yıla göre % 20 artışla 11,8 milyar TL seviyesine çıktığını net kârının  % 24 artış gösterdiğini 413 milyon TL olduğunu, 2013 yılı satışlarının % 67,60’ını özel markalı ürünler, % 21,60’ını markalı ürünler, % 5,50’sini spot ürünler ve % 5,30’unu BİM’e özel gramaj ve ambalajdaki ürünler oluşturduğunu.söyledi..


Haluk Dörtlüoğlu “Fiş tesbitlerine göre günde yaklaşık 3 milyon kişi BİM müşterisi. 1.150.000 m2 satış alanına, 500.000 m2 depolama alanına sahip ve 2013 yılı sonu itibarı ile 23.798 kişiye istihdam sağladı. Geçen yılın sonunda BİM’in mağaza sayısı da 4.000 oldu.  2013’te yaptığı yatırımlar ise 245 milyon TL düzeyine ulaştı.” Şeklinde 2013 hakkında bilgilendirdi.

Dörtlüoğlu “2014’te konsolide bazda 400 milyon TL’ye yakın yatırım yapacağız. Mağaza sayımızı 500 adet artırarak 4.500’e çıkarmayı hedefliyoruz. 3 yeni bölge deposunu hizmete sokmayı ve 3.000 kişiye daha istihdam sağlamayı amaçlıyoruz. Son derece başarılı bir şekilde büyüdüğümüz Fas’ta 70 yeni mağaza açarak bu ülkedeki mağaza sayımızı 2014 sonu itibarı ile 234’e çıkarmayı planlıyoruz. Mısır’da da bu yıl 50 yeni mağaza açarak, yine yılsonu itibarı ile 85 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz.”dedi ayrıca sözlerine devam ederek Deloitte’un hazırladığı ve dünyada farklı sektörlerden en büyük 500 perakende şirketini sıralayan “Perakendenin Küresel Güçleri 2014”raporunda BİM listeye 167’inci olarak girdi. Aralarında Apple ve Amazon gibi devlerin de yer aldığı en hızlı büyüyen ilk 10 perakende kuruluşu sıralamasında ise BİM 9’uncu oldu.”dedi
  
Başka bir sıralama BİM ayrıca Brand Finance tarafından hazırlanan Best Retail Brand (En İyi Perakende Markası) 2013 sıralamasında 1,4 milyar ABD doları ile Türkiye perakende sektörünün en değerli markası oldu. Diğer sektörler de dikkate alınırsa, BİM Türkiye’nin en değerli 8’inci markası olarak yerini alıyor. 

Basın mensuplarının sorularınıda cevaplayan BİM Birleşil Mağazalar A.Ş. Yönetim Kurul Başkanı Galp Aykaç İcra kurul üyesi ve CFO su Haluk Dortluoglu BİMCELL, hakkındada BİM’in mobil iletişim hizmeti BİMCELL, BİM kalitesi ve avantajını telefonlara taşıyarak büyümeye devam ediyor. Kullanıcı dostu tarifeleri ve hizmetleriyle dikkat çeken Bimcell pazardaki gücünü arttırmaya devam ediyor. Bir yılda 650.000 abone kazanan Bimcell’in halen toplam 965.000 abonesi bulunuyor.” Bilgileri kamuyla paylaştı.

yilmazparlar@yahoo.com


26 Şubat 2014 Çarşamba

MUHTEŞEM AÇILIŞ EMEC 2014-YILMAZ PARLAR

MUHTEŞEM AÇILIŞ EMEC 2014
BAŞARILI ORGANİZASYONUN ARKASINDA  İKİ TÜRK İSİM HANDAN BOYCE-ELİF BALCI FİSUNOĞLU

Amerika merkezli sektör profesyonellerinin eğitim ve iletişim ağlarını düzenlemek üzere, Kongre düzenleyicileri ve tedarikçileri bir araya getiren Toplantı profesyonelleri örgütü MPI'ın, Türkiye çapında faaliyet gösteren birimi MPI Turkey Club, European Meeting and Events Conference-(EMEC ) 2014 Konferansı'na mükemmel bir organizasyonla ev sahipliği yaptı.
23-25 Şubat tarihlerinde gerçekleşen EMEC 2014 buluşmasında unutulmaz emekleri geçen  MPI'ın Türkiye kolu başkanı Handan Boyce. ICVB Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu İki başarılı isim.

23 şubat Pazar günü Konferans Açılış oturumunda EMEÇ 2014 teması dönüşümlü ve MPI Başkanı Paul Van katılımcılarla gelecek yıl için planlarını paylaştı .

Açılış konuşmasında başka isim Peter Hinsen, Bilgilerin büyük bir dağın tepesinde ve İnsanların  büyük veri, kişisel bilgilerinizi tedavisinin nasıl korkutucu olduğunu düşündüğünü dile getirdi. Hinsen “İnsanlar  buna yoğunlaştırmak için gidiyor , durdurmak için gitmiyor. Grup karşısında eş kurucusu ve dijital düşünce lideri,  teknolojik  cihazlar ve araçlarıla bilgi akışı ve tarihinin en heyecan verici anlarını yaşıyoruz. Bilgi varlıktır . Bunu yakalamak için yaratıcılığınızı kullanın” dedi

İçeriğin  her yerde olduğunu. " İçerik özel bir şey, insanlar bilgi için bir toplantıya gitmek değil, ancak içerik deneyimler sunabilirseniz inanılmaz bir fırsatlar var


Dikkat süresinin  bir kıtlık olduğunu. “Sekiz saat boyunca bir odada insanları tutamazsınız. Şimdi her şey bir deneyim ve bu işi nasıl yapmak anlamaya ihtiyacımız var”

İnsan etkileşimi değerlidir. "Teknoloji ve dijital norm olduğu bir dünyada, insan etkileşimi her zamankinden daha önemli hale gelir. Toplantılar ve etkinlikler sektörü için büyük bir fırsat var  "şeklinde tafsiyelerde sbulundu.

Açılış oturum konuşma sonrası Türkiye tanıtım video filmi katılımcıların çok beğenisini kazandı. Handan Boyce kısa bir konuşma yaparak İstanbulda ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti belirtti. Mevlana hakkında bilgi verdikten sonra nefes kesen son derece değişik Mevlevi gösterisi uzun süre alkışlandı.

Kültür Bakanlığı ile ICVB'nin ortak düzenlediği 1001 Direk'teki etkinlikle yine Başarılı isim ICVB  Başkanı Elif Balcı Fisunoğlu konuşma yaptı. Türk kültürünü mutfağını tanıtan nefis yemeklere eşlik eden Anadolu ateş dans topluluğun gösterisi çok takdir topladı.

yilmazparlar@yahoo.com

10 Aralık 2013 Salı

Akdeniz tarihi için Venedik Devlet Arşivi-Yılmaz Parlar



VENEDİK ARŞİVİ


İtalya Elçiliği İstanbul Konsolosluğu Kültür Merkezi tarafından düzenlen, İstanbul Venedik sarayında 9 Aralık 2013 Pazartesi günü “Akdeniz tarihi için Venedik Devlet Arşivi ve Kostantinopoli Baylo’sunun arşiv belgeleri” konulu konferans gerçekleşti.








Venedik Devlet Arşivinden Raffaele Santoro, Giustiniana Migliardi O' Riordan’ın konuşmacı olduğu konferansa İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante,İtalya İstanbul Konsoslosu Gianluca Alberini ve çok sayıda Akademisyen katıldılar.

Venedik Devlet Arşivinden Raffaele Santoro “Akdeniz ve Avrupa tarihi için bir hazine olan Venedik Devlet Arşivi” Giustiniana Migliardi O' Riordan Kostantinopoli’de “Venedik Baylosu, Konsolos ve Büyükelçi, ve arşivi (16 ncı- 19 ncu yüzyıl.)” konuları işledi.

İtalya Ankara Büyükelçisi Gianpaolo Scarante,açılış konuşmasında; İtalya ve Türkiye tarihinin derinliklerinden gelen ilişkilerin genel bir profilini çizdi.







Uluslararası platformda, arşivlerin korunmasıaçısından, diğer önemli kurumlar arasında oldukça seçkin bir yere sahip olan Venedik Devlet Arşivinin önemini vurguladı, Venedik Cumhuriyeti tarihi aslında sadece Akdeniz dünyası tarihi için değil, dünya ekonomisi yaratmaya yönelik hareketliliği dolayısıyla bugünün dünyası açısından da önemini ima atti.







Venedik İstanbul ile kardeş şehri gibi tarihten gelen büyük kültürel ve ticari açıdan gelişmiş Sanat anlamında da birbirlerini etkileyen şehirler. 1271-1295 yılları arasında ilk defa Avrupa dan ipek Yolu nu izleyerek Çin’e kadar ulaşan yolculuk öyküsünü kitap haline getiren Venedikli tüccar Marko Polo belgelerin bir kısmının ilham kaynağı.



Büyükelçi Gianpaolo Scarante, ipek yolunun kültürel ve ticari bağımlılıkların üzerinde yoğunlaşarak adeta geçmişteki savaş izlerin ön yargılarını kırarcasına konuşmasını sürdürdü. Arşiv kayıtların önemiyle birlikte gösterdikleri uzun süre ticari kültürel sanatsal dostluk ilişkilerini gösterdiğinin altını çizdi. Bu denli güçlü ilişkiler, geçen zaman ile birlikte pek çok arşiv malzemesini de ardında bıraktı

Venedik Devlet Arşivinden Raffaele Santoro tarihsel boyutlar içinde Venedik‘in İtalya İçindeki yeri ve Osmanlı ile ilişkilerin genelini özetledi.



Venedik kenti başlangıçta Bizans imparatorluğunun bir parçasıydı. 9. yüzyılda bağımsız oldu. Orta Çağın ortalarında büyük bir deniz filosu kurarak Akdeniz ülkeleriyle yaptığı ticaret sonucu zengin bir ülke haline geldi. 1204 yılında Konstantinopolis’i talan eden Dördüncü Haçlı seferiyle Girit adasını eline geçirmişti.


OsmanlıDevletinin Yunan yarımadası, Sırbistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek i fethetmesiyle Venedik birden bire Osmanlı Devletiyle deniz ve kara komşusu haline geldi. 1463 - 1478 arasında süren uzun bir savaş sonunda Venedik OsmanlıDevletiyle barış anlaşması yapmağa razı olmuştu.

İşkodra, Akçahisar kentleriyle Limni ve Eğriboz adalarını Osmanlılar’a bırakmayı ve her yıl Osmanlı Devletine 10.000 altın ödemeyi kabul etmişti.




1489 yılında Venedik donanması Kıbrıs ı ele geçirdi. Ama 1571 yılında adayı OsmanlıDevletine kaybetti. 1645 yılında Girit i, 1669 da adadaki Kandiye kalesini, 1718 de de yakın küçük adacıkları Osmanlı Devletine bırakmak zorunda kalmıştı.


15. ve 16. yüzyıllarda Venedik Cumhuriyeti İtalya yarımadasındaki Floransa, Roma ve Cenova gibi diğer kent-devletlerle birlikte Rönesans döneminin en önemli kentleri arasında yer almıştı.
1797 yılında Napolyon Bonapart Venedik i işgal etti ve kenti Avusturya-Macaristan imparatorluğuna devretti. Böylece Venedik Cumhuriyetinin 1000 yıla yakın süren bağımsızlığısona ermiş oldu.
1866 yılında da kent ilk defa olarak italya’nın bir parçası haline gelmişti.







Kendi türünün ilk örneği olarak değer kazan,Viaggeranno le informazioni, non le persone, e sarà possibile ottenere i servizi di ricerca e di accoglienza via web. Pakta adı verilen arşiv sunumlarını yapan Raffaele Santoro veGiustiniana Migliardi O' Riordan’ın arşivlerinden birkaç örnek;


Barış antlaşması 1446 parşömen üzerine, Venedik ile Sultan II. Mehmed arasında akdedildi; barış görüşmeleri Sultan II. Murad oğlu adına tahttan çekildiği dönemde Venedik adına Balyo Andrea Foscolo tarafından yürütüldü.İstanbul fatihinin tuğrasının bulunduğu en eski belgelerden (foto 1)


İstanbul Barışantlaşması taslağı, Osmanlıca. Sultan II. Bayezid ve Doj [Leonardo Loredan] arasında akdedildi; bu belge 1503 tarihinde Sultanın yemini ve tuğrasıyla birlikte geçerlik kazandı. (foto 2)


Giacomo Ruffoni Osman’ın soy ağacı. Söz konusu ağaç, yazarın “Dualp” olarak

adlandırdığı efsanevi Osman ile baslayıp, Sultan IV. Mehmedle son bulmaktadır 1600’lü yıllarda Padova’da oymacılık ve matbaacılıkla uğraşıyordu. Ayrıca büyük ailelerin soy ağaçlarını yapıyordu. Yazar bu bilgiye eski Yunan kroniklerini

kullanarak ulaştığını belirtmektedir. (foto 3)



İstanbul Galata (Pera)’daki Venedik Balyo Sarayı’nın sulu boya ablosu. Burası Salvago ailesinden, 1500’lü yıllarda kiralanmıştı.Daha sonra Venedik hükümeti 1672 yılında bu evi satın aldı. Serenissima’nın 1797’de düşmesinden sonra, Hasburg İmparatorluğu’nun eline geçti. I. Dünya Savaşı sonrası İtalya krallığına geçen bu bina, günümüzde İtalya Başkonsolosluk binası olarak kullanılmaktadır.(foto 4)


yilmazparlar@yahoo.com


23 Ekim 2013 Çarşamba

Turizmdeki rekabeti, ‘kalifiye personeli’ olan kazanacak-Yılmaz Parlar


Turizmdeki rekabeti,

‘kalifiye personeli’ olan kazanacak

 

İstanbul’da hızla artan yatak kapasitesiyle birlikte, rekabetin yoğunluk kazanmaya başladığını kaydeden BW Plus The President Hotel Satış Müdürü Fercan Başkan, “Son birkaç yıldır, açılan yeni otellerle, kentimizin yatak kapasitesi arttı. Devam eden yıllarda da, yeni yatak kapasiteleri ilave olacak. Artan yatak arzına paralel olarak, eğer iç ve dış pazardan turist talebi artmazsa, önümüzdeki birkaç yıl içinde, oteller arasında ciddi bir rekabet gözlenebilir. Turizmdeki rekabeti ise, kalifiye personeli olan kazanacak” dedi. 

Bir turizm tesisine, o tesiste çalışan insan kaynağının değer kattığını ifade eden Fercan Başkan, otel misafirlerini memnun etmenin ön koşulunun ise personeli memnun etmekten geçtiğini anlatarak, mutlu ve nitelikli personeli olanların sürdürülebilir turizm yapabileceğini belirtti.

 

Online rezervasyon artıyor, sosyal medya önem kazanıyor

 

Akıllı telefonların artması, e-ticaretteki hızlı yükseliş ve özellikle turizm ürünlerinin (uçak-konaklama vb) internetten satın alınmasıyla, dünya genelindeki turizm endüstrisinde online rezervasyon oranının her geçen yıl katlanarak büyüdüğünü kaydeden Fercan Başkan, şunları söyledi:

“İletişim ve bilgi çağındayız. Günümüzde tek taraflı değil, interaktif iletişim dönemindeyiz. İnsanlar, günün her saatinde facebook, twitter gibi sosyal mecralardan yaşadıkları olaylara ilişkin olumlu veya olumsuz bildirimde bulunmaktadır. Bu noktada işletmeler olarak, sosyal medyayı etkin şekilde takip edip, yönetmemiz lazımdır. Diğer bir konu da bireyler, bir konaklama satın almadan önce, o tesise ilişkin yapılan yorumları da incelemektedir. O nedenle, tesislere gelen misafirlerin memnun ayrılmaları çok önemli bir konudur. Turizm sektörü; insanın, insana hizmet ettiği bir sektördür. O nedenle tesislerde çalışanlarının, hem kalifiye olmaları, hem de çalışırken mutlu olmaları gerekmektedir ki; otelde konaklayan misafirlere beklentilerinin üzerinde güler yüzle hizmet edilip, misafirlerin memnun şekilde otelden ayrılmaları sağlanabilsin” diye konuştu.

 

Otellerde, yatağı değil, hayali satmalıyız

 

Dünya genelinde, turizm sektörünün yükselişini sürdüreceğini anlatan Fercan Başkan, insanların dünyanın dört bir yanını ziyaret ederek, yeni kültürler ve yeni deneyimler yaşamak istediğini belirtti.

Bir ülkeye veya şehre gitmeden önce, o şehre ait değerlerin internetten okunduğunu, otel rezervasyonu yaptırmadan önce ise otelin ve hakkındaki yorumların incelendiğini kaydeden Fercan Başkan, konuşmasına şöyle devam etti:  

“Otellerde, sadece yatağı değil, hayali de satmalıyız. İnsanların hayallerindeki tatili yaşamalarında, verilen hizmetin kalitesi çok önemlidir. Misafirin, beklentisinin üzerinde bir hizmeti alması ise, kalifiye personel ile sağlanabilecektir. Özetle, günümüzde ve gelecek birkaç yıl içinde kalifiye insan kaynağının önemi daha ön plana çıkacaktır. Turizmdeki rekabeti de, kalifiye personeli olan kazanacaktır” şeklinde konuştu.

 
yilmazparlar@yahoo.com