15 Kasım 2019 Cuma

Summart Sanat Merkezi -İstanbul Gedik Üniversitesi Gedik Sanat - An – Anı-Sergi-Yılmaz Parlar

Summart Anlatımın Bileşimi  

Geniş kültürel programlar sunan, Direktörlüğünü Zeynep Bora’nın yaptığı Summart Sanat Merkezi ve İstanbul Gedik Üniversitesi Gedik Sanat ortaklığıyla gerçekleşen, “An – Anı” adlı sergiye eşlik eden Sinan Dizmen (Çello) ve Elif Önal ’dan (Piyano) oluşan ikilinin konseri, Görsel anlatım ile müzikal anlatımın bileşimini oluşturdu. 




Müzik ve resmin ahenkli birleşimi, inanılmaz bir yaratıcı atmosfer yarattı. Sıcak ve sanat kokan atmosferik ortamda canlı repertuar, kültürel şahsiyetli konukları, klasik müziğin dünyasında unutulmaz bir yolculuğa çıkardı. 


İnsan sanat anlayışının formunu gösteren sanatçının icra etdiği harika eserlerin ve güzelliği yüreklerinde uyanan dinleyicinin, müzikal sevgi uyumu içerisindeki estetik olarak hoş bir bütünlük etkisi veren sanatsal ilişkisiyle, Summart Sanat Merkezi yine kaliteli etkinliğe imza atdı.  




Summart Direktörü Zeynep Bora ve Koordinatör Özlem Aleçakır’dan açıklamalarına göre; An – Anı isimli  Sergi “Kendi mikro tarihimiz, gelecek tasavvurlarımız ve şimdiye işaret eden An kavramı arasında, imgesel bir gezinti.” Olduğu 

“An’ı yaşamakla, Anı’larla yaşamak, anılarımızı oluşturan kendi mikro tarihimiz ve resmi tarih arasında ince bir çizgideyiz. Anı dediğimiz bellek -An dediğimiz günü yaşamak, öncesiz, sonrasız belki salt kendimizi yaşamak anlamında.” Şeklinde tema hakkında bilgi alıyoruz.

Sergi bölümünde  Alp Tamer Ulukılıç, Ayşe Önuçak, Gonca Sezer, Hayriye Koç, Hilal Balcı, Ruhcan Akil ve Şirin Uysal eserlerini sergilediler,  

Gecenin konser bölümünde, An -Anı başlıklı sergiye paralel bir kurguyla Kamran İnce, Ahmed Adnan Saygun, Arvo Part ve Paul Hindemith’e yer verildi. 



Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyesi Sinan Dizmen (Çello) ve Elif Önal (Piyano) ikilisi, Ahmed Adnan Saygun ve Paul Hindemith geçmişde “Anı“ kavramıyla, Kamran İnce ve Arvo Part yaşayan besteciler olarak “An” kavramıyla eserlerini icra etdiler..

Gedik Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı vizyon ve misyonlarının doğrultusunda Ateşin yaratıcı ve birleştirici gücünü Sanat ile bileştirmek istediklerini söyleyen Opera Bariton Sanatçısı Caner Akgün ile yaptığımız söyleşide; Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Gedik Holding’in 50. Yıl mesajların kendilerine yol gösterici olduğunu ifade edererek, Atamızın özetle “Yaşam müziktir. Müziksiz bir yaşam zaten olamaz. Müzik, yaşamın neşesi, ruhu kısacası her şeyidir. İstiklal ve hürriyetlerine kavuşanlar, aralarında hiçbir fark gözetmeksizin uyum ve işbirliği içinde olacaklardır. Bunu da sağlayacak olan evrensel müzik ve sanattır. Bir millet ki resim yapmaz, heykel yapmaz, fennin gerektirdiğini yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkılâplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatı ile yer almaktan ilelebet mahrum kalacaktır.”sözlerini hatırlatdı.



Ana ikon, mitolojide ateş tanrı özelliği ile Hephaistos aşk tanrıçası Aphrodite’in evlilikleri, Aşk ve Sanatın kol kola olma Gerekliliği, başka açıdan Prometheus, çağlar boyunca bilimi, sanatı ve uygarlığı topluma yayan, insanın gelişmesi ve düşünmesi için gerekli olan gücü ruhuna veren varlık niteliğinde oluşunu iki ikon İlham kaynaklarını oluşturmuş. 


Gedik Üniversitesi Gedik Sanat olarak flarmoni orkestrasıyla müzik sanatını topluma yaymayı hedeflemektedirler


yilmazparlar@yahoo.com


8 Kasım 2019 Cuma

TOSB-Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi-Yılmaz parlar


Tekerlekli Bilgisayar


Trafik kazalarının kabaca yüzde 94'ü insan hatasından kaynaklandığı, özerk araçların ilgili ölümleri azaltmak için tek yolun göründüğü, şoförsüz araçların düşük yakıt tüketimi, düşük CO2 emisyonları ve tıkanıklıkların azaltılması başda olması yanı sıra başka avantajları olan otonom araçlara üretimin yönelmesi üzerine başarılı gelişme gösteren Türk otomotiv endüstriside atağa kalkdı.




TOSB'da "Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi" tanıtımında Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) Başkanı Ömer Burhanoğlu, " Otonom araç için “Tekerlekli Bilgisayarlar” benzetmesi yaptı.


Ömer Burhanoğlu, “Artık otomobillerin, bir yerden bir yere ulaşmak için kullandığımız araçların çok daha ötesinde bir yerden bir yere oluşturduğumuz datanın bağlantılı iş modelleriyle yaratacağı yepyeni bir dünyadaki altında 4 tane tekerleği olan büyük bir bilgisayara dönüştüğünü söyleyebiliriz."dedi




TOSB İnovasyon Merkezi ile İstanbul Teknik Üniversitesi Otomotiv Teknolojileri Araştırma Geliştirme Merkezi (İTÜ OTAM) koordinatörlüğünde, otomotivde dönüşümü sağlayan mobilite, telematiks, yazılım ve benzeri sektörlerle iş birliklerinin ve iletişimin artırılması amacıyla oluşturulan Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi tanıtıldı.



Otomotivde dönüşümü sağlayan mobilite, telematiks, yazılım ve benzeri sektörlerle iş birliklerini ve networkü artırmak amacıyla, 6 Kasım 2019 Çarşamba günü Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi” lansman ve networking etkinliğinde Kümelenmiye katılım gösteren firmalar; Altınay, AVL, Adastec, Akplas, Alba Plastik, Asil Çelik, BİAS, Bites, Cengiz Makine, Ecoplas, Eku Fren, Esim, Eteration, Farplas, FEV, FORD, Fren Teknik, GCS, Gelecekhane, Hidromek, Heksagon, IBM, İTÜ MEAM, Leo Mühendislik, Novasim, Ortem, Ölçsan, Repg, Saykal, TOFAŞ, TÜSSİDE, Takosan, YANDEX

Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda firmanın üst düzey yöneticilerinin katılımıyla TOSB'da düzenlenen toplantıda, OTAM İcra Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Ekrem Özcan Otonom araçlar ve kümelenmeyle ilgili sunum yaptı. Özcan, katılımcıların sorularını da cevapladı.
 TOSB Başkanı Ömer Burhanoğlu,Otonom araçların yaklaşık 3 trilyon dolar pazar potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Burhanoğlu “Bizim dünyadan aldığımız otomotivdeki pay yüzde 1,5 civarında. Yine bu payı bu sektörde, mobility dünyasında alacak olursak 45 milyar dolardan bahsediyoruz ki bugün Türkiye'nin yaptığı ihracat 30 milyar dolar. Yani onun 1,5 katı." Açıklamalarında bulundu.
 Burhanoğlu,"Birçok trend var, bunların başında da paylaşım ekonomisi geliyor. Yine hem yeni neslin davranış modellemesinin getirdiği bir iş bu ve dünyadaki karbon salımının azaltılmasıyla ilgili öngörülen paylaşım ekonomisinin otonom araçlarla çok daha üst seviyeye çıkacağını düşünüyorum. Otonom araçların en önemli faydalardan biri paylaşım ekonomisinin hızla artacak olması. Otonom araçları 2035'ten itibaren yollarda artık yüzde 25 civarında göreceğiz ve 2040'larda da Amerika'da araçların yüzde 60'ı otonom olacak." Şeklinde geleceğin ufkunu çizdi.



ADASTEC bilgisayar yazılım firmasının CEO Dr. Ali Ufuk Peker’in sunumu sonrası   TOSB test alanında ADASTEC bilgisayar yazılım firmasının donanım ve yazılımını gerçekleştirdiği otonom otomobilin donanımları katılımcılarla incelendi. 

5G'nin tanıtımı biniciler için hoş bir gelişmedir. Teknoloji ilerledikçe, kendi kendini süren otomobiller, trafik kurallarına her zaman uyan, asla yorulmayan ve tarafsız kalabilen, sıfır olaylı bir geleceğe doğru ilerlememizi sağlayan tek araç olacak. üniversite öğrencileri, gece güvenli yolculuklar, transit istasyonlardan son mil bağlantısı ve yaşlılar için hareketlilik sağlayacaktır. Nakliye maliyetini düşürecek 
Şoförsüz araçlar kesinlikle hayatlarımızı daha basit, daha güvenli ve daha akıllı hale getirecek.
yilmazparlar@yahoo.com

3 Kasım 2019 Pazar

Turizmde Yeni Arayışlar-Yılmaz Parlar


Turizm Politikamız Olmalı 


Turizmi model olarak değil turizmi bir politika olarak görmeliyiz.

Herhangi bir ekonominin büyüme süreci, birbiriyle etkileşim halinde olan çabalara bağlıdır. Ana bağlantılardan biri devlet turizm politikasıdır. 



Turizm ciddi planlama demektir. Mevsimsel yapı açısından master planlar çok önemlidir. Kurumların işbirliği çok belirleyicidir. Turizmde büyüme Stratejileri açısından Sürdürülebilir kavramının netleştirilmesi ve detaylandırılması gereklidir.


Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından düzenlenen, Büyük Kulüp ev sahipliğinde 31 Ekim 2019 Perşembe günü “Turizmde Yeni Arayışlar” konu başlıklı panel gerçekleştirildi.




Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğü üstlendiği panelde; Turizm Bakanlığı yapan Bülent Akarcalı, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Erdem, Önceki dönem TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve TÜROB Sektör Temsilcisi Sevda Yılgaz gibi isimler konuşmacıydılar.

Moderatör Celal Toprak Turizmde yeni arayışlar konusu olarak görüşleriniz neler şeklinde soru yöneltsede turizmdeki mevcut durum konuşuldu. Turizmimizde ki eksik ve yanlış olanlar dile getirilip yakınmalar ön plana çıkarken bir politikaya sahip olmayışımızın ihtiyacı ortaya çıkdı.



TÜRSAB Geçmiş dönem Başkanı Başaran Ulusoy’a, turizmimize dinamizm kazandırma adına başkanlığı sırasında 2017 yılında davet etdiği RTK grubu Başkanı Thomas Bösl’ün toplantıda söylediği sözler  “Dünyada seyahat acenteleriyle birebir çalışmayan tek ülke Türkiye’dir. Tur operatörleri toptancıdır ve müşteriyle doğrudan muhatap olmaz. Ama perakendeci olan acenteler müşteriyle iç içedir. Alman acenteler karşılarında müşteriyle doğrudan muhatap olan son satış noktası konumundaki perakendeci acentelerle çalışmak istiyorlar. Alman toplumuna Türkiye’yi yeniden tanıtın. Avrupalı turiste burada hayatın normal ve güvenli olduğunu anlatmanız lazım. Ancak Almanya basınında yer alan Türkiye’ye yönelik siyasi haberler Türkiye’nin turizm hareketini yutuyor.  Türkiye’nin turizm altyapısı hiçbir ülkede yok. Türkiye’yi başka ülkelerle kıyaslama bile yapamayız. Türkiye’de hizmet kalitesi çok üstündür.” Hatırlatarak sonrasında; yaptığı 20 yıllık TÜRSAB Başkanlığı dönemlerinde pek çok Turizm Bakanı geldi bir Turizm Politikası oluşturan Bakana rasladınızmı şeklinde soru sorduk..





Turizm ekonomisinin gelişme aşaması, turizmde özel girişimin gelişmesi ya da sosyal turizmin gelişmesi ikinci faktördür. Henüz bilinmeyen üçüncü faktör, yönetim faaliyetlerinin yıllık performansı turizm ürünlerinin tanıtımını büyük ölçüde etkileyen turizm şirketleri üzerindeki etkisidir. Toplamda, böyle bir yönetim politikası sadece önemli değil: bu çabalar ülke ekonomisinin bir bütün olarak büyümesi ve özellikle turizm açısından belirleyici olabilir.

Klasik kıyı turizmine ek olarak; sağlık ve termal turizm, golf turizmi, kış sporları, dağcılık ve yerleşim turizm, macera gezileri, plato turizmi ve ekoturizm, kongre turizmi, konferans ve fuar turizmi, seyir gemi ve yat turizmi, golf turizmi, etkinlik turizmi vs. Turizm alternatiflerinin en gözde türevleri konuşulur beklentimiz vardı. Sadece şikayet ve yakınmaları dinledik. 

Şehir düzeyinde markalaşma, Turizmde ve kültürel turizmde marka olmak, çeşitlendirmeye odaklanan turizm türleri, öncelikli olan turizm türlerinin analizi, gelecekteki yeni planları hakkında yani Turizm tematik koridorları, Turizm Kentleri ve Ekoturizm Bölgeleriyle birlikde, mevcut turizmin perspektifi, çok fonksiyonlu bir turizmi hedefleri, turizmde İnovasyon vs.duymak istediklerimiz böyle konulardı.


Turizm ve yapısı değişiyor. Yeni teknolojiler, İnsanlar yeni ve standart olmayan seyahatler için yeni ihtiyaçları olan turizmi arıyorlar. Yenilikçi turizm ürünlerinin birçoğu, pazar alanında nişlere sahiptir. Ekolojik, macera gibi yenilikçi ürünlerin göründüğü sürekli popüler ve kültürel turizm, yenilik sürecini öngörülebilir hale geliyor.


yilmazparlar@yahoo.com

24 Ekim 2019 Perşembe

Maslak Hilton Hotel şehircilik otelinde örnek -Yılmaz Parlar


Maslak Hilton Örnek


Mükemmel şehircilik oteli nasıl  olmalı?

Konforlu bir konaklama için, bir otel seçerken, İdeal otel ne olmalı?

Seyahat edenlerin tüm gereksinimlerini, olması gerektiği gibi karşılayan bir otel, kaliteli turist konaklama örneği oluşturur. 


Genel olarak, otel, hizmet ve hizmetler kümesi açısından güvenli bir şekilde olmalı. Otel seçiminde genelde üç öne çıkan faktörlerin yanı sıra daha nesnel parametrelere güvenmek daha iyidir.

Otel işletmeciliği alanında makroekonomik bir perspektifle bakıldığında; Farklı bir tatil türü farklı seçim kriterleri içerir.


Otel performansın istatistiksel analizleri göstermiştir ki; makroekonomik faktörlerin otel operasyonunu nasıl etkilediğidir. Regresyon analizinde otel performansı  değişken otel doluluk oranı ile ölçüldüğüdür.


Şehircilik Hotelciliği açısından konfor, Maslak Hilton Hoteli karakterize eden ana unsurlardan biridir. Otelin inşasındaki tasarımın yanı sıra tesisler için de modern bir perspektif sergiliyor. İhtiyaçlarınıza göre doğru odayı seçme şansı tanıyor. Hotel'in odaları tüm ihtiyaçlarınızı karşılayacak durumundadır.




SKAL International İstanbul Kulübün, Maslak Hilton Hotel Müdürü Özkan Alkan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Ekim 2019 toplantısı sonrası gezmeye fırsat bulduğumuz oteli ve işletmeciliğini şehircilik otelciliği açısından mükemmel bulduk.

İstanbul'un eğlence bölgesi ve işin merkezinde lüks için eşsiz bir standart belirleyen Istanbul Maslak Hilton Hotelde etkinlik alanı da dahil olmak üzere süitlerin olduğu 284 büyük odası ile hizmet vermektedir.



Hotel iş Geliştirme Müdürü Yasemin Copur’un verdiği bilgilere göre; Balo salonu ve 6660 m² toplam etkinlik alanı, 3 kata yayılmış. Konuk odaları, 38 metrekare yatak boyutları 180 x 200. İki yataklı konuk odası: 38 metrekare yatak boyutu: 120 x 200. En yeni işletme teknolojisiyle birlikde hizmet veren 22 orta boy ve büyük toplantı odalar. 850 m2'lik özel gruplar için bütün gün yemek mekanı. Sütunsuz balo salonu doğal gün ışığıyla 1200 kişiye kadar ağırlayabilmektedir. 925 metrekare ana fuaye, terası  65 metrekare Kokteyl kapasitesi 1000 kişilik 850 metrekare, yuvarlak masalı  büyük balo salonu ve kokteyl kapasitesi 250 kişilik, sürekli değişen sanat sergi salonu gibi büyük etkinlik alanları mevcut.




Spa salonunda; Koşu bandı, sabit bisiklet, kablo kasnağı gibi kapsamlı fitness ekipmanları ile kişiselleştirilmiş eğitimler, makineler, ağırlık makineleri, serbest ağırlıklar, karın çırpıcıları, kürek makineleri, özel bir mekan pilates için, squash kortu, kapalı yüzme havuzu, bayanlar için geleneksel bir Türk hamamı 2 VIP suit dahil, kendi jakuzileri, kendi saunaları ve kendi hamamları ile 9 sağlık tedavi odası bulunmaktadır.






Neredeyse her ülkede, ideal olduğunu iddia edebileceği çeşitli turistik konaklama örnekleri vardır. Yerli yabancı büyük holdinglerin merkez ofislerin bulunduğu ve iş ortamına paralel lüks eğlence merkezine sahip Maslak bilgesi otel için ideal konuma sahip. Güleryüzlü personeliyle tüm lüks gereksinmelere cevap veren profesyonel otel işletmeciliğide buna eklenirse Maslak Hilton mükemmel şehir oteli örneğini oluşturuyor. 


yilmazparlar@yahoo.com


14 Ekim 2019 Pazartesi

UTİKAD Zirve 2019’-Yılmaz Parlar

Hava Kargoda Hedef Üçüncülük 

UTİKAD Zirve 2019’da Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı  “Hava kargoda hedefimiz dünyada ilk 3’e girmek, Dünyanın ilk üç hava köprüsünden biri olmak.” dedi.




Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenler Derneği (UTİKAD) Türkiye’de lojistik kültürünün oluşturulması ve sektörün gelişimine yönelik hedefleri çerçevesinde 10 Ekim 2019 tarihinde İstanbul Elite World Europe Otel’de “UTİKAD Zirve 2019- İleriye Dönüşüm Zirvesi”ni gerçekleştirdi.



Yeni Havalimanı ve Kapıkule’deki iyileştirme çalışmaları umut veriyor
Materyallerin, binaların ve kavramların özlerini koruyarak farklı işlevler kazanmaları olarak tanımlanan ‘ileri dönüşüm’ kavramından ilham alan “UTİKAD Zirve 2019- İleriye Dönüşüm Zirvesi”nde; iş dünyasında yaşanan teknolojik ve kurumsal dönüşüm, farklılaşan iş modelleri ve iş yapış şekilleri, yenidünya düzeni, geleceğin getireceği fırsatlar ve riskler konularında farkındalığın artmasının amaçlandığı ve nasıl ileriye dönüşeceğiz gibi sorularına cevap buldu.

Firmalara yeni bakış açıları sunmak, profesyonel hayata dair farklı senaryolara hazırlamak ve gelecek planlarıyla ilgili önemli ipuçları paylaşmak amacıyla düzenlenen Zirvede UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, zirvenin “İleriye Dönüşüm" temasıyla gerçekleştirildiğini, hayatın parçası haline gelen teknolojinin, iş hayatına özellikle lojistik sektörüne getireceği değişiklikleri, katılımcıların zirveyle iş hayatının sıkıcı gündemin uzaklaşarak gelecek yolculuğuna çıkacağını söyledi.




Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, Ülkelerin, şirketlerin artık birbiriyle yarıştığı bir dönemden tedarik zincirlerinin birbiriyle yarıştığı rekabet ettiği bir döneme geçildiğini, böyle bir dönemde ürünlerin çok süratli ve güvenli ilgili adreslere ulaştırılabilmesi gerektiğini, bundan dolayıda lojistik sektörünü dünya ticaretinde daha merkezi bir konuma getirdiğini belirtdi.


Aycı “3 yılda THY özellikle hava kargoda yüzde 80 büyüdü. 24 uçaklık hava kargo filomuz oluştu. Bugün hava kargo ile 86 ülkeye giderek dünyada en çok ülkeye uçan hava yolu şirketi unvanını açık ara aldık. Hava kargoda yüzde 4 olan dünya pazar payımızı büyüteceğiz. Bu alanda dünyada 13’üncülükten 7’nciliğe yükseldik, önümüzdeki dönemde hedefimiz önce ilk 5’e sonra ilk 3’e girmek. Dünyanın ilk üç hava köprüsünden biri olmayı hedefliyoruz” dedi


450 üyesiyle 50.000 İstihdam yaratan, tüm taşıma modları ve lojistik hizmetleri veren, 5 Milyar dolarlık ciro üretimi olan UTİKAD,  Zirve 2019’da İleri Dönüşüm bakış açısıyla; İş dünyasında yaşanan teknolojik ve kurumsal dönüşüm, Farklılaşan iş modelleri ve iş yapış şekilleri, Yeni dünya düzeni, Geleceğin getireceği fırsatlar ve riskler konularında farkındalığın artması amacında nasıl ileri’ye dönüşeceğiz, Hızla dönüşen dünyada rekabet üstünlüğünü nasıl sağlarım? Gelecekte var olabilmek için nasıl bir dönüşüm geçireceğiz? Dönüşüm ve değişim dalgasından lojistik sektörü nasıl etkilenecek? Soruları cevab buldu.


Ekonomik, Sosyal, Kişisel, Çevresel, Lojistik, Sanayi, Ekonomi, Bilişim, Çevre, Yapay Zeka, Robot Teknolojileri, Blockchain, Otonom Araçlar, Akıllı Depolar, İklim Değişikliği konular işlendi.




Dönüşüm, Ekonomi, Lojistik, Dijitalleşme, Sürdürülebilirlik, İnsan, Eğitim Konuşuldu.

Değişim Masallarla Başlar, Yıkıcı Dönüşüm: Blockchain, Ekonomi Çarkları Dönüşüyor, Tedarik Zincirinde Dijital Dönüşüm, Yapay Zeka Dönüşümün Neresinde?, İş Dünyasına Yön Verenler, Teknolojinin Öte Yanı, Z Kuşağı İş Hayatında!, Yaşanabilir Gelecek İçin gibi program başlıklarında Geleceğe Bakış, Geleceği şekillendirecek fikirler,  Ekonomist ve fütürist fikir önderleri, Sosyal Etki, İş dünyasının liderleri, Fark yaratanlar sunumlar katılımcılara fayda sağladı.

UTİKAD Zirve 2019-İleri'ye Dönüşüm zirve  Judith Liberman'dan Değişim Masallarla Başlar’dan sonra, “Yıkıcı Dönüşüm: Blockchain” paneli ile devam ederek, Blockchain 101 kitabının yazarı Ahmet Usta'nın moderatörlüğünü üstlendiği “Yıkıcı Dönüşüm: Blockchain” panelinde, Maersk Türkiye Müşteri Hizmetleri Genel Müdürü Esra Yaman Gündüz ve IBM Türkiye Teknoloji Lideri Sevilay Kurt konuşmacı olarak katıldılar.


Panelde blockchain ekosisteminin önemli yapıları olan yazılım, finans, lojistik gibi farklı disiplinleri nasıl etkilediği, lojistik sektörünün bu değişim ve dönüşüme nasıl hazırlandığı üzerine konuşuldu.


“Ekonomi Çarkları Dönüşüyor” panelinde Habertürk TV Ekonomi Müdürü Serdar Kuter moderatörlüğü üstlendi. Ekonomist Dr. Murat Kubilay, Küresel ekonomide son durum nedir? Dünyadaki politik ve teknolojik gelişmeler Türkiye'yi ve yatırımları nasıl etkiliyor? Türkiye'yi, orta ve uzun vadede nasıl bir ekonomik dönüşüm bekliyor? Konularını vevaplandırdı.


“Tedarik Zincirinde Dijital Dönüşüm” panelinde Lojistik sektörüne akademik ve pratik değerler katan Dokuz Eylül Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okan Tuna, Ford Otosan Genel Müdür Yardımcısı Gökşen Töre Sancak ve Turkcell Lojistik Müdürü Ömer Faruk Erkal’a Dijital Dönüşüm, Blockchain ve Endüstri 4.0 uygulamaları tedarik zincirine nasıl yansıyor? Otomasyon ve Büyük Veri'ye dayalı akıllı tedarik zincirleri hangi çözümleri sunuyor? Geleceğin tedarik zinciri nasıl olacak? gibi sorular yöneltdi.


“Yapay Zeka Dönüşümün Neresinde?” panelinde Dijital Dönüşüm Lideri ve Akademisyen Kozan Demircan, Türkiye'de yapay zeka uygulamaları hangi düzeyde? Yapay zeka, robotlaşma ve derin öğrenme iş yapış şekillerini nasıl etkileyecek? Gibi soruların bilgilerini paylaştı. 


“İş Dünyasına Yön Verenler” panelinde UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Türk Hava Yolları Kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen ve Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Fuat Pamukçu; “Gelecekte var olabilmek için nasıl bir dönüşüm geçirmeliyiz? Ekonomik dalgalanma ve pazardaki rekabete rağmen büyümek için hangi adımları atmalıyız? Yaratıcı yeniden yapılanmaya dayalı kurum kültürü nasıl oluşturulabilir?” sorularını işlediler.


Teknoloji Yazarı ve Trend Avcısı Serdar Kuzuloğlu "Teknolojinin Öte Yanı" panelinde, Teknolojinin Öte Yanında bizi neler bekliyor? Kurumların ve kişilerin teknolojiyle dönüşümü nasıl gerçekleşecek? Yeni dünyanın düzeni ve ayakta kalma yolları neler? konularına cevap verdi.


“Z Kuşağı İş Hayatında” panelinde; MEB İstanbul İli Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan Gür, PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı ve Defacto İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Berna Öztınaz konuşmacı olarak yer aldı.


Öğrenme Tasarımları Kurucusu ve Eğitim Uzmanı Tuğba Çanşalı moderatörlüğünde gerçekleşen


Z Kuşağı İş Hayatında panelinde; Z kuşağının karakter özellikleri neler ve bu kuşak iş hayatını nasıl etkileyecek? İşverenlerin yeni kuşaktan ve yeni mezunlardan beklentileri neler? konuları yer aldı.


 “Yaşanabilir Gelecek İçin” panelinde, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İklim Bilimci Prof. Dr. Levent Kurnaz ile SDSN Türkiye Eğitim Koordinatörü Bahar Özay, Yaşanabilir Bir Gelecek için Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-UNDP'nin hazırladığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini paylaştılar.




Göze çarpan standlarda SDG4Kids’den Türkan Uçar İklim değişikliğine, Sorumlu üretim ve tüketime, Temiz enerjiye ve Doğayı korumaya yönelik farkındalığı eğlenirken öğretmeyi hedefleyen Dünyanın Geleceği Çocuk Oyunların açıklamalarını yqaptı

.


Zirvede Şinasi Yelkenci’nin “Denizden gelenler sergisi” muhteşemdi. Doğal olarak denizden toplanan çöplerle elde edildiği için, her biri birbirinden farklı, her biri yeşil bir dünya için mesaj vermekteydi Şinasi Yelkenci ve yine kendisine çğp toplamada yardımcı olan sanatcı Gülhan Bayrak ile yaptığımız söyleşide tüm dinlenme zamanlarını denizde çöp toplamaya ayırdıklarını söylemeleri gerçekden çok düşündürücüydü. Gülhan Bayrak’ın gösterdiği  enstalasyonlarda yine insanlık çirkinliğini gösteren mesajlardı.





Bandırma 17 Eylül Üniversitesi Lojistik öğretim görevlisi Dr. Selva Staub İle yaptığımız söyleşide Utikad Zirve-İleriye Dönüşüm zirve hakkında izlenimlerini sorduğumda “ UTİKAD’ın İleriye Dönüşüm zirvesinde birbirinden değerli konuşmacıları dinleme fırsatı elde ettim.  Denizden gelenler sergisi ile sanatın ilham veren özelliğini tema alan giriş sonrası salona girdiğimizde bütün bir gün boyunca farklı bir zirveyle karşı karşıya olduğumu fark ettim.  Lojistik sektörünün geleceğe hazırlığında nesnelerin interneti, arttırılmış gerçeklik ve büyük data hakkında yetkin şirketlerden örnekler zirvenin en can alıcı konularını oluşturdu.  Oyunlaştırma ve hikaleştirme teknikleri ile geçmişten günümüze lojistik sektörüne giriş yapılan zirvede akademisyenlerin yanında sektörün önde gelen yöneticileri ve isimleri karşılıklı olarak sadece lojistik sektörünün değil ülkenin ve orta öğretimden üniversiteye kadar olan eğitim sisteminin lojistik eleman yetiştirmede olmazsa olmazları tarıtışıldı.  Z kuşağına ağırlık verilen ve bu kuşağın iş dünyasındaki en büyük beklentisinin çevreye duyarlılık olduğu ve bu yüzden özellikle lojistik sektörünün bu konuda inovatif bir yapı içerisinde sektörünü ileriye dönüştürmede 4. Endüstrinin bütün aletlerinin adapte edilmesi için bir yol haritası gerektiğinin üzerinde durulduğu zirve son dakikalarına kadar dolu bir salonda gerçekleşti. Çok güzel fikirler ve donanımlarla önümüzdeki yılın zirvesini beklemekteyim.” Şeklinde paylaşdı.


yilmazparlar@yahoo.com


9 Ekim 2019 Çarşamba

İnovatif Gelişim Zirve 19-Yılmaz Parlar

Sınırların ötesinde Bir şey Yok

İnovatif Gelişim Zirve 19

Öğrencileri değil her kesimi ele alacak, Ezberleri bozacak bir etkinliğe hazır mısınız gibi başlıkların yer aldığı “İnovatif Gelişim Zirve 19” iyi niyetli düzenlendiğine inansakda; Sloganında, “Öncelikle kişisel gelişimi, ardından da toplumsal kalkınmayı hedefliyoruz” sözlerine karşın tamamen yapıcı olarak doğruları yazmak durumdayız.

Zirve iştirakcılarından Dicle Kalkınma Ajansından bir temsilci yok…
Bakanlarımızın 12 milyar dolardan 20 milyar dolara iş hacmini artırmayı hedeflediği Türkiye - Irak Ticari İlişkileri konulu panelinde kimse yok… 

Ekonomist Prof. Dr. Harun Öztürkler, Erbil Gümrük Ataşesi Ersay Çete, Erbil Ticaret Ataşesi Zihni Tuğrul’un Türkiye - Irak Ticari İlişkileri ekonomi panelinde Mardin Ticaret odası-Sanayi odası Temsilcileri Üyeleri, Mardin’li ve Yakın çevre işadamları yok.


Hackathon, yarışmasında jüri yok. Danışman yok. Mardin’in ihtiyacı olan Tema yok…



Oysaki turizm endüstrisi, Mardin’in en önemli ekonomik sektörlerden birisi olabilir. Mardin’de tomurcuklanan girişimcilere, teknoloji meraklılarına ve turizm operatörlerine, sanayiyi geliştirmek için fikirlerini geliştirmek için bir Turizm hackathonu düzenlenir sanıyordum.

4-5 Ekim 2019 tarihleri arasında Mardin DİKA (Dicle Kalkınma Ajansı) konferans salonunda düzenlenen İnovatif Gelişim Zirve 19 “Sınırların ötesinde” zirve danışmanlarla daha nitelikli olabilir, fayda sağlıyabilir.

Turizm gelişimi, inovasyon ve girişimcilik, Bölgesel Ekonomik Kalkınma Stratejisinin bir parçasını oluşturur.
Turizm endüstrisine fayda sağlayacak yenilikçi ürün, hizmet veya araçları prototiplemek için kullanılacak analizlerin kapsayan Hackathon, turizm endüstrisini teşvik etmeyi ve pazara turistler için daha cazip gelecek ve uygulayıcılar için daha fazla gelir sağlayacak yenilikçi çözümler ve hizmetler getirmeyi hedeflenebilir düşüncesindeydik.



Gençlerin ülkemizdeki turistlerin kalışlarını daha anlamlı ve konforlu hale getirmek, servis sağlayıcılar (rehberler, müzeler, transfer şirketleri) ile ilgili projeler geliştireceklerini, sanıyorduk ülke turizm endüstrisi için benzersiz bir yazılım geliştirmede yarışı Umuyorduk.
Günümüzün rekabetçi döneminde, oradaki her şirket verimliliklerini ve etkinliklerini artırmak için yenilik arıyor. Bu yüzden Hackathon, temelde çeşitli alanlardan bir grup yetenekli insanın yenilik yapmak için bir araya geldiği bir olaydır. Hackathon, İnovasyona yol açar. Yetenek bulmada şirketlere fayda sağlar. Size yeni insanlarla tanışma fırsatı verir.



Hackathon, API kullanımını artırmada yardımcı olur. Hackathon, bir problemi çözmek için birkaç gün boyunca düzenlenen bir olaydır. Başarı metrikleri (yenilik ve yaratıcılık” gibi metrikler öznel olabilir, problem formüle etmeli, bir çözüm önermeli ve ürünlerinin prototipini göstermelidir. En iyi çözümler şirketten ödüller ve daha fazla işbirliği imkanı sunar.

Ayrıca doğru yer seçilmesi gerekir.  24 saat erişime sahip yer seçmek, Ayrıca, hackathon sırasında, temel yiyecekler içecekler sağlamak,

Yarışma sırasında takımlara tavsiyede bulunabilecek bağımsız uzmanlardan pazarlamacılar, iş analistleri, geliştiriciler ve diğerleri olmalı

yilmazparlar@yahoo.com

2 Ekim 2019 Çarşamba

Hilal-i Ahmer -Hanımlar Merkezi-Belgesel-Yılmaz parlar


Kızılay  Meleklerin Belgeseli


Hilal-i Ahmer  “Hanımlar Merkezi”

18. Uluslararası Varna Film Festivali kapsamında, Kızılay Kızılhaç Filmleri Kategorisinde “En İyi Film Ödülü”ne layık görülen, yönetmenliğini Türkiye’nin en önemli kadın yönetmenlerinden Biket İlhan’ın, yapımcılığını Nihan Belgin’in yaptığı Hilal-i Ahmer “Hanımlar Merkezi” adlı belgesel film Ankara Film Festivalinden sonra 26. Adana Altın Koza Film Festivali kapsamında yapılan özel bir gösterimle  seyirciyle buluştu. 



Kızılay Sanat Yönetmeni Armağan Pekkaya, filmin yönetmeni Biket İlhan, yapımcısı Nihan Belgin, Türk Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı ile film ekibininde birlikde izlediği  belgesele ilgi oldukca yüksekdi. Ariplex Sineması’nda yapılan özel gösterimde sinema ful dolu olduğu halde çok sayıda seyirciler basamaklarda izlediler.

Dökü-drama şeklinde hazırlanan belgesel Osmanlı döneminde, 1912’de kurulan ve önemli sayılabilecek ilk kadın hareketi olan Hanımlar Merkezi’nin umut dolu hikayesini anlatıyor.
24 Eylül Salı günü gerçekleşen gösterim sonrası Yönetmen Biket İlhan ve yapımcı Nihan Belgin söyleşi için seyircilerle bir araya geldi. İlhan belgesel için  “Daha önce anlatılmamış bir hikayeydi ve anlatılması benim için önemliydi.” ifadelerini kullandı.



Yapımcılığın yanı sıra Halide Edip karakterini de oynayan Nihan Belgin projenin yapım sürecinde yaşananları anlattı ve bu projeyi gerçekleştirdiği için mutluluk duyduğunu belirtti.

Belgeselde ayrıca Yeşim Ceren Bozoğlu, Güner Özkul, Özgür Erkekli gibi isimler de yer alıyor. Belgesele sesiyle hayat veren ise Tilbe Saran.

Kültür Bakanlığı’nın da maddi, Kızılay’ın manevi desteklediği Hilal-i Ahmer “Hanımlar Merkezi” Belgeseli önümüzdeki aylarda festivallerde seyircilerle buluşmaya devam edecek.

Söyleşide yakın tarihe özel ilgi duyduğunu dile getiren Yönetmen Biket İlhan, araştırmaları sırasında Türkiye’nin ilk ve en önemli kadın organizasyonlarından, sanatçı kadınların liderliğinde kurulan ve Hilali Ahmer’e büyük katkı sağlayan “Hilali Ahmer Hanımlar Merkezi” filmini yapmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.



Türk Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı da “Biket İlhan’ı ve film ekibini Adana’da, Altın Koza’da ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemiz ve Kızılayımızın tarihi için de çok önemli bir yere sahip bu konuyu toplumsal hafızamıza kaydettiği için Biket İlhan’a ve film ekibine teşekkür ediyoruz” dedi

11 Haziran 1868’de bir grup idealist doktor “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti”ni kurdu. Cemiyet 1877 yılında “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti” adını aldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından kuruluşun adı da 1923 yılında “Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti” olarak değişti. 1935 yılında kurumun ismi “Türkiye Kızılay Cemiyeti” oldu. Kuruluşa “Kızılay” adını büyük önder Atatürk verdi. Kızılay, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı’dan miras olarak aldığı pek az kurumdan biriydi.

Bu sırada bir yandan Türk kadınını toplum içinde aktif konuma getirebilmek bir yandan da kadın-erkek bütün toplumun desteğini kazanabilmek amacıyla, "Hilal-i Ahmer Cemiyeti Kadınlar Merkezi" kurulması girişimleri başladı. Bu merkez, gönüllü olarak faaliyetlere katılan kadınların organize olarak çalışmalarını sağladı. Hemşirelik okulu açıldı. Bu çerçevede gönüllü hizmet veren kadınların emeğinin boşa gitmemesi ve eğitimli, disiplinli çalışmalara imkan tanınması için hemşirelik okulları açıldı.





Yakın tarihde savaşda gönüllü hemşirelik yapan meşhur kadınlarımız.


Safiye Hüseyin Elbi, İlk Türk hemşiresidir. Türkiye'de Modern Hemşireliğin öncüsü olan Safiye Hüseyin Elbi, şefkat ve meslek aşkıyla dopdolu bir kadındı. Hilal-i Ahmer’in en önemli temsilcilerinden Dr. Besim Ömer ile çalıştı ve onun liderliğinde başlayan hemşirelik ve ebelik eğitimine katılan Elbi, Balkan ve Çanakkale Savaşları’nda gönüllü hastabakıcılık yaptı. İstanbullu hanımların fahri olarak hemşirelik yapmalarına öncü oldu. Halide Edip Adıvar Kurtuluş savaşı yıllarında Hilal-i Ahmer’de hastabakıcı olarak çalıştı. Türk edebiyatının ve İslam coğrafyasının ilk kadın romancısı olarak bilinen Fatma Aliye Hanım Hilal-i Ahmer’in ilk kadın üyesidir. Kara Fatma lakaplı Fatma Seher Hanım, devletin kendisine bağladığı üsteğmenlik maaşının tek kuruşuna bile dokunmadan Kızılay’a bağışlayan Milli Mücadele dönemi kadın kahramanlarımızdandır. Selma Rıza Feraceli 20 Mart 1912 yılında kurulan Hilâl-İ Ahmer Hanımlar Merkezinin beş̧ yıl genel sekreterliğini yapmıştır. Sorbonne'da okuyan ilk Türk kızıdır. Hece veznini kullanan ilk kadın  şairlerimizden İhsan Raif Hanım Balkan Savaşı sırasında Hilal-i Ahmer Cemiyetinde gönüllü hemşirelik yapmıştır. 19. yüzyıl Türk kadın şairlerinden Nigar Hanım, Hilal-i Ahmer Cemiyeti yararına satılan kartpostallara şiirler yazdı. Çocuk yaşında iken şiir yazmaya başlayan Nigar hanım, Fransızca dilini ve Fransız edebiyatını çok iyi bilmekteydi.


yilmazparlar@yahoo.com