16 Haziran 2023 Cuma

CULPAC, Uluslar ve Kıtalar Barışı Türkiye’ye Şube açtı-Yılmaz Parlar

  CULPAC, Uluslar ve Kıtalar Barışı Türkiye’ye Şube açtı

1979'da Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bir barış medeniyetinin varlığı için kurulmuş olan, kısa adı "CULPAC"  Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi  Genel Müdürü Mfumu Kukıele Santu Danıel Lübnanlı Fahri Konsolos Dani Al Achkar’ı Türkiye Temsilcisi olarak atadı. Adresi tescillendi.



DMW Uluslararası  Diplomatlar Birliği Türkiye Genel Başkanı Ferhat Bozçelik tarafından Diplomatlar birliği Bünyesine katılan Birleşmiş Milletler Barışcıl Elçisi Dani Al Achkar’ın atama rituelinde Eski Başarılı Milletvekili Osman Ceylan, Avrupa Parlamentosu Delegesi Barlar Endre Sandor, DMW Uluslararası  Diplomatlar Birliği Türkiye Genel Başkanı Ferhat Bozçelik, Lübnanlı Fahri Konsolos Dani Al Achkar, hazır bulundular. 

"CULPAC", Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi, Genel Müdürü Mfumu Kukıele Santu Danıel atama rituel öncesi yaptığı konuşmasında “Türkiye Cumhuriyeti'ndeki uluslararası barış elçisi görevlendirme süreciyle ilgili olarak burada bulunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz



Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi kısaca, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki temsilcilik bürosunun kurulmasının resmi tanınması ve uluslararası barış elçisinin akreditasyonunu bugün gerçekleştirmektedir

Bu barışın dünyadaki birçok ülkede tehlikeye girdiği bir gezegende yaşadığımız son derece karmaşık olan bu günlerde söz konusu görevin son derece önemli bir olumlu olduğu ortaya çıkmaktadır. Uluslararası barış elçisinin kendisine tebliğ edilen görevi başarmak üzere kararlılıkla gayret göstereceği umudunu taşıyoruz. Çünkü barış çok değerli bir olgudur.



Olmaksızın yaşamın hangi alanında olursa olsun bir ulusun gelişimi ve serpilmesi için iyi ya da alıcı bir herhangi bir şey yapılamayacaktır. Gezegenimizde demokrasinin ihdasına geçerli şekilde katkıda bulunabilmek üzere, İnsan haklarının yaygınlaştırılmasına katılımı da büyük yararı olacaktır. 

Uluslararası barış elçisi Dani Al Achkar, ulusal ve kıtaların barışı için evrensel konsey genel yönetimi kurumumuzun Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş makamlarının bu konuda bilgilendirilmesi akabinde

Temsilcilik büromuzun oluşturulmasının yanı sıra akreditif mutasyonumuzla da bu programın yerine getirilmesini mümkün kıldığınızdan ötürü sizi kutlamayı ve size teşekkür etmeyi bir borç bilirim . 

Dışişleri Bakanı ile İçişleri Bakanının yanı sıra atanmış olduğumuz İstanbul kentinin belediyesiyle de temasa geçmenizi rica ediyoruz.” Dedi 



Mfumu Kukıele Santu Danıel “Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihini göz önünde bulundurarak ve seçilmiş makamların iyi niyet ve siyasal açık görüşlülüğüne duyduğumuz itimatlar. 5 ve 6 Eylül 2008 -2010  tarihlerinde Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu'nda yapılan Evrensel Barış konferansı kararları uyarınca bu büyük ülkenin oğulları ve kızlarını iş bu önemli proje konusunda bir araya getirecek ve birleştirecek büyük bir konferansın ardından nice aylardadır. Barış kenti İstanbul programını gelecek aylarda organize edeceğiz” açıklamalarda bulundu

Avrupa Parlamentosu Delegesi Barlar Endre Sandor, “Biz destek vereceğiz. Bugün barış ve insan hakları konusunda Avrupa delegesi sıfatımla, 5 -6 Eylül 2018 tarihlerinde Brüksel'de toplanmış olan Avrupa parlamentosunda, uluslararası barış konferansında uluslar ve kıtalar evrensel barış konseyi kararlarına uygun bir şekilde



Türkiye Cumhuriyeti nezdinde uluslararası barış elçisi olarak akreditasyonundan dolayı esansları daha da iyiliklendirmekten mutluyum. Değişen çok sayıda gerilim ve savaşın yanı sıra tüm kıtalardaki çeşitli krizlerin bir sonucu olan gezegenimizin geçirmekte olduğu bu zor dönemde hepimizin aynı safta durması ve insanlığı yok etmekte olan bu tür olaylara dur deme zamanı gelmiştir. Her halükarda dünyada barışı yeniden tespit etmek ve pekiştirmek üzere birlikte çabalamak durumundayız. İstanbul Türkiye'deki akreditasyonuyla uluslararası bahis barış elçisinin temsilcilik bürosunun oluşturulması tüm dünyada barışın makamları tarafından teşviki yolunda bu büyük ülkenin politikasını ortaya koymak yolunda cihetinde önemli bir simgedir.” Şeklinde barışın önemine dayanışmasına vurgu yaptı.

DMW olan  Avrupa Birliği Komisyonunun desteği ile kurulan Uluslararası Diplomatlar Birliğinin Türk Genel Başkanı Ferhat Bozçelik, “Sayın Mfumu Kukıele Santu Danıel sizinle bir yıl önce tanışmıştık. Sayın Dani Al Achkar’a, çok güzel, çok ciddi, çok onursal bir görev verdiniz. Değerli dostuma inanıyorum.

Son üç yıldan beri yaklaşık Türkiye'de ondan önceki çalışmalarını da takip ettik. Ciddi projelere de, işlere de imza attığı için biz de bundan alakalı bir karar aldık. Uluslararası diplomatlar birliği olarak, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından kuruluşu olmuştur. 2000 yılında

aynı zamanda da Avrupa İş Adamı Kulübü 25 yıldan beri Avrupa Birliği'ne bağlı olan başkanlığını temsil ediyoruz. 

Yönetim Kurulu toplantısından sonra Sayın Dani Al Achkar,  hem uluslararası diplomatlar birliğine girdi. Avrupa İş Adamı Kulübü Başkanım yönetim kuruluna da almış bulunuyoruz.



Bu arada çok güzel bir şeye değindiniz. Barış dünyada barış olmadığı zaman hiçbir şekil anlamı yoktur. İstanbul'daki yapmak istediğiniz kongreye yüzde yüz Avrupa Birliği olmaktan değil ve aynı zamanda Avrupa İş Adamları Kulübü olarak yüzde yüz desteğimizi vermeye hazırız. 

İstanbul'da seçtiğiniz için tekrar teşekkür ediyorum. Bu da şu anlamıyla; Cumhurbaşkanımızı bildiğiniz gibi şu andaki Ukrayna ve Rusya Savaşı arasında halen diplomasi olarak köprüleri kurmaktadır. Ve barış içinde her şeyi yaptı. Inşallah bu yapacağımız kongreyi Sayın Cumhurbaşkanımızı da davet ederiz.” Şeklinde desteklerini açıkladı

Eski Milletvekili Osman Ceylan, “Böyle sizleri, sizin gibi kıymetli insanları Türkiye'ye getirmekle bizlerle muhatap etmekle Türkiye'ye çok büyük hizmet ettiğinizi düşünüyorum.

Türkiye gerek Türkiye için gerekse bütün insanlık için güzel şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum.

Sayın Genel Başkan, diplomatlar birliği Genel Başkanı ve biz Türkiye için ve bütün dünya için güzel şeylere ışık olabileceğimizi düşünüyorum

böyle güzel işleri başlangıcı için bizi bir araya getiren Sayın Dani Al Achkar’a, özellikle teşekkür ediyorum. Bütün girişimleri yapmak devletin üst makamlarını bu kongreye getirmek için elimizden geleni yaparız. 

Benim sözüm var. Ben kendisinin yapacağı her icraatta arkasındayım. Ve Başkanla beraber, Cumhurbaşkanımızı sayın Tayyip Erdoğan'ı bu toplantıya davet edeceğim.” Sözlerini verdi. 

Ofis kapısına "CULPAC", Uluslar ve Kıtalar Barışı Evrensel Konseyi,yazılı olan metal temsilcilik adresi üzerindeki kağıt çıkarıldı. Ofise protokol sırasına göre tek girildi. Temsilcilik yemin töreni şeref sözü rituel sonrasında sertifika resmi yazılar ve Özel kart takdim edildi.

Aile foto sonrası resmi olarak göreve başlandı.

UNESCO Merkezi olarak UNESCO Kulüpler ve Merkezler Mavi El Kitabı'na uygun olarak başta UNESCO olmak üzere Birleşmiş Milletler'in faaliyetlerinde yer alarak özerk olmak DRCongo'da yer alan ve söz konusu Federasyonun Kurucu üyesi olan CULPAC, barışın, insan haklarının ve kalkınmanın teşviki için çeşitli kültürel, sportif, sosyal, hayırsever ve insani faaliyetler yürütmüştür ve Onurlu Kişiler ve barış için Evrensel Elçiler için tanıma programları gerçekleştirmiştir.

Temsil için seçilen ülkelerin mevzuatlarına göre barış için dünya turu programı ile dünya genelinde CULPAC şubelerinin kurulması, esas alınmıştır.

yilmazparlar@yahoo.com

10 Haziran 2023 Cumartesi

Istanbul Publishing Fellowship Program- B2B-Yılmaz Parlar

  Istanbul Publishing Fellowship Program- B2B


Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle İstanbul Valiliği himayesinde, Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) tarafından düzenlenen fellowship  Programın(IPF),  8. ncisi Rami Kütüphanesinde gerçekleşti.



Yabancı yayıncılar arasındaki işbirliğini teşvik etmek ve İstanbul'u bir telif hakkı merkezi haline getirmek amacıyla düzenlenen 

İstanbul Fellowship Program, her yıl gitdikçe büyüyen iş hacmi ile Dünya yayıncılarını İstanbul'da buluşturmaya devam ediyor.



İstanbul’un bir telif marketi haline dönüşebilmesi, Türk edebiyatının yurtdışında tanıtılması ve Türk yayıncılık sektörünün eşsiz entelektüel, sanatsal ve kültürel üretiminin diğer dillere çevrilmesi amacıyla Türkiye Basın Yayın Meslek Birliği (TBYM) tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Yayımcılık Profesyonel Buluşmaları (Istanbul Publishing Fellowship Program) etkinliğin B2B görüşmelerinde; Programın odak ülkesi Özbekistan, kitapları haricinde kültürleriylede ön plana çıktı. Yayıncılığı ve edebiyatı merkeze alınarak yapılan etkinlikte yapılan Özbekistan oturumunda katılımcılar Özbekistan edebiyatını iyi tanımış oldular.



Dünya yayımcılarının karşılıklı iş birliğinin artırılması, sektörde yeni ticari ilişkilerin kurulması, yayımcılık alanındaki sektörel gelişmelerin takip edilmesi, telif ajansları, editör, çevirmen, illüstratör, yayınevi, perakendeci, dağıtımcı ve matbaa başta olmak üzere birçok yan sektörün de gelişmesine dolaylı katkı sağlaması amacıyla düzenlenen B2B görüşmeler yoğunlukla geçti.


İş görüşmesine saygı nedeniyle çoğunlukla söyleşi gerçekleştiremedik.

Yabancılardan Lübnan Shereen Kreidieh, ie görüşmemizde kendisini; “Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi'nden Temel Eğitim alanında lisans derecesine, Lübnan Amerikan Üniversitesi'nden Erken Çocukluk Eğitimi alanında Öğretmenlik Diplomasına, Surrey Roehampton Üniversitesi'nden Çocuk Edebiyatı alanında yüksek lisans derecesine ve Oxford Brookes Üniversitesi'nden Yayıncılık alanında doktora derecesine sahip.  Doktora tezinin başlığı Lübnan Çocuk Kitaplarının Arap Dünyasında Yayınlanması ve Pazarlanmasıdır.” Şeklinde tanıtdı.  Partneri Kreidieh, 1998 yılında Arapça dilinde yüksek kaliteli çocuk kitapları üreten Asala Publishers'ı kurmuş ve yönetmiş.  O da Lübnan'da kültür bakanlığı Kitap ve Okuma Promosyon komitesinin bir üyesi.  Şu anda Shereen, Lübnan Küçük Çocuklar Kitapları Kurulu'nun (IBBY'nin Lübnan şubesi) başkan.  Shereen, 2018 Hans Christian Anderson Ödül Jürisinin bir üyesidir. Shereen aynı zamanda IBBY/Sharjah Fund'ın bölge danışmanıdır.  Ayrıca Shereen, yayıncılık ve çocuk kitapları konularını tartışan çeşitli turlara ve seminerlere katılıyor. Bu bilgilerle kendileri hakkında bilgiler verdiler.



Caretta Yayıncılık sahibi Zeynep Yığcı ile söyleşide Çocuk Masalları, Çocuk Sağlığı Kitapları, Doğa ve Çevre Farkındalığı, Dünya Klasikleri, Korku-Fantastik Kitaplar, Macera Kitapları, Öykü-Hikaye Kitapları, Spor Kitapları üzerine faliyetlerini sürdürdüğünü aktardı.

Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) tarafından düzenlenen fellowship  Programın(IPF),  Gerek yazarlarımızın yurt dışında tanınması, Edebiyatımızın bilinmesi, markalaşmamız ve gerekse seçilen mekan Rami Kütüphanesinin Dünya çapında bilinmesi son derece mükemmel. Ayrıca, Rami Kütüphanesinin Dünya çapında bir araştırma enstitüsüne dönüşmesine hizmet ettiklerinin inancı içindeyiz.


yilmazparlar@yahoo.com


30 Nisan 2023 Pazar

23 Nisan 2023 Okyanus Kolej Kutlamaları-Yılmaz Parlar

 23 Nisan 2023 Okyanus Kolej Kutlamaları

Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışı ile birlikte dünya çocuklarına armağan edilen, kutlaması ertelen, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 29 Nisan 2023 günü tüm yurtda kutlandığı gibi, Halkalı Okyanus Koleji ilk okul ve ilk okul öncesi öğrencilerince görkemli bir şekilde kutlandı.



Büyüsek bile ruhumuz çocuk olan biz Türklerin 23 nisan günü, çocuklara özgü bayram olarak, Dünyada tek ülke olmamızdan dolayı, övünmeye, kuşkusuz her Türkün hakkıdır.



Ülkemizin geleceği olarak bakılan, sorumlu birer insan olarak yetiştirmek, ahlakının doğruluğunu vurgulayarak eğiten kurum okullarımızın böylesine samimi çoşkulu resmi bayram kutlamalarına tanık oluyoruz.  

Bize yaşama gücü veren umut olarak gördüğümüz, çocuklarımız, sınırsız, çıkarsız sevinçleri olan güleryüzlü dünyalarına bizi götürdüler. Muhteşem gösterileri velileri büyüledi.



İlklerin yeri her zaman ayrıdır. İlk okul öncesi öğrenci Almila Parlar’a ilk 23 Nisan Bayramını soruyoruz. Sadece “Atatürk’ü çok seviyorum” diyor. Gülerek yaptığı resimlerini gösteriyor..



İlk Okul öürencisi Abisi Aybars Parlar ise Mustafa Kemal Atatürk'ün biz çocuklara armağanı Egemenlik ve Çocuk Bayramımı olarak tamamlıyor.

Mustafa Kemal Atatürk'ün geleceğin, yıldızı, aydınlığı" olarak andığı çocuklarımızın bayramı, dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun, her çocuğun bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bizleri daha çok heyecandırıyor.



Okyanus Kolejin 23 Nisan Kutlamaları, önce yürüyüş korteji ile başladı. Gösteri alanında Saygı duruşu, okul bandosu eşliğinde söylenen İstiklal marşı sonrası, günün mana ve ehemmiyeti kapsamında konuşma yapıldı. Velilerin çok takdirini alan, öğrencilerin neşeli gösterileri ile devam etdi. Velilerin Okul içindeki öğrencilerin resim sergileri gezmesiyle son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com

7 Ocak 2023 Cumartesi

5.Girişimci kadınlar zirvesi-Yılmaz Parlar

  


Cumhuriyetin 100. Yılında Dijitalleşen Dünyada Kadının Rolü

Başkanlığını, Türkiiye’de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın yaptığı, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından düzenlenen,  ZÜCDER, Hepsiburada, Uyumsoft ve Seger sponsorluğunda  Cumhuriyetin 100. Yılında Dijitalleşen Dünyada Kadının Rolü” konusunun ele alındığı ‘Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni’nin beşincisi 5 Ocak 2023 Perşembe günü Dedeman Gayrettepe Hotelde gerçekleşti. Farklı kategorilerde Seçkin jürinin layık gördüğü başarılı kadın girişimcilere törenle ödülleri verildi

Zirvenin önemine dikkatlerimizi çevirdiğimizde; Kadın girişimciler, ülkenin ekonomik refahına ölçülebilir bir katkı sağlıyorlar. Kadınları teşvik etmek, ekonomik olarak güçlendirmek, karma ilerleme sağlamak akıllı ekonomidir. Önyargıya rağmen, Kadın Girişimcilerin çok büyük bir ekonomik güç olduğunu görürüz. Bu zirvede Rekabet sözcüğünün yerine, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in Kızılderili örneği ve Panel Moderatörü İş insanı Leyla Alaton tarafından Beraber hareket etme yan yana olma vurgulandı.

Sürdürülebilirliğe odaklanmış ülkeler gelişseler bile, kamu eylemi gerektiren birçok cinsiyet eşitsizliği devam etmektedir. Daha fazla cinsiyet eşitliği, gelecek nesiller için gelişim sonuçlarını iyileştirebilir ve kurumları ve politikaları daha temsili hale getirebilir.

Zirvesinin Ana destekçisi Türkiye'de İş Dünyası Dergisinin yeni sayısının Lansmanınında yapıldığı zirvede Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) Başkanı Celal Toprak Dergi yeni sayısının içeriğini paylaştı.  Kadın Girişimcilere ağırlık verdiklerini açıkladı. Salon protokol ile ilgili hiperaktif söyleşilerle açılış konuşmasını yaptı.


Plaket takdim eden Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Cumhuriyetimiz tam 100 yıl yaşında. Atatürk ve çalışma arkadaşlarının modeli neydi, neyi hayal ettiler? 100 sene sonra nasıl bir ülke, nasıl bir toprak düşündüler? Düşünmeye nasıl vardı acaba? 100 yıl öncesinden atılan umut tohumlarını yaşatıyor. Sesi hayalleri gerçekle. Bütün halinde büyümesi ilerlemesiyle mi? Güçlü kadın, güçlü toplum, güçlü toplum, güçlü ekonomi. Mustafa Kemal kadınlara verdiği toplumsal ve siyasi haklarla başlayan özgürleşme sürecine sahip çıkarak ondan ne aldığımız bayrağı daha da ileriye taşımaya azimliyiz.”şeklinde özetle konuşma yaptı.

Moderatör Leyla Alaton Panelislere yeni bir şey duymak istiyorum, Iyi bir şey öğrenmek istiyorum sözleriyle giriş yaptı.

Alaton “Girişimci kadınlar, evet işi kuruyor, büyütüyor ama bir yere taşıyamıyor. Niye taşıyamıyor? Orada bir eksiklik var.

Sayın başkanın da şahit olduğu gibi Sarıyer'de de sayısını bilmediği kadar çok kadına aktive etmiş kooperatiflerini koymuş. Bu kadınlarla konuşuyorsun, çok güzel şeyler üretiyorlar. Büyük bir emeği var. Yurt dışında olsa kat ve kat daha pahalıya satılır bunlar ama bir ölçeği yakalayamıyoruz. Niye? Çünkü yurt dışına bunları yollayıp orada depolayıp oradan dağıtılması lazım, buna sahip olur diye baktığımda da bir şey karşıma çıktı. Girişimci kadınların dijitalleşmesi hareketi diye bir şey başlanmış. Bir şirket. Ben bunu bilmiyordum mesela ben yeni bir şey öğrendim.

Başka bir ölçeğe taşımak için yurtdışına gitmesi lazım. Ürünlerin burada değerini bilmiyoruz. Artık işleme bi iğne oyası bilmem ne alıştık bunlara. Ama yurt dışında bunlar çok çok değerli ve çok daha iyi değeri biliniyor ve çok daha fazla para ediyor. Benim gördüğüm en büyük esneklik ölçeği yakalamak ölçek ekonomisi o zaman bir şey oluyor. Yeni bir kelime rekabet eder, rekabet ama beraber yani bir de artık birbirimize. Rakip gözüyle değil, tam aksine sen bunu yapıyorsun. Ben bunu yapıyorum. Beraber ne yapabiliriz yani? Orada rekabet erlik konsepti nosyonu fikri bence çok büyük önem kazanıyor. Artık beraber arayacak, büyütebiliriz de geldi herkes bunun da farkına vardı diye düşünüyorum. Onun için bu kelimeyi de çok önemsiyorum. Rekabet olmak, hem evet rekabet olsun ama beraber ve inanın bu kooperatif modeli. Çok faydalı.

Şeklinde örnek kooperatifle konuşmasını yaptı panelistlere söz verdi.


Panelistler Murat Çökmez, Çiğdem Kral, Işılay Reis Yorgun, Kübra Orakcıoğlu, ürünleri firmaları hakında gelişmeleri paylaştılar.

Aslında zirve özünde Düzeltici politikalar, refah için en önemli olan kalıcı cinsiyet eşitsizliklerine odaklanırlarsa önemli gelişme kazançları sağlayacaktır.

Dayanışma ekonomisinin tüm sektörlerinde, ticari, ve ticari olmayan varlığa sahip olan kadınlar, günlük ekonomik yaşamın temelini oluşturur.

Kadın girişimcilerin çoğunluğu mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler işletmektedir. Kadınların küresel ekonomide daha büyük bir rol oynaması gerekiyor5.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesinde Ödüle Layık Görülenlen


Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünde Hücre İskeleti Araştırma Laboratuvarı Kurucusu Doçent. Dr. Elif Nur Fırat Karalar

Sunucu, Yazar ve Sağlıklı Yaşam ve Yoga Koçu Sayın Ece Vahapoğlu

Vartabi Genel Müdürü Gonca Soyluoğlu

Redstone Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Kırmızıtaş Başaran

NG Hotels & Resorts İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür

Yalova Tarım A. Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Akcan

Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner adına Oya Uzun

Gayrimenkul Geliştirme Direktörü Sermin Akın Kurt

Doğuşçay Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Harika Karahan Batallı

Taç Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Esra Kuştemir

Garanti Bankası BBVA Genel Müdür Yardımcısı Işıl Akdemir Evlioğlu

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu Başkanı Asuman Karaşabanoğlu

Hisar Çatal Kaşık Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Erdoğan

Wilo Türkiye Pazarlama Müdürü Banu Kiper

ORTAR Yönetim Kurulu Üyesi Sevim Yavuz

Tarkito Baby Kids Kurucusu Berna Kekeç  

Haberler.com Genel Yayın Müdürü Bedia Teymur

DAIKIN’in Adana Teknik Servis Yetkilisi Sayın Ebru Karaörs

Girişimcilik Ekosistemi Derneği Başkanı Esra Özden

Antalya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Öz

220 Derece Cookies Kurucusu Ezgi Baykut

NOG Kurucusu Buse Öksüz

Toksü & Chase Halkla İlişkiler Kurucusu Fügen Toksü

Redcolour Yönetim Kurulu Başkanı Oya Düşmez

Sınırlı Sorumlu Sarıyer Mahalle ve Köyleri Kadın Çiftçiler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Seyhan Deniz

Kale Group Yönetim Kurulu Başkanı & CEO’su Zeynep Bodur Okyay…

L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen

Hayal Bahçe’den Kurucusu Kübra Özmen Kutanoğlu

Ulusoy Un Şirketler Grubu Kurucu Ortağı Nevin Ulusoy

Sarıyer ve Civarı Girişimci Kadın, Çevre, Kültür ve İşletme Kooperatifi Başkanı Peyker Şimşek

BonaBant Yönetim Kurulu Başkanı Nida Beyoğlu Arslan

Karadeniz Ereğli Kadın Gücü Kooperatifi Başkanı Neriman Posbıyık

Migros Sürdürülebilirlik Komitesi adına / Migros Ticaret A.Ş. Sürdürülebilirlik Yönetimi Grup Müdürü Sayın Cansu Ergün.


yilmazparlar@yahoo.com


22 Aralık 2022 Perşembe

Sende Bir Kalp Yolla Hayata-Yılmaz Parlar

 Sende Bir Kalp Yolla Hayata,

Başda Sağlık Bakanlığı olmak üzere İmkan Dahilinde Kurumlar ve bireyler destek vermeli.

Kanser hastaların ve refakatçilerinin tedavi süresi boyunca 3 öğün yemek, konaklama, ısınma, temizlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılayan Türk Kanser derneği Mucize Evi’nde; youtube dan bir kere dinlemekle kanser hastalarına bağış yapmış olacağınız, Ses Sanatcısı Yeliz’in kanser derneği için seslendirdiği Hayat Şarkısı lansmanı yapıldı.



Toplum Sağlığı İçin 58 Yıldır Kanserle Mücadelede Toplumun Yanında olan Türk Kanser Derneğine, Başda Sağlık Bakanlığı olmak üzere İmkan Dahilinde Kurumlar ve bireyler destek vermeli.

Kanserle mücadelede tıbbi süreç kadar hastaya sürekli destek sağlayabilmek de önem taşıyor. Tüm bu özellikleri ile tam bir yaşam merkezi kimliği taşıyan Türk Kanser Derneğin Mucize Evi’ni  Ankara ve İzmir başta olmak üzere kanser tedavisinde merkez özelliği taşıyan büyük illere yaymayı hedefleme misyonları var.

20 Aralık 2022 Salı günü Şişhane Mucize Evi’nde düzenlenen Basın Toplantısına Türk Kanser Derneği Yönetim Kurul Başkanı Burak Duruman, Ses sanatçısı Yeliz, söz yazarı ve besteci Tamer Gürsoy, projenin mimarı Suat Filiz ve klipte oynayan kanser hastası çocuklar katıldılar.



Mucizelerimiz daha çok olsun

Türk Kanser Derneği Yönetim Kurul Başkanı Burak Duruman, “Bugün çok ama çok mutlu bir gündeyiz. Türk Kanser Derneği'nin İstanbul’da ikamet etmeyen, ancak kanser tedavisini burada gören ve maddi imkanı olmayan kanser hastalarına, refakatçileri ile birlikte ücretsiz konaklama olanağı sağlayan bu Mucize Evi'ndeyiz. Mucizelerimiz daha çok olsun diye yapıyoruz bu toplantıyı. Sevgili Söz Yazarı ve Besteci Tamer Gürsoy'un hissederek, emek vererek çıkardığı bir eser var. Sevgili Yeliz de inanılmaz sesi ile bu eseri taçlandırdı. Hepimizi birleştiren Suat Filiz' e de teşekkür ediyorum. Bu şarkı ile Türk halkına "Vermek Almaktır Aslında Sen de bir Kalp Yolla Hayata" diyoruz. Burada güzel olan, halkımız bu güzel eseri tüm müzik platformlarından dinleyerek Türk Kanser Derneği'ne bağışta bulunmuş oluyorlar. Bu projeye büyük heyecanla hazırlandık. Sözler müthiş, ses ve yorum müthiş, çocuklarımız müthiş. Ayrıca bu projenin başından beri maddi ve manevi yanımızda olan Japon Otomotiv Markası Lexus'a da çok teşekkür ederiz. Ayrıca bu proje destek verenler arasında Batik Giyim Tekstil'e de teşekkürlerimizi sunarız.” Şeklinde açılış konuşmasını yaptı. Proje sahibi Suat Filiz, Söz yazarı ve Besteci Tamer Gürsoy ve Sanatçı Yeliz'e Dernek teşekkür plaketleri takdim etdi.



Ses sanatcısı Yeliz, " Bağışa dönüşen bu proje Dünyada bir ilk. Bu eseri dinledikleri her platforma Türk Kanser Derneği'ne bir bağışta bulunmuş oluyorlar. Tamer Gürsoy müthiş bir söz yazdı ve besteledi." Kısa Açıklamada bulundu.

Ses sanatcısı Yeliz ile özel söyleşimizde Kendisininde bir seneden fazla süredir kanser olduğunu, tedavi gördüğünü klip hazırıkları sırasında Billur Kalkavan ile telefonda konuştuklarını ve ağladıklarını paylaştı.

Söz yazarı ve Besteci Tamer Gürsoy 6 yaşında iken kanserden annesini kaybetdiğini, klip çekilirken çocukların anne babalarını üzüntülerini ağlayışlarını aktardı. 



Gerçekdende Löseminin Tedavisinde Beslenmenin önemi çok büyük. Özellikle düşük ve orta gelirlililerde yetersiz beslenme yaygındır.  

Çocuklarda lösemi sadece çocuklar için değil, aynı zamanda tüm aile bireyleri, özellikle ebeveynler için bir stres kaynağıdır. Lösemili çocuklara bakmak, hastalığın ve tedavisinin neden olduğu çeşitli krizlerin üstesinden gelmek için sosyal desteğin önemine dayanır. Ancak ebeveynlerin sosyal destek algıları çeşitli faktörlerden etkilenebilmektedir. Bu nedenle lösemili çocuğu olan ebeveynlerin sosyal desteğini etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Her dinleme kanser hastaları için şifa olacak 

Tüm müzik platformlarında yayınlanan şarkı için her bir tıklamadan platformlar aracılığıyla gelir elde edilecek. Sağlanan bu gelir Türk Kanser Derneği'ne aktarılacak ve kanser hastası çocuklar için kullanılacak. 

yilmazparlar@yahoo.com


Summart-Kökleri Toprakdan Uzak-Yılmaz Parlar

  Summart-Kökleri Toprakdan Uzak

Ruanda Fahri Konsolosu Zeynep Bora’nın icra direktörlüğüğünü yaptığı Summart Sanat Merkezi yine mükemmel bir sergiye ev sahipliği yaptı.



Seçil Büyükkan sanatcının “Kökleri Toprakdan Uzak”  isimli sergi açılışına  Başda Art Tv ve Ekav Vakfı kurucusu İnci Aksoy Televizyon Programcısı İsmail Küçükkaya olmak üzere İş ve sanat Dünyasının ünlü isimleri akademisyenler elit sanatsever davetliler katıldı.



Ağaçları kökleri görünce Descartes gözlemleri ve Van Gogh'un Efsane son resimlerinden biri olan ağaç köklerini hatırlatdı.

Descartes, felsefenin tamamı bir ağaca benzer: kökleri metafiziktir, gövdesi fiziktir ve gövdeden çıkan dalların tümü diğer bilimlerdir.

Felsefe ağacının kökleri hangi toprakta tutunur? Kökler -ve onların aracılığıyla tüm ağaç- besleyici sularını ve güçlerini hangi topraktan alıyor? Toprağa gizlenmiş olan hangi element ağacı destekleyen ve besleyen köklere girer ve burada yaşar?... 

Van Gogh'un tarihi tablolarından biri olan sanat dünyasına bırakdığı miras eseri kökler ve gövdelerin pitoresk bir kombinasyonunu akla getiriyor. 

Sanatcı Seçil Büyükkan ile yaptığımız söyleşide Uzak doğu felsefesinden yola çıkarak aldığı ilhamla Kökleri işlemiş.



Kökler topraktan ayrılmış boşlukta sallanıyor. Resimler  birçok yönden benzersizlik yaratıyor. Güçlü vuruşlar yerine daha naif çizimler yer alıyor tablolarda, kaos derlemelerle seyirciyi düşünceye bırakıyor.

Toprağı incelediğimizde;Topraklar çeşit ve yapılarına göre farklı su tutma kapasitesine sahiptir. Toprağın bu özelliğine uygun olarak her bitki, kendisi için gerekli olan su miktarını temin edebilmek için toprağın çeşitli derinliklerine kadar uzanan, çok çeşitli tipler gösteren ve oldukça geniş bir alana yayılabilen kökleri taşır. Toprağın derinliklerinde bulunan en küçük su damlacığından bile yararlanmaya çalışırlar. 



Güçlü kökleri olan bir ağaç, en şiddetli fırtınaya dayanabilir, Derin kökleri olan küçük bir ağaç türbülansta sığ kökleri olan büyük bir ağaçtan daha iyi durur. 

Köklü Ağaç fazla dal ve kökle güçlenen bir ağaç gibi, kendi toprağımızda tutunmamız gerekiyor. Ağaçta olduğu gibi insanda da durum aynıdır. Yüksekliğe ve ışığa ne kadar yükselmeye çalışırsa, kökleri dünyevi söze, özlü söze, karanlığa, derine, kötülüğe o kadar şiddetle mücadele eder. Kökenlerimizi reddettiğimizde, hangi toprağın ekilmiş olduğunu görürsek onun ürünü oluruz; Ödünç alınan besinleri ödünç alınan köklerle tükettikçe yapraklarımızın renkleri değişen bir ağaç gibi büyürüz. 

Seçil Büyükkan eserlerini kendi ifadesiyle özetle; “Kökleri topraktan uzak bir ağacın eğilimi köklerini toprağa ulaştırma çabasıdır.

İnsanın üzerine düşündüğü en eski konular, doğum-yaşam ve ölümdür. Düşünme bir dizge olarak, insanı, içinde olduğu dünyanın gerçeklerini kavramada somut varoluştan soyut kavramlara yöneltir. İnsansız bir dünyanın varlığı olasıdır, canlılık döngüsü bir zincirini yitirir sadece. Böyle bir dünya tasavvuru, insanın düşünme eyleminin de yokluğuyla, neden-sonuç ilişkisinin karşılıklı ve belirli kurallarla düzen içinde yaşanması olarak açıklanabilir.”

yilmazparlar@yahoo.com

 

2 Ekim 2022 Pazar

Mobilya Sektör Buluşmalarının İlk Durağı İstanbul Oldu-Yılmaz Parlar

  Mobilya Sektörünün Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar

Mobilya Sektör Buluşmalarının İlk Durağı İstanbul Oldu

Türkiye’nin en önemli mobilya ve yatak markalarının tek çatı altında toplandığı MOYSAD tüm Türkiye’yi kapsayan sektör buluşmalarının startını İstanbul’da verdi.  “Mobilya Sektörünün Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar” başlığı ile gerçekleşen ve sektörün önemli temsilcilerini bir araya getiren buluşmada, sektör sorunlarına ilişkin çözüm önerileri tüm detaylarıyla tartışıldı. 



Türkiye’yi mobilya üretim ve ihracatında dünyanın en büyük beş ülkesinden biri haline getirmek amacıyla yola çıkan Mobilya ve Yatak Sanayicileri Derneği (MOYSAD), söz konusu hedefe ulaşmak için öncelikle kaleyi içten güçlendirmek gerektiği düşüncesinden hareketle sektörün iç piyasadaki gücünü artırmak adına hamlelerine başladı. Bu hedef doğrultusunda Türkiye’nin beş kentinde (İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri ve İnegöl) “Mobilya Sektör Buluşmaları”nı gerçekleştirmek için harekete geçen Dernek, bu buluşmaların ilkini 29 Eylül’de İstanbul’da başlattı. 



 “Mobilya Sektör Buluşmaları”nın ilkini MASKO’da gerçekleştiren MOYSAD, buluşmada mobilya sektörünün geleceğini mercek altına almak adına sektör temsilcilerini bir araya getirdi. MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmaya; MOYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Baki Ertekin, Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, OSTİM Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berra Doğaner, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Üyesi Hakan Yurdakul, Hepsiburada İnsan Kaynakları Grup Başkanı Esra Beyzadeoğlu’nun yanı sıra mobilya sektöründen çok sayıda isim katıldı. 



Ertekin: Türkiye’de Mobilya Emek Yoğun Bir Sektör

Buluşmanın açılış konuşmasını MOYSAD Başkanı Dr. Alpaslan Baki Ertekin yaptı. Sektörde faaliyet gösteren dev firmalar olarak, yeni bir vizyon ve misyon etrafında yapılanma fikrini benimsediklerini söyleyen Ertekin, “İyimser olmak için elimizde olan doneler karamsar olmak için piyasada dolanan dedikodulardan çok daha güçlü. Bugün burada mobilya ile ilgili bir buluşma yapıyorsak ‘mobilyanın en önemli adreslerinden birinde olalım’ dedik ve MASKO’da olmayı tercih ettik. MOYSAD’ı Ekim 2021 yılında 21 şirket ve 30 marka ile kurduk. Bizim için ‘mobilyanın büyükleri’ diyorlar; biz mobilyanın büyükleri değil, mobilyada diğer şirketlere öncülük etmeye çalışan şirketleriz. Teknolojisi, üretim kabiliyeti ve yurt dışı tecrübesiyle yaşadığımız ve elde ettiğimiz tecrübeyi diğer şirketlere aktarmak istiyoruz ve bu amaçla bu derneği kurduk. Sektör problemlerini kendi problemlerimiz gibi gördük ve yaklaşık 11 aylık süreçte belirli noktalarda mesafe kat ettiğimizi söyleyebilirim. Ancak yapacak daha çok işimiz var. Türkiye’de mobilya sektörü emek yoğun bir sektör. 65 bin işletmenin olduğundan bahsediliyor ve direk ve dolaylı 500 bin kişiye istihdam ettiği konuşuluyor. Geçen sene 4,8 milyar Dolar bir ihracatımız vardı. Bu seneyi ise 5,8 milyar Dolar civarında kapatacak. İşin kötü tarafına değil bu kötünün içinde bizi farklı kılacak olan şeylere bakmak lazım” dedi.



Her Şey Sektörün Birliği Beraberliği İçin 

Etkinliğe ev sahipliği yapan MASKO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu, 1984 yılında temelleri atılan bugün Türkiye’nin en büyük mobilya kenti olan MASKO’nun sektör için önemine dikkat çekerek; “1998 yılında faaliyete geçen 770 mağazası ile bu büyük mobilya kentinde bu güzel ülkemizin değerli iş adamları ve üreticileriyle bu etkinliği yapmak bizleri onurlandırdı. Ev sahipliği noktasında bize teklif geldiğinde hiç tereddüt etmeden kabul ettik. Sektörün birliği beraberliği ve bütünlüğü için elimizde ne geliyorsa yapmaya hazırız. Bugün sektörümüzün birçok sorunu var. Bunlar arasında enerji sorunu, ham madde sorunu ve fiyatlar ama en önemlisi personel, istihdam problemleri gibi sorunları hem üreticilerimiz hem de diğer sektör üreticileri yaşıyor. Ülkemizde meslek okullarına önem verilmesi gerektiğine inanıyorum. MASKO Mobilya Kenti hem üreticinin hem tüketicinin yıllardan beri arasında bir köprü olmuş iki tarafın da problemini en iyi şekilde bilen bir yapıdır. Bu problemlerin bugün burada konuşulacak olması bizi ayrıca mutlu etti. Bu sorunları çözümünü umarım hep beraber başarırız” diye konuştu.

Buluşmalar, Çözüm Önerileriyle Sektöre Yol Gösterecek

Açılış konuşmasının ardından Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın moderatörlüğünde ‘Mobilya Sektörünün Geleceği, Tehditler ve Fırsatlar’ paneline geçildi. Mobilyanın vücut bulduğu; kumaştan kauçuğa, yaydan süngere kadar olan tüm bileşenlere yönelik sektörün en ince detaylarına kadar masaya yatırılarak incelendiği panel, sorun ve çözüm önerileri ile birlikte sektörün bir üst seviyeye taşınması için birçok fikrin oluşmasına ön ayak oldu. 



“Mobilya Tekstil Gibi Lokomotif Sektör Olabilir”

Türkiye’ye yabancı ortağı getiren ilk marka olduklarını söyleyen Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, “Türkiye’deki ilk 500 arasındaki ilk 3 firmadan biriyiz. Kelebek ve Biotrend olarak iki tane halka açık şirketimiz var.  Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük çöpten elektrik üreten firmasıyız. Mobilya sektörü maalesef haksız rekabetin yoğun olduğu bir sektör. Türkiye’de mobilya sektöründeki örgütlenme 2000 yılında başladı. Sektörde 22’nci sıradan 7’nci sıraya geldik. Hedefimiz ise 5’inci sıraya yükselmek. Mobilya sektöründe 330 şirket var. 209 bin çalışan dolaylı olarak ta 500 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Sektörün cirosu 58,7 milyar TL. Sanayi içindeki payı yüzde 1,88, ithalatımız 800 milyona yakın ihracat ise 4,7 milyar Dolar. Bizim sektörümüzde tekstildeki gibi lokomotif sektör olabilir. Bu sebeple de bu sektörü iyi yerlere getirebilmek adına taleplerimizi yinelememiz lazım. Mobilya sektörünün en önemli sorunu olan kalifiye eleman sorununu çözmemiz gerekiyor. Biga’da stant açtık ve ‘arkadaşını getir işçi yap altın kazan’ diye de bir kampanya yaptık. Bu yaptığımız kampanya sorunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor” diye konuştu.



“Temel Ajandamız İhracatı Artırmak”

Panelde konuşan Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Hakan Yurdakul, “2002’den bu yana imalat sektörümüzün de içinde olduğu sanayi sektörümüzün gayrisafi milli hasıladaki payı arttı. Bizim en önemli sorunlarımızdan biri; yüksek orta gelirli ülkelerle kıyasladığımız zaman paramız az. Yani daha ekonomik şekilde ifade edersek; gayrisafi sabit sermaye birikimimiz düşük. Makineler ve fabrikalar özelinde baktığımızda rekabet ettiğimiz ülkelerden yüzde 30 civarında daha düşük bir sermayeden bahsediyoruz. Türkiye’nin böyle bir gerçeği var. Ve ne yazık ki özel sektörümüzün yatırımı da düşük. 2009-2020 arasında OECD’deki özel sektörün payı yüzde 6 artmışken bizde bu rakam yalnızca yüzde 2 artış göstermiş durumda. OECD ülkeleri içerisinde özel sektörün toplam kapitaldeki payında en düşük ülkelerden biriyiz. İhracatımızda ciddi bir dönüşüm var. İhracatımızda bizim nihai malların payı azalırken sermaye malların sayısı artıyor. Yani makine payı artıyor. Eğer markanız yoksa nihai mal üretmenin çok büyük bir kıymeti yok. Eğer o malı siz üretmiyorsanız burada da hayırlı bir gelişme var. Fakat bizim ihracatımız ne yazık ki ara malı ithalatına çok bağlı. Aradaki korelasyon yüzde 90. Türkiye’deki yatırım araçları çok derin ve zengin olmadığı için bizim reel faizle cari dengemiz, portföy yatırımları ve borsamızın performansı arasındaki korelasyon ters. Bizim temel ajandamız ihracatı artırmak ve ihracatın niteliğini değiştirmek” dedi.

Türkiye Geçen Yıl Yüzde 11,2 Büyüdü

OSTİM Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berra Doğaner mobilya sektörünün ülke ekonomisine katkılarına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Malumunuz çok zor bir dönemden geçti dünya. Aslında 2018’den beri bir küresel yeniden yapılanma varken, taşlar yerinden oynamışken 2020 yılında bir anda pandemiyle karşılaştık. Hadi onu da atlattık derken bir siyah kuğu gibi bu kez Rusya-Ukrayna savaşıyla boğuşuyoruz. Bütün krizlerle mücadelede tek yol olarak krizin üstüne para saçmayı bilen dünya merkez bankaları pandemide de bunu yaptı ve bilançolarını inanılmaz büyüttü. Çok fazla parasal genişlemeye gitti. Ve bu dünyada enflasyonları çılgınca yükseltti kendilerinin dahi hiçbir zaman görmediği oranlara çıktı. Bu süreç tabi bizi çok etkiliyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere ilave zorluklar getiriyor. Şu anda artan faiz ortamı Avrupa’da ve Amerika’da durgunluğu beraberinde getiriyor. Avrupa’daki savaş, Euro/Dolar paritesini çok olumsuz etkiledi. Mobilya sektörü de şu anda ihracatının önemli kısmını Euro cinsinden gerçekleştiriliyor. Başta Almanya olmak üzere paritedeki bu bozulma yine bir tehdit oluşturuyor. Heterdox dediğimiz bir iktisat politikası ile tüm dünyada 90 merkez bankası faiz artırdı. Faiz artırmayan üç merkez bankası var. Biri Türkiye, biri Japonya, biri de Çin. Büyüme ve istihdamı öncelikleyen bir politika uygulanıyor. Sonuçları geçen sene Türkiye’yi yüzde 11,2 büyüttü. Bu senede ilk yarıda yüzde 5,5 civarında bir büyüme var. Önümüzdeki yılın ikinci çeyreğinde büyümede bir parça gerileme olabilir ama bu yıl da yine muhtemelen büyümeyle kapatacağız.”

Mobilya Sektörü İçin E-Ticaretin Avantajları 

Mobilya sektörü için e-ticaretin avantajlarını dile getiren Hepsiburada İnsan Kaynakları Grup Başkanı Esra Beyzadeoğlu, “2021 yılında ülkemizde e-ticaret hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 69’luk artışla 381,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu yılın sonunda yılında e-ticaret sektörünün 600 milyar TL’lik hacmi aşabileceği ön görülüyor. E-ticaret, Türkiye’de büyüdüğü gibi küresel çapta da büyüyor. Dünyada dijitalleşmeyle birlikte ticaretin de evrim geçirdiğini, farklı alanlara doğru kaydığını söyleyen Beyzadeoğlu, “Bu süreçte, ticaretin kendine yepyeni kanallar yarattığını gördüğümüz bir dünyaya doğru evrildik. Bu noktada tüm sektörler için e-ticaret aslında çok önemli bir kanal ve mobilya sektörü de bundan tabii ki payını alıyor ve daha fazla almalı” diyerek, sektörün bu alanda önünde uzun bir yolu olduğuna dikkat çekti. 

E-ticaretten rakamlar eşliğinde bahseden Beyzadeoğlu, “Son iki yılda 7/24 hizmet veren bir e-ticaret sektörünü yaşadık. E-ticaret sektörünün, ihtiyaçlarımızı kapımıza getiren, hatta daha ötesine götürüp, ‘yarın kapında’ gibi bir deneyim yaşattığını gördük. Hepsiburada olarak 88,7 bin aktif satıcımız, 11,7 milyon aktif müşterimiz var. Platformumuzda 130 milyon ürünü bir araya getiriyoruz. Mobilya sektörüne baktığımızda ise e-ticaret açısından gelişme fırsatları görüyoruz. Hepsiburada’da mobilya ve dekorasyon alanında 13 bin satıcımız, 3,7 milyon ürünümüz bulunuyor. HepsiJet XL hizmetimizle, müşterilerimizin sipariş ettikleri mobilya ürünlerini de 81 ilde taşımaya başladık. “Evinde Gör” uygulamamızlaysa kullanıcılarımız, beğendikleri mobilya ürününü uygulamamız üzerinden evlerinde nasıl duracağını görebiliyorlar. Tüm bu uygulamalar ve hizmetlerimizle sektörün gelişmesi için teknoloji gücümüzü kullanmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Mobilya ve Yatak Sanayicileri Derneği yani kısa adıyla MOYSAD, mobilya gibi Türkiye’nin önde gelen bir sektöründe gelişme ve ilerlemeyi ilke edinmiş bir dernek olarak sektörün önde gelen markaları tarafından 2021 yılının Ekim ayında kuruldu. Mobilya sektörüne yepyeni ve yenilikçi bir dernek olan MOYSAD global mobilya sektörünü de hedefleyen yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Önce üyelerini ve ardından tüm sektörü mobilya ve yatak üretimiyle ilgili olarak uluslararası arenada söz sahibi haline getirmeyi hedefleyen Derneğin asıl büyük hedefi ise hayallerin bir adım ötesine geçip, Türkiye’yi mobilya üretim ve ihracatında dünyanın en büyük 5 ülkesinden biri haline getirmek. Kurucu üyeleri arasında, alanlarında lider konumda bulunan 20 büyük şirket ve 30’a yakın marka yer alıyor. Bunlar sırasıyla Adore, Alfemo, Bellona, By Kepi, BRN Yatak, Casa, Çetmen, Çilek, Divanev, Doğtaş, Enza, Fatih Kıral, Gündoğdu, İstikbal, İşbir, Kelebek, Kilim, Konfor, Lova Yatak, Modalife, Mondi, Rapsodi, Vize, Yataş, Yatsan ve Zebrano. MOYSAD kurucu üyelerinin ortak özellikleri ihracat, üretim ve ciro bakımından Türkiye mobilya pazarında yüzde 50’den fazla paya sahip olmaları. MOYSAD’ın bir diğer özelliği ise aynı alanda faaliyet gösteren diğer derneklerden farklı olarak, sektörün kayıt altına alma ve kurumsallaşma prensiplerini ön planda tutması olarak söylenebilir.


yilmazparlar@yahoo.com