20 Mart 2015 Cuma

“SİNEMANIN 120 YILLIK SERÜVENİ” SERGİSİ-HABER GÜNDEĞÜL PARLAR

“SİNEMANIN 120 YILLIK SERÜVENİ” SERGİSİ

Beyaz Perdede 120 Yıllık Bir Macera Yaşamak İster misiniz?

1-10 Nisan 2015 tarihlerinde Beyoğlu Sanat Galerisinde Koleksiyoner Şerif Antepli’nin sinema konulu sergisi açılıyor: “Sinemanın 120 Yıllık Serüveni” Sergisi. Afişlerden pullara, plaklardan kartpostallara, çizgi romanlardan madalyonlara, oyuncaklardan telefon
kartlarına, hatıra paralardan film şeritlerine, sinema ile ilgili hemen her şeyin bulunduğu sergide sinema dünyasının anıları, sanatçıları yer alıyor. Yüzlerce objeyi izlerken 120 yıllık bir sinema macerası yaşayacaksınız Sevdiğiniz sanatçıların fotoğraflarına rastladığınızda gülümseyecek, anısı olan bir film karesi önünde belki yıllar öncesine gideceksiniz…
Salonda duyacağınız film müzikleri size mutlaka bir şeyler anımsatacak…
Onlarca yıllık birikimlerini sergileyen Koleksiyoner Şerif Antepli açacağı sergi ile ilgili olarak şu bilgileri veriyor:                                                                                                                                                                              
“Pul toplayarak başladığım koleksiyonculuk serüvenim geçen yıllar içinde başka objelerin de
katılımları ile renklenerek, çeşitlenerek bu günlere kadar geldi…
Sinema konusunda açtığım bu dördüncü kişisel sergimde tutkumun koleksiyonlarıma yansıyan örneklerini sunuyorum. Dünyada en çok koleksiyonu yapılan pul, afiş, kitap, oyuncak, plak, fotoğraf, madalyon, çizgi roman gibi birçok değişik koleksiyon türü ile yine dünyada en çok izlenen, sevilen sanat dalı olan sinemanın birlikteliğinin yer aldığı bu sergide izleyiciler keyifli bir zaman geçirecekler.
Lumière Kardeşlerin öncülüğünde 1895 yılında Paris’te başlayan sinemanın serüveni bu gün dünyanın her yerinde tutkuyla, heyecanla yaşanıyor…
Biliyoruz ki şu anda sayısız yönetmen kameramanlarına “Motor” diye sesleniyor… Serüven sürüyor…
Serginin ilk günü olan 1 Nisan Salı günü PTT, Galeride sergi nedeniyle özel ilk gün damgası uygulayacak.”
Koleksiyoner Şerif Antepli, koleksiyon kültürünün ülkemizde gelişmesi ve yaygınlaşması için on beş yıldır Collection Dergisi’ni;  yirmi yıldır fotoğraf kültürüne yönelik Fotoğraf Dergisi’ni yayınlıyor.
Türkiye’nin seçkin koleksiyonerleri ile beraber kurduğu Collection Club ise birçok koleksiyon sergileri açarak, sempozyumlar, konferanslar düzenleyerek halkımızın, özellikle gençlerin bu kültür hakkında bilgilenmeleri için çalışıyor.

 info@gundegul.com

10 Mart 2015 Salı

''OSMANLI'DAN CUMHURİYET'E KADINLAR'' -HABER-YILMAZ PARLAR

''OSMANLI'DAN CUMHURİYET'E KADINLAR''

Notre Dame de Sion Lisesi, frankonani ayı kapsamında 8 mart Dünya kadınlar günü münasebetiyle  ''Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar'' Sergisi düzenledi.

Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, “Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar” adlı   sergisi, 1880-1930 dönemi kartpostal koleksiyonunı ihtiva etmektedir.

Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach katılımıyla gerçekleşen sergiye, Okul müdürü Yann De Lansalut, Türk müdür Suzan Sevgi, Yazar, Christine Peltre, Liz Behmoaras, Halkla ilişkiler müdürü ve Bireysel  Danışman, Dr.  Mireille Sadege,  Tv dizi ve sinema oyuncularımızdan Derya Şen, Çiğdem Polat başta olmak üzere pek çok sanatseverler katıldılar.

Okul müdürü Yann De Lansalut .ve  Fransa İstanbul Başkonsolosu  Muriel Domenach günün konusuyla ilgili birer konuşma yaptılar.

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadınlar adlı kitabın konusunu temel alan sergi   2014'te Notre Dame de Sion Lisesi desteğiyle Bleu autour Yayınevi tarafından basıldı.

Sergi, kitaba paralel olarak ve kartpostallar sayesinde, Osmanlı Devleti'nde Müslüman, Musevi ve Hristiyan kadınların portresini ortaya koymaktadır. Kartpostalın altın çağı 1880 ile 1930 arasındadır. Sergide esas olarak Pierre de Gigord'un koleksiyonundan yararlanıldı. Ayrıca Notre Dame de Sion Lisesinin elindeki resimler de kullanıldı. Bunlara dönemin karikatürleri ve mecmua makaleleri de eklendi. 

Tarihçi ve Oryantalizm uzmanı Christine Peltre, kendi yorumlarını, gezginlerin anlattıklarını ve aynı dönemden başka tasvirleri de kullanarak, 200 kadın portresiyle, Osmanlı Devleti'nin etnik zenginliğini de göstermektedir. Kitabın son sözüne imza atan gazeteci-yazar Liz Behmoaras ise, çağdaş Türkiye'nin kuruluşundan günümüze, kadınların özgürleşme öyküsünü ele almaktadır.

Serginin amacı, 20. yüzyılın başlarında, önce Osmanlı, ardından Türk toplumunda kadınların içinde bulunduğu koşullar üzerine bir düşünce ortaya koymak ve alışılagelmiş klişelerin dışına çıkarak yeni bir bakış sunmaktır.

Kadın portresi kartpostalları sergisi, gerek kamu alanında gerekse mahrem alanda olmak üzere, 200'den fazla kadın portresini bir araya getirmektedir. Sergi bize basit portrelerden öte, kadınların günlük hayat ve çalışma manzaralarını, ülkede kadın koşullarının gelişmesini ve nihayet, önce Osmanlıların, ardından Türklerin isteyerek modernliğe geçişini de göstermesi açısından önem taşımaktadır.

sosyal sorumluluk projesi kapsamında  “Pembe Aslında Siyahtır”, “Yalan Dünya”, “İsler Güçler Ters Köşe“, “Azap Yolu”, “Çocuklar Duymasın”,  “Düşman Kardeşler”, “Mihrap Yerinde”,    “Seksenler”Tiyatro, Tv Dizi ve sinema filmlerinden tanıdığımız oyuncularımızdan Çiğdem Polat Kadınlar günündeki mesajı eşit hakların eşit fırsatların kadınlara tanınmasını arzuluyor. Farklı rolleri rahatlıkla oynayan Türkiye’nin Shirley MacLaine’i olarak tanıdığımız Derya Şen ise “Sanatçı kimliğimle, Kadına şiddete şiddetle hayır diyorum.” Mesajlarını verdiler.


yilmazparlar@yahoo.com

1 Mart 2015 Pazar

TUROB’DAN TURİZME SESLENİŞ-TUROB ŞUBAT 2015 TOPLANTISI-HABER YILMAZ PARLAR

TUROB’DAN TURİZME SESLENİŞ
TUROB Başkanı Timur Bayındır, Ülke turizmine seslendi.
Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır,  nitelendirdiği Turizmin kalbi İstanbul, İstanbul’un kalbi Sultanahmet’den, Tarihi yarımadadan, Türk turizmine seslenerek, TUROB geleneksel aylık toplantısında yine son derece önemli turizm gündem maddelerinin altını çizdi.
 “Ülkemizin 2023 yılı turizm hedefleri var. Bu hedeflere ulaşmak için ülke turizmini çeşitlendirmeli ve turizmi tüm ülkeye yaymalıyız”
TUROB'un Şubat ayı Geleneksel Öğle Yemeğini 26 Şubat 2015 Perşembe günü  , Turk misafirperverliginden orneklerini  özenli hizmetiyle sunan,  Sura Design Hotel'in ev sahipliğinde gerçekleşti.

Sultanahmet'in merkezinde ve tarihle iç içe son teknoloji kullanarak yapılan otelde ger.ekleien toplantıya, büyük çoğunlukla olduğu TUROB Yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere TUROB üyeleri, Turizmin önde gelen Büyükşehir Belediyesinin, Valiliğin protocol isimleri ve basın mensupları katıldılar.

Açılış konuşmasında TUROB Başkanı Timur Bayındır, 1618 sayılı "Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu" hakkında doğruları yanlışları olumlu olumsuz turşzmin etkilendiği ve etkileneceği konuları dile getirdi.
Yüzde 50’nin üzerinde daralan Rusya pazarında başta hazır giyim sektörü olmak üzere tüm sektörler Rusya’dan gelen uçaklara yakıt teşviğinin artmasını, ÖTV ve havalanı vergilerin tekrar düzenlemesini,  Tur opreatörlerin taşın altına ellerini koyması gerektiğini, gerekli atılımların yapılmaması halinde, aksi takdirde yılda 4 milyon Rus turist  sayısının yarıya düşeceği sigorta alarmını harekete geçirmişlerdi.
Aynı gündemle söze başlayan TUROB Başkanı Timur Bayındır  "Kültür ve Turizm Bakanlığımızca oluşturulan bir heyet içerisinde, Moskova'da, tarafları bir araya getiren bir toplantı düzenledik. Toplantı esnasında, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan Rusya ve İran'dan gelen her uçağa 6 bin dolarlık yakıt desteği verilmesi memnuniyet verici olmuştur. Hükümetimizin uygulamaya koyacağı bu tip destekler, sektörümüz açısından olumlu sonuçlar verecektir. Nihai tüketiciye de fiyatlar düşüş olarak yansıyacak ve kan kaybı kısmen tolere edilebilecektir. Ne var ki, açıklamanın ardından yaklaşık 1 ay geçmesine rağmen, desteğin uygulanmasına yönelik bir netlik kazandırılmaması, pazarda soru işaretleri yaratmaktadır. Tur operatörleri tarafından desteğin hangi şartlarda ve ne şekilde uygulanacağına yönelik sorular sorulmakta, kesin bir bilgi olmaması risk yaratmaktadır. Unutmayalım ki Rusya Türk turizmi için çok önemli bir pazardır. Hiçbir şekilde göz ardı edemeyiz ve kamunun konuya yakın ilgisini beklemekteyiz.” Şeklinde sözleriyle konunun önemine dikkat çekti.

Başkanı Timur Bayındır  1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu değişikliği konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çalışma başlatılmısıyla ilgili önemli bir yaraya daha dokundu. Etkilerini anlattı. Günübirlik evlerin acenteler tarafından pazarlanması konusunu bir turizm rezalet olduğunu değerlendirdi.

Bayındır "Bildiğiniz üzere, Sektörümüz açısından son derece büyük önem taşıyan bir düzenleme ile 1618 sayılı “Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu” değişikliği konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çalışma başlatılmıştır. Kanun taslağı birliğimizce dikkatle incelenmektedir ve bugün yapacağımız değerlendirme toplantısı ile görüşlerimiz Bakanlığımıza aktarılacaktır. Konunun önemi gereği, geçtiğimiz hafta sizlere iletmiş olduğumuz, genelgemizde belirtildiği üzere, değerli vakitlerinizden ayırarak, Kanun Taslağı konusundaki görüşlerinizi iletmenizi beklemekteyiz. Dileğimiz 21. yüzyılın çağdaş ve adil çalışma koşullarına uygun, vizyon sahibi bir düzenleme getirilmesi yönündedir."dedi
 Başkan Bayındır, kaçak evlerin acenteciler tarafından pazarlanmasının "Bu hafta başı açıklandığı üzere, 2014 Yılı Ocak-Aralık aylarını kapsayan 12 aylık dönemde, ülkemizde 58 ayrı şehirde yeni yatırım yapılacak otel sayısı 316’ya, yatak sayısı ise 82.074’e yükseldi. Her zaman belirttiğimiz gibi ülkemizin 2023 yılı turizm hedefleri var. Bu hedeflere ulaşmak için ülke turizmini çeşitlendirmeli ve turizmi tüm ülkeye yaymalıyız. Aksi halde belirlenen hedeflere ulaşmamız imkansız hale gelir. Hedeflere ulaşmak için doğru planlama ile konaklama işletmeleri başta olmak üzere turizm altyapısını Anadolu'ya hızlı şekilde yaymalıyız. Otellerin yoğun olduğu Antalya, İstanbul, Muğla gibi şehirlerimizde Teşvik Belgelerinin yeni yatırımlar yerine modernizasyon veya yenileme yapan otel işletmelerine verilmesinin sektörümüze daha fazla katkı sağlayacağını öngörmekteyiz."  Şeklinde Konaklamanın ihtiyaç duyduğu yenileme ve moderrnleşmenin finansınında diğer bir şekil kaynağına işaret etti.

Bayındır, ayrıca otellerin havalimanına transfer aracı yasağının önü açıldığına dair bilgiyi iletti. Turizmin  54 değişik sektörü tetikleyici güce sahip olduğunu,  20 binin üzerinde işsiz vatandaşımıza doğrudan istihdam sağlandıüını son derece önemini vurgularken  "Yaklaşık 54 değişik sektörü tetikleyici güce sahip olan turizm sektörü ülke ekonomisine önemli oranda katma değer yaratmaktadır. Diğer yandan istihdama katkıda önemi yadsınamaz derecede büyük olan konaklama sektörümüzde 2014 yılında yatırım teşvik belgesi alan işletmelerin faaliyete geçmesi ile 20 binin üzerinde işsiz vatandaşımıza doğrudan istihdam sağlanması son derece önemlidir. Bu veriden hareketle, kamunun sektörümüze yönelik desteği ve düzenlemeleri, Ülkemiz ekonomisi ve toplumsal refah için önceliklidir. Dolayısıyla turizm sektörünün, Ülke ekonomisi içerisindeki değerinin, çok yakın gelecekte uygulama ve düzenlemelere de yansımasını ümit ediyoruz."sözleriyle turizmin destek ve düzenlemelerin gereğini belirtti.


TUROB Başkanı Timur Bayındır, E-Fatura Uygulaması ile ilgili olarak “Malumunuz, 397 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğin yayımı ile birlikte Elektronik Fatura Uygulaması (e-Fatura Uygulaması) ve mükelleflerin elektronik ortamda defter (e-defter) tutma zorunluluğu hizmete alınmıştı. Özellikle son zamanlarda, üye tesislerimizden gelen bildirimlerde, uygulamalara yönelik farklı sorular iletilmektedir. Buradan yola çıkarak, konunun sektörümüz açısından önemi kapsamında, Birliğimizce 04 Mart 2015 tarihinde "E-fatura ve E-Defter konularındaki Güncel Gelişmeler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Semineri düzenlenecek olup, Seminer TUROB Yeminli Mali Müşaviri Dr. Nedim Türkmen tarafından yönetilecektir.”dedi

Berlin fuarınada değinen Bayındır "ITB Berlin Fuarı önümüzdeki hafta gerçekleşecek. Bildiğiniz gibi bu fuar bizlere vizyon çizen ve öngörülerimizi oluşturan en önemli platform. Dolayısıyla burada kuracağımız temaslar, sektörümüzün bu yılki performansı için bize fikir verecek. Hepinize, şimdiden başarılı bir fuar diliyorum."

TUROB Başkanı Timur Bayındır,birazda iyi olanla sevindirici haberle devam edeyim ve konuşmamı sonlandırayım diyerek “Uzun bir süredir titizlikle çalıştığımız, Müzik Meslek Birlikleri Protokolümüzü üyelerimiz için yaklaşık yüzde 75 avantajlı tarife sağlayarak imzaladık. Bu sözleşme ile şuana dek herhangi bir sözleşme ya da anlaşma yapmamış üyelerimiz, 2014 ve 2015 yılı bedellerini ödeyerek, devam eden yıllar için de her yıl belirtilen bedeller ile sözleşmelerini yapmış olacaklardır. Ancak konuyla ilgili geçmiş dönemlerde herhangi bir tespit ya da davası bulunan üyelerimiz, 2014-2015 bedellerine ilave olarak, sadece tespite/davaya konu yıla ait bedeli de ödeyerek anlaşmalarını gerçekleştirilecektir. 2014 yılından önce açılmış ve ilk defa anlaşma yapacak üyelerimiz, ise sadece bir kereye mahsus olmak üzere, %5 fark ödeyerek sözleşmelerini imzalayacaklar. Daha önce Müzik Meslek Birlikleri ile anlaşması olan üyelerimiz, anlaşmalarındaki koşullar ile aynen devam edeceklerdir. Böylelikle, 5146 nolu yasa gereği yükümlülüğümüz olan bu meseleyi, üyelerimiz için en uygun şartlarda çözümlemiş olduk. Şuan aramızda bulunan MÜYAP Genel Sekreteri Sayın Ahmet Asena'ya da bu süreçteki gayretleri ve işbirlikleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Hafta başında sizlere ileteceğimizi sözleşme detaylarının Tüm üyelerimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum." Sözleriyle yüzleri güldürdü.

Temsilcikler hakkındada bilgiler veren Timur Bayındır “Türkiye çapında bölge temsilciliklerimizi oluşturuyoruz. Çünkü aşağı yukarı her bölgeden üyelerimiz var. Büyük bir gayretle bizimle birlikte çalışan üyelerimiz bunlar. Şu ana kadar kurduklarımız, Adana, Ankara, İzmir Kayseri, Malatya, Mersin, Nevşehir, Sakarya ve Şanlıurfa.”kurulan bölge temsilcilik şehirleri sıraladı.
Sura Design Hotel'in CEO’su tarafından otel hakkında bilgiler verildi. Toplantı yeri restaurantda nefis yemekleri hazırlıyan, mükemmel sunumla  servis eden personelin katılımıyla otel idaresi ve TUROB yönetim kurulu birlikte hatıra fotografı çektirmesini miteakip, Toplantı TUROB'a yeni üye olan otellerin temsilcilerine plaketler verilmesiyle son buldu.

 yilmazparlar@yahoo.com

7 Şubat 2015 Cumartesi

YAVUZ TANYELİ SERGİSİ-YILMAZ PARLAR HABERİ

YAVUZ TANYELİ SERGİSİ

Versus Art Project’le Karşı Sanat Çalışmaları Sanat Galerisi, kariyerinde 40’ın üstünde sergi ve önemli ödüller olan sanatçı Yavuz Tanyeli’nin kişisel resim sergisine ev sahipliği yapıyor. 02- 21 Şubat tarihleri arasında Tanyeli’nin ‘E=m.c2’ Sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.

İstanbul Beyoğlu’nda Hanif Han’da bulunan Versus Art Project ve Karşı Sanat Çalışmaları, sanatçı Yavuz Tanyeli’nin resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Çağa atıfta bulunan simgelere yer verdiği tarzıyla dikkat çeken Yavuz Tanyeli’nin eserleri, Versus Art Project ve üst katında bulunan Karşı Sanat Çalışmaları’nda ‘E=m.c2’ sergisinde sanatseverlerle buluşuyor.

120 x 160, 160 x 220 ve 140 x 240 cm gibi büyük boyutlarda tuvallere yağlı boya çalışan Tanyeli resimlerinde içinde bulunulan döneme eleştiri getirerek simgelerle atıfta bulunuyor. Adeta zamanın kendi üstüne katlandığı, aynı düzlem üstünde farklı duruşları anlatan Tanyeli’nin kompozisyonlarında iyimserlik seziliyor.

1950 yılında Trabzon’da doğan Tanyeli, 1978 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun oldu. 80 kuşağının en özgün sanatçılarından sayılan Tanyeli 40’ın üzerinde sergi açtı. Şenol Yorozlu, Sezai Özdemir, Bedia Dipşo gibi isimlerle de birlikte sergilerde yer alan Yavuz Tanyeli Vakko Büyük Resim Yarışması ödülü ve Günümüz Sanatçıları Birincilik Ödülü sahibi.

Versus Art Project’de her sergi için özel söyleşi

Daha önce farklı söyleşilerle sanatın masaya yatırıldığı galeride Yavuz Tanyeli’nin günümüze kadar ulaşan tüm sanat hayatı ile ‘E=m.c2’ sergisi; yakın dostlarından Özgür Korkmazgil, Rahmi Öğdül, aynı zamanda serginin katalog yazılarını kaleme alan Ezgi Bakçay ve Feyyaz Yaman’la birlikte yapılacak söyleşilerle yorumlanacak.

14 Aralık 2014 Pazar

Joëlle Chassot-Ruptures-kırılmalar-Yılmaz Parlar

"KIRILMALAR" 

İsviçre İstanbul Konsolosluğunun desteğiyle, Suzan Enönler organizatörlüğünde İsviçreli Sanatcı Joëlle Chassot’un "Kırılmalar" resimler ve kıl heykeller sergisi 12-17 aralık 2014 tarihleri arasında Ortaköy Kültür merkezinde sanatseverlerle buluştu.

Açılışta İsviçre İstanbul Başkonsolosu  Monika Schmutz Kırgöz başta olmak üzere yabancı Konsolos temsilcileri, sanat ve iş dünyasının isimleri ve akademisyenler bulundular.

Açılışta İsviçre İstanbul Başkonsolosu  Monika Schmutz Kırgöz’un tüm gelen konuklarla sanatcı kadar ilgilenmesi sanatcının yanından ayrılmaması son derece dikkat çeken sanata verdiği değerin göstergesiydi.

1966 yılında İsviçre, Cenevre'de doğan Sanatçı Joëlle Chassot yeteneğini keşfetip kendi kendi yetiştiren sanatcı.

Sanatçı Joëlle Chassot ile yaptığımız söyleşide, öğrendiğimiz kadar; 
Uluslararası petrol ticareti ve posta ile ilgili ekonomi kariyerden sonra, Iki arkadaşı ile birlikte 2006 yılında Bosna-Hersek'te "Saraybosna atölyesi "isimli stüdyoyu, Türkiye’ye gelişinin kısa zaman sonrası Ocak 2012 ‘da, Maryline Amade ile "Depo9" stüdyoyu açtı. Sonra Suzan Enönler katıldı.

Ressamlığı kendi kendine öğrendi. Fotoğrafçılık, heykeltıraşlık, yaratıcıcık, tasarım blog yazarlığı yapan Joëlle Chassot kendini tamamen sanat sevgisinine adadı.

2014 Şubat ayında, Berlin'de fotoğraf sergisiyle sanatseverlerle buluşan sanatcı  "Atakule birçok ruh halleri" ile ilgili Ankara’nın sembolik kulenin etrafında yolculuk temasını işledi..

Eylül 2014’de Zürihde "Kaleidoscope" isimli fotoğraf sergisiyle kendi halkını Türkiye'yi keşfetmeye davet etti. Türkiye'yi keşfetmek konulu sergisiyle adeta sanat elçiliğimizi yaptı. 

Bu sergiyle birlikte oluşumuzun noktalayan kırılmalar hakkında kendini sorguladı

“Varlığımızın çok çok kaynaklarında kırılma deneyimleri elde ediyoruz.”

Joëlle Chassot trajik, mutlu yüzlü kadınlar aracılığıyla bu temayı örneklemeyi seçmekle böylesi durumlarla geniş bir dizi insan duygularını dile getirmek, hatta özgürlüğün sunulması bireysel hallerini yankılarındırıyor.  

Joëlle bizi ister bizim duygularımızın  ve yaşam yolculuğumuzun  evrenselliğinde özel görünümlü aynayla yansıtmaya davet ediyor.  

Kişisel kırılmalar (duygusal, psikolojik, fiziksel) ve toplumsal olaylar karşısında
(savaşlar, şiddet, toplumsal hareketler), her birimiz bir uçuruma düşer,  herhangi bir kadın erkek kırık, değiştirilmiş veya zengin yeniden ortaya çıkabilir.

Joëlle Chassot, resimsel tarzı olduğunu doğrudan ve büyük düz kontrast renkler ile düzenli gözleri ve yüzleri detaylandırılması ve onun ham ve samimi heykelleri ile bizleri 
empati yapmaya davet ediyor.

Sanatçının isteği bu serginin ötesinde izleyici kendi kadın erkek duygu düşünce yolculuğunda kendi / kendi hataları ile ilgili özeleştirisel yolculuğa çıkararak 
gözlerine  yeni bir bakış açısı yüklemek.


Sergiler / Tasarımlar / Yayınlar

Eylül 2014 Zürich Fotograf sergisi  «Kaleidoscope» Türk Elçiliğinde

Şubat 2014 Berlin Fotograf sergisi  « Atakule birçok ruh halleri » Turkisches Haus

Aralık 2013 Ankara Müze Shop Cermodernde satışı çocuklara olan banklar Tasarımı

Temmuz 2013 Ankara İsviçre bayrağı amblemi Tasarım ve elbise Elbise tasarım, İsviçre büyükelçisinin eşi Sipariş

Mart 2013 Ankara Fotoğraf sergisi "Atakule birçok mood" Kore Kültür Merkezi

2009 Bern Fotoğrafçılık kitabı "Saraybosna Surları"

2006 Sarajevo Resim Sergisi (tuval üzerine akrilik) sergisi Saraybosna Çalıştayı

2005 Sarajevo El-boyalı mobilya Žuta Kuća Sergisi 

1999 Strasbourg Gap Onüç Resim Sergisi (tuval üzerine akrilik) Sergi Sosyo-Kültürel Merkezi (Grup sergisi)



yilmazparlar@yahoo.com

24 Kasım 2014 Pazartesi

ASIA PRINCESS HOTEL-YILMAZ PARLAR

ŞEHİR OTELCİLİĞİ
ASIA PRINCESS HOTEL
Şehir otel ziyaretlerimizin bu seferki durağı Princess Hotel zincirinden, Asya yakası Kavacık’ta bulunan Asia Princess Hotel. Gerek tasarım- inşaat aşamasında ve gerekse işletme döneminde tüm ayrıntıları şehir otel müşteri memnuniyetine uygun uyarlamışlar. Örnek olabilecek şehir otellerimizden biri.

Princess Hoteller Genel direktörlüğünü Elif Inselman, Pazarlama satış direktörlüğünü Burçak Atak üstlenmiş. İki Başarılı Kadın otellerini üst seviye taşımışlar.

Türkiye ekonomisinin kazandığı ivmeyle beraber, şehir otelciliğide buna uyumlu gelişim göstererek yatırımların artması devam ediyor. Belkide şehir otelciliği sektörün en parlak dönemi yaşamaktadır.

İstanbul’un bir dünya şehri olduğu, yakın tarihte Avrupa’nın en çok turist ağırlıyan üç şehir arasına girmeyi beklendiği ve hedeflendiği göz önünde tutulduğunda, şehir otellerin değerini artırmaktadır. Uluslararası organizasyonlar, İstanbul Shopping Fest, uluslararası kongreler, fuarlar İstanbul şehir otelciliğinin yıldızını parlatan faktörlerin başında gelmektedir.
Asia Princess Hotel, sektöre pozitif etki sağlayan, sosyal ve çevresel sorumluluğun bilincinde çevre dostu yerel ve geri dönüştürülebilir, özellikle İç mekanda az ve yalın malzemeler kullanımıyla ile inşa edilmiş.

İş dünyasının yeni iş merkezinin, 663 Metrekarelik alanında konumlanmış olması, ulaşım açısından Atatürk Havalimanına ( 36 km ), Sabiha Gökçen Havalimanına (40km), ve Taksim Meydanına( 17 km ) mesafesinde oluşu, toplu taşımaya, sosyal olanaklara, çevre yollarına, iki yakanın köprü başına yakın olması, tercih edilmeye avantaj sağlamaktadır.
Bina genelinde ve özellikle odalarda gelişmiş otomasyon sistemi gün ışığının maksimum içeri alınacak şekildeki geniş ferah 54 Standart Oda, 24 Superior Oda, 28 Corner Oda, 4 Deluxe Oda olmak üzere, 164 Yatak Kapasiteli şehir manzarasına sahip, rahatlığın ön planda olduğu 32 m2 - 40 m2 genişliğinde 110 Odası bulunuyor.

Müşteri isteğine cevap verecek hizmetlerin bir kaçını Pazarlama satış direktörü Burçak Atak şu şekilde sıralıyor; “Ücretsiz kablosuz hızlı internet erişimi otel odaları ve genel alanlar -Sigara içilen ve içilmeyen katlar - Engelli misafirler için oda -Kuru Temizleme ve çamaşır hizmetleri -80 Kapasiteli Kapalı Otopark-Bagaj Emanet Ofisi- Ekstra Yatak Servisi -Havalimanı Transfer Hizmeti -Oda Servisi (24 Saat), Kişiye özel konfor sunan iklimlendirme,banyolarda özel jakuzili küvet ve özel tasarım duş,elektroni kasa saç kurutma makinası, büyüteçli ayna,ortopedik yatak, minibar, su ısıtıcaları ,çay-kahve su servisi.”

Ayrıca Burçak Atak ilave ediyor “ Yeni güne hazır hale gelmenizi sağlayacak Spa & Fitness, hamam, sauna ve masaj yakında hizmete girecek. 1 balo salonu, 5 toplantı salonu ve fuaye alanı bulunmaktadır. Uygun son teknolojiyle dizayn edilmiş 10 kişilik küçük toplantılardan 200 kişilik uluslar arası toplantılara hizmet vermektedir. Restoranımızda, dünya lezzetlerini tadabileceğiniz dünya mutfağı mevcuttur.”
Otelde en önemli bulduğumuz güleryüzlü işini mükemmel bilen ve uygulayan profesyonel ekibin, Dünya turizm standartlarına uygun hizmet anlayışıyla işlerini ifa etmeleri.
yilmazparlar@yahoo.com 

23 Kasım 2014 Pazar

ALTIN ORFE-Suat Erdem- İclal Erdem -Yılmaz Parlar

DAMDAKİ DEĞİL
ŞİLE’DEKİ KEMANCI
Kongrelerde sosyal etkinliğin aranan ismi “ALTIN ORFE” grubu ana çatısını oluşturan Suat Erdem İclal Erdem’in Şile’de ki Kongre sonrası evlerinde
Tüm ailenin müzik içinde olduğunu gözlemledik.
Öğretim görevlileri olan Suat Erdem, İclal Erdem sadece özel doğuştan yetenekleriyle değil aynı zamanda eğitim olarakda müziğin içindeler.
Suat Erdem keman kadar saz, bağlamada da hünerli kendine özgü tarzıyla dinleyenleri büyülüyor. İclal Erdem Billur berrak sesiyle şarkılara ayrı bir yorum katıyor. Piyano daki sihirli parmakları org klavyesinde de aynı güzellikte aynı yumuşaklıkla tuşlar üzerinde kayıyor.
Repertuarlarını birkaç paket altında toplamışlar. Beğenilere göre seçilen özel parçalar bulundukları ortama göre değerlendiriliyor. Dinleyenlere aldırdıkları keyiflede çok aranan istenen isim oluyorlar. 

Program yapma tarihleri hayli kalabalık. Ancak teklifleri kırmıyorlar.

Suat Erdem’e kendisini ifade etmesini istediğimizde “İTÜ Türk Musıkisi Devlet Konservatuvarı ve Marmara Üniversitesi Batı Müziği Keman Bölümünü okudum ama müziğimi okudukça değil insanımı tanıdıkça harmanladım. Yüreğimi dört parçaya böldüm ve kemanımın dört teline ayrı ayrı serptim. Varoşlardan lüks sahnelere kadar göstermiş olduğum performanslarda ,müziğimi kendime özgü bir üslupla halkıma sevdirdim.”diyor

Çok sevdiği kemanı nasıl algıladığı sorumuza “Çok soğuk yada jakoben gibi görünen kemanı , estetiğinden ödün vermeden halka indirgemeyi başardım. Çeşitli halk ezgilerinden Napoliten şarkılara, Pir Sultan Abdal tınılarından Frank Sinatra'nın New York'una kadar kocaman ve sıcacık melodileri etrafa enstrümanımla coşku içerisinde saçmaya devam ediyorum.” şeklinde cevap alıyoruz.


“ALTIN ORFE” üyeleri istenen grup kişisine göre değişebiliyor.


yilmazparlar@yahoo.com