4 Ağustos 2016 Perşembe

Miss Ayshe ve Burçak Ilıman darbeye karşı yürüyüş-Yılmaz Parlar

 Podyumda darbeye karşı yürüyüş.

Mankenler darbeye karşı tavırlarını Meydanda değil kendilerinin yürüyüş yolu podyumda muhteşem güzellikdeki koleksiyon ile sergilediler. 

Finalde kıyafetlerinin göğüsündeki bembeyaz pulları ters çeviren mankenler, Türk bayrağını ortaya çıkararak son derece sürpriz anlamlı tablo yarattılar ve uzun süren alkışlarla tezahüratla taçlandırıldılar.  

Ekonomimiz gülen yüzü tekstil 2023 hedefleri doğrultusunda dünya ihracat payımızı artırmanın yolu inovatif ürünlerle markalaşmakdan geçiyor. Bu payda nisbeti dahilinde vizyonlarına yatırım yapan, Miss Ayshe ve  Burçak Ilıman iki isimin 2 Ağustos 3016 Salı günü  Ramada Encore Airport Hotel’de gerçekleşen tasarımları ilgiyle izlendi.
25 yıllık Avrupa’nın en büyük ülkelerine ve Amerika’ya olan ihracatlarıyla deneyimli Ponte Dış Ticaret ve Tekstil A.Ş. sahiplerinden Safinaz Karatepe ve Miss Ayshe marka sahibi Ayşe Yıldırım ile yaptığımız kısa söyleşide 

Miss Ayshe markasıyla global moda markası olmayı dünyanın en önde gelen sayılı markaları arasına girmeyi hedeflediklerini söylediler.
Dünya starlarından pek çok ismin kreasyonlarından giyindiklerini dile getirdiler.  
Eski tekstil fabrika yerini Ramada Encore Airport Hotel olarak turizm hizmetine sokan grup büyük alan içinde kurdukları yeni modern entegre tesisleriyle global olma yolunda hızla yatırımlarına ve ihracat paylarını artırmaya devam etdiklerini açıkladılar


Moda severlerin karşısına çıkan, Marka ve Stil Danışmanı Burçak Ilıman, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilişkilendirdikleri lansmanda yaptığı konuşmada “15 Temmuz günü, ülkemiz çok büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldı. Millet iradesine yönelik acımasız bir darbe girişimi gerçekleşti; ancak milletimiz hem vatanına hem bayrağına hem de ülkemizin geleceğine canı pahasına sahip çıktı. Göğsünü tanklara siper etti. 237 şehidimiz var, binlerce gazimiz. Hem üzüntüyü hem de gururu bir arada yaşadık. Bugün ise gerçekleştirdiğimiz defilede şehitlerimizi anmamamız; kanlı darbe girişimini unutmamız mümkün olamazdı.

 Konseptimizi bu nedenle ‘Mankenler darbeye karşı yürüdü’ olarak belirledik. Bu vesileyle şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet, acılı ailelerine baş sağlığı; yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. 
 
Miss Ayshe markasıyla harika tasarımlar yaratan marka sahibi Ayşe Yıldırım yoğun basının ilgi gösterdiği defile öncesi soru üzerine ‘’Artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra biz değil koleksiyonumuz konuşacak’’ dedi
Birbirinden güzel zarif mankenler tarafından sergilen 2016-2017 Sonbahar-Kış kreasyonu gerçekden mükemmeldi.

yilmazparlar@yahoo.com









IWSA (International Wine and Spirits Academy World Clas-Yılmaz Parlar


ISKALADIĞIMIZ ALTERNATİF TURİZMLER
IWSA (International Wine and Spirits Academy World Class ve Yeme-İçme sektörünün en prestijli bartender yarışması olan World Class 

Lüks içki dünyasında çok önemli turizm geliri olan dünyanın çok ülkesinde ilgi gören Kokteyl kültürü World Class Platformunda Türkiye ne durumda. 
Sığındığı limana devasa görüntü veren, soluksuz yirmidört saat yaşayan çağdaş metropol gibi turizm hizmeti veren, görkemli yüzen hoteller..”Cruises turizmi”  A müşteri sınıfıyla, en yüksek gelir getiren yüksek katma değerli turizm çeşitlerinden. 

Alternatif turizm arayan ekonomimiz cruise turizmi kadar getirisi olan gastronominin ayrılmaz parçası, yemek gelirlerinden daha fazla getirisi olan kokteyl kültürünü yayamaktadır.
Sanatıyla, sebze meyve aromalarıyla ülkeyi ön plana çıkaran ülke tanıtımına imajına fayda sağlayan turizm çeşidini üzülerek ıskalıyoruz. 

Ülke Coğrafi özellik açısından dört mevsimin yaşandığı binlerce bitki sebze meyve zenginliğe sahipken kullanamamanın ve tanıtamamın sancısı çeken, kokteyl kültürü yaymak isteyen uzmanlar sessiz çığlığa sahipler. 
Bitki araştırmasıyla belkide ilime ışık tutabilecek, çok katkısı olabilecek değerler yeryüzüne çıkamıyor.
Festival havasında geçen bartender World Class yarışması çok getirisi olan ve reklam unsuru taşıma açısından ülke tanıtımına imajına çok artıları olan etkinlik.
Yasak kelimesi kara pençe gibi bu kültürü eziyor.
Gastronomi ve Kokteyl kültür eğitimi veren International Wine and Spirits Academy (IWSA), Miami'de gerçekleşecek World Class dünya yarışma finalinde Türkiye’yi temsil edecek finalist için için yüzlerce barmenin yarışması sonucu Nidal Egekan isimli tek bayanın olduğu yedi finalist belirlemişti. 

1-2 Ağustos tarihlerinde Blue Marlin, Soho House, Vogue, Frankie, Marriott Hotel, Joker19 ve Gekko Cocktail & Whisky'de çalışan barmenler son derece ilginç özel yaratıcı yarışmalarla birbirinden özel kokteyllerle kıyasıya yarıştılar. Jüriye sunumlarını gerçek müşteri ve barmen ikili tiyatral şekilde 2 gün boyunca süren zorlu heyecanlı keyifli beş etab üzerinden hünerlerini yeteneklerini sergilediler.
Birincilik ödülü, Türkiye’de 3. kez düzenlenen 2015 yılı ikincisi Engin Yıldız’ın oldu. 

Turizmde önemli bir yeri olan Kokteyl kültürüne kaliteli bir anlayış getirmeyi amaçlayan, her yıl düzenlenen World Class yarışmasındaki bu yılın jürisi
Kevin Patnode ( 2015 World Class Türkiye Birincisi ( 2015 World Class Dünya Yedincisi ),
1997 yılından beri yiyecek içecek sektöründe eğitmen ve danışman olarak çalışan, Yeme & İçme konularındaki faaliyetlerinden dolayı Fransa ve Şili devletleri tarafından madalya ile ödüllendirilen, İngiltere’de “Wine and Spirit Education Trust, Advance Course”, Londra’da “Beer Academy Advance Course”, Fransa’da “Cordon Bleu” ve Reims Üniversitesinin Lezzet, Gastronomi ve Masa Sanatları bölümünde Master yapan, Hürriyet ve Radikal gazeteleri, La Cucina İtaliana ve GQ gibi dergilerde yazarlık yapan  Oğul Türkan,
Aristotelis Papadopoulos (2009 World Class Dünya Birincisi)
İnternational Wine & Spirit Academy de eğitimlerine devam etmekte ve 3 senedir World Class elçiliği ve jüriliği ile viski mentorluğu yapan, Ertan Engin. 

İnternational Wine & Spirit Academy yöneticilerinden Engin Akkan moderatörlüğünde gerçekleşen Türkiye finalinin ilk etabında 'Eyes Wide Shut' ile start alan yarışmanın başlangıç mücadelesinde, barmenler 4 farklı kategoriden üstü kapalı kadehteki ürünü tadarak, koklayarak doğru alkollü içkiyi bulmaya çalıştılar. Yaptığımız kısa söyleşide 2015 World Class Türkiye Birincisi ve 2015 World Class Dünya Yedincisi Kevin Patnode En zor etap olarak değerlendirdi.
'Renaissance of the Technique' etapda; barmenler kendilerine özgü tekniklerini sergilediler. Jüriyi şaşırtacak yaratıcılık aranan bu etapda öyküleriyle inonatif sunumlar gerçekden jüriyi ve izleyenleri şaşrtdı. 
'5 in5' etabında barmenler 5 dakika içerisinde 5 farklı klasik kokteyl hazırlama mücadelesi verdiler.
 'No Drop Left Behind' etabında  yarışmacılar mükemmel cin Martini'yi 
Neden kendilerinden içmelerini kanıtlamak için buluşlarını yeteneklerini ortya koydular.
‘Cocktails Undercover’daki etap yasak olan ortamda çeşitli satıcı kisvesi altında ( Bakkal kasap çiçekci berber vs.) gizli esrarengiz ve tiyatral bir sunum gerçekleştirdiler. Böylece bir kez daha sanatcı olduklarını ortaya koyarak keyifle izletdiler. Kategori birincilerine ve genel toplamda kazananlara ödülleri verildi.
Türkiye’nin birincisi Engin Yıldız Eylül ayında Miami'de dünya finalistleriyle yarışacak  




yilmazparlar@yahoo.com

22 Temmuz 2016 Cuma

İLAHİ IŞIK ve RUHSAL- BİOENERJİ UZMANI STEPHEN TUROFF İSTANBULDA-YILMAZ PARLAR

İLAHİ IŞIK ve RUHSAL ENERJİ
DÜNYANIN SAYILI BİOENERJİ UZMANLARINDAN BİRİ OLAN STEPHEN TUROFF Yeniden İstanbul'da
5 - 6 - 7 Ağustos 2016
 3 gün süreyle SEANSLAR
5 Ağustos Cuma ve 6 Ağustos Cumartesi saat 9.00 / 12.00 / 15.00 seçenekleri ile Bireysel Seanslar
7 Ağustos Pazar 10.00 / 12.00 / 15.00 seçenekleri ile Bireysel Seanslar
(tercüman hazır bulunacaktır)

Modern bir enerji uzmanı, öğretmen, rahip, filozof, hayırsever ve mistik olan Stephen Turoff, 25 yıldır dünyanın dört bir yanından gelerek şifa görmek isteyenlere, kolayca unutulamayacak bir deneyim sunuyor. Sahibi olduğu Londra yakınlarındaki Danbury  Kliniğinden arta kalan zamanlarda dünyanın çeşitli bölgelerine seyahat ederek ihtiyacı olan insanlara bu hizmeti taşıyor. Türkiye'de sadece İstanbul Bilgi Paylaşım'da…
İLAHİ IŞIK ve RUHSAL ENERJİ  - Bireysel Seanslar
randevu almak için explorer@superonline.com adresine yazabilir veya 05326128517 den Dina, Sarah veya Füsun hanımla görüşebilirsiniz.
Uygulama 4er kişilik bireysel uygulamalar halinde gerçekleşir. Turoff, en saf ve ilahi ışık formu olan ATMA ile bağlantı kurup kendisi adeta fiziksel bedende bir VORTEKS ya da ışık iletkeni konumuna bürünür ve herkese bireysel olarak bu ilahi enerjiyi yönlendirir. Her kişiye ayrı ayrı enerjiyi akrarır.
Fiziksel bedenimiz atomaltı parçacıklarının titreşiminden oluşmaktadır. Stephen, bu hücre dokuları yapısında bulunan düşük atomaltı enerjisini değiştirerek bedende hastalığa sebep olan dinamikler üzerinde etkili olabiliyor.
Stephen'ın en son 12 Eylül 2010 tarihinde Slovakya'ya yaptığı seansınlarında hazır bulunanlar, onun iletişime geçtiği bu güçlü şifa enerjisi ile bulunduğu ortamı mucizevi şekilde aydınlattığına tanık oldular. Olağanüstü seansı esnasında hazır bulunanlar tarafından çekilen bu fotoğraflar, onun çalışmaya başlamadan önce ve başladığı an ilahi enerji ile bütünleşip etrafa ışımasını gözler önüne seriyor.
ÖNEMLİ BİLGİLER: lütfen okuyunuz.
Sorumluluk Reddi:
Stephen Turoff bir bioenerjisttir, bir doktor DEĞİLDİR. Tüm uygulamalar, yetkili tıp doktorları tarafından öngörülen herhangi bir tedaviye tamamlayıcıdır. Herhangi bir tıbbi tedavi olduğu gibi devam etmelidir ve Stephen Turoff'u gördükten sonra tedavi kesilmemelidir.
Stephen Turoff'un rolü:
Stephen Turoff'un verdiği bioenerji, ne kendisinin ne de hastalarının herhangi bir kişisel dilek ya da yargısına dayalı değildir. Sadece Tanrı'nın her bireye verdiğine dayanır. Bu yüzden o, uygulamanın sonucu hakkında bir öngörüde bulunmaz, garanti etmez ya da iyileşme için söz vermez. Sessizlikte çalışır ve kendisini sonuçlardan bağımsızlaştırır.
iyi hissetme bir süreçtir:
Çoğu problem yıllar boyunca ya da bir ömür boyunca oluşur. Bu nedenle sonuç biraz zaman alabilir ve birkaç seansa ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca, hastaların hayatlarında gerekli değişikliklerin yapılmasını ve bu konudaki devamlılığı gerektirebilir.
Pratik Bilgiler:
Bir süre önceden gelin ki stresli olmayın. Uygulama sonrası, yaklaşık 10 dakikayı meditasyon ya da sessizlikle geçirmeniz için kendinize izin vermeniz önemlidir. Bu yolla, enerjiler üzerinizde çalışabilir ve konuşma ya da aceleyle çıkma yoluyla boşa harcanmamış olur. Uygulamayı takiben 24 saat boyunca ilahi enerjilerin üzerinizde çalışacağını bilin. Uygulama sonrasında dinlenmeniz ve yeterince su içmeniz tavsiye edilir.
Bir günde birden fazla uygulama isterseniz, bu mümkündür. İki sefer arasında en az bir saatin geçmesine izin verin.
BİLGİ PAYLAŞIM DERNEĞİ
Adres: Mete Cad. Park Apartmanı No:24/5
Taksim / İstanbul
Tel : 0212 245 29 42 / 0532 612 85 17
yilmazparlar@yahoo.com

13 Haziran 2016 Pazartesi

UEFA 2016 ve Planete Football Sergisi-Fransız Kültür merkezi-Yılmaz Parlar




UEFA 2016 ve Planete Football Sergisi

İstanbul Fransız Kültür Merkezi'nin organizasyonuyla, Fransa’da 10 Haziran-10 Temmuz tarihleri arasında yapılacak olan UEFA 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın 15'inci yılına özel Magnum Photos ajansının "Planete Football" fotoğraf sergisi açıldı.

Fransız Kültür Merkezi ekibi Magnum Photos ajansının arşivlerinden 32 fotoğraf seçerek efsanevi fotograf ajansının 1940’lı yıllarda kuruluşundan günümüze kadar olan önemi kapsıyor.
Ünlü anı yakalamaya adamış usta fotoğrafçıları tarafından yıllar boyunca birçok farklı ülkede çekilen fotoğraflar, futbolseverlerin ilgisine sunulan sergi fotografları içerisinde Marilyn Monroe, Pele ve Maradona da yer alıyor.

Bazı fotolar anı belgelemiş, bazılarında poz verilmiş, bazıları çok etkileyici hepsi gezegendeki en popüler spora adanmış. Futbol tutkusuyla insanları bir araya getiren sergi fotoğrafları, Brezilya’nın bir plajında, Afrika’nın bir arazisinde çıplak ayakla koşturan çocuklar, İngiltere’nin sokak arasında bir teneke kutusuna tekme atanlar, Amerika’da hemen yakınlarında bulunan koruluğunun yanmasının farkına varmadan oyunlarına devam eden çocuklar. 


Dünyayı içinde taşıyan çok renkli düşünce duyguları anlatan futbol aşkın insanoğlunun yaşayabileceği en üstün deneyime atıfta bulunmak istercesine davetkar kışkırtıcılığı ile resimlerin önünde uzun müddet incelemeniz keyfi veriyor. Çağrışım yaptırarak derin bir hatıranın içine sürüklüyor. 

Futbol oyunun kendine has hazzıyla foto estetiğinin ve kalitesini bir araya getiren sosyal paylaşımlı sergide, futbolun, dünyanın her yerinde, ırk, din, uyruk ayırt etmeden her insanın ilgi duyduğu, ilham ettiği, geniş gizemli sevgi yelpazesinden beslenen, her birimizin içine ne kadar nüfus ettiğini görmek mümkün.


Fransız Kültür Merkezi İstanbul şube Direktörü, Matthieu Bardıaux ile birlikde, Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach ve Dünyanın futbol ekolü ülkesi Brezilya’nın İstanbul Başkonsolosu Paulo Roberto França’nın katıldığı sergi açılışına yerli yabancı konuklar oldukça ilgi gösterdiler.

Fransa'nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach yaptığı konuşmasında "Sergideki fotoğraflar futbola kendini veren insanların fotoğrafları. Fotoğraflar sosyologların, genç fotoğrafçıların ilgisini çekebilecek fotoğraflar. Futbolun yarım yüzyıllık tarihini bu fotoğraflarda görebileceksiniz." Açıklamalarda bulundu.

Fotoğraflarda, futbol tutkusunun bir mülteci kampında ya da Afrika'da bir ülkenin banliyösünde aynı hisleri yaşattığını söyleyen Domenach “Fransa’da yapılacak olan UEFA 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda farklı ülkelerden yaklaşık 1 milyonu aşkın insanın ziyaretleri beklenmektedir. Türklerin futbola olan ilgisini de göz önüne alırsak pek çok Türkün orada olacağından hiç kuşku duymuyorum." Dedi
Fransız Kültür Merkezi İstanbul şube Direktörü, Matthieu Bardıaux sergi foto seçkileri hakkında bilgiler verdi.
Sergide yer alan fotonun çekildiği ülkeler arasında Türkiye, Brezilya, Nijerya, Kamboçya, Japonya Salvador, İtalya,  İngiltere yer alıyor.
Uzun yıllar boyunca ilham alınan, neredeyse hiç eskimeyen, klasikleşmiş dünya spor ilahları arasında yer alan Pele ilgili bir anekdotu Brezilya Konsolosu Paulo Roberto França’ya anlatıyorum. Pele’nin Uluslar arası zirve için İstanbul Kongre salonunda iki adet ayak vuruşu yaptığı futbol topun biri bende olduğunu aktararak, Pele’nin bulunduğu foto önünde hatıra resmi çektiriyoruz.
yilmazparlar@yahoo.com

1 Haziran 2016 Çarşamba

Aujourd’hui la Turquie gazetesinin 11. yıl kutlaması-Yılmaz Parlar


Uluslar arası Mesajlar
Aujourd’hui la Turquie gazetesinin 11. yıl kutlamasında konsoloslar siyasiler tarihe geçecek mesajlar verdi.
Fransızca yayınlanan Aujourd’hui la Turquie gazetesinin 11. yıl kutlanmasına Bedri Baykam'ın kurucusu olduğu Piramid Sanat ev sahipliği yaptı. 30 Mayıs 2016 Pazartesi günü Aujourd’hui la Turquie gazetesinin imtiyaz sahibi Hüseyin Latif’in son kitabı "Yazarın Defteri" lansmanında yapıldığı etkinliğe, ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter, Belçika’nın İstanbul Başkonsolosu Henri Vantieghem, Eski Milletvekili Nevzat Yalçıntaş, Eski İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Brezilya Konsolosu Paulo Roberto França, Aujourd’hui la Turquie gazetesinin Genel yayın yönetmeni, Notre Dame de Sion Fransız Kız lise Halkla ilişkiler  ve Kültür Sanat Direktörü Mireille Sadege, SİYAD Onursal Başkan Atilla Dorsay, başta olmak üzere, yerli yabancı basın mensubu, iş, sanat, politik dünyasının ünlü isimleri, akademisyenler elit tabakadan oluşan konuklar vardı.
Bedri Baykam, moderatörlük yaptığı lansman ve kuruluş yıldönümü etkinliğinde 2005 yılından itibaren Fransızca yayınlanan gazetenin 11. yılının kutlama vesilesiyle, bir araya gelen konuklara ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 
Bedri Baykam ABD’nin tarihi sloğanı Amerikan Bağımsızlık Bildirisi ve fener AB’nin “Birlik ve adalet ve özgürlük” “Özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganları olduğunu anımsatarak konuşma platformuna , ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter’i,ve Belçika’nın İstanbul Başkonsolosu Henri Vantieghem’i davet etdi.
Hepimizin Bildiği gibi ABD Özgürlük Anıtı’nın bir elinde fener bir elinde Bağımsızlık Bildirgesi vardır. Bağımsızlık tarih boyunca aydınlamanın ateşinden, aydınlanmış kişi anlamına gelir.
Kendi kitaplarımızda bilimin, sanatın, düşüncenin tarihi anlatılmadığı İstiklâl Savaşımızı vermemizi sağlayan halk hareketinden, bu hareketi besleyen yüzlerce yıllık bilim, sanat, düşünce birikiminden, medeniyetten bahsetmezsek tarih yazmış olamayız.
İşte ABD Tanrı'ya güveniriz görüşler doğruluğuna, dünyanın en yüce Yargıcı’nı tanık tutarak özgür ve bağımsız devletler olarak, savaş açmak, barış ilan etmek, antlaşmalar yapmak, ticareti düzenlemek ve diğer tüm bağımsız devletlerin yapabileceği her şeyi yapmak hakkına sahip olduklarını resmen açıklar ve ilan ederiz derler bilgilerinde. Bu bildirinin korunması için, Tanrı’nın inayetine tam bir güvenle, yaşamları, servetleri ve en kutsal varlık olan onurları üzerine ant içerler.
İşte o bilgirlenin temelinde İnsanlığı ilgilendiren olayların akışı içinde, bir ulus, kendini bir başka ulusa bağlayan siyasal bağları koparmak ve doğa yasalarının ve Tanrı’nın ona dünya devletleri arasında bağışladığı bağımsız ve eşit yeri almak gereğini duyduğu zaman, insanlığın yargısına duyduğu o yerinde saygı, o ulusu bu ayrılmaya zorlayan nedenleri açıklamakla yükümlü kılar.
Tüm insanlar eşit yaratılmışlardır; vazgeçilemez haklara sahiptirler; yaşam, özgürlük ve mutluluğa erişme hakları vardır. Bu hakları güvence altına almak amacıyla, insanlar kendi aralarında yönetimler kurarlar; bu yönetimler gerçek güçlerini, yönetilenlerin onamasından alırlar; herhangi bir yönetim biçimi, bu hedeflere ulaşmada köstekleyici olmaya başladığında, bu yönetimi değiştirmek ya da düşünmek, yeni bir yönetim kurmak ve bu yeni yönetimin yetkilerini ve dayandığı temelleri, güvenlik ve mutluluklarını sağlayacağına en çok inandıkları bir biçimde düzenlemek ve kurmak, halkın hakkıdır; aslında sağgörü, uzun bir geçmişi olan yönetimlerin sudan ve geçici nedenlerle değiştirilmemesini buyurur; bu yüzden insanların durumlarını düzeltmek amacıyla alışılagelen yönetim biçimlerini değiştirmek yerine, kötülüklere katlanmayı yeğlediklerini deneyimler göstermiştir; ancak sürekli aynı amaca yönelik, uzun bir yolsuzluklar ve zorbalıklar silsilesi, ulusu, mutlak bir despotizme sürüklemek niyetini açığa vurursa, o zaman böyle bir yönetimi yıkmak ve gelecekteki güvenlikleri için yeni koruyucular seçmek, o ulusun hakkı ve görevidir. 
Türkiye’de sanat ve düşünceyi özgürce üretmek, siyasetin yanlış mecralara sapmaması, baskı, terör ve şiddet haline ve yasaklar silsilesi haline gelmemesi Demokratik ve laik bir hukuk devleti oldukça sanatdan özgür düşünceden, özgür basından söz etmemiz gerekir.   
ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter, Belçika’nın İstanbul Başkonsolosu Henri Vantieghem, Eski Milletvekili Nevzat Yalçıntaş, Eski İstanbul Ticaret Odası  Başkanı Murat Yalçıntaş, Bedri Baykam yaptıkları konuşmaların ortak konusu;Türkiye’yi dış dünyaya nakleden düzenli olarak aylık yayınlanan Aujourd’hui la Turquie , Türkiye’nin Fransızca yayın yapan tek uluslararası gazetesinin fedakarca çalışarak Türkiye’nin ve Dünyanın sesini duyurmasına duyduğu takdiri dile getirmeleriydi.
Başkonsolos Henri Vantieghem  Aujourd’hui la Turquie gazetesinin çok zor şartlar altında çıkarabildiğinin farkındalığına dikkat çekti.
Türkiye Belçika ile ikili ilişkilerin ne kadar önemli olduğunun altını çizen konuşmasında bu gazetelerin önemine vurgu yaptı.
Eski İstanbul Ticaret odası Başkanı Murat Yalçıntaş iletişimin öneminden Barışın sevginin iletişim kurmaktan geçtiğini bunlarında bir aracı gazetenin olduğunu hatırlattı. 
Gazetenin imtiyaz sahibi Hüseyin Latif Genel yayın Müdürü aynı zamanda Notre Dame de Sion Fransız Kız lise Halkla ilişkiler-Kültür direktörü Dr. Mireille Sadege’in, profesyonel gazeteciler ve gönüllü öğretim üyelerinden oluşan Gazete çalışanların fedakarca çalışmalarıyla bu kadar yılı geride bıraktıklarını ifade ederek tüm ekip arkadaşlarına ve resepsiyonda destek veren sponsor firmalara teşekkürlerini, minnettarlığını sundu.
Eser sahibi Hüseyin Latif kitabını imzalayarak konuklara hediye etti.
Konuklar ikram edilen Hacı Bekir lokumları ve hediye edilen kitaplarını alarak uğurlandılar.
Aujourd’hui la Turquie gazetesinin takriben 5000 civarında abonesi mevcut yazılarında Türkiye’yi ve uluslararası ilişkilerini politik, ekonomik ve kültürel olarak işleyerek, Türkiye dışında Fransa’ Belçika İsviçre ve Kanada gibi ülkelerde dağıtmaktadır. Aynı zamanda entelektüel bir oluşum olarak değerlendirilen, Hava Yolları’nın Business ve Premier class yolcularına sunulan bir gazetedir.  

yilmazparlar@yahoo.com

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Gedik Üniversitesi 1. Natural Health Event sempozyum-Yılmaz Parlar

Nefes Hayatdır
“Her Yaşta Sağlıklı Olalım”

Gedik Holding bünyesinde Gedik Üniversitesi 28 Mayıs 2016 Cumartesi günü Swiss Boshorus Hotelde 1. Halil Kaya Gedik Başlıklı Bilim Sanat Kültür Erkinlik kapsamında “Her Yaşta Sağlıklı Olalım” konulu uygulamalı 1. Natural Health Event uluslar arası sempozyum düzenledi. 


Yabancı doktorların ve diyetisyenlerin, Yaşam Koçluğu yapan konuşmacıların bulunduğu sempozyumda, Solunum Oturumunda Nefes teknikleri uygulamalı yaptırılıken, nefes nedir ? Hayat demekdir. Canlı nefes aldığı müddetçe hayatda varlğını sürdürür olması ortak cevap tanımını dolayısıyla gündemi özetledi 


Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik Toplumsal sorumluluk kapsamında düzenledikleri sempozyumun sağlıklı bireylerin oluşturduğu sağlıklı toplum sağlıklı ekonomi için önemini vurgulayan açılış konuşması yaptı.

Sempozyumda Alkali Diyeti Uzmanı Dr. Ayşegül Çoruhlu, Stres Fobi ve Anksiyete Uzmanı Doç.Dr. Şafak Nakajima, Ayurveda Uzmanı Dr.Koshlendra Pratap, Kardiyolog Dr.Bimal Chhajer, Yaşam Tarzı Uzmanı Dr. Pankaj Dhawan, Yazar Can Aydoğmuş ve Misafir nefes teknik, Yoga uzmanı Clio Clio Fotiyodis’in  sunumları oldukça ilgiyle izlendi.

Kardiyolog Dr.Bimal Chhajer, Koroner Kalp Hastalığı modern toplumda ölümlerin başlıca nedenidir. Bu Kalp kaslarına kan besleyen arterlerin tıkanmalara neden kolesterol ve yağ mevduat kaynaklandığını,ır, yüksek Triglyceridler ve kolesterol nedeniyle bu tıkanıklıkları kan ve böylece oksijeni azalmış anjina, ağrı ve bazen kalp krizi yol açtığını video gösterimleriyle açıkladı.


“Kalp Hastalığı geliştirmek için nedenleri çoktur. Bazı nedenler bizim Kontrolü Diyet, Kan Basıncı, Diyabet, Obezite, Sigara, Sedanter Yaşam Tarzı, Alkol, Yüksek Kolesterol ve Yüksek Triglycerides gibi (Değiştirilebilir) içindedir.


Saaol tedavi ve koroner kalp hastalığı önlemek için tıbbi entegre bir sistemdir. Yaşam tarzı değişikliği üzerinde stres ve Kavram "Kalp Hastalığı Reversal" öncülük saaol Kalp Programı başlatmak için 1994 yılında prestijli AIIMS istifa ettikten sonra, Dr. Bimal Chhajer, MD tarafından geliştirilmiştir. Saaol 22 merkezler bütün Hindistan, Bangladeş ve Nepal'de üzerinde yayılmış olan Non invazif yöntemlerle Kalp hastaları tedavi etmek için bir programdır.


 Yaşam tarzı değişiklikleri, uygun diyet, egzersiz, yoga, meditasyon ve birlikte sağlıklı Kalp gerekenlere vardır.”şeklinde özetledi


Doç.Dr. Şafak Nakajima, tarafından, Genelde psikosomatik hastalık başlığı altında toplanan ruhsal kökenli bedensel hastalık stres, insanların sosyal ve ekonomik nedenlerle ruhsal sıkıntılar yaşayabilecekleri, ruhsal sıkıntılarında bedensel hastalıkları yaratabileceği gerçeği vurgulandı,  

Günümüzde, sosyal ve ruhsal faktörlerle bedensel hastalıklar arasındaki ilişkisi olan, kalpten migrene, kolitten kansere, hastalıkların yaklaşık %80’inin ruhsal kökenleri olduğunu açıklandı.  

Sürekli stres, depresyon, kaygı içindeki insan ruhu ise, hem bu olumsuz duyguların direkt etkisi, hem de sıkıntılarla başa çıkmak için başvurduğu sigara, alkol, uyuşturucu ve aşırı yeme gibi davranışlar sonucu bedeni yeniden hastalandırdığı ifade edildi.

Sağlıklı beslenme için gerekli bol taze meyve ve sebze, yağsız beyaz et, balık ve antioksidan vitaminler reçetelerin bazılarıydı. 

Ayurveda Uzmanı Dr.Koshlendra Pratap, Fiziksel Beden, Zihinsel Beden ve Ruhsal Beden şeklinde 3 ana bedenden oluşan   Sanskritçe bir kelime olan ‘Yaşam Bilimi’ manasına gelen  Ayurveda kökeni Hindistan’ın Vedik kültürüne dayanan 5,000 yıllık bir doğal şifa sistemi olup, insanoğluna beşeri potansiyelinin üst sınırını gerçekleştirirken, her yönden dengede ve zinde kalmasına yardımcı olan bir bilgelikler bütünü olarak anlatıldı.
Ayurveda’nın amacı; kişinin doğuştan sahip olduğu Bünye Tipi’ni ( Beden ve Zihin birleşimi neticesinde oluşan fıtrat -dosha) belirleyerek,  bu doğrultuda hayat boyu dengede kalmasını sağlayacak olan;ideal Gıda Seçimleri, Baharat Kullanımları, Beslenme Tarzı, Yemek Pişirme Şekilleri, Kadim Nefes Teknikleri, Meditasyon Teknikleri, Aromaterapi, Masaj Teknikleri, Fiziksel Aktivite, Müzik Alternatifleri, Gündelik Rutinler, Mevsimsel Rutinler
Gibi  bilgiler doğrultusunda kişilerin genel sağlık, zindelik ve esenlik haline olumlu ivme kazandırarak, yaşamda  daha mutlu, daha huzurlu, daha sağlıklı, daha yaratıcı  olmamızı sağlayan hakiki harmoniyi yaratmak olduğu açıklandı.
Hedef olarak kişinin ideal bünye tipini tespit etmek (dosha’sını) ve herhangi bir dengesizlik durumunda, dengesizliğin haberini veren belirtilerin kaynağını bularak, dengenin tekrar kurulması üzere geniş kapsamlı önerilerde bulunmaktır.
Bunla ilgili olarak Vegist Stand yer aldı. Katılımcılara doğal gıdalar tattırıldı.
Dünyaca ünlü spirit ressam Sandy Ingham’ın özel çizimleriyle Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan, Evliyalar ve Yücelerle Yaşamak – Aşka Yürü,isimli ilk kitabıyla tanıdığımız, Ünlü Kişisel Gelişim Uzmanı Can Aydoğmuş'un meditasyonu son derece ilginçdi. 
Diyetisyen Detoks danışmanı SCIO terapist Emine Şahin, iyi yaşam Atölyesi yoga öğretmeni Berna Çalış, Spor EğitmeniEsin taşcı, Shorba Franchise zincir sahibi Sim Aslanoğlu katılımcılar arasındaydı. Kendileriyle yaptığımız söyleşide İnsan sağlık hayatının en önemli faktörleri doğru beslenme bilinçli spor zihin geliştirme stresten kurtulma gibi uygulamaların mutlaka bir uzman tarafından doğru bir şekilde yapılması ortak sözlerdi.
yilmazparlar@yahoo.com
  

27 Mayıs 2016 Cuma

Doğu Teşhisleri ve Bilgeliği ÜstadıMaster Ohashı Türkiye-Yılmaz Parlar


Doğu Teşhisleri ve Bilgeliği Üstadı



Master Ohashı Türkiye'de, Antik Yüz Okuma ve Teşhis Sanatı Eğitimi

Bu Eğitim Tüm Danışmanlık Veren Kişilerin, Doktorların, Psikolokların, Masaj Uzmanlarının Ve Enerji Uzmanlarının Kaçırmaması Gereken Sertifikalı Çok Önemli Bir Eğitimdir.
Ohashi binlerce yıl içinde gelişmiş olan antik yüz okuma sanatını 50 yıllık tecrübe, öğreti ve çalışmasıyla getiriyor. Antik metinlerde bulunan geleneksel bilgilerle, onlarca yıllık tecrübesi olan batı teşhislerini, kültürünü, psikolojisini ve insan gelişimini kombine ediyor. Ohashi binlerce doğulunun ve batılının yüzünü okudu. Bunlara, kendi alanında dünyaca meşhur olan danışanlar da dahildi. İnsan konusundaki derin tecrübeleri, bu konudaki derslerinde söylediği gibi, yüzümüzdeki bilgilere dayanıyor.

Ohashi, yüzünüzün, hayatınızın özgeçmişi, tarifi ve navigatörü olduğunu söylüyor. Geçmişinizi, şimdinizi ve geleceğinizi ortaya koyuyor. Ohashi'nin bu karmaşık organı analiz etmesi, hayatınızda yaşadığınız şeylerin yüz yapınızda küçük ya da büyük değişimler yaratmasına dayanıyor. Bunlar başınızda, saçlarınızda, alnınızda, kaşlarınızda, gözlerinizde, burnunuzda, ağzınızda, dişlerinizde ve kulaklarınızda görülüyor. Bu kursta Ohashi yüzün her bölümünü nasıl analiz ve kategorize edeceğinizi ve teşhis koyabileceğinizi gösteriyor ve açıklıyor. Daha sonra bu bilgileri kendi günlük hayatınız ve sağlığınız için nasıl kullanabileceğinizden bahsediyor. Kendinizin ve başkalarının yüzünü okumak, insani deneyimlerinizi zenginleştirebilir. Bu kurs, insan dünyasına yeni bir anlayışla bakmanızı sağlarken; kendinizde ya da başkalarında fiziksel, zihinsel, sosyal ve spritüel durumları keşfetmenizi de mümkün kılıyor.


Ohashi, "Yüzünüz her gün, hayatınızın değişimine göre değişiyor. Hayatınızdaki değişimlerin hepsi yüzünüzde ortaya çıkıyor. Yüzünüzdeki ve hayatınızdaki değişimler hem evrimsel, hem de devrimsel olabilir" diyor.

Ohashi'nin Doğu'nun geleneksel şifa çalışması ile ilgili ilk tecrübesi bebekliğinde  başladı. 1944 yılında Japonya'nın Hiroşima kentine yakın bir yerde son derece zayıf bir bünyeye sahip olarak doğması, onu hastalıklara karşı savunmasız yaptı. Ancak gençken sağlına kavuştu ve öğretilerinin ana temasını oluşturan şifa teknikleri sayesinde sağlığını korumayı başardı.

Doğu'nun şifa teknik ve teorilerini değişik hocalar ile çalışıp Chuo Üniversitesinden mezun olduktan sonra 1970 yılında Amerika Birleşik Devletlerine gitti. Daha sonra ülkenin seçkin liderlerlerinin müşterisi olduğu Washington D.C deki Wategate Health Club'ta ilk Shiatsu Terapisti oldu.

Ancak eğitime olan düşkünlüğü onu öğretim alanına yönlendirdi ve 1974 yılında kar amacı gütmeyen Ohashi Enstitüsünü kurdu ki, bugün dünyanın her tarafında bu kuruma bağlı olarak çalışan şirketlerde, sertifikalı Ohashiatsu eğitimcileri bu yöntem ve teknikleri kullanarak öğretim vermektedir.
Sınıflarına neşe ve espri anlayışını getiren usta hoca Ohashi, pozitif bakış açısı ile tanıştığı insanların olanaklarını ve ilerlemelerini değerlendirerek, onların hayatlarını zenginleştirir. Rockefeller ve Harvard Üniversiteleri dahil olmak üzere Omega ve Esalen Enstitüleri ve diğer okullarda çeşitli dersler vermiştir.

Altı kitabın yazarı olan ve ayrıca kendi yöntemlerini gösteren 10 DVD'si bulunan Ohashi'nin 'Oriental Diagnosis' adlı kitabı 9 dilde yayınlanıp Türkçe'de de 'Bedenin Bilgeliğini Keşfetmek' (Doğu'nun Bedeni Tanıma ve Hastalıkları Tedavi Etme Sanatı) adı altında piyasaya çıkmıştır.

 28 - 29 Mayıs 2016

rezervasyon saat: 10.00 - 18.00




yilmazparlar@yahoo.com