Türk Dünyası'nın Altın Kadını Azade İslamova’ya Altın Ziyaret
Özbekistan Başbakan Yardımcısı Züleyha Mahkamova’dan Türk Dünyasının “Altın İnsan” Ödüllü Azade İslamova’ya Anlamlı ziyaret ve Tebrik… Tarihi bir dayanışma örneği sergilendi.
Ailenin Kalbine Dokunan Ziyaret
Özbekistan Başbakan Yardımcısı, Aile ve Kadın İşlerinden Sorumlu Komite Başkanı Züleyha Mahkamova, 22-23 Mayıs 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen ve 27 ülkenin aile bakanlarını bir araya getiren “Uluslararası Aile Forumu”ndan özel bir zaman ayırarak, Türk Dünyası adına yılın Altın İnsan Ödülüne layık görülen Özbek Kadın Hakları Koruma Derneği Başkanı Azade İslamova’yı ziyaret etti.
23 Mayıs 2025 Cuma günü gerçekleşen bu anlamlı buluşmada, Mahkamova ve İslamova ödüle birlikte dokunarak gururu paylaştı.
Bakanın alçakgönüllü ziyareti, sıradan bir protokol görüşmesinin ötesinde, toplumun temel taşı olan "aile" ve "kadın emeği"ne dair samimi bir takdirin ifadesiydi. İki güçlü kadın lider, ödül tebrik ardından Özbekçe yaptıkları sohbette, Türkiye ile Özbekistan arasındaki kültürel ve sosyal bağları güçlendirecek projeleri masaya yatırdı.
Kadını, Aileyi, Toplumu Birleştiren Buluşma
Mahkamova’nın bu nazik ziyareti, sadece bir tebrik değil; aynı zamanda kadının toplumdaki yerini, ailenin kutsallığını ve iki kardeş ülke arasındaki manevi bağı yeniden güçlü şekilde ortaya koydu.
Ailenin en küçük yapı taşı olduğuna inanan Mahkamova’nın, alçakgönüllülükle gerçekleştirdiği bu ziyaret, kadın gücüne olan inancını ve aileyi koruma konusundaki kararlılığını gözler önüne serdi.
İki Gönül, Bir Hedef,
Güçlü Aileler, Aydınlık Toplumlar
Görüşme konusunda Vizyon;
"Türkiye, bağımsızlığımızda ilk tanıyan ülke oldu; kardeşlik bağlarımız tarihle sınanmıştır."
"Aile medeniyetini yüceltmek için 10 yıllık projeleri birlikte hayata geçirmeliyiz."
"Türk aileleriyle evlenen Özbek kızlarımıza destek olmak, ortak hedefimizdir."
Mahkamova’nın "Devlet desteği tam olacak" mesajı ve "Cumhurbaşkanımızla değerlendireceğiz" sözleri, işbirliğinin ne denli stratejik olduğunu gösterdi.
Bu ziyaret, sıradan bir tebrik değil, Türk dünyasının kadın liderleri arasındaki köprülerin nasıl ilmek ilmek dokunduğunun kanıtı.
Ziyaret sırasında Özbekçe yapılan görüşmede Azade İslamova, duyduğu memnuniyeti şu sözlerle özetledi:
“Züleyha Mahkamova gibi değerli bir devlet büyüğümüzün derneğimize gelerek bu ödül sevincini paylaşması bizim için onurdur. Kendisiyle geçmişte çok verimli projelere imza attık. Bugün de bu iş birliğini daha ileri taşımak istiyoruz. Türkiye’deki 10 yıllık aile projesini yakından takip ediyoruz ve Özbekistan’da da aile medeniyetini ileriye taşımak için çalışıyoruz. Türkiye’nin bizi ilk tanıyan ülke olması, halklarımızın kardeşliği bizim için kıymetlidir. Bizim aramızda sadece siyaset değil, yüzyıllara dayanan bir kültür ve gönül bağı var.”
İslamova ayrıca Türkiye’de yaşayan Özbek kadınların da aile yapısına destek verici projelerde yer aldığını ve bu çalışmaları güçlendirmek için Mahkamova ile birlikte daha sıkı iş birliklerine hazır olduklarını belirtti.
Züleyha Mahkamova,
“Siz Uzakta Değilsiniz, Kalbimizdesiniz”
Züleyha Mahkamova ise İslamova’ya ve derneğe duyduğu saygıyı ve desteği şu sözlerle ifade etti:
“Bugün burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu ödül sadece Azade Hanım’ın değil, Türk Dünyası kadınının onurudur. Aile, bizim devlet ve millet olarak temel taşımızdır. Türkiye’nin aile politikalarına verdiği değeri takdirle izliyoruz. Sizler gibi sivil toplum öncülerinin çalışmaları, bizim devlet politikalarımıza güç veriyor. Her zaman yanınızdayız.”
Gönüllerin Devlet Ziyareti
Bu ziyaret, sıradan bir protokol buluşması değil; aksine gönüller arası bir bağ, kadın gücünün ve aile değerlerinin taçlandırıldığı bir anıydı. Kadını sadece ailenin değil, aynı zamanda toplumun taşıyıcı kolonu olarak gören bu iki kıymetli kadın liderin yan yana gelişi, Türk ve Özbek halklarına “birlikte daha güçlüyüz” mesajı verdi.
Bir gazeteci olarak bu ziyarete tanıklık etmek, kelimelerle anlatılması güç bir onurdu. Siyasetin ötesine geçen, kadının emeğini, ailenin ruhunu ve kültürel kardeşliği kucaklayan bu an; bana mesleğin ne kadar duygularla örülü bir misyon olduğunu yeniden hatırlattı.
Mahkamova'nın samimiyeti, İslamova'nın azmi... Bu iki öncü kadın, yalnızca bugünü değil, geleceği inşa ediyor. Bazen bir haber sadece okunmaz; hissedilir, yaşanır ve hafızaya kazınır. İşte bu ziyaret de onlardan biriydi.
Okuyan herkes şunu anlamalı; Aile, sınır tanımaz; kadınların omuz verdiği medeniyet projeleri, Türk dünyasının geleceğini inşa ediyor. Bu buluşma, "biz birlikteysek, başarı da kalıcıdır" diyenlerin manifestosu oldu.
Kuzey Kıbrıs Turizmine İstanbul’dan Güçlü Tanıtım, KKTC Ada Kıbrıs Lansmanı Yapıldı
Turizmin Yükselen Yıldızı KKTC, Kültürü, Gastronomisi ve Doğasıyla Tanıtıldı
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) turizm potansiyelini dünya vitrinine taşımayı hedefleyen “KKTC Ada Kıbrıs Lansmanı”, 16 Mayıs 2025 Cuma günü İstanbul CVK Park Bosphorus Hotel’de geniş katılımlı bir organizasyonla gerçekleşti.
Lansmana, Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC’nin üst düzey devlet yetkililerinden, turizm sektörünün önde gelen temsilcilerine, akademisyenlerden medya ve iş dünyasının seçkin isimlerine kadar çok sayıda davetli katıldı.
Devlet Zirvesinden Tam Destek
Etkinlikte TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, TC Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, KKTC Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KKTC Milletvekili Serhat Akpınar, DMW Başkanı Ferhat Bozçelik, TKKTTO Başkanı Prof. Dr. Uğur Özgöker, eski Ekonomi Ataşesi Cahit Kayıarslan, KTKD İstanbul Şube Başkanı Zehra Eray ve Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet T. Nane gibi önemli isimler yer aldı.
Peotokol Konuşma sırasına göre;
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, KKTC ile Turizm İş Birliğini Güçlendirecek Yeni Kampanyayı Duyurdu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasındaki turizm iş birliğini güçlendirmek amacıyla yeni bir tanıtım kampanyası başlatıldığını açıkladı. "Ada Kıbrıs Değişim Kampanyası" adı verilen proje, KKTC'nin doğal güzelliklerini, tarihî mirasını ve kültürel zenginliklerini dünyaya tanıtmayı hedefliyor.
Bakan Ersoy, yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki iktisadi ve mali iş birliği anlaşmalarının her yıl güncellendiğini belirterek, bu yılki bütçenin önemli bir kısmının KKTC'nin Türkiye'de tanıtımına ayrılacağını ifade etti. Geçtiğimiz yıl başlatılan ortak tanıtım çalışmalarının bu yıl daha kapsamlı şekilde sürdürüleceği vurgulandı.
Dijital Platformlarda ve Uluslararası Pazarlarda Tanıtım
Kampanya kapsamında Instagram, YouTube gibi dijital platformlarda KKTC'nin ruhunu yansıtan reklam ve içeriklerin milyonlara ulaştırılacağı kaydedildi. Ayrıca, İngiltere ve diğer uluslararası pazarlarda da tanıtım faaliyetleri yürütülecek.
Bakan Ersoy, "Kuzey Kıbrıs yalnızca bir turizm destinasyonu değil, aynı zamanda ortak kültürümüzün ve geleceğimizin bir parçasıdır. Bu kampanya ile adanın eşsiz kimliğini tüm dünyaya anlatacağız" dedi.
Projenin, Türkiye Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı'nın ortak çalışmasıyla yürütüleceği belirtildi.
Bakan, konuşmasını KKTC'nin turizm potansiyeline olan inancını vurgulayarak tamamladı ve emeği geçenlere teşekkür etti.
KKTC Bakanı Ataoğlu, "Anavatan Türkiye ile Turizm İş Birliğimiz Artarak Devam Edecek"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye ile ortak yürüttükleri turizm tanıtım çalışmalarının önemini vurgulayarak, "Bu iş birliği, KKTC turizmini daha ileriye taşıyacak" dedi.
"Ada Kıbrıs Projesi Anavatan’a Bir Dokunuştur"
Bakan Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve ekibine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, "Ada Kıbrıs" kampanyasının, Anavatan Türkiye’de yaşayan vatandaşların KKTC’yi daha yakından tanıması için önemli bir fırsat olduğunu belirtti.
"Bu proje, Türkiye’nin en ücra köşesindeki kardeşlerimize bir davet niteliğindedir" diyen Ataoğlu, Türkiye’deki televizyonlarda yayınlanan tanıtımların KKTC’nin bilinirliğini artırdığını ifade etti.
"Turizm Ekonomiye Güç Katacak"
KKTC’nin turizm sektöründeki potansiyeline dikkat çeken Ataoğlu, "Yaptığımız çalışmalar, ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacak. Önümüzdeki dönemde bu iş birliği daha da artarak devam edecek" şeklinde konuştu.
Bakan Ataoğlu, Türkiye’deki yerel televizyonlarda KKTC’nin tanıtımının yapılmasının önemini vurgulayarak, "Eksikliklerimizi görüyoruz ve bunları suçlamadan, sorumluluk alarak gidermeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Yeni Hedefler ve Müjdeler Yakında"
KKTC ve Türkiye’nin ortaklaşa yürüttüğü turizm çalışmalarının geleceğine dair müjdeler vereceğini belirten Ataoğlu, "Önümüzdeki süreçte yeni hedefler koyacağız ve bu hedeflere nasıl ulaştığımızı paylaşacağız" dedi.
Konuşmasını, emeği geçenlere teşekkür ederek tamamlayan Bakan Ataoğlu, "Türkiye ile birlikte bu yolculukta olmaktan gurur duyuyoruz" diyerek sözlerini sonlandırdı.
KKTC Başbakanı Ünal Üstel, İstanbul'da düzenlenen "Ada Kıbrıs" tanıtım kampanyasında yaptığı konuşmada, Kuzey Kıbrıs'ın uluslararası arenada doğru şekilde anlatılması için yeni bir dönem başlattıklarını açıkladı.
"Yıllardır Sürdürülen Yanlış Algıyı Değiştirme Zamanı"
Üstel, KKTC'nin yıllardır uluslararası izolasyonlar, uçuş ambargoları ve olumsuz algılarla mücadele ettiğini belirterek, "Türk insanına bile ülkemizin potansiyelini gerektiği gibi anlatamadığımız dönemler oldu" dedi. Artık yüzeysel algıların değil, hakikatin öne çıkmasını istediklerini vurguladı.
Hülya Avşar'ın İtirafı Kampanyanın Özeti
Konuşmasında sanatçı Hülya Avşar'ın KKTC ziyaretiyle ilgili sözlerine de yer veren Üstel, "Avşar, 'Yıllardır Kıbrıs'a geliyorum ama bu sefer ilk kez Kıbrıs'ı yaşadım' dedi. İşte bu samimi itiraf, anlatmak istediğimiz yeni bakış açısının ta kendisidir" ifadelerini kullandı.
"Yunan Adalarında Ne Varsa Bizde Fazlası Var"
KKTC'nin artık "kısa bir mola" değil, keşfedilecek bir kültür ve yaşanacak bir atmosfer olarak tanıtılacağını belirten Üstel, "Yunan adaları dünya çapında bir tanıtım başarısı yakalıyorsa, biz gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki; o adalarda ne varsa bizde fazlası var" dedi.
Türkiye İle Stratejik İş Birliği Vurgusu
Kampanyanın Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki stratejik iş birliğinin bir sonucu olduğunu belirten Üstel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve KKTC Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu'na teşekkür etti.
Türk Medyasına Çağrı
Üstel, Türk medyasına da seslenerek, "Kıbrıs'la ilgili olumsuz haberler yerine, adayı bir tatil cenneti olarak gösterin. Artık 'Kıbrıs sorunu' klişesinden kurtulmamız gerekiyor" çağrısında bulundu.
Rum Kesiminin Baskılarına Dikkat Çekti
Rum kesiminin turizmcilere, inşaat sektörüne ve öğrencilere yönelik baskılarına da değinen Üstel, "Tek çıkış yolumuz Anavatan Türkiye'den gelecek turistler ve yatırımcılardır" diyerek sözlerini tamamladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "KKTC Turizmi İçin Tarihi Adımlar Atıyoruz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Turizm Master Planı ve "Ada Kıbrıs" iletişim kampanyasının tanıtımında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin KKTC turizmine verdiği desteğin altını çizerek önemli açıklamalarda bulundu.
"KKTC Turizmi İçin Tarihi Fırsat" Yılmaz, KKTC'nin turizm potansiyeline vurgu yaparak, "Akdeniz'in kalbinde yer alan bu eşsiz coğrafyanın doğası, kültürü ve insanıyla dünya turizminde hak ettiği yeri alması için çalışıyoruz" dedi. Türkiye'nin geçen yıl 62 milyon turistle dünyanın dördüncü turizm destinasyonu olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu başarının KKTC'ye de yansıyacağını ifade etti.
122 Milyon TL'lik Destek KKTC turizmine Türkiye'nin sağladığı desteğin boyutlarını açıklayan Yılmaz:
2024 yılından bu yana turizm ve kültür alanında 122 milyon TL kaynak tahsis edildiğini
Toplam mali işbirliği paketinin 21 milyar TL'ye ulaştığını
137 projeye 373 milyon TL hibe desteği sağlandığını açıkladı.
Tarihi Miras Vurgusu Yılmaz, KKTC'nin tarihi zenginliklerine dikkat çekerek:
Girne Kalesi'nden Bellapais Manastırı'na
Salamis Antik Kenti'nden Büyük Han'a kadar pek çok tarihi eserin turizme kazandırıldığını
Gazimağusa surları ve Seramik Antik Kenti düzenleme çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
"Türk Hava Yolları'ndan Müjde Yakında" Yılmaz, KKTC'ye ulaşım kolaylığı sağlanması için Türk Hava Yolları'nın yeni düzenlemeler üzerinde çalıştığını ve yakında müjdeli haberlerin geleceğini duyurdu.
Siyasi Çözüm Mesajı Konuşmasında KKTC'nin uluslararası statüsüne de değinen Yılmaz:
"Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunun arkasındayız"
"50 yıldır devam eden haksız izolasyonlar karşısında KKTC'nin haklarını savunmaya devam edeceğiz" mesajını verdi.
Teşekkürler Yılmaz konuşmasını:
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'na teşekkür ederek tamamladı.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs'ı Turizmde Hak Ettiği Yere Taşıyacağız"
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İstanbul'daki tanıtım etkinliğinde yaptığı konuşmada KKTC'nin turizm potansiyeli ve gelecek vizyonuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Tarihi Miras ve Turizm Potansiyeli Tatar konuşmasında:
Kıbrıs'ın 10 bin yıllık tarihi ve Osmanlı mirasına vurgu yaparak,
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte Selimiye Camii'nin restorasyonunu incelediklerini,
Girne'den Gazimağusa'ya kadar tüm bölgelerin eşsiz turizm potansiyeli olduğunu belirtti.
Ulaşımda Dev Atılım
"Eskiden haftada 1-2 sefer olan uçuşların şimdi ayda 600 sefere çıktığını",
"Yıllık 500 bin yolcu kapasitesine ulaşıldığını" açıkladı.
Ercan Havalimanı'nın 35 bin kapasiteli yeni terminalinin büyük bir ihtiyacı karşıladığını ifade etti.
Teknofest'in Etkisi
Kıbrıs'ta düzenlenen Teknofest'in büyük başarısına değinen Tatar:
"225 bin kişinin katılımıyla KKTC'nin tüm dünyaya tanıtıldığını",
Selçuk Bayraktar'a özel teşekkürlerini iletti.
Turizmde Kalite Vurgusu
"Restoranlardan mağazalara kadar tüm hizmet sektörünün kalitesini artırmaya devam edeceğiz" diyen Tatar,
Doğal güzelliklerin korunması ve sürdürülebilir turizm politikalarının önemine dikkat çekti.
Ekonomik İşbirliği
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a teşekkür eden Tatar:
"Türkiye ile ekonomik işbirliğimiz geleceğe dair güven veriyor" mesajını paylaştı.
Altyapı yatırımları ve turizm projelerinin hızla devam ettiğini belirtti.
"Türk askerinin garantörlüğü bizim için vazgeçilmezdir" açıklamasını yaptı.
Rum tarafının uzlaşmaz tutumuna rağmen KKTC'nin uluslararası arenada tanınması için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.
Teşekkürler Tatar konuşmasını:
Türkiye Cumhuriyeti'ne,
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na,
Etkinliğe katılan tüm misafirlere teşekkür ederek tamamladı.
Kıbrıs’ın Turizm Hazinesi Tanıtıldı
Protokol konuşmalarının ardından, KKTC’nin tarihi, doğal güzellikleri, kültürü ve zengin Kıbrıs mutfağı üzerine hazırlanan tanıtım videoları ve sunumlarla adanın farklı bölgeleri detaylı biçimde tanıtıldı.
Lansmanda özellikle Karpaz Yarımadası, Girne’nin tarihi dokusu, Gazi Mağusa’nın kültürel mirası, Lefkoşa’nın çok kültürlü yapısı ve Beşparmak Dağları’nın eşsiz manzaraları vurgulanırken, gastronomi sunumlarında da Hellim peyniri, Şeftali kebabı, Molehiya yemeği, Kolokas ve Kıbrıs Tatlısı gibi coğrafi işaretli ürünler ön plana çıkarıldı.
Kıbrıs Halk Oyunları lansmana renk katdı.
Kıbrıs Turizmi İçin Yeni Dönem
Bu lansman ile birlikte, KKTC’nin özellikle gastronomi, kültür ve doğa turizmi alanlarında yeni pazarlara açılma hedefi dikkat çekti. Tanıtımda verilen mesajlar arasında doğa ile iç içe tatil, güvenli seyahat, Türk mutfağının Kıbrıs’la harmanlanmış hali, sıcak misafirperverlik ve alternatif destinasyon arayan turistler için cazibe merkezi olma vizyonu öne çıktı.
Sanat, insanın ruhunun en derin dehlizlerinde yankılanan bir sestir.
Bazen bir patlama darbesinde, bazen bir melodi notasında, bazen de bir kişinin bilgilerini içinde kendini gösterir.
Ahad Saadi, "Azernegari"nin adını taşıyan özgün sanatıyla bu sesi ve güçlü bir şekilde duyuran nadir sanatçılardan biri.
Kendi adıyla anılan "Azernegari" tekniğini geliştirerek çağdaş sanat literatürüne özgün bir soluk kazandıran dünyaca ünlü Azeri sanatçı Ahad Saadi, sanatın sınırlarını zorlayan yeni eseri “Barış için Savaş” ile büyük yankı uyandırdı.
13 Mayıs 2025 Salı akşamı, Hilton Istanbul Maslak Hotel’de düzenlenen görkemli lansman gecesinde tanıtılan eser, yalnızca görsel değil, aynı zamanda insanlığa barışı hatırlatan güçlü bir çağrı niteliği taşıyor. Otelin lobisinde siyah örtüyle gizlenerek sergilenen eser, alkışlar eşliğinde Prof. Dr. İlber Ortaylı ve davetliler tarafından birlikte açıldı.
Kumaşı Ateşle Resmetti: Yakılarak Oluşturulan Sanat Manifestosu
Yaklaşık 10 metrekare büyüklüğündeki dev tablo, geleneksel boyama tekniklerinden tamamen ayrılan özgün yapım süreciyle dikkat çekiyor. Saadi, kumaşı ateş pürmüzüyle işleyerek, yüzeyde oluşturduğu yanık tonlar ve katmanlarla üç boyutlu bir derinlik elde etti. Bu dokular, yer yer güderi hissi veren bir yapıya bürünerek izleyicide dokunsal bir illüzyon yaratıyor. Yağlı boya ile bütünleşen bu teknik, sanatçının ustalığını ortaya koyuyor.
Sanat ve Barışın Evrensel Buluşması
Ahad Saadi, 4200 saatlik bir çalışmanın ürünü olan bu eseri için şöyle konuştu: “Bu eseri, bölgemizdeki savaşlara karşı bir vicdan çağrısı olarak tasarladım. Her yanık kumaş kokusunda barışı aradım. Umarım bu çalışma, dünyayı yönetenlere şu sözü hatırlatır: ‘En kötü barış bile en iyi kazanılmış savaştan iyidir.’”
Ortaylı: “Bir Manifesto”
Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı da geceye katılarak eseri şu sözlerle yorumladı: “Ahad Saadi, sanatın gücünü barışa adayan bir dahi. Bu eser yalnızca bir tablo değil, bir manifestodur.”
Cannes Film Festivali’ne Yolculuk
“Barış için Savaş”, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası arenada da büyük ses getirmeye hazırlanıyor. Eser, önümüzdeki hafta Fransa’da düzenlenecek Cannes Film Festivali’nde sanatseverlerle buluşacak. Bu sayede, sanatın evrensel diliyle tüm dünyaya “barış” temalı güçlü bir mesaj iletilecek.
Sanatın Gücüyle Ateşten Barışa
Ahad Saadi’nin bu sıra dışı eseri, izleyiciye yalnızca bir tablo sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sessiz bir çığlığı, yakılmış hayalleri ve yeniden doğan umutları betimliyor. Kumaşın ateşle şekillendiği bu çağdaş anıt, sanatçının yalnızca güzelliği değil, insanlığın vicdanını da görünür kılma çabasının bir sembolü olarak öne çıkıyor.
Ahad Saadi, Azernegari sanatı ile sadece estetik bir şölen sunmakla kalmayıp, aynı zamanda insanlığa önemli bir mesaj veriyor: Barış, her türlü çabaya değer bir hedeftir. Onun sanatı, aramızdaki kısır konulardan kurtulmaya, empati kurmaya ve daha adil bir dünya inşa etmeye davet ediyor.
Ahad Saadi'nin sanatı, bu paradoksu anlamamıza yardımcı olabilir. Sanatçı, savaş acılarını ve barışın çoğalmasını aynı anda vurgulayarak, bizi bakış açısının kısır anlatımdan kurtulmaya davet ediyor. Onun eserleri, barışın sadece silahların susmasıyla değil, aynı zamanda insanların kalplerinde ve zihinlerinde de inşa edilmesiyle mümkün olduğunu hatırlatıyor.
Yurt dışından sergi için gelenler gibi seyahatini yarım bırakan iş kadını Fitnat Şaşal Yemişci’nin yorumunu almak istedik;
Yemişci, “Saadi'nin eserleri, sadece estetik bir zevk sunmakla kalmaz, aynı zamanda izleyiciyi de düşündürür, sorgulamaya ve en önemlisi empati kurmaya davet eder.
Saadi'nin sanatında, Ülkesimin, zengin kültürel özellikleriyle modern dünyanın karmaşıklığı iç içe geçer. Geleneksel motifler, çağdaş ilişkilerle hayatı yeniden bulur. Sanatçı, ürünlerinde sıklıkla insan figürlerini kullanır.” Şeklinde genelleme yaptı.
Tarsus Atatürk Gösteri Merkezi’nde Unutulmaz Bayram
Dünya Çocuklarına Türkiye’den Örnek Kutlama
Milli Eğitim Müdürü, "Çocuklarımızın Yüzü Gülüyorsa Geleceğe Umutla Bakabiliriz."
23 Nisan Tarsus Çocuk Bayramı Kutlamaları: Muhteşem Bir Coşku ve Gurur Tablosu
Tarsus’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, görkemli bir şölen havasında kutlandı. Renkli kortejler, coşkulu marşlar ve birbirinden yaratıcı gösterilerle adeta bir bayram şenliğine dönüşen etkinlikler, büyük küçük herkesi büyüledi.
Miniklerin enerjisi ve heyecanı, Tarsus Atatürk gösteri Merkezi ı neşe ve gururla doldurdu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Tarsus, Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu özel günü en güzel şekilde taçlandırdı.
Tarsus’ta 23 Nisan Destanı: Çocuklara ve Barışa Adanmış Bir Gün
Mersin’in kültür, tarih ve medeniyetler kenti Tarsus, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, adeta masalsı bir atmosferde kutladı. Tarsus Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenler, Türkiye’ye örnek olacak nitelikteydi. 27 Aralık 2018 tarihinde Başkanlığını Ali Boltaç’ın yaptığı Tarsus Belediyesi tarafından halkın hizmetine sunulan bu görkemli Atatürk Gösteri Merkezinde, çocuklar başroldeydi; neşe, umut ve barış her köşeye yayıldı.
Protokol ve Halk El Ele
Etkinlik, Tarsus Kaymakamı Kaymakam Mehmet Ali Akyüz'ün ’nın halkı ve çocukları selamlamasıyla başladı. Garnizon Komutanı ve Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç birlikte Tören alanındaki çocukları ve Tribündeki Tarsus Halkı sevgiyle selamladı.
Törene Mersin milletvekilleri, Tarsus Belediye Başkanı, İlçe Milli Eğitim Müdürü, daire amirleri, öğretmenler, öğrenciler ve binlerce vatandaş katıldı. Protokolün halkla iç içe olması, bayramın ruhuna yaraşır şekilde birlik ve beraberliği gözler önüne serdi.
Sahnede Çocuklar, Gönüllerde Türkiye
Minik yüreklerin sahne performansları ise görülmeye değerdi. Halk oyunlarından şiirlere, tiyatrodan müzik dinletilerine kadar birçok gösteri büyük beğeni topladı. Kültür Merkezi çocukların neşeli sesleriyle yankılanırken, salonda bulunan herkes geleceğe dair umutlarını tazeledi.
Saygu Duruşu ve İstiklal marşının gür sesle söylemi sonrasında Milli Eğitim Müdürü’nden konuşma gerçekleştirildi.
Milli Eğitim Müdürü’nden Duygusal Konuşma
Tarsus İlçe Milli Eğitim Müdürü yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Bugün burada sadece bir bayramı değil, geleceğimizi, barışı ve umudu kutluyoruz. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu anlamlı gün, bizim sorumluluğumuzu da artırmaktadır. Çocuklarımızın yüzü güldüğünde, bizler de geleceğe umutla bakabiliyoruz. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, her çocuğun potansiyelini ortaya koyabileceği bir sistem inşa etmek boynumuzun borcudur.”
Çocukların yeteneklerini sergilediği danslar, şiirler ve halk oyunları gösterileri izleyenleri kendine hayran bıraktı. Tarsus Belediyesi’nin özenle hazırladığı etkinlik alanları, dev bayraklar, balonlar ve rengarenk süslemelerle adeta bir masal diyarına dönüştü. Bu muhteşem organizasyon, Tarsus’un ne kadar özel bir şehir olduğunu bir kez daha kanıtladı. 23 Nisan coşkusunu Tarsus’ta yaşamak, çocukların saf mutluluğuna tanık olmak gerçekten paha biçilemez bir deneyimdi. Tarsus, 23 Nisan’ı en güzel kutlayan şehirlerden biri olarak bir kez daha tarihe geçti!
23 Nisan Nedir? Neden Önemlidir?
23 Nisan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve egemenliğin halka verildiği tarihtir. Aynı zamanda dünyada çocuklara armağan edilmiş ilk ve tek bayramdır. Atatürk’ün ileri görüşlülüğüyle 23 Nisan, çocuklara ithaf edilerek barışın, kardeşliğin ve geleceğin simgesi haline gelmiştir.
Dünya Çocukları İçin Ne Yapmalı?
Bu özel günün sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada çocukların bayramı olarak kutlanması için şu adımlar atılabilir:
Her ülkede 23 Nisan çocuk bayramı teşvik edilmeli.
Uluslararası çocuk festivalleri yaygınlaştırılmalı.
Çocuk hakları konusunda küresel farkındalık kampanyaları artırılmalı.
Kültürel değişim programları ve kardeş okul projeleriyle dünya çocukları bir araya getirilmeli.
Tarsus’tan Tüm Dünyaya Mesaj
Tarsus’taki 23 Nisan kutlamaları, sadece bir tören değil; barışa, kardeşliğe ve çocuklara adanmış bir mesajdı. Kültür Merkezi’nde yankılanan alkışlar, geleceğin mimarlarına duyulan güvenin en net göstergesiydi. Bu yıl Tarsus’tan yükselen çocuk neşesi, tüm Türkiye’ye hatta dünyaya umut oldu.
ASUS, Yeni Nesil ROG Strix SCAR ve Strix G Oyun Bilgisayarlarını Türkiye’de Tanıttı ASUS, Levent Sheraton Hotel’de gerçekleşen görkemli basın toplantısıyla oyun dünyasının nabzını yeniden belirledi.
Türkiye, Oyun Bilgisayarında Avrupa’nın Lideri
ASUS Türkiye İş Geliştirme Müdür Yardımcısı Mark Chu yaptığı konuşmada, Türkiye’nin oyun bilgisayarı pazarında ulaştığı başarıyı şöyle aktardı;
“2021’de yüzde 12,2 olan pazar payımız 2024’te yüzde 26,8’e çıkarak Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkeleri geride bıraktı. Türkiye, Avrupa’da oyun bilgisayarı satışında lider konumda.”
Ayrıca ASUS’un ROG Strix serisinin dünya genelinde de büyük başarı elde ettiğini vurgulayan Chu, Türkiye’nin yüzde 60’lık pazar payıyla açık ara lider olduğunu söyledi.
Oyun Harcamaları, Seyahati ve Modayı Solladı
ASUS Türkiye ROG Satış Müdürü Şahin İşçi dikkat çekici verilerle sektördeki büyümeyi şöyle özetledi;
“Geçtiğimiz yıl oyun harcamaları; seyahat sektöründen %60, moda sektöründen %75 ve sinema-tiyatrodan %85 daha fazla büyüdü. Bu rakamlar oyun sektörünün Avrupa’nın en hızlı büyüyen alanı haline geldiğini gösteriyor.”
İşçi ayrıca, çapraz platform oyun deneyimlerinin yükselişiyle birlikte PC oyun pazarında büyük bir sıçrama beklendiğini belirtti.
Performans Canavarı, Yeni ROG Strix Serisi
Yeni tanıtılan ROG Strix SCAR 16, SCAR 18, Strix G16 ve G18 modelleri, oyunculara eşi benzeri görülmemiş bir deneyim sunuyor.
Intel® Core™ Ultra 9 275HX’e kadar işlemci desteği
NVIDIA® GeForce RTX 50 Serisi GPU’lar
DLSS 4, Frame Generation, ışın izleme teknolojisi
64 GB’a kadar DDR5 RAM, 4 TB’a kadar PCIe Gen 4 depolama
Sessiz Güç, Yeni Sandviç Soğutma Sistemi
Yeni Strix dizüstülerde, üç fanlı sistem ve uçtan uca buhar odasıyla tasarlanmış "sandviç soğutma mimarisi", yüksek güçte bile serin ve sessiz çalışma sunuyor. 240W’a kadar güç sağlanırken, entegre toz filtreleri sayesinde cihazın ömrü de uzatılıyor.
Görsel Şölen: ACR Teknolojili ROG Nebula Ekran
Strix SCAR modelleri 1200 nit parlaklık sunan Mini LED ROG Nebula HDR ekranlarla geliyor. G16 ve G18 modelleri ise:
2.5K çözünürlük
240 Hz yenileme hızı
%100 DCI-P3 renk gamı
ACR teknolojili çift katmanlı film, yansımayı %55 azaltarak kontrastı 4.5 kat artırıyor; ultra net 180° görüş açısı sunuyor.
Yeni Kasa, Yeni Işık: Dünyada Bir İlk
2025 ROG Strix dizüstüler, yepyeni bir kasa tasarımıyla geliyor:
Azaltılmış dikişler, daha zarif menteşe yapısı
Akıcı hava akımı tasarımı
Dünyanın ilk tam çevresel RGB ışık şeridi
AniMe Vision LED panel ile kişiselleştirilebilir tasarım
Fiyatlar ve Satış
Yeni ROG Strix SCAR ve Strix G serisi, 119.999 TL’den başlayan fiyatlarla oyun severlerle buluştu.
ASUS’un Stratejik Hedefi
Mark Chu’nun sözleriyle:
“Türkiye yalnızca tüketici değil, aynı zamanda global stratejimizde de kritik öneme sahip. Oyuncularla bu seviyede bağ kurduğumuz çok az ülke var.”
Levent Sheraton’da düzenlenen toplantıda teknoloji yazarları, influencerlar ve sektör profesyonelleri ürünleri deneyimleme şansı buldu. Ürün demoları, bire bir test alanları ve VR deneyim stantları dikkat çekti.
İçsel Yansımalar’ Sergisi ile Ruhun Derinliklerine Yolculuk
"İnci Aksoy’un Vizyonuyla 34 Yıldır Sanata Işık Tutan EKAV, Türkiye ve İngiltere’den Sanatçıları Bir Araya Getirdi"
Türkiye’nin kültür ve sanat dünyasında ilham verici bir figür olarak öne çıkan, aynı zamanda iş dünyasının en güçlü kadınlarından biri olan İnci Aksoy’un kuruculuğunu üstlendiği EKAV / Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı, bir kez daha sanatseverleri büyüleyen bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
EKAVART Gallery’de açılışı gerçekleşen “İçsel Yansımalar (Inner Psyche)” isimli uluslararası karma sergi, sanatın ruhu iyileştiren ve dönüştüren gücünü bir kez daha ortaya koyuyor.
Sergi, insan ruhunun derinliklerine uzanan, psikoloji, duygusal dışavurumculuk ve sembolizm akımlarını harmanlayan bir anlatım sunuyor.
Türkiye’nin öncü kültür ve sanat kurumlarından Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı (EKAV), kurucusu İnci Aksoy’un öncülüğünde, 34 yıldır sanatın dönüştürücü gücünü toplumun her kesimine ulaştırıyor.
Türkiye’nin en başarılı iş kadınlarından biri olan ve sanata olan tutkusuyla tanınan Aksoy, EKAV’ı “Sanat Geliştirir, Sanat İyileştirir, Sanat Birleştirir” vizyonuyla bir marka haline getirdi.
Sezin Aksoy’un küratörlüğünde düzenlenen “İçsel Yansımalar” karma sergisi, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan 16 sanatçıyı bir araya getirdi.
Sergi, psikoloji, duygusal dışavurumculuk ve sembolizm akımlarından beslenerek, insan bilinçaltının derinliklerine ışık tutuyor.
Sanatçılar, sosyal kimliklerin yarattığı baskıları, insan psikolojisindeki kırılmaları ve duygusal dönüşümleri farklı tekniklerle ele alıyor. Sergide, ışık ve rengin insan ruhundaki yansımaları adeta bir şölene dönüşüyor.
Her bir eser; bilinçaltının sessiz çığlıklarını, toplumsal rollerin birey üzerindeki baskısını ve ruhsal dönüşümü izleyiciyle buluşturuyor. Farklı teknikler ve disiplinlerin bir araya geldiği bu özel sergi, sanat aracılığıyla içsel keşfin kapılarını aralıyor.
“İçsel Yansımalar”, 8 Mayıs 2025’e kadar Ekavart Gallery’de sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.
Sergide yer alan dikkat çeken isimlerinden ressam ve seramik sanatçısı Yasemin Vardarlılar.
Eserlerinde izleyiciyi gerçeklikten koparıp hayali bir yolculuğa çıkarıyor.
Gerçekliğin dışına çıkaran “Bu fiziksel yaşamın ötesinde başka hangi sihirler var?”
“Başka neler var?” gibi soruların peşinde koşan Vardarlılar, son serisinde beden ve ruhun uyumunu sorguluyor.
“Ya bedeniniz ruhunuzla birlikte genişleyebilseydi?” sorusunu yönelten sanatçı, çalışmalarında insan bedeninin ve kimliğinin metamorfozunu şiirsel bir dille yansıtıyor. Eserlerindeki çok katmanlı yapı, ruh ve bedenin farklı evrenlerdeki dansını gözler önüne seriyor.
EKAV, Sanatın İyileştirici Gücüne İnanan Bir Çatı
Adı sanata, eğitime ve toplumsal duyarlılığa adanmış bir yaşamla özdeşleşen İnci Aksoy, EKAV’ı 1991 yılında sadece bir vakıf olarak değil, geleceğin sanatçılarına umut veren bir vizyon merkezi olarak kurdu.
Sanatı herkes için erişilebilir kılma hedefiyle yola çıkan Aksoy, bu süreçte sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da büyük saygı kazandı.
İnci Aksoy’un liderliğinde EKAV, sanatla büyümek, gelişmek ve iyileşmek isteyen herkes için bir yuva oldu. Onun vizyonu ve emeği sayesinde, "Sanat Geliştirir, Sanat İyileştirir, Sanat Birleştirir" mottosu sadece bir söz değil, EKAV’ın hayata geçirdiği her projede hissedilen bir gerçeğe dönüştü.
Sanatı toplumla buluşturma misyonuyla hareket ediyor. Bağış makbuzu ile çalışan vakıf, düzenlediği etkinliklerden elde ettiği gelirleri genç sanatçıların eğitimine aktarıyor.
Ekavart Gallery, her geçen gün büyüyen programıyla, Türkiye’nin kültür sanat hayatına yön veriyor.
“Sanat, sınırları olmayan bir dildir. EKAV ise bu dilin en güçlü temsilcilerinden biri.”
Süzer Plaza’da Ritz Carlton Oteli altında bulunan Ekavart Gallery, kar amacı gütmeyen bir sanat merkezi olarak, genç yeteneklere burs desteği sağlıyor ve sanatseverlere unutulmaz sergiler sunuyor.
Galerinin yalnızca bir sergi mekânı değil, aynı zamanda bir kültür platformu olarak büyümesi, EKAV’ın sanata olan tutkusunun ve vizyoner duruşunun en büyük kanıtı.
“İçsel Yansımalar” sergisi, 8 Mayıs 2025’e kadar sanatseverleri Ekavart Gallery’de bekliyor.