3 Aralık 2019 Salı

Stage in İstanbul sahne performansları festivali-Yılmaz Parlar

Sanatın Taşındığı Yer

Gösteri sanatların tüm öğeleri turizmin ruhu olan müzeye taşındı. Gösteri sanatlarına ev sahipliği yapan Deniz Müzesinde sanat, kültür alanında en ilgi çekici ve hızla gelişen alanların gösterilerini izleme fırsatı veren, “Stage in İstanbul” yine sanatsal bir misyona imza atdı.




Birbirine bağlı dünyada, sahne sanatlarının önemi çok büyükdür. Sahne sanatları dünyamızı birçok yönden etkiler; Sahne sanatları bize kendimizi nasıl ifade edeceğimizi öğretir. Bizi insan yapan temel bileşenlerinden biri kültürümüzü, duygularımızı ve inançlarımızı ifade etme isteğidir. Bu ifade arzusu bize kendimiz hakkında çok şey öğretir. Sahne sanatlarını, toplumun nasıl çalıştığını anlamak ve kendimizi içinde yaşadığımız dünya hakkında eğitmek için kullanabiliriz.



Sahne sanatları turizmi cezbeder. Tatilciler, olabildiğince ilginç ve önemli olan bir gösteri görmek istierler.

Ekonomi, sahne sanatlarından önemli ölçüde faydalanır. Sektöre olan toplu katkılar, ekonomiler için ciddi para yaratır.
Funda Önal direktörlüğünde 2.cisi düzenlenen “Stage in İstanbul” sahne performansları festivali dans, muzik konser, opera, tiyatro ve müzikal tiyatro, illüzyon, tiyatro okuma tiyatrosu görsel sanatların tüm dallarını bir festival çatısında topladı.



Sanat eserine katılmanın güzel bir çiçeğe ya da muhteşem bir gün batımına bakmaktan farklı olmadığını söyliyebiliriz. Bu festivalde;

En büyük hikayelerde perde asla kapanmaz, diyen Opera
Trajediden komediye, her zaman var olan, Tiyatro 
Harika ritim ve hareket ifadelerin ve anlatılan hikayeleri olan Dans, gibi türleri temsil eden Stage in İstanbul’un bu yılki katılımcıları arasında İstanbul Devlet Tiyatrosu, İstanbul devlet Opera Balesi, BKM Mutfak, Kedi Sahne Sanatları, Ataşehir Belediyesi, Tatavla Sahne, Öykü Sanat Merkesi, Krops, KATS Sahne, Fuat Hayat Bale gibi pek çok katılımcı dört gün süresince ziyaretçileri standlarında ağırladı.



Ziyaretciler, Ustaların sohbetlerini dinleyip bilgilenirken, Durga Bollywood Dans Kumpanyası, Parlak Şapkalı Dans Grubu, Danseatmasyon gibi grupların gösterileri de ziyaretçilere eğlenceli, unutulmaz anlar yaşatdı.

İstanbul devlet tiyatroları çatısı altında İstanbul devlet tiyatrosu sanatcısı ve inkılap yayınevinden yeni cikan kitabıyla Zafer Algöz ile İtalyan ve Türk sinema oyuncusu Aylin Yıldız söyleşi gerçekleştirdi. Sanatın tüm yönlerinin bilgilerini içeren kültürel bir sohbet oldu. Derin bilgileriyle dinleyicilere ışık tutdular. Stage in İstanbul festivalinin sanatın her alanını kapsayan her yaştan herkesi içine alan festivalin iyi güzel geçtiği, Bunun çok iyi bir festival olduğu dünya standartlarında bir festival olduğunu belirtti. Sanatın ve yazarlığın oyunculuğun iyi gittiğini mutlu olduğunu söyledi. Gençlere bol bol festivallere katılmalarını, İstanbul devlet tiyatrosunda oyun izlemelerini de tavsiye etti.



Gerçekdende; Performans sanatları, genç bireylerde sahne sanatlarında yer almanın temel avantajlarından biri iletişim becerilerinin geliştirilmesidir. Daha yüksek akademik başarılar sağlar.

Çocuklar için, çocuğa güven ve kendine güven kazanır. Çocuklar sosyal becerilerini geliştireceklerdir. Bir bütün olarak sahne sanatları, çocuklara empati, şefkat ve duygularını ve başkalarının duygularını nasıl ifade edip anlamalarını öğretir





Sanat programları, çocuklara kendilerini, duygularını ifade etmeleri ve benzersiz yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için gerçekten eğlenceli bir yoldur.

Sosyal-duygusal gelişim, Hataları en aza indirmeyi ve geri dönmeyi, sorunları çözmeyi ve doğaçlama yapmayı öğreneceklerdir. Onlara günlük yaşamla birlikte gelen yeni durumlarda yönetme ve gerçekleştirme güvenini verir.
Performans sanatı, nispeten genç bir sanattır. 50'li yılların sonundaki başlangıcından bu yana, 70 yıldan fazla bir zaman geçmedi, ancak kendisini zaten itibar, zihinsel ya da fiziksel sağlık ve genel olarak yaşam riski ile ilişkili skandallı bir sanat formu olarak belirledi. Bağımsız bir sanat formu olarak kabul edildi.
Sahne Sanatları Türkiye ekonomisinde büyümekte olan eğlence sektöründe yer alacak insanlara yaratıcı ve disiplinlerarası beslenebilecek yaratıcıkda odaklanan bir bütünlük kazandırır.
yilmazparlar@yahoo.com

2 Aralık 2019 Pazartesi

EGD-Temiz enerji-temiz kentler-11.ısınma Kurultayı-Yılmaz parlar

Sıfır Karbona Doğru

Şaşırtıcı bir şekilde, pek çok insan var ki, açıkça karbon ayak izinin yeni bir şey olduğunu düşünüyor. Açıkça görüldüğü üzere, onlarca yıldan beri var olduğunun farkında değiller…

Dünyanın önde gelen çevre ve kalkınma kuruluşlarından bazılarının bu zorlayıcı bilgilendirici raporu, küresel ısınmanın insanların yaşamını, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşayanları nasıl etkilediğine ve Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşılmasını nasıl tehdit edebileceğine ilişkin kaygılarını ifade ediyor. 



Artık insan yapımı iklim değişikliğinin gerçek olduğunu ve gezegene ve sakinlerine büyük bir tehdit oluşturduğu, güncel verilerin, 2ºC üzerinde bir ortalama sıcaklık artışının altında kalma şansı olması için 2050 yılına kadar en az % 80 oranında gelişmiş ülkelerde sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiği ortadadır.    


İklim değişikliğinin azaltılması ve hedeflerin ele alınmasının anahtarı farkındalığı artırmak için Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) medya olarak üzerine düşen görevle 11. Isınma Kurultayını yaptı.  


Küresel ısınmaya ilişkin ulusal ve uluslararası araştırma verilerinden yola çıkarak, genel çevre hedefleri için sağlam farkındalık ve destek, küresel ısınma konusunda farkındalık, “Temiz Şehirler” koalisyonların olmasına anahtarlık ediyor. 

Küresel ısınmanın dünya genelinde endişe yaratmasına rağmen, duyarlılık için soluksuz topluma sorumluluk projesi adına çalışmalarını sürdürüyor. Tüm öğeleri bir çatı altında topluyor.
Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) 29 Kasım 2019 Cuma günü İzmir Alsancak’ta bulunan Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde “Temiz Enerji Temiz Kentler” konulu  11’inci Küresel Isınma Kurultayı’nı gerçekleştirdi.


Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı ve TGRT Haber Ekonomi Haberleri Müdürü Celal Toprak özetle "Burada temel hedefimiz; farklı kesimleri bir araya getirip bu konu hakkındaki görüşlerini birbirlerine aktarmalarını sağlamak. Bunun içinde medya, iş dünyası ve yerel yönetimler var. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle baktığımızda iklim değişikliği konusunda bir bilinç oluşmaya başladı " sözlerinden sonra  Kurultay’ın açılışı için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’ı kürsüye davet etdi.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "İklim değişikliği ve doğal afetlerden en çok etkilenecek şehirlerden birisi İzmir. Ancak İzmir, seragazı emisyonunu 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında azaltacak" dedi. 


Başkan Soyer, temiz bir gelecek ve temiz bir İzmir için, güneş enerjisinden elektrik üretimini artırmanın kendileri için bir öncelik olduğunu ve  "2020 yılına kadar seragazı emisyonunu yüzde 20 oranında azaltma taahhüdümüzü, İklim ve Enerji İçin Başkanlar Sözleşmesi ile 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında azaltacak şekilde yeniledik. ESHOT'un Buca'daki atölye binalarında, bu otobüslerin elektrik ihtiyacını karşılamak için güneş enerjisi santrali kurduk. 'İzmir'i demir ağlarla örüyoruz' dememizin en temel nedeni de bu. Sağlıklı, güvenilir ve daha temiz bir ulaşım sistemini İzmir'de hakim kılıyoruz" açıklamalarında bulundu.

Küresel Isınma Kurultay Komitesi adına Ali Haydar Bozkurt ve EBSO Başkanı Ender Yorgancılar görüş bildirdiler.

Temiz Enerji Temiz Kentler başlığı ile yapılan Küresel Isınma Kurultayı’nın ilk oturumunda Mehmet Aktaş’ın (Yaşar Holding Yönetim Kurulu üyesi - İcra Başkanı) moderatörlüğünde gazeteciler konuşmalarını yaptı.



Programın ikinci oturumunda, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve EGD İzmir Temsilcisi Dilek Gappi'nin moderatörlüğünde ekonomi dünyası görüşlerini açıkladı.

Toplantının son oturumu Moderatörü Celal Toprak soru cevap şeklinde hiperaktif bir panel yönetdi. Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, EGD Yüksek İstişare Kurulu üyesi Servet Yıldırım ve Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu katılımıyla yerel yönetimin bakışı değerlendirildi. 

Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz “Biyoev Projesiyle” Türkiye’ye örnek olmaya hazırlanıyoruz” dedi


Başkan Oğuz “Urla, tarihi ve doğası ile Türkiye’nin gözde ilçelerinden biri. Konumu, yenilenebilir enerji için çok elverişli. İlçemiz, hem Güneş hem de Rüzgâr enerjisiyle, temiz enerji üretiminde yüksek bir potansiyele sahip. Bölgemizde yenilenebilir enerji üretimi yapılıyor. Yenilenebilir enerji üretimlerini hayata geçirirken doğanın, ekosistemin ve habitatın zarar görmemesi adına çalışmaları titizlikle takip ediyoruz”şeklinde özetledi.


Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay İlçelerinde yaptığı projeleri anlatdı. Yeşil temiz bir Karşıyaka yaratma yolunda çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi.


Başkanlığını Murat Kalsın’ın yaptığı merkezi İstanbul’da bulunan Enerji verimliği Yönetim Kurul üyesi Berna Meriç ile yaptığımız söyleşide çalışmaları hakkında sorumuza amaclarının enerjinin etkin ve verimli kullanılabilmesi için farkındalık oluşturmak, ayrıca bilimsel ve teknik araştırmalar yaptırmak ve sonuçlarını kamu kuruluşları ve vatandaşlar ile paylaşarak verimliliği arttırmak, dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma yolunda ilerleyen ülkemizde, enerji verimliliği bilincini bütün topluma kazandırmış lider bir sivil toplum kuruluşu olmak olduğunu söyledi.


klim değişikliği içinde  “Bilindiği üzere iklim değişikliğini tetikleyen en büyük etken, enerjinin üretim ve tüketim aşamalarında atmosfere salınan sera gazlarıdır. Oysa enerji verimliliği, “en çevreci ve ucuz kaynak enerji kaynağıdır.. Dernek olarak tüm çalışmalarımızı, ülkemiz ve dünyamızın geleceğini korumak, daha temiz, çevreci ve yerli enerjiyi kullanmayı sağlamak vizyonuyla sürdürüyoruz.”şeklinde paylaştı

Kurultay ödül töreniyle son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com



10.Bogaziçi zirvesi-Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru-Yılmaz Parlar


Yeni Dünya Düzeni


Yönetim Kurul Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı, Uluslararası İletişim Platformu (UİP-ICP) tarafından, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde düzenlenen, Boğaziçi Zirvesi, 27-29 Kasım tarihleri ​​arasında "Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru" temasıyla gerçekleşen Zirve 26 kasım 2019 Salı akşamı, Başkanlığını İsmail Gülle’nin yaptığı TİM evsahipliğinde Çırağan Palace Kempinski Hotelde Gala yemeğiyle başladı.


Gala yemeğine eski Almanya Devlet Başkanı Christian Wulff, eski İspanya Başbakanı Rodriguez Zapatero, (KKTC) Başbakan Ersin Tatar, Mobius Capital Partners'ın kurucusu Mark Mobius ile Bluebay Varlık Yönetimi Stratejisti Tim Ash başda olaml üzere Ülke diplomatları, Üst düzey Türk ve yabancı yetkililer, üst düzey iş adamları, akademisyenler ve uzmanlar, seçkin elit davetli grup katıldı.

90 ülkeden yaklaşık 3.000 kişinin katıldığı, zirve açılış konuşmalarında önemli mesajlar yer aldı. Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Mobius Capital Partners'ın kurucusu Mark Mobius'un de bulunduğu çoğunluğu yabancı devlet adamları, akademisyenler, bürokratlar ve iş insanlarından oluşan 130'dan fazla konuşmacı yer aldığı 32 panelde görüşler paylaşıldı. 


ICP'nin kurucusu Cengiz Özgençil, etkinliğin yenilikçi fikirler üretmeyi hedeflediğini, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Güllü, Türkiye'nin Asya, Körfez Bölgesi, Afrika ve Avrupa'yı kara ve deniz ağı ile birleştirmeyi hedefleyen Çin'in One Belt One Road projesinde önemli bir durak haline geldiğini söyledi rotaları. İlk yük treninin Kasım ayının başında Türkiye üzerinden kesintisiz bir şekilde Türkiye'den Çekya'ya gittiğinin bir kilometre taşı olduğunu söyledi.




Eski İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero İstanbul'daki 10. Boğaziçi Zirvesi'ne yaptığı açıklamada, Türk halkının bazı hayal kırıklıkları yaşadığını, ancak AB'ye daha yakın olmaları gerektiğini söyledi.


Jose Luis Rodriguez Zapatero "Türkiye önemli bir güç ve batı ile doğuyu bir araya getirme kapasitesi yüksek" dedi.


Yetkili, tüm ülkelerin barışa çözüm bulmak için çaba sarf etmeleri gerektiğini ve küresel güçlerin mevcut durumlarının endişe verici olduğunu belirtti.

 Rodriguez Zapatero "Tüm ülkeler gibi nükleer silahlanmaya karşı direnmeliyiz, şansımızı alamayız" dedi.



Doğu ve batının dengeli olması gerektiğini söyleyerek, G20 ve Boğaz gibi zirvelerin bu süreçte olumlu bir adım ve Teknoloji, iletişim ve ulaşım araçlarındaki gelişmeler kalkınma için önemli kaldıraçlar olduğunu belirtti.


 (KKTC) Başbakan Ersin Tatar, "Türkiye, Doğu Akdeniz’de hak sahibi, tüm devletin evrensel yasaya göre hakları var. Bu gerçekleri yeni dünya düzeninde barış ve istikrar için kabul etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde dengesizlik olabilir" dedi.




Kıbrıs'ın kaynaklarının Güney ile Kuzey arasında eşit olarak bölünmesi gerektiğini belirten Tatar, bu faaliyetleri birlikte düzenlemek için bir Kıbrıs Türk komitesinin örgütlenmesi gerektiğini söyledi. Tatar, Türkiye dünya için bizim için önemli bir ülke. Bütün dünya mülteci meselesinde gördü. Türkiye 40 milyar dolar harcadı. Barış, istikrar ve sürdürülebilirlik istenirse ülkeler Daha anlayışlı ve özenli olması gerekiyor: Büyük liderler, ülkeler, daha güçlü insanlar adil bir dünya yaratılmasında etkili olacağının daha fazla anlaşılması gerekir Ar Tatar, envanter çalışmalarının Maraş'ta devam ettiği bilgisini paylaştı.


TİM Başkanı İsmail Gülle, Boğaziçi Zirvesi kapsamında bugüne kadar 2,2 milyar dolarlık anlaşma imzalandığı bilgisini verdi."Zirve, coğrafyamızın geleceği adına büyük değer oluşturuyor. Devlet başkanlarından bakanlara kadar, Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinin neredeyse tamamını temsil eden üst düzey konuşmacılarımız, zirvemize vizyon katarken, bölgemizin geleceğine yön veriyor" dedi.




TİM Başkanı Gülle, "2020 yılına doğru, küresel hacmi 1 trilyon dolara dayanan e-ticaret sektöründe, İstanbul Yeni Havalimanı sunduğu lojistik imkanlarla büyük bir konuma sahip olacak. Bakü-Tiflis-Kars Hattı ile birlikte, İpek Yolu tekrar hayata dönmüştü. Geçtiğimiz günlerde, Çin'den yola çıkan ilk yük treni Chang'an'ın, iki kıtayı birbirine bağlayan Marmaray'dan geçerek Avrupa'ya doğru yoluna devam etmesi, demiryolu yük taşımacılığında da tarihi bir dönüm noktası oldu" açıklamalarında bulundu.


Gülle, Akdeniz'de, Ortadoğu'da ve Kafkasya bölgelerinde, enerji alanında yapılan atılımların,Türkiye'nin enerji koridoru olması anlamında da bir çok fırsatı da beraberinde getirdiğine dikkat çekti."Enerji ve lojistik ile sağlanan imkanlar, diğer sektörlere de yatırım olarak dönüşüyor.Savunma ve teknolojide gerçekleştirdiğimiz,milli teknoloji hamlemizde bunu görüyoruz. Eğitim, sağlık, eğlence ve turizm başta olmak üzere, hizmet ihracatı gücümüzün artmasıyla 50 milyar dolara yaklaşmasında da bu olumlu gelişmeyi görüyoruz. 2018 yılı itibariyle, dünyanın en fazla turist çeken 6'ıncı ülkesi konumundayız. Yıllık ortalama 550 bin yabancı hasta, ülkemizi sağlık imkanlarından faydalanmak adına ziyaret ederken, 182 ülkeden 40 bin üzerinde yabancı öğrencimiz ise, üniversitelerimizde eğitim görüyor" ifadelerinde bulundu. Zirve panellerle devam etdi.


yilmazparlar@yahoo.com

19 Kasım 2019 Salı

Demokratik Sol Parti (DSP) İstanbul il kongresi-Yılmaz Parlar

 Atatürk’ün Askerleri

Çiğdem Mercan’ın yeniden İstanbul il Başkanlığına seçildiği, Demokratik Sol Parti (DSP) İstanbul il kongresinde Parti Başkanı Önder Aksakal, Atatürk’ün askerleri, Ecevit’in evlatları, değerli demokratik solcular sözleriyle hitap etdi.



Gayrettepe Point Barbaros Hotelde gerçekleşen İstanbul  il kongresine eski DSP Genel Başkanlarından Masum Türker, başkanlığı sırasında  “Vatandaş Bakışıyla İstanbul İlçelerinin Belediye Yönetişim Karnesi''nde en yüksek puan alan  Avcılar Belediyesi Geçen dönem Başkanı Handan Toprak, eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DSP il-ilçe başkanları, teşkilat mensupları, STK temsilcileri katıldı

Siyaseti Ecevit'ten öğrendiğini söyleyen, DSP Parti Başkanı Önder Aksakal partinin kurucusu ve onursal başkanı Bülent Ecevit'e duydukları saygı ve derin özlemi dile getirdi.
Bir Gazetecinin yazdıklarına cevap verirken sözlerinde Parti ilkelerini sıraladı. Halkın refahını tesis etmek için siyasi öğretilerle siyaset hayatını devam ettireceklerini ve Atatürkçü olan DSP'lilerin bu siyasi düstur neticesinde seçimlerde büyük başarılar elde ettiğini ve edeceğini vurguladı.



Başkan Önder Aksakal, Halkın artık gerçeği gördüğünü, tercih ve kararlarını değiştirmeye başladığnı, İnsanların bu ortamdan kurtulabilmek için tutunacak bir dal, sığınacak güvenli bir liman aradığını, o sağlam limanın DSP'nin ak güvercinli bayrağının altında olduğunun altını çizdi.

Aksakal, toplumun tüm kesimlerinin Meclis'te temsil edildiği bir sisteme ihtiyaç olduğunu, yüzde 10 seçim barajının kaldırılması gerektiğini, Hazine yardımının adil bir şekilde partilere eşit olarak yeniden düzenlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Aksakal, “İstanbul, diğer illerden farklı olarak tek başına bir ülke boyutunda devasa bir metropoldür. Burada siyasi altyapının devam etmesi ve sürdürülebilmesi, diğer 80 vilayette harcanan emeğe eş değer sayılırsa abartmış olmayız. Dolayısıyla İl Başkanımız Çiğdem Mercan nezdinde, İstanbul örgütümüzün tüm yöneticilerine şükranlarımı sunuyorum."dedi.


İlçe başkanlarının konuşmasının ardından, Atatürk'ün ışığıyla, Ecevit'in yolunda yürüdük diyen DSP İsanbul İl Kadın Kolları Başkanı Kezban Uzuntepe yaptığı konuşmasının bir bölümünde; “Yüreklerimiz bir güvercin kadar yumuşak olsa da ilkelerimiz uğruna yumruklarımızın balyoz kadar sert olabileceğini, her türlü ihanet karşısında el ele, kol kola, kardeşçe durabileceğimizi, herkese gösterenleriz. Demokratik Solcu demek; Vatan, Bayrak, Onur, Gurur, Dik duruş demektir. Demokratik Solcu, bedel ödeyen demektir.”  ve son cümlelerinde “Dost, kardeş ve yoldaşız. İdealimiz bir, hedefimiz belli. Çanakkale gibiyiz, geçilmeyiz.”dedi.


İstanbul il Başkanı Çiğdem Mercan her zaman dile getirdiği yürekli gönüllülerden oluşan, her zaman birlik ve beraberlik içinde yürüyen, inanç ve sevgiyle bir birine kenetlenmiş bir öz veri hareketi olduklarını ve küllerinden doğan DSP’nin adım adım büyük bir kararlılıkla tekrar iktidar olacağına inandıkları güçlendiklerini söyledi..
Adayların ismi okundu ve oylamaya geçildi.Oylamanın sonucunda İstanbul İl Başkanlığına, Çiğdem Mercan yeniden il başkanlığını olarak seçildi. Kendisine ve ekibine olan güvenden dolayı delegelere teşekür etdi.



Seçim sonrası Avcılar Belediyesi Geçen dönem Başkanı Handan Toprak ile söyleşi gerçekleştirdik. Argüden Yönetişim Akademisi’nin, Sabancı Üniversitesi, Tüm İstanbul Muhtar Dernekleri Federasyonu ve ARGE Danışmanlık’la birlikte hazırladığı “Vatandaş Bakışıyla İstanbul İlçelerinin Belediye Yönetişim Karnesi”nde en yüksek puanı Belediye Başkanı döneminde Avcılar Belediyesinin aldığını hatırlatarak. Neden Eski partisinde aday olamadığını sorduk.

Acı bir gülümsemeyle, Belediyelerin resmî beyanları; Stratejik Plan, Performans, Bütçe, Faaliyet Raporu Web Sitesinden resmî duyularından değerlendirmelerle, Objektif olarak toplanan ve analiz edilen verilere göre, 650 puan olarak 37 İstanul Belediyeleri içinde  iyi yönetişim en yüksek karne notunu almalarına rağmen, neden tekrar aday olamadığına anlam veremediğini belirtdi.

37 ilçenin baz alındığı çalışmada belediyeler; süreç yönetişimi, yönetişim ilkeleri ve öğrenme döngüsü gibi 3 ana başlıkta ele alındığını, ancak en düşük notu alan Belediye Başkanını tekrar aday gösterilmesine rağmen kendisinin gösterilmeyişini hala anlıyamadığını ifade etdi.

Yaptığı Deprem Stratejik çalışmaları içerisinde devam eden çalışmalarınında yarım kaldığını çok hizmet verdiği Avcılar Halkının depremden göreceği mağduriyeti dile getirdi. Sevdiği Halka bu hayati öneme haiz bireysel sorumluğunu yerine getirmek adına aday olmak istediğini söyledi.

Söylememesine rağmen, DSP den gelen daveti kabul etdiğini algıladık. Parti içinde hedeflerini sorduğumuzda, Diğer partiler ile uzlaşıcı politika izleyerek kurulacak ittifakla partiyi iktidara taşımak için tüm gayretiyle çalışmak olduğunu cevapladı.

yilmazparlar@yahoo.com

15 Kasım 2019 Cuma

Summart Sanat Merkezi -İstanbul Gedik Üniversitesi Gedik Sanat - An – Anı-Sergi-Yılmaz Parlar

Summart Anlatımın Bileşimi  

Geniş kültürel programlar sunan, Direktörlüğünü Zeynep Bora’nın yaptığı Summart Sanat Merkezi ve İstanbul Gedik Üniversitesi Gedik Sanat ortaklığıyla gerçekleşen, “An – Anı” adlı sergiye eşlik eden Sinan Dizmen (Çello) ve Elif Önal ’dan (Piyano) oluşan ikilinin konseri, Görsel anlatım ile müzikal anlatımın bileşimini oluşturdu. 




Müzik ve resmin ahenkli birleşimi, inanılmaz bir yaratıcı atmosfer yarattı. Sıcak ve sanat kokan atmosferik ortamda canlı repertuar, kültürel şahsiyetli konukları, klasik müziğin dünyasında unutulmaz bir yolculuğa çıkardı. 


İnsan sanat anlayışının formunu gösteren sanatçının icra etdiği harika eserlerin ve güzelliği yüreklerinde uyanan dinleyicinin, müzikal sevgi uyumu içerisindeki estetik olarak hoş bir bütünlük etkisi veren sanatsal ilişkisiyle, Summart Sanat Merkezi yine kaliteli etkinliğe imza atdı.  




Summart Direktörü Zeynep Bora ve Koordinatör Özlem Aleçakır’dan açıklamalarına göre; An – Anı isimli  Sergi “Kendi mikro tarihimiz, gelecek tasavvurlarımız ve şimdiye işaret eden An kavramı arasında, imgesel bir gezinti.” Olduğu 

“An’ı yaşamakla, Anı’larla yaşamak, anılarımızı oluşturan kendi mikro tarihimiz ve resmi tarih arasında ince bir çizgideyiz. Anı dediğimiz bellek -An dediğimiz günü yaşamak, öncesiz, sonrasız belki salt kendimizi yaşamak anlamında.” Şeklinde tema hakkında bilgi alıyoruz.

Sergi bölümünde  Alp Tamer Ulukılıç, Ayşe Önuçak, Gonca Sezer, Hayriye Koç, Hilal Balcı, Ruhcan Akil ve Şirin Uysal eserlerini sergilediler,  

Gecenin konser bölümünde, An -Anı başlıklı sergiye paralel bir kurguyla Kamran İnce, Ahmed Adnan Saygun, Arvo Part ve Paul Hindemith’e yer verildi. 



Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyesi Sinan Dizmen (Çello) ve Elif Önal (Piyano) ikilisi, Ahmed Adnan Saygun ve Paul Hindemith geçmişde “Anı“ kavramıyla, Kamran İnce ve Arvo Part yaşayan besteciler olarak “An” kavramıyla eserlerini icra etdiler..

Gedik Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı vizyon ve misyonlarının doğrultusunda Ateşin yaratıcı ve birleştirici gücünü Sanat ile bileştirmek istediklerini söyleyen Opera Bariton Sanatçısı Caner Akgün ile yaptığımız söyleşide; Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Gedik Holding’in 50. Yıl mesajların kendilerine yol gösterici olduğunu ifade edererek, Atamızın özetle “Yaşam müziktir. Müziksiz bir yaşam zaten olamaz. Müzik, yaşamın neşesi, ruhu kısacası her şeyidir. İstiklal ve hürriyetlerine kavuşanlar, aralarında hiçbir fark gözetmeksizin uyum ve işbirliği içinde olacaklardır. Bunu da sağlayacak olan evrensel müzik ve sanattır. Bir millet ki resim yapmaz, heykel yapmaz, fennin gerektirdiğini yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkılâplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatı ile yer almaktan ilelebet mahrum kalacaktır.”sözlerini hatırlatdı.



Ana ikon, mitolojide ateş tanrı özelliği ile Hephaistos aşk tanrıçası Aphrodite’in evlilikleri, Aşk ve Sanatın kol kola olma Gerekliliği, başka açıdan Prometheus, çağlar boyunca bilimi, sanatı ve uygarlığı topluma yayan, insanın gelişmesi ve düşünmesi için gerekli olan gücü ruhuna veren varlık niteliğinde oluşunu iki ikon İlham kaynaklarını oluşturmuş. 


Gedik Üniversitesi Gedik Sanat olarak flarmoni orkestrasıyla müzik sanatını topluma yaymayı hedeflemektedirler


yilmazparlar@yahoo.com


8 Kasım 2019 Cuma

TOSB-Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi-Yılmaz parlar


Tekerlekli Bilgisayar


Trafik kazalarının kabaca yüzde 94'ü insan hatasından kaynaklandığı, özerk araçların ilgili ölümleri azaltmak için tek yolun göründüğü, şoförsüz araçların düşük yakıt tüketimi, düşük CO2 emisyonları ve tıkanıklıkların azaltılması başda olması yanı sıra başka avantajları olan otonom araçlara üretimin yönelmesi üzerine başarılı gelişme gösteren Türk otomotiv endüstriside atağa kalkdı.




TOSB'da "Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi" tanıtımında Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) Başkanı Ömer Burhanoğlu, " Otonom araç için “Tekerlekli Bilgisayarlar” benzetmesi yaptı.


Ömer Burhanoğlu, “Artık otomobillerin, bir yerden bir yere ulaşmak için kullandığımız araçların çok daha ötesinde bir yerden bir yere oluşturduğumuz datanın bağlantılı iş modelleriyle yaratacağı yepyeni bir dünyadaki altında 4 tane tekerleği olan büyük bir bilgisayara dönüştüğünü söyleyebiliriz."dedi




TOSB İnovasyon Merkezi ile İstanbul Teknik Üniversitesi Otomotiv Teknolojileri Araştırma Geliştirme Merkezi (İTÜ OTAM) koordinatörlüğünde, otomotivde dönüşümü sağlayan mobilite, telematiks, yazılım ve benzeri sektörlerle iş birliklerinin ve iletişimin artırılması amacıyla oluşturulan Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi tanıtıldı.



Otomotivde dönüşümü sağlayan mobilite, telematiks, yazılım ve benzeri sektörlerle iş birliklerini ve networkü artırmak amacıyla, 6 Kasım 2019 Çarşamba günü Bağlantılı Otonom Araç Kümelenmesi” lansman ve networking etkinliğinde Kümelenmiye katılım gösteren firmalar; Altınay, AVL, Adastec, Akplas, Alba Plastik, Asil Çelik, BİAS, Bites, Cengiz Makine, Ecoplas, Eku Fren, Esim, Eteration, Farplas, FEV, FORD, Fren Teknik, GCS, Gelecekhane, Hidromek, Heksagon, IBM, İTÜ MEAM, Leo Mühendislik, Novasim, Ortem, Ölçsan, Repg, Saykal, TOFAŞ, TÜSSİDE, Takosan, YANDEX

Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda firmanın üst düzey yöneticilerinin katılımıyla TOSB'da düzenlenen toplantıda, OTAM İcra Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Ekrem Özcan Otonom araçlar ve kümelenmeyle ilgili sunum yaptı. Özcan, katılımcıların sorularını da cevapladı.
 TOSB Başkanı Ömer Burhanoğlu,Otonom araçların yaklaşık 3 trilyon dolar pazar potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Burhanoğlu “Bizim dünyadan aldığımız otomotivdeki pay yüzde 1,5 civarında. Yine bu payı bu sektörde, mobility dünyasında alacak olursak 45 milyar dolardan bahsediyoruz ki bugün Türkiye'nin yaptığı ihracat 30 milyar dolar. Yani onun 1,5 katı." Açıklamalarında bulundu.
 Burhanoğlu,"Birçok trend var, bunların başında da paylaşım ekonomisi geliyor. Yine hem yeni neslin davranış modellemesinin getirdiği bir iş bu ve dünyadaki karbon salımının azaltılmasıyla ilgili öngörülen paylaşım ekonomisinin otonom araçlarla çok daha üst seviyeye çıkacağını düşünüyorum. Otonom araçların en önemli faydalardan biri paylaşım ekonomisinin hızla artacak olması. Otonom araçları 2035'ten itibaren yollarda artık yüzde 25 civarında göreceğiz ve 2040'larda da Amerika'da araçların yüzde 60'ı otonom olacak." Şeklinde geleceğin ufkunu çizdi.



ADASTEC bilgisayar yazılım firmasının CEO Dr. Ali Ufuk Peker’in sunumu sonrası   TOSB test alanında ADASTEC bilgisayar yazılım firmasının donanım ve yazılımını gerçekleştirdiği otonom otomobilin donanımları katılımcılarla incelendi. 

5G'nin tanıtımı biniciler için hoş bir gelişmedir. Teknoloji ilerledikçe, kendi kendini süren otomobiller, trafik kurallarına her zaman uyan, asla yorulmayan ve tarafsız kalabilen, sıfır olaylı bir geleceğe doğru ilerlememizi sağlayan tek araç olacak. üniversite öğrencileri, gece güvenli yolculuklar, transit istasyonlardan son mil bağlantısı ve yaşlılar için hareketlilik sağlayacaktır. Nakliye maliyetini düşürecek 
Şoförsüz araçlar kesinlikle hayatlarımızı daha basit, daha güvenli ve daha akıllı hale getirecek.
yilmazparlar@yahoo.com

3 Kasım 2019 Pazar

Turizmde Yeni Arayışlar-Yılmaz Parlar


Turizm Politikamız Olmalı 


Turizmi model olarak değil turizmi bir politika olarak görmeliyiz.

Herhangi bir ekonominin büyüme süreci, birbiriyle etkileşim halinde olan çabalara bağlıdır. Ana bağlantılardan biri devlet turizm politikasıdır. 



Turizm ciddi planlama demektir. Mevsimsel yapı açısından master planlar çok önemlidir. Kurumların işbirliği çok belirleyicidir. Turizmde büyüme Stratejileri açısından Sürdürülebilir kavramının netleştirilmesi ve detaylandırılması gereklidir.


Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından düzenlenen, Büyük Kulüp ev sahipliğinde 31 Ekim 2019 Perşembe günü “Turizmde Yeni Arayışlar” konu başlıklı panel gerçekleştirildi.




Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğü üstlendiği panelde; Turizm Bakanlığı yapan Bülent Akarcalı, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Erdem, Önceki dönem TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve TÜROB Sektör Temsilcisi Sevda Yılgaz gibi isimler konuşmacıydılar.

Moderatör Celal Toprak Turizmde yeni arayışlar konusu olarak görüşleriniz neler şeklinde soru yöneltsede turizmdeki mevcut durum konuşuldu. Turizmimizde ki eksik ve yanlış olanlar dile getirilip yakınmalar ön plana çıkarken bir politikaya sahip olmayışımızın ihtiyacı ortaya çıkdı.



TÜRSAB Geçmiş dönem Başkanı Başaran Ulusoy’a, turizmimize dinamizm kazandırma adına başkanlığı sırasında 2017 yılında davet etdiği RTK grubu Başkanı Thomas Bösl’ün toplantıda söylediği sözler  “Dünyada seyahat acenteleriyle birebir çalışmayan tek ülke Türkiye’dir. Tur operatörleri toptancıdır ve müşteriyle doğrudan muhatap olmaz. Ama perakendeci olan acenteler müşteriyle iç içedir. Alman acenteler karşılarında müşteriyle doğrudan muhatap olan son satış noktası konumundaki perakendeci acentelerle çalışmak istiyorlar. Alman toplumuna Türkiye’yi yeniden tanıtın. Avrupalı turiste burada hayatın normal ve güvenli olduğunu anlatmanız lazım. Ancak Almanya basınında yer alan Türkiye’ye yönelik siyasi haberler Türkiye’nin turizm hareketini yutuyor.  Türkiye’nin turizm altyapısı hiçbir ülkede yok. Türkiye’yi başka ülkelerle kıyaslama bile yapamayız. Türkiye’de hizmet kalitesi çok üstündür.” Hatırlatarak sonrasında; yaptığı 20 yıllık TÜRSAB Başkanlığı dönemlerinde pek çok Turizm Bakanı geldi bir Turizm Politikası oluşturan Bakana rasladınızmı şeklinde soru sorduk..





Turizm ekonomisinin gelişme aşaması, turizmde özel girişimin gelişmesi ya da sosyal turizmin gelişmesi ikinci faktördür. Henüz bilinmeyen üçüncü faktör, yönetim faaliyetlerinin yıllık performansı turizm ürünlerinin tanıtımını büyük ölçüde etkileyen turizm şirketleri üzerindeki etkisidir. Toplamda, böyle bir yönetim politikası sadece önemli değil: bu çabalar ülke ekonomisinin bir bütün olarak büyümesi ve özellikle turizm açısından belirleyici olabilir.

Klasik kıyı turizmine ek olarak; sağlık ve termal turizm, golf turizmi, kış sporları, dağcılık ve yerleşim turizm, macera gezileri, plato turizmi ve ekoturizm, kongre turizmi, konferans ve fuar turizmi, seyir gemi ve yat turizmi, golf turizmi, etkinlik turizmi vs. Turizm alternatiflerinin en gözde türevleri konuşulur beklentimiz vardı. Sadece şikayet ve yakınmaları dinledik. 

Şehir düzeyinde markalaşma, Turizmde ve kültürel turizmde marka olmak, çeşitlendirmeye odaklanan turizm türleri, öncelikli olan turizm türlerinin analizi, gelecekteki yeni planları hakkında yani Turizm tematik koridorları, Turizm Kentleri ve Ekoturizm Bölgeleriyle birlikde, mevcut turizmin perspektifi, çok fonksiyonlu bir turizmi hedefleri, turizmde İnovasyon vs.duymak istediklerimiz böyle konulardı.


Turizm ve yapısı değişiyor. Yeni teknolojiler, İnsanlar yeni ve standart olmayan seyahatler için yeni ihtiyaçları olan turizmi arıyorlar. Yenilikçi turizm ürünlerinin birçoğu, pazar alanında nişlere sahiptir. Ekolojik, macera gibi yenilikçi ürünlerin göründüğü sürekli popüler ve kültürel turizm, yenilik sürecini öngörülebilir hale geliyor.


yilmazparlar@yahoo.com