20 Kasım 2017 Pazartesi

EGD’nin Küresel Isınma Kurultayı-Yılmaz parlar


EGD’nin Küresel Isınma Kurultayı bu yılki sloganı “Enerjini Depola, Geleceğini Kurtar” 

İsmail Gülle, 
“Gelecek 100 yıl içinde Türkiye’nin iklimi, Afrika iklimine sahip olabilir”

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından düzenlenen IX.Küresel Isınma Kurultayı, 17 Kasım 2017 tarihinde, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı kapsamındaki PILTECH Pil Teknolojileri ve E-mobilite Zirvesi ile birlikte düzenlenen kurultaya, ekonomi muhabirleri, akademisyenler, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri yoğun ilgi gösterdi. 

EGD, çevre sorunlarının yarattığı olumsuz sonuçların küresel çerçevede ortaya çıkmasıyla beraber “Yaşadığımız tek dünyada, hepimiz aynı gemideyiz” gerçeğinin tüm yönleriyle anlatılması gereğinden hareketle kamuoyunu bilinçlendirmeye devam ediyor. 

Kurultayın açılış konuşmasını yapan EGD Başkanı Celal Toprak, “Geçtiğimiz kurultaylarda yenilebilir enerji konularını masaya yatırmıştık. Bu yılki kurultayda enerjinin depolanmasını konusunu gündeme taşıyoruz. Yaşadığımız dünyanın aynı zamanda gelecek kuşaklara ait olduğu bilincini taşıyarak, toplumsal bilinci arttırmayı sürdüreceğiz” dedi.  
Toplantıda, IX.Küresel Isınma Kurultayı ödülleri verildi. Uyumsoft’a verilen Çevreye Katkı Ödülünü Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder; Acar’a Çevre Dostu Ödülünü Acar Group Başkanı Zekeriya Acar; İnsana ve Doğaya Saygı Ödülünü AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel aldı. 

Türkiye, küresel ısınmadan etkilenecek ülkeler arasında 41. sırada
Türkiye’nin, küresel ısınmada en çok etkilenecek ülkeler arasında 41. sırada yer aldığının altını çizen İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, şunları söyledi: 
“Enerji yoksa, gerisini anlatmaya gerek yok. Küresel ısınma denildiğinde, aslında hepimiz bir şeyleri biliyoruz, ama çok şeyi de aslında bilmiyoruz. Kutuplardaki buzullardan haberdarız, birçok canlı türünün neslinin tükendiğini gözlemliyoruz, çölleşme artarak sürüyor. Küresel iklim değişikliğinin ekonomiye etkisi 2 trilyon dolara mal olduğu belirtiliyor. Ülke olarak küresel ısınmayı önleme konusunda gerekli adımları atmalıyız. Gereken adımlar atılmazsa, gelecek 100 yıl içinde, Türkiye’nin iklimi, Afrika iklimine sahip olabilir. Ülke olarak hedeflerimiz büyük. Geleceğe yön vereceksek, enerjimize sahip çıkarak, onu verimli kullanmalıyız” dedi. 

Ekonomi muhabirleri, küresel ısınmayı değerlendirdi  


IX.Küresel Isınma Kurultayının ilk oturumunda, ekonomi basını küresel ısınma ve enerji konusundaki görüşmelerini paylaştı. Ekonomist Dergisi Enerji Muhabiri Özlem Bay, Dünya Gazetesi Reel Sektör Muhabiri Sercan Akıncı, Sözcü Gazetesi Enerji Muhabiri Taylan Büyükşahin ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Çağdaş Cengiz’in konuşmacı olduğu paneli Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis yönetti. 

Mehmet Reis, IMF Başkanını sözlerine dikkat çekti 



Oturumun açılışında Mehmet Reis, “Geçtiğimiz günlerde yapılan ekonomik forumda IMF Başkanı Christine Lagarde, küresel ısınma ve iklim değişikliği hakkında açıklamalar yaparak, ‘-Pişeceğiz, kızaracağız ve kavrulacağız’ dedi. Önümüzdeki 50 yılda bizi karanlık bir geleceğin beklediğine işaret etti. Her birimiz, bu konuyu gündemlerimize alarak, verimli topraklarımızı gelecek nesillere ulaştırmalıyız. Sürdürülebilir tarım stratejisini oluşturmalıyız. Kızılderili atasözünde söylendiği gibi ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, ben buna son arı öldüğünde bölümünü de ekliyorum, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak’ sözünü de her zaman hatırlamalıyız. Mahatma Gandi’de ‘Dünya, herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir. Ama herkesin açgözlülüğünü doyuracak kadarına değil diyerek, milyonlarca insanın aç kalmasının nedeni açıklık getirmeye çalışmıştır” dedi. 

Türkiye’ye, yenilebilir enerjide 28 milyar dolar yatırım çekilebilir 

Ülkemizde son 15 yılda yenilebilir enerji konusunda büyük yatırımların olduğunu kaydeden Ekonomist Dergisi Enerji Muhabiri Özlem Bay, “Bugün itibariyle ülkemizin yaklaşık 35 bin megawatt yenilebilir enerji kapasitesi bulunuyor. Toplam enerji üretimi içerisindeki payının, yüzde 50’ye çıkması hedefleniyor. Gelecek yıllarda bu alanda yatırımlar devam ederken, ülkemizin 28 milyar dolara yakın yenilebilir enerji yatırımı çekebileceği öngörülüyor” dedi. 


Ülkemizin sanayi devrimlerini kaçırdığını anlatan Sözcü Gazetesi Enerji Muhabiri Taylan Büyükşahin, “Yenilebilir enerji ve yenilebilir enerjinin depolanması konularında geride kalıyoruz. Ülkemizde nasıl otomotiv sektörü, gıda sektörü gibi sektörler ön planda ise, enerji sektörü de ön plana çıkarılmalıdır ve bu alandaki ilgi de arttırılmalıdır. Biz de ekonomi gazetecileri olarak enerjiyi daha çok ön plana çıkartmalıyız” dedi.  
Dünya Gazetesi Reel Sektör Muhabiri Sercan Akıncı, “Toplantıya gelmeden önce kendi karbon ayak izimi bir değerlendirdim ve uçak seyahatim nedeniyle bana 5 dünyanın gerektiğini gördüm. Enerjinin depolanmasında sıkıntı yaşamaya devam ediyoruz. Elektrikli oto, enerjinin depolanmasında piller konu vb konuları daha yoğun gündeme almalıyız. Şirketlere burada büyük bir rol düşerken, fırsatlar da bulunuyor” dedi. 
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Çağdaş Cengiz, “Küresel ısınmada bireylerden öte, ülkelerin bu konuda daha etkin kararlar alarak, adımlar atması gerekir. Finans-capital açısından, insanın ve doğanın uyumu çok önemli olmayabiliyor, kağıtlardan gelir kazanmak daha öncelikli planlarında oluyor. Geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmak için bireyler, özel sektör ve dünya olarak topyekün işbirliği içerisinde olmayız” dedi. 


IX.Küresel Isınma Kurultayı ödülleri


Uyumsoft’a Çevreye Katkı Ödülü - Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder

Acar’a Çevre Dostu Ödülü - Acar Group Başkanı Zekeriya Acar
İnsana ve Doğaya Saygı Ödülü - AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel


yilmazparlar@yahoo.com

30 Ekim 2017 Pazartesi

Ali Bıdı-Demir Adam -Hedef Yaşam 120 Yaş-Yılmaz Parlar

Demir Adam “Hedef Yaşam 120 Yaş”
Belek Gloria Sports Arena'da yapılan Ironman 70.3 (Demir Adam) olarak adlandırılan yarışma Triatlon Şampiyonası'nda 1900 metre yüzen, 90 kilometre pedal çeviren, 21 kilometre koşan, Türkiye tarihinde 60 yaş üstü ilk Türk sporcu unvanına sahip Ali Bıdı, İstanbul Kongre merkezinde Sağlıklı Yaşam Trendleri zirvesinde 27 Ekim 2017 Cuma günü uzun ve sağlıklı yaşam hakkında konferans verdi.
İş adamı Ali Bıdı, iş hayatına nasıl girdiğini, spor alanındaki başarılarını anlatdı. İş adamı kimliğinden çok sporcu kimliğini ön plana çıkararak sağlıklı yaşam hakkındaki, medikal doktorların bile izlediği konferansa ilgi oldukca yoğundu 

Almanya'ya işçi olarak gitdiğini, yıllarca çalıştıktan sonra Almanya'da üretilen bir markanın temsilciliğini aldığını spora ilk kez yaklaşık onbeş yıl kadar önce tenis ile başladığını daha sonra triatlon sporuna merak sardığını söyledi.  
Bıdı, “Triatlonu daha önce duymadım. Tanıştığım Federasyon başkanına nasıl spor olduğunu sordum. Türkiye Triatlon Şampiyonası'na katıldım. 60 yaş üstü kategorisinde Türkiye şampiyonu oldum. 
İş hayatında başarının temel sırrının düzenli ve programlı yaşamak olduğunu, sağlıklı uzun yaşamında sırrının doğru beslenmek ve spor yapmak olduğunu vurguladı.
Kanseri kendi kendine yendiğini, İlaçlardan kaçan, diyetlerden söz etmeyen, Ali Bıdı sağlığımızı korumaya ve sürdürmeye yarayan temel ilkeleri açıkladı. Sağlığımız ile beslenmemiz, fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılama biçimimiz arasındaki ilişkileri anlatdı.

Beden dış temizliği kadar iç temizliğin önemine dikkat çeken Demir Adam Ali Bıdı, kalınbağırsağın, karaciğerin temizlenmesiyle gençleşebileceğin altını çizdi.
Hedef 120 yaş Sağlıklı olabilmenin ilk şartının doğru yemek olduğunu kaydeden, pek çok beslenme önerinin yanı sıra en önemli olarak sağlığımızın kendi ellerimizde olduğunu, Uzak Doğu beslenme modelini benimsediğini, süt türevleri dahil hayvansal gıdaları kesinlikle almadığını, sebzeleri de çiğ yediğini, kendi yaş grubundaki çoğu kişinin çok fazla ilaç kullandığını dile getiren Demir Adam Bıdı, "Mazotlu arabaya benzin koyarsanız çalışmaz. Ne yersek oyuz. O yüzden dinç olmak istiyorsanız doğru beslenmeyi öğrenmeniz gerekir. Beni dinleyenler cennete geç gider. Acele etmeyin. Ben 120 yaşına kadar yaşamak istiyorum. Yapılan bir bilimsel araştırmaya göre insan vücudu her 7 yılda bir 22 kez kendini yeniler. Bu da 154 eder. Ben abartmıyorum 120 diyorum. Bu dünyayı triatlonda dünya şampiyonu olmadan terk etmeyeceğim. Türkiye’de ortalama yaşam süresinin 60-70 yıl olduğunu dikkate alırsak 150 yıl yaşamak hayal gibi gelebilir. Oysa gerçekten de bu mümkündür ve 150 sayısı da rasgele söylenmiyor. İnsan bedeni büyük bir enerji sistemidir ve bu enerji sürekli olarak değişip dönüşür. Bedenimizdeki tam bir enerji değişimi döngüsü hücrelerimiz de yenileniyor. Zihnimizden başlayarak kendi kendimize yaşam süremizi sınırlıyor dolayısıyla doğanın bize sunduğu kapasiteyi tam olarak kullanamıyoruz.”bilgilerini verdi  

Powerstar Orta Mesafe Türkiye Şampiyonası'nda 65 yaş üstü grubunda elemeleri geçerek yurt dışında milli formayı giyerek Avusturya'nın Tirol bölgesinde gerçekleştirilen Challenge Walchsee ETU Avrupa Orta Mesafe Triatlon Şampiyonası'nda Türkiye adına yarıştığını, Antalya'da yapılan triatlon yarış “Gloria Ironman 70.3 Turkey”de bin 900 metre yüzme, 90 kilometre bisiklet ve 21 kilometre koşmayı 7 saat 13 dakikada tamamlayarak Avrupa ikincisi olduğunu söyleyerek topluma cesaret aşıladı. İlham verdi.  
yilmazparlar@yahoo.com  

6 Ekim 2017 Cuma

Sekiz Kadından Biri Meme Kanseri-Türk Kanser Derneği -Yılmaz parlar haberi


Sekiz Kadından Biri Meme Kanseri

Ekim ayı Dünyada Meme Kanseri Farkındalık Ayı olması münasebetiyle Türk Kanser Derneği 02 Ekim 2017 Pazartesi, Sait Halim Paşa Yalısında basın toplantısı düzenledi.

Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan meme hücrelerinde başlayan kanser türü Meme kanseri bilgilendirme toplantısına Burak Duruman (Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkanı), Revna Demirören, dernek üyeleri, Asuman Dayı, Prof. Dr. Cem Balcı, Op. Dr. Zeynep Çaynak, Doç. Dr. Esat Namal ve Op. Dr. Murat Atay, doktorlar, Sanatcı Yudum sanat ve cemiyet hayatının seçkin isimleri katıldılar. 

Video görüntülerinden Linet, Zuhal Topal, Nükhet Duru,gibi pek çok isim mesaj verdiler
 Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilen, Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat fazla olan   1970'lerden bu yana meme kanserinin görülme sıklığında artış yaşanmaktadır.

Artışa neden olan modern, Batılı yaşam tarzı sebep olarak gösterilmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı, dünyanın diğer bölgelerinde görülme sıklığından daha fazladır.
Meme Kanserine Dur Diyelim" kampanyası kapsamında Sait Halim Paşa Yalısı'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Türk Kanser Derneği Yönetim Kurul Başkanı Burak Duruman, erken teşhis ve tanı sayesinde meme kenseri olma riskinin yüzde 10 gerilediğini, erken tanının özelikle kanser hastalığında önemli olduğunu söyledi. 
Duruman, "Yüzde 100 tedavisi olan meme kanserinde erken teşhis çok önemli ama bunun için farkındalık yaratmak lazım. Bu, sadece hükümetin ve sivil toplum kuruluşlarının görevi değil. Bu konuda herkese görev düşüyor.
Her sekiz kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Kadınların taramalarını düzenli olarak yaptırmaları gerekli. Erken tanı, tedavi, tedavi takip programları, psikolojik destek, hasta hakları, onkoloji koçluğu gibi birçok hizmeti ücretsiz olarak vermekteyiz.”dedi 
Burak Duruman, “Türkiye’de farkındalığı artırmak için otobüs ve minibüsleri giydirdik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bize billboard’larını açtı. Yani nereye giderseniz, önünüze çıkıyoruz çünkü meme kanseri yüzde 100 oranında tedavi edilebilir bir hastalık. Maalesef Türkiye’de taramaları ihmal etmek ve geç kalmak yüzünden hastalar bize genelde ikinci ve üçüncü evrelerde geliyor. Halbuki bunu sıfır evresinde yakalayabiliriz. Ancak halkımız korkuyor. Biz de diyoruz ki, ‘Geç kalmaktan kork, bana olmaz deme’.
İlçe belediyeleriyle 200-300 kişilik toplantılar yapıyoruz. Muhtarlıklarla da çalışıyoruz. Yayın organlarını biraz daha tetiklememiz lazım. Sadece ekim ayında farkındalık yaratmak yeterli değil. Ekranda birçok dizi var. Bunların senaryosuna minik eklemeler yapılabilir. Diyaloglarda ‘Mamografi randevuna gittin mi kızım?’ gibi cümleler geçebilir.”şeklinde hizmetleri hakkında bilgiler verdi.
Ayrıca yardım için öağrıda bulundu. “Çağrı merkezimiz var, ücretsiz. 7 gün 24 saat boyunca 0 850 611 0 853 numaralı danışma hattını arayarak, kayıt yaptırabilirler. Vatandaşlarımızı, ikamet ettikleri illerde bulunan anlaşmalı sağlık kurumlarına yönlendiriyoruz. Sıfır bütçeyle çalışıyoruz, daha çok bağışa ihtiyacımız var”
Op.Dr. Murat Atay da "Amacımız Türkiye'de meme kanserinden hiçbir kadının hayatını kaybetmemesi" farkındalık projeleri sayesinde kadınların hastalık hakkında daha çok bilinçleniyor.

Sanatcı Yudum Konserlerimde sazımla bu mesajları vererek farkındalığı artırmanın hizmetinde olacağım.
Sorumuz üzerine   Burak Duruman, 
“Yanlış beslenme, meme kanseri riskini arttıran en önemli faktörler arasında yer alıyor. Meme kanserine yakalanma riskini düşürmek için ilk olarak beslenme alışkanlıklarının değişmesi gerek.

Sabah ve akşam öğünlerinde antioksidan ve antikansinojen içeriği yüksek olan meyve ve sebzeler tüketmek meme kanserine yakalanma riskini azaltabilmektedir.


Yüksek oranda lif içeren, kompleks karbonhidrat baklagiller toksik ve kimyasal maddelerin vücuttan atılımını kolaylaştırarak kanser riskini azaltmaktadır. 

Fazla kilolu olmak ve aşırı yağlanmak meme kanseri riskini arttırabilen unsurlardır. Aşırı yağlı, kızartma ve kavurma gibi ürünlerden uzak durulması gerekir.
Yeşillik alanlarda bulunmak” gibi önerilerde bulundu. 

“Sevenlerimin gözünde gördüğüm çaresizlik ve umut çarpışması sayesinde mücadele gücünü yakaladım. Doktorlarımın hazırladığı programa adım adım uydum. Geriye kalan kimseyi dinlemedim. Hayatın içinde kalmaya gayret ettim. Bu hastalığı yaşayanlara bir şeyler bırakmayı düşündüm, bir kitap yazdım. Benimle aynı anda tedavilerine devam eden 10 amazon buldum. Yaşadıklarımızı kaleme aldık.” Sözlerini söyleyen  Leyla Bahtiyar ile yaptığımız kısa söyleşide, hayatın içinde olmak gerektiğini hayatdan kopmamak gerektiğini vurguladı.

yilmazparlar@yahoo.com

4 Ekim 2017 Çarşamba

Dağ Mühendislik Kalitesi-Yılmaz Parlar

Dağ Mühendislik Kalitesi

Emlak Konut Güvencesi, Dağ Mühendislik Kalitesi ile Şimdi Al, Ocak 2019’da Ödemeye Başla!

Konuttaki 25 yıllık tecrübesini Konya’nın ardından İstanbul’a da taşıyan Dağ Mühendislik, Emlak Konut GYO güvencesiyle inşa edilen Tual Adalar ve Tual Bahçekent projelerinde çok özel bir kampanya başlattı.


Konut sektöründeki 25 yıllık tecrübe ve birikimini, Emlak Konut GYO güvencesiyle inşa ettiği  Tual Adalar ve Tual Bahçekent projelerine de  taşıyan Dağ Mühendislik,  başlattığı kampanya koşulları her iki projesisini de kapsıyor.  Kampanyada yüzde 5 peşin, yüzde 15’i Sözleşme imzalandıktan 1 yıl sonra, yüzde 80 banka kredisi (İlk tasit Ocak 2019’ da) kullanımı imkanı sunulurken, tüketicinin ödeme koşullarına göre minimum yüzde 5 peşinat alınması kaydıyla geriye kalan yüzde 15'lik meblağın Sözleşme imzalandıktan 1yıl içerisinde taksitlere bölünmesi…gibi çok özel ödeme avantajı yer alıyor.

Şimdi al Ocak 2019’da ödemeye başla

Kampanya koşullarında en dikkat çeken detay ise tüketicinin bugün satın alacağı evin kredi taksit ödemelerine Ocak 2019'da başlayacak olması. Kullandırılacak konut kredisi vade oranlarında ise kampanyaya katılacak bankaların baz faiz oranlarının uygulanması kararlaştırıldı.


“Bu fırsat kaçmaz”

İstanbul’un en hızlı gelişen bölgelerinden Bahçekent ve Kartal’da önemli projeler geliştirerek hayata geçiren Dağ Mühendislik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doğan Dağ, Emlak Konut GYO’ güvencesiyle inşa ettiği projelerinde başlattığı kampanya süreci hakkında şunları söyledi:

“Tual Bahçekent ve Tual Adalar projelerimizde,  Emlak Konut güvencesi ve sektör tecrübemizin getirdiği başarıları 2016 da olduğu gibi 2017 yılında da sürdüreceğiz. Projelerimize olan bu yoğun ilgiden dolayı vatandaşlarımızdan gelen talepleri iyi dinleyerek kolaylıkla konut sahibi olabilmeleri için biz de tüm desteği vereceğiz.  Ülkemiz ve milletimiz adına Dağ Mühendislik olarak yatırımlarımıza hız vererek üstümüze düşen sorumluluğu göstermeye devam edeceğiz, konut sahibi olmak isteyenlere bu fırsatı kaçırmamalarını tavsiye ediyoruz’’

Muhteşem Adalar manzarası

Anadolu Yakası’nın yükselen yıldızı Kartal’da 9 blok olarak inşa edilmekte olan  'Tual Adalar' projesi,  toplam 531 konuttan oluşuyor. 'Tual Adalar' projesinde birinci kattan itibaren orman ve Adalar manzarasına hakim 1+1’den 4+1’e kadar daire seçenekleri mevcut. Yüzde 85'i yeşil alanlara ayrılmış olan 'Tual Adalar’da teslimlerin 2018 yılının ilk yarısında gerçekleştirilmesi hedefleniyor. 'Tual Adalar’da daire fiyatları; 1+1 daireler 335 TL ile 550 bin TL, 2+1 daireler 523 bin TL ile 850 bin TL, 3+1 daireler 613 bin TL ile 1 milyon TL, 4+1 daireler ise 1 milyon TL ile 1 milyon 128 bin TL arasında farklılık gösteriyor.

Kent içinde modern bir kent

İstanbul’un  Avrupa Yakası’ndaki yeni yüzü Bahçekent’in en büyük projelerinden olan 'Tual Bahçekent”, 20 blok olarak 190 bin metrekarelik alan üzerinde inşa ediliyor. 'Tual Bahçekent' projesinde; 1.739 konut, ticari üniteler, özel hastane, özel okul, özel kreş ve bir devlet okulu yer alıyor.
Bahçeşehir bölgesinin geniş sosyal donatılarına sahip projesi 'Tual Bahçekent’te, kapalı havuz, sauna, fitness, buhar odası, çocuk oyun parkları, yürüyüş parkurları, basketbol sahası mevcut. 'Tual Bahçekent'te daire tipleri 1+1’den 4+1’e kadar tasarlandı. Projede daire fiyatları 1+1 daireler için 295 bin TL ile 320 bin TL, 2+1 daireler için 382 bin TL ile 520 bin TL ve 3+1 daireler için ise 520 bin TL ile 620 bin TL  ve 4+1 daireler için 682 bin TL ile 865 bin TL arasında değişiyor.

Dağ Mühendislik Hakkında:
Dağ Ailesi tarafından, 25 yıl öncesinde kurulan şirket bugüne kadar 2 milyon metrekarelik inşaat alanında, 12.000’in üzerinde konut, ticari ünite ve alışveriş merkezi inşaatı üretimi gerçekleştirmiştir.
 Dağ Mühendislik’in bugüne kadar hayata geçirdiği projelerin başında Ataköy siteleri, Bahçeşehir Konutları, Site Bosna Öğrenci Yurdu, Novada Outlet Konya Alışveriş Merkezi, Ataşehir Konutları, Residence Hill, Doğaşehir, Floraşehir, Autopia, Bahçekent Flora, Tual Adalar ve Tual Bahçekent gelmektedir.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Eylül 2017 Cumartesi

Propa Vista -yeni nesil ev-kullan-öde-Yılmaz parlar


Propa Vista “yeni nesil ev-kullan-öde”


Propa İnşaat, 20 Eylül 2017 çarşamba günü Shangri-la Bosphorus Hotelde düzenlediği Basın toplantısında, Propa CEO’su Can Özçiçek “Bu projeyle birlikte kullan-öde sistemini getirdik. Bu sistem, yaşam standardı açısından ‘Misafir Evi’, ‘Mutfak Atölyesi’, ‘Donanımlı Ofis’ ve ‘Toplantı Odaları’ gibi artı unsurları diledikleri zaman kullanabilecek ve sadece kullandıkları kadar ödeyecek avantajlar sunan yeni nesil ev modelidir.”dedi 


Propa İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Can Özçiçek, lokasyonun önemini vurgularken metroya 10 adım kadar uzaklıkta bulunan  projelerinin ulaşım rahatlığının altını çizdi. E-5’e 90 metre uzunluğunda cephesiyle birlikte, tamamı güney cepheli ve Adalar manzaralı evlerin 1+1’lerde 380 bin liradan. 2+1’lerde de 649 bin liradan başladığını söyledi.


 Özçiçek, Anadolu yakasında ilk kez “kullan-öde” konseptinin uygulandığı Propa Vista projesinde; Propa Vista’nın bölgedeki en özel proje olduğunu binaların temellerinin güvenirliği, proje içerisindeki sosyal yaşam vaatlerinin misyonlarıyla örtüşdüğünü dile getirdi.


Propa Vista’nın inşaat ve gayrimenkul geliştirme alanında 44 yıllık köklü geçmişe sahip tecrübe ve birikiminin eseri olduğunu ve projeyi, 2019 yılının ya ilk çeyrek -ilk yarısı arasında bitireceklerini söyleyen Özçiçek, Proje hakkında bilgiler verdi.  “247 konut ve 12 adet mağaza var. Projenin blok kısmında adalar ve deniz manzaralı konutlarımız var. Alttaki baza kısmında da mağazalarımız var. Orada çok güzel bir konsept geliştirdik Prova Vista çarşı ve bir de önünde Prova Vista meydan olarak iki konseptimiz var. Projede otopark kapasitesinin yüksekliğinden tutun da açık yüzme havuzuna kadar, manzara seyir terasından havuzun kenarındaki güneşlenme teraslarına ve  aile localarına kadar bir çok özellik barındırıyor.” dedi. 


Ödeme konusunda ise; “Finansbank’la bir anlşmamız var. Bu anlaşmada 60 ay için 0,10, 120 ay içinde 0,45 faiz oranı gibi çok cazip bir avantajı müşterilerimize sunuyoruz. Projenin çok kısa bir zamanda reklam bile yapmadan satışın yüzde 65’ini bitirdik. Geri kalan yüzde 35 için de güzel bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.” Açıklamalarında bulundu.  




yilmazparlar@yahoo.com  

11 Ağustos 2017 Cuma

Otelcilere Çağdaş Pazarlama-ISTOTEP-Yılmaz Parlar



Otelcilere Çağdaş Pazarlama 
İstanbul Otelciler Platformu (ISTOTEP)  9 Ağustos 2017 Çarşamba Günü The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürü Cantekin Temizer'in⁩ ev sahipliğinde  EXPEDIA workshop organizasyonu gerçekleştirdi.  
.
Başkanlığını Barış Türer’in yaptığı İstanbul Otelciler Platformun Radisson Blu Pera Hotel de ilki düzenlenen "Workshop Serilerin ikincisi Expedia" adıyla gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Duayen Turizmci Ali Güreli yaptı.
80’lerde inşaatla başlayıp 90’larda otel işine giren ve sektöre demir atan Ali Güreli  1983-1987’de Sabancı Grubu Temsa’da 3 yıl görev yaptığını, 1990 başında Marmara Grubu ile birlikte The Marmara’yı Akkor Grubu’ndan devraldıklarını böylece sektöre girdiğini, The Marmara Deneyimi, uzun yıllar Turistik Otelciler Birliği’nin Başkanlığını yaptığını, bu dönem içinde TURSAB ile Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayını oluşturduklarını, Böylece Kongre turizmi başlattıklarını, 2004 yılında Nişantaşı Turizm A.Ş.’yi kurduğunu, 2005 yılında Sofa Otel’in yatırımına başladıklarını bir solukda özetledi.
Ali Güreli, Sorunların fırsatları birlikde getirdiğinin altı kalın çizdikden sonra Yapılacak işde mutlaka fark yaratılmasını her sektör gibi otelcilikde de bunun böyle olmasını vurgulayan sözleriyle turizmi çevreleyen açılımları yaptı.
EXPEDIA Bölge ve Eğitim Sorumluları kendi kuruluşların profilini çizdikden sonra, Turizmde, dijital mecraların önemi giderek artmakta olduğunu yeni ihtiyaçların doğması yeni çözümleri de beraberinde getirmesi, Otelcilerin dijital mecralarda varlık gösterebilmesinin ilk adımı web sitesinin gereğini açıkladılar. Böylelikle ziyaretçilerin rezervasyonlarını yapma ihtiyacını karşıladığını, online satış kanalı web sitesine entegre edilmesiyle, oteli inceleyen müşterinin, Diğer satış alanları, sosyal medya kanalları ve Booking, Agoda, Expedia gibi kuruluşlarla birlikde otel odaların eş zamanlı satabileceği platform olduğunu belirtdiler.
Ekibin strateji ile hızlı hareket eden modern pazarlama yardımcı olabileceklerini nasıl yürümek ye kadar her konuda, Gelişmekte olan teknolojinin fırsatları kadar zorluklar taşıdığından ölçme zorluğundan geleceğe uygun pazarlama ekibiyle daha etkin rehberlikle istenen potansiyele ulaşım sağlıyacaklarını anlatdılar.   
The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürü Cantekin Temizer 30 yıla yakın mesleki hayatında Swiss Otel-Hilton, Intercontinental, Ritz Carlton, Meptur, Dorak Holding, Figür MICE gibi yerlerde çalışmalarından sonra  The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürlüğüne gelişini kısa bir anekdotla Ali Güreli ile görüşmelerini anlatdı.
Turizmde istediğimiz hak etdiğimiz yerde olmamızın çözümlerini sıraladıkdan sonra markalaşmamızın şart olduğunu olumsuz olaylarla kriz yaşayan sektörün aldırmadan sebat içinde yoluna devam etmesi gereklerini izah etdi. 
İstanbul, Taksim merkezli olarak 2015 tarihinde kurulan İstanbul Otelciler Platformu (ISTOTEP) "Workshop Serileri 2 / Expedia" organizasyonun kapanış konuşmasını İstanbul Otelciler Platformu Başkanı Barış Türer yaptı. Tüm katılımcılara sponsorlara eğitim veren kuruluşa teşekkür etti. Eğitim Workshop devam edeceğini Turizm Sektörü faaliyet alanının temelini oluşturan otelcilik kolunun gelişimine fayda sağlıyacaklarını söyledi.

Göze çarpan sponsor standlardan Mira Gıda ortağı Ülkü Kahraman Houssein ile Mümessili oldukları Caffe Vergnano hakkında söyleşimizde 1882 yılından itibaren markalaşmış çeşidine Türk kahvesini ekleyerek her çeşit kahve ürettiklerini öğreniyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı-Steptember Projesi-2017-Yılmaz Parlar

Proje Mükemmel Yaşam Gönüllüsü Yanlış isim

Steptember Projesi Mükemmel İyi Yaşam Gönüllüsü Şah Yaycı Yanlış isim. Güzel projeye katılan duyarlı gönüllü kendi iç doğal motivasyonuyla hareket edin bu olumsuz sentetik motivasyona gerek duymayın ihtiyaç yok.


Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’nın ülke temsilcisi olduğu, 9 ülkede eş zamanlı 4 Eylül ila 1 Ekim arasında gerçekleşecek. sosyal sorumluluk projesi “Steptember”  detayları, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Genel Direktörü Nigar Evgin, Vakfın Yönetim Kurulu II. Başkanı Dr. hc. Dilek Sabancı tarafından 9 Ağustos 2017, Çarşamba günü Zorlu PSM Meydan Fuaye açıklandı.

2016 yılında Steptember’da 2.069 gönüllü tarafından 458 milyon 947 bin 857 adım atılmış ayrıca 426 bin 132 TL bağış toplanmıştı. Toplanan bağışlar Cerebral Palsy’li çocukların eğitim ve rehabilitasyonları için harcanmaktadır.

 2011 yılında Avustralya’nın öncülüğünde başlatılan Cerebral Palsy ile ilgili dünya çapında yürütülen en geniş kapsamlı farkındalık ve bağış toplamaya yönelik sosyal sorumluluk projesi Steptember ile Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Genel Direktörü Nigar Evgin,  Çeşitli bağış kampanyaları ve sosyal sorumluluk projeleriyle Vakfın çalışmalarını artırma genişletme ve daha fazla Cerebral Palsy’li çocuğa ulaşma amacında olduklarını söylediği basın toplantısında Şah Yaycı’nın Steptember İyi Yaşam Gönüllüsü olduğunu bağış gönüllülerin attıkları adımların yorgunluğunda moral kazanacağı isim olduğunu öğrenince yanlış bir seçim olduğunu söyliyebiliriz. Basın Toplantı öncesi kısa zaman içinde toplantıya gelenler bir network ile bilgilenirler, birbirlerini tanırlar, son derece olması gereken zaman sürecidir. Ancak Şah Yaycı’nın bir iki basın arkadaşa ve kendime alışagelmedik terslikleri nedeniyle kendisiyle barışık olmadığını söyliyebilirim.

Ruh gelişmesini tamamlamış, ruh mekanizmalarını oldunlaştırmış insanlar gerek kendisiyle gerekse çevresiyle uyum içinde olur. Hangi ruh modunda hangi olumsuz şartlarda durumlarda olsa bile hoşgörülü sevecen gülümseyen bir iletişim sergiler. Şaşırtıcı olumsuz ters bir mimik, jest ve sözde bulunmaz. Kitap yazmak gerçek birikim ister ve potasında erittikleri ile yeni bir ürün verir. Kendi duygularını, kendi bilgilerini taşır. Araştırmacı alıntılar bir ser değildir. Alınan birkaç eğitimle danışmanlık yapılmaz. Danışmanlık bilgi birikim deneyim ötesinde son derece olgun karekter gerektirir. Bana Kalırsa bu süper projede yorulanlar veya kopuk an yaşayanlar kendi iç doğal motivasyonuyla hareket ederlerse bu olumsuz sentetik motivasyona gerek duymadan daha başarılı olurlar. Bu içi boş balon motivasyona ihtiyaç yok.

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Genel Direktörü Nigar Evgin yaptığı konuşmasında özetle “Sizleri de bu projeye destek olmaya davet ediyoruz. Eylül ayı boyunca sağlıklı bir yaşam için uzmanlar tarafından önerilen günde 10 bin adım atmayı ve Cerebral Palsy’li çocuklar için bağış toplamayı bir sosyal sorumluluk davranışı haline getirmeyi arzu ediyoruz. Vakfımızın ve bu sistemin şeffaflığını hep ön planda tuttuk. Yaptığınız bağışları ve sonrasında çocuklarımıza yöneltilen harcamaları, elektronik ortamda bire bir izleyebilirsiniz.  Steptember süresince hem Cerebral Palsy’li çocukların hayatlarına dokunacak hem de sağlıklı ve zinde bir yaşamın kapısını aralamış olacaksınız. Günde 10 bin adım ifadesi katılmak isteyenlerin gözünü korkutmasın. Bir ofis çalışanı günde ortalama 3 bin adım atıyor. Geri kalan 7 bin adımı yürüyüş yaparak tamamlamak zorunda değilsiniz. Zira Steptember adım atmaktan ibaret değil. Steptember gönüllüleri koşabilir, bisiklete binebilir, yüzebilir,  veya dans edebilir. Steptember web sitesinde gerçekleştirdiğiniz aktiviteleri otomatik olarak adım sayısına çevirecek 40 farklı etkinlik mevcut” dedi.

Toplantıda yine bu yardımlardan istifade etmiş aile yanlarındaki tedavi gören minik yavruları ile duygularını aktararak, toplantıya renk katdılar. Minik yavrunun minnettarlığı, samimiyeti, hayata barışıklığı ilham alınacak türdendi.

Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Yönetim Kurulu II. Başkanı Dilek Sabancı, “Ben her çocuğun farklı ve özel olduğuna inanıyorum. Cerebral Palsy de çok özel ilgi ve eğitim gerektiren bir durum. Türkiye’de her 8 saatte bir Cerebral Palsy’li bebek doğuyor, bu oldukça ciddi bir rakam. Erken teşhis ve müdahale büyük önem taşıyor. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı yürüttüğü tüm çalışmalarla toplumun Cerebral Palsy konusunda bilgilenmesine önem veriyor ve toplumun tüm aktörlerinin bu konuya gerekli hassasiyetle yaklaşması için büyük çaba sarf ediyor. Dört yıldır Türkiye genelinde yürütülen Steptember projesinin gelişimini dikkatle izliyorum ve toplumun ilgisinden büyük mutluluk duyuyorum. Bu projenin her geçen gün daha da büyüyeceğine ve daha fazla Cerebral Palsy’li çocuğumuza umut olacağına inanıyorum” şeklinde konuşmasını yaptı.
Eylül (September) ve Step (adım) kelimelerinin birleşmesinden türemiş Steptember, 9 ülkede eş zamanlı olarak düzenlenen ve hem katılımcıların hem de Cerebral Palsy’li çocukların hayatında pozitif bir etki yaratmak için oluşturulmuş sağlıklı ve eğlenceli bir etkinlik. Steptember ayında hedef, katılımcıların kendi sağlıkları için günde 10 bin adım atmaları ve çeşitli bağış kampanyaları ile Cerebral Palsy’li çocuklar için bağış toplamaları. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı 2014 yılından beri Türkiye ayağını sahiplendiği Steptember ile global bir kampanya sürdürürken, katılımcıya fayda olarak geri dönecek bir eylem sunuyor. Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı, toplanan bağışlarla Cerebral Palsy’li çocuklara eğitim-öğretim, psikolojik ve sosyal destek, erken müdahale danışmanlığı, fizyoterapi, hidroterapi ve özel eğitim desteği veriyor.



yilmazparlar@yahoo.com