28 Aralık 2017 Perşembe

2018 Turizmcilerce sıcak karşılanıyor-Yılmaz Parlar



2018 Turizmcilerce sıcak karşılanıyor
SKAL İstanbul Kulübü sıcak renklerle düzenlediği yılbaşı partisi ile yeni yıl için moral depolarken, sıcak karşıladığı, 2018 yılına ümitli bakıyor.
2018 Turizm beklentilerinin konuşulduğu parti İstanbul ve Marmara kulüplerin iştiraki ile Nişantaşı The Sofa Hotel Genel Müdür Cantekin Temizer ev sahipliğinde 26 Aralık 2017 Salı akşamı gerçekleşti.
Etkinliğe İstanbul SKAL Kulubü, Başkan Fatma Bahar Birinci, yönetim kurul üyeleri; Ata Eremsoy, Ayşe Önen, Selma Tatar, Dr. Özen Kırant Yozcu ve ICCA’nın Amsterdam’daki merkez ofisinde görev yapacak ICCA’nın Avrupa direkötürlüğü’ne getirilen Elif Balcı Fisunoğlu olarak tam yönetim katıldı.
Türkiye'nin 2018 yılı bütçesinin verdiği bütçe açığının büyük kısmının turizm gelirleriyle giderilmesi, 2018 yılında da ihtiyacımız olacak olan takribi 200 milyar dolar dövizin kaynağı olarak tüm gözlerin turizme çevrilişi, Turizm sivil toplum örgütlerince beklentilerin ağır sorumluluk yükün bilincini dahada artırdı.
Bakanlık öncülüğünde gelecek yıl turizm alanında yeni strateji oluşturulacağı, turizm sektöründe yeni kaynak pazarlar oluşturmak ve turizm çeşitliliğini sağlamak üzere kapsamlı bir dönüşümün hedeflendiği strateji, farklı turizm türleri konusunda bilgilendirici çalışmalar da yürüteceği olması muhtemel krizlerin turizm sektöründeki etkisini azaltmak için de sektöre özgü risk ve kriz yönetimi geliştirileceği, alternatif turizminde planlama ve altyapı çalışmaların tamamlanacağı açıklanan programlar doğrultusunda sektöre umut oldukca fazla.
2014'te zirveye çıkan ancak 2015 ve 2016'da yaşanan bölgesel krizlerin ve terör olaylarının etkisiyle gerileme yaşanan turizm sektörüne yönelik 2018 beklentilerini SKAL İstanbul Başkanı Bahar Birinci’ye soruyoruz.
Başkan Birinci “Turizmde gelecek yıl beklentisi, 2018 ile ilgili acentelerden ve havayolu şirketlerinden olumlu sinyaller gelmeye devam ediyor.
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının, 2018 de istenen turizm profilinin artacağı turizm gelirlerininde paralel olarak daha iyi seviyelere gelebileceği inancını taşımaktayım. Kulübümüzün çok kilit yerlerde üyelerin olmasıyla üstümüze düşen sorumluluğu her zamankinden daha fazla hissederek eski yıllardaki seviyelere tekrar getireceğimiz ve aşacağımız umudundayım.
Azerbeycan Baku SKAL Kulübü Başkanı Ahmet Can Yeşildağ ile yaptığımız kısa söyleşide  “Turizm açısından verimli geçmeyen iki senenin ardindan; ümitlerimizin yüksek olduğu 2018 yılına giriyoruz. Sadece dünyadaki siyasal ve politik gelişmelerden dolayı değil; Türk Turizmcilerinin rehavete kapılıp yeterli staretejik kararlar alınmamasından dolayı gerileyen turist rakkamlarının 2018 yılında çıkarılan dersler neticesinde tekrar güçleneceğini düşünüyorum. Bunun için çağımızın yeni trend pazarlama yöntemlerini kullanmalıyız. Bölgesel pazarlamaya daha çok önem vermeliyiz. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke; bölgesel sorunlar tüm Türkiye'de yaşanıyormuş şeklindeki algıları silmeliyiz. Tüm dünyadan turist almalıyız. Turizm çeşitlerimizi arttırmalıyız ve alternatif turizm çeşitlerimizi de güneş; kum ve denizlerimizi pazarladığımız şekilde bütçeler ayırarak pazarlamalıyız diye düşünüyorum.”dedi
TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “2018 yılının Çin’de ‘Türkiye Turizm Yılı’ ilan edilmesiyle birlikte 1.3 milyarlık dev bir nüfusa sahip olan ülkede yılda 122 milyon kişi yurtdışına çıkarken Bütün Çin Türkiye’ye gelmek istese mevcut uçuş kapasitesiyle senede ancak üçyüz bin kişi gelebilir. Çin’den Türkiye’ye uçuşların mutlaka artması lazım. 1 milyon Çinli turist hedefi ulaşılabilir bir rakam. Yeter ki ulaşım imkanı sağlansın. İki temel hususun çözümlenmesi gerekiyor. Birincisi, güvenlik algısı özelinde diplomatik ilişkilerin arttırılması, İkincisi ve biz turizmciler açısından daha önemlisi ulaşım, yani uçak sorunudur. THY’nin Pekin, Şangay ve Guangzhou gibi temel noktalara uçması önemli bir fırsat, ancak yeterli değil.
Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli yatak sayısının belediye belgeli yatak sayısıyla birlikde yatırım aşamasındaki kapasitenin iki milyona yakın seviyelerde konaklama olarak sıkıntının olmıyacağı öngörüyoruz.”dedi
Boğaziçi üniversitesi öğretim görevlisi yönetim kurul üyesi Dr. Özen Kırant Yozcu’nun akdemiysen olarak değerlendirmesi ise  “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığıyla yürütülen, her yıl üç sürdürülebilir turizm fikrine fon desteğinin yanı sıra; eğitim, planlama, teknik destek, iletişim ve danışmanlık desteği verildiği, gelecek Turizmde sloganı sektörün önemini vurguluyor. 2018’de destekleyeceği projelerde Truva Kültür Rotası (Çanakkale) Perşembe(Ordu) ve Şile (İstanbul) olması tüm Ülkeye dağılan bir turizmin işaretlerini veriyor.”dedi
yilmazparlar@yahoo.com

  

21 Aralık 2017 Perşembe

İTO 2018 yılı bütçesi kabul -Yılmaz Parlar

İTO 2018 yılı bütçesi kabul  
İTO'nun yeni yıl bütçesi 301 milyon 350 bin 8 lira oldu
İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 2018 yılı bütçesi, yapılan oylamada net 301 milyon 350 bin 8 lira olarak kabul edildi.
İTO İş Programı ve Bütçe Görüşmeleri toplantısı, 21Aralık 2017 Perşembe günü, İTO Meclisi’nde gerçekleştirildi. 
Bütçe Komisyonu Başkanı Sadettin Çaldağ’ın yaptığı değerlendirmeyle 2017 gelir ve giderleri ile 2018 bütçesi İTO Meclisi’nde görüşüldü. Bütçe fasılları tek tek meclisin onayına sunuldu.
Gerçekleştirilen oylamada, yeni yıl bütçesi kabul edildi. Geçen yıl 277 milyon 20 bin 8 lira Türk Lirası olan İTO bütçesi, yaklaşık 24 milyon lira arttı.

İstanbul Ticaret Odası'nın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran, "2017'de toplam gelirlerimiz 279 milyon 500 bin 759 lira, toplam giderlerimiz ise 217 milyon 992 bin 442 lira olarak gerçekleşti. Böylelikle 2017 bütçesi, 61 milyon 508 bin 317 lira fazla verdi. Bu rakamlar 'gereken yere, gerektiği kadar' anlayışımızın da somut bir yansımasıdır" dedi.

2017 bütçesine ilişkin yekun tutarları da paylaşan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran   "2017’de toplam gelirlerimiz, 279 milyon 500 bin 759 lira, toplam giderler ise 217 milyon 992 bin 442 lira olarak gerçekleşti. Böylelikle 2017 bütçesi, 61 milyon 508 bin 317 lira fazla verdi. Bu rakamlar 'gereken yere, gerektiği kadar' anlayışımızın da somut bir yansımasıdır. Nitekim bizler 'nehirde akan suyu dahi israf etmemeyi' öğütleyen bir Peygamberin ümmetiyiz. O halde üyemizin parasını kılı kırk yararak sarf etmek de en önemli sorumluluğumuz. Böylelikle 416 bin üyeli odamızın 301 milyon 350 bin 8 liralık 2018 yılı bütçesini ve iş programını da tensiplerinize sunuyoruz. Allah, ülkemizi ve üyemizi büyütecek işlerde kullanmayı nasip etsin."dedi
yilmazparlar@yahoo.com

17 Aralık 2017 Pazar

KBB ve Burun Estetiği Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy-Daha erkeksi bir görünüm için burun önemli-Yılmaz Parlar

Ucu düşük bir burun, erkeğin karizmasını bozuyor

Daha erkeksi bir görünüm için burun önemli

Burun estetiği, geçmişte büyük oranda kadınlar tarafından tercih
edilmesine rağmen, günümüzde neredeyse hastaların yarısını erkekler
oluşturuyor. Yüzün ortasında olan burun, kişiye ilk bakıldığında dikkat
çeken özelliklerinin başında yer alıyor. Ucu düşük bir burun kişiye, daha
sinirli, enerjisi düşük ve olduğundan yaşlı bir görünüm verebiliyor. Bu da
kişinin, mesleki ve sosyal hayatında olumsuz önyargılar olarak geri
dönebiliyor.

İdeal erkek burun estetiği hakkında bilgi veren KBB ve Burun Estetiği
Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy “Erkeksi yani maskülen bir burun sırtı, düz inmelidir ve ucu fazla kalkık olmamalıdır. Erkeklerde üst dudak ile burnun yandan ideal açısı 95-100 iken, kadınlarda bu açı biraz daha fazla olup 105-110 derecedir. Erkek burnu güçlü görünmelidir. Çok fazla kibar ve nazik olması tercih edilmez”diyor.

Erkeksi ve yakışıklı bir görüntü isteniyor*

 Erkeklerin, spor veya çeşitli dış ortam yaralanmalarına ve burun
 kırıklarına daha fazla maruz kalabildiğine işaret eden Doç. Dr. Seçkin
Ulusoy, şunları söyledi; “Erkeklerde, burundan nefes alma problemleri, daha sık olabiliyor. Burun tıkanıklığı sebebiyle ameliyat olmaları gerektiğinde, çoğu zaman burun dışına da bir müdahale gerekebiliyor ve bu nefes almalarını oldukça olumlu
etkiliyor. Ayrıca, hazır genel anestezi almışken, daha erkeksi ve yakışıklı
bir görüntüye sahip olmayı kim istemez ki? Devir, daha iyi nefes alan ve
 erkeksi burunlar devri” dedi.

*Sosyal, mesleki ve özel hayatı olumlu etkiliyor
Burun estetiği ameliyatlarının, dünya genelinde son yıllarda en fazla yapılan ameliyatlar arasında olduğunu anlatan Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, şunları kaydet;
“Rinoplasti (burun estetiği) taleplerinin artmasının nedenleri arasında
 şunlar söylenebilir. Sosyal medyanın da etkisiyle etkileyici bir profil
 fotoğrafı, kişinin sosyal, mesleki ve özel hayatına olumlu katkıda
 bulunuyor. Bu ameliyatların son yıllarda oldukça gelişen yöntemleri ile çok
daha öngörülebilir olması da, ameliyat olma isteğini arttırıyor. Ayrıca,
eskinden şehir efsanesine dönüşen ‘Burun estetiği ameliyatlarından sonra,
burun ucu düşer’ önyargısı da tamamen kaybolmuştur. Günümüzde kullandığımız
yöntemler ile bir ömür boyu ucu düşmeyen rinoplasti ameliyatları yapmak
mümkün” diye konuştu.

Burun estetiği ameliyatları, yoğun tecrübe gerektirir

Halk arasında çok daha basit ve kolay algılanmasına karşın, burun estetiği
ameliyatlarının oldukça özellikli, yoğun tecrübe ve ilgi gerektiren
ameliyatlardan birisi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Seçkin Ulusoy,
 şunları belirtti; “Bazen hastalarımız, ‘Ben sadece burnumun ucunu (veya sırtını) biraz törpületmeyi istiyorum; başka da bir şey istemiyorum’ diye geliyor. Ancak süreç, bu kadar basit olmayabiliyor. Başvuran hastalarımızı analiz
ettiğimizde, çoğu zaman burun içerisinde, valf dediğimiz hava geçiş
yollarında ve dış yüzeyinde, hem nefes almaya dönük, hem de estetik olarak
farklı çözülebilir sorunlar olduğunu görmekteyiz. Günümüzün bilgisayar
programları ve fotoğraflama teknikleriyle de bunları hastalarımıza
açıklayarak, doğru hedefler belirleyerek çok daha başarılı sonuçlar elde
etmek mümkün. Burun estetiği ameliyatlarında sıklıkla kullandığımız
Ultrasonik Piezo cerrahi sayesinde, revizyon dediğimiz ikinci kez ameliyat
olma oranları da oldukça düşmektedir” şeklinde konuştu.



yilmazparlar@yahoo.com

25 Kasım 2017 Cumartesi

İstişare Toplumsal Aklı, Katılımcı Demokrasiyi Ve Güveni Geliştirir-Yılmaz Parlar

İSTİŞARE TOPLUMSAL AKLI GELİŞTİRİR
İstişare Toplumsal Aklı, Katılımcı Demokrasiyi Ve Güveni Geliştirir

Karar verme süreçlerinde anlamlı paydaş ilişkileri kurmak ve sağlıklı bir istişare süreci yaratmak çok önemli. Cranfield Universitesi, Doughty Center uzmanlarından Neil Jeffery tarafından hazırlanan “İstişare: Paydaşların Kararlara Katılımı” adlı kitap Argüden Yönetişim Akademisi tarafından Türkçeye kazandırıldı. Rehber, KalDer işbirliği ile “Dönüşüme Liderlik” 26. Kalite Kongresi’nde okuyucularla buluştu.  Yayının tanıtımı ise Kongre’de Dr. Yılmaz Argüden’in yönettiği “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri! Riskleri!” adlı panelde yapıldı.
 KalDer’in ‘Dönüşüme Liderlik’ temalı 26. Ulusal Kalite Kongresi’nde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri başlıklı panele Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Canan Ercan Çelik, Global Compact Türkiye Başkanı Mustafa Seçkin ve Yaşar Holding Yönetim Kurulu Üyesi İdil Yiğitbaşı katıldı. Panele Argüden Yönetişim Akademisi kurucusu Dr. Yılmaz Argüden başkanlık yaptı.

Kongre katılımcıları ile paylaşılan ve panelde tanıtılan ve paydaş katılımının başarılı bir şekilde nasıl yürütülebileceğini anlatan, başarılı paydaş katılımı yönetimi için ipuçları veren rehber niteliğindeki “İstişare: Paydaşların Kararlara Katılımı” adlı kitap özellikle, kamu sektörü ve şirkeklerin önemli karar süreçlerine paydaş katılımını sağlamak üzere ne gibi yöntemler kullanılabileceğini ortaya koyuyor. Ancak, sadece yöntemler değil, aynı zamanda davranışları etkileyen kültürün de elde edilecek sonuçlar açısından kritik önemi var. Anlamlı bir katılım sürecinin inşasında sadece kamu ve şirketler açsından değil, katılımcılar ve STK’lar açısından da göz önünde bulundurulması gereken adımları ortaya koyan bu kitapta, istişare süreçlerinde nasıl bir anlayış ile katılım sağlanması gereği vurgulanıyor. 
Dr. Yılmaz Argüden: “Paydaş katılımı, güven ortamının tesisi için kritik önem taşıyor.” 
Argüden Yönetişim Akademisi’nin kurucusu Dr. Yılmaz Argüden başkanlığını yaptığı panelde “Paydaşların karar süreçlerine katkı sağlayabilmeleri, iyi yönetişim ilkelerinin hayata geçirilmesi açısından önemlidir. Bu doğrultuda, kapsayıcı istişare süreçlerine işlerlik kazandırmak hem vatandaş-devlet ilişkilerinde, hem de şirket-paydaş ilişkilerinde güven oluşturmanın önemli bir adımıdır.“ dedi.
Ebru Dildar Edin ‘Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi’nin daha iyi bir dünya için ne kadar önemli dönüştürücü bir adım olduğunu; Canan Ercan Çelik Türk sanayi üretiminin %30’undan fazlasını temsil eden Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin çalışmalarını; Mustafa Seçkin Global Compact Türkiye’nin dünyaya örnek olacak uygulamaları hayata geçirdiğini ve İdil Yiğitbaşı da sürdürülebilir tarım uygulamalarına öncülük yapan Pınar Süt’ün hikayesini katılımcılar ile paylaştılar.
Argüden Yönetişim Akademisi; Kâr amacı gütmeyen Argüden Yönetişim Akademisi, faaliyetlerini Boğaziçi Üniversitesi Vakfı çatısı altında yürütmektedir. Akademi kamu, sivil toplum, özel sektör ve uluslararası kuruluşlarda daha kaliteli bir yaşam ve sürdürülebilir bir gelecek için eğitim, araştırma ve iletişim faaliyetleri gerçekleştiriyor. “Yönetişim” konusundaki küresel bilgi ve deneyimin, bütünsel bir anlayışla aktarılmasını hedefleyerek, bu kültürün başta bugünün ve geleceğin liderleri olan çocuklarda olmak üzere toplumun her kesiminde yayılmasını önemsiyor.

yilmazparlar@yahoo.com

24 Kasım 2017 Cuma

Kocaeli’yi bilişim Fuarı-Yılmaz Parlar

Kocaeli’yi bilişim Kenti Yapacağız
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu “Amacımız Kocaeli’yi; bilişim ve teknolojide de Dünyanın odak şehirlerinden biri haline getirmek”
5.000 metre karelik net sergileme alanı üzerinde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından "sanal ve arttırılmış gerçeklik" ana temasıyla hayata geçirilen, 23-24-25-26 Kasım 2017 tarihleri arasında sürecek olan, Bilişim Festivali niteliğindeki Kocaeli Bilişim Fuarı açıldı.

Yoğun ilgi gören, açılışa Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu başda olmak üzere iş ve siyaset dünyasının önemli isimleri, akademisyenler, bilişim dernek başkanları temsicileri, öğretim görevlileri katıldılar.
Fuar kapsamında; Endüstri 4.0, interaktif eğitim yazılımları, siber güvenlik sistemleri, mobil yazılım teknolojileri, sanal ve artırılmış gerçeklik, bilişim, yazılım geliştirme, bilgi yönetimi, tüketici elektroniği ürünleri, 3D, simülasyon, sanal gerçeklik, endüstriyel otomasyon, yeni nesil eğitim setleri, robotik, maker, akıllı ev teknolojileri, akıllı şehirler, GSM sektörü, web, network ve bireysel veri güvenliği, yapay zeka, akıllı çözümler gibi konular standlarda bilişim tutkunu ziyaretcilere sunuluyor.
Prorobotek firmasına ait pek çok teknolojik özelliğe sahip, sahnede katılımcıları selamlayan robot Sanbot'un takdimciliği sempatik beğeni kazandı. Robot Sanbot Protokol konuşmalacıları davet etdi.
Nefes kesen güzellikdeki, LED dans gösterisinin ardından, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu Türkiye’de ve dünyada gelinen son noktayla vurguladığı, fuarda uzmanlar tarafından değerlendirileceği, bilişim devlerinin uygulamaya aldığı, son yenilikler, uçuş simülatörleri, akıllı şehir sistemleri, inovatif ürünler, robotik uygulamalar tanıtılacağı, Ülke bilişimde; Özellikle savunma alanında geldiği düzey, gözler önüne serileceğini, sektörün önemli aktörleri deneyimlerini aktaracağını söyledi.

Başkan Karaosmanoğlu “İnsanlık bakır, demir ve tunç çağını geçti. İslâm medeniyeti bir güneş gibi insanlığın üzerine doğdu. Bundan etkilenen Avrupa; Kendi ortaçağ karanlığından, Rönesans ve Reform hareketleriyle çıkmayı başardı. 18’inci yüzyılın sonunda, buharın sanayide kullanılmasıyla seri üretim
1’inci Sanayi Dönemi Başladı. 2’ncisinde elektrik,
3’üncüsünde elektronik sistemler üretimde çığır açtı.
Bu arada insanoğlu uzaya çıktı. Bilgisayar, daha sonra internet hayatımızda yerini aldı. Bilişim teknolojilerinin endüstriye adapte edilmesiyle Sanayi 4.0 dönemi başladı.” Şeklinde ufuk turu yaptı.

Otomasyon sistemleri ve üretim teknolojilerinde oyunun kuralları yeniden tanımlandığını, dengelerin tamamen değiştiğini dile getiren Başkan  “Bu yeni dönemin; En önemli unsuru eşyanın ve insanlığın birbirine adapte olması, çevrimiçi olarak yaşamasıdır. Artık nesnelerin internetiyle; Eşyaların akıllanmasından; Birbiriyle ilişki içinde olmasından bahsediyoruz. Evlerimiz akıllanıyor. Çoktandır akıllı cep telefonları hayatımızın olmazsa olmaz bir unsuru haline geldi. 3 boyutlu yazıcılarla, çok yakın bir sürede; adeta her evde tek kişilik fabrikalar kurulacak.
Üretim ve tüketim ilişkisi de yeniden tanımlanacak. Robot teknolojileri ve yapay zekâ; Dünyanın kaderini etkileyecek çapta gelişmeler. İnsanlığın kısa zamanda gerçekleştirdiği bu devrimler, siyaseti, toplumu, yaşam biçimimizi derinden etkiliyor.” dedi

İbrahim Karaosmanoğlu, Devletlerin, toplumların örgütlenme biçiminin, yönetim sistemlerin köklü olarak değiştiğini, Dünyanın, her çağda kendine özgü bir şekilde küreselleştiğini, Hiçbir çağda insanoğlunun birbirine bu kadar bağlanmadığını söyleyerek özetle; “Geç kaldığımız, yeni dünyanın, bu dönemin kodlarını çözebilirsek, 1 yıla 100 yıl sığdırabilir, geç başladığımız yarışı en önde tamamlayabiliriz. Amacımız, Yeni dünyanın sunduğu fırsatları akıllıca değerlendirmektir. Sanayi ve üretim alanında; yaklaşık 100 yıldan bu yana birikmekte olan büyük bir know how’a sahibiz. Hedefimiz; Bu büyük birikimi; Bilişim ve teknolojiye evirmek; Ülkemizin ve insanlığın yükselişine daha fazla katkı sunmaktır. Amacımız Kocaeli’yi; bilişim ve teknolojide de Dünyanın odak şehirlerinden biri haline getirmek,
Hükümetimizin vizyon projelerinden biri olan, Türkiye’nin ilk Bilişim Vadisi Kocaeli’de hızla yükseliyor. Burada, dünyanın en önemli bilişim, yazılım ve teknoloji firmaları yerini alacak.”şeklinde öngörüde bulundu.

Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, bilgi ve teknolojinin gelişimiyle dünyanın hızla değiştiğini belirterek, Türkiye'nin gelişen dünyada yerini alabilmesi için teknolojinin büyük bir titizlikle takip edilmesinin büyük önem taşıdığını, Kocaeli’nin 76’ya ulaşan Ar-Ge merkeziyle Türkiye’de en önde gelen illerden biri olduğunu söyledi.

Vali “ Bilişim Vadisi büyük öneme sahip. Başbakan Yardımcımızın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı döneminde ve Milli Savunma Bakanlığı döneminde takip ederek, bu günlere getirdiği Bilişim Vadimizin ilk bölümü tamamlanmak üzere. Türkiye içinden ve dışından birçok firmanın yer almaya çalıştığı Bilişim Vadisi bu anlamda ilimiz ve ülkemizi çok daha iyi bir noktaya taşıyacak önemli bir potansiyel oluşturuyor. Bu anlamda bilgi ve teknolojinin her alanda kendini geliştirmesi ve farklı bir noktalara taşınması bakımından da çok önemli katkı sunacaktır” açıklamalarında bulundu.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Öğrencilere küçük yaşlardan itibaren kodlama öğretilmesi gerekdiğini belirterek "Önümüzdeki süreçte İngilizce biliyor musun sorusunun yerine kodlama biliyor musun sorusu gelecek.” dedi.
20. yüzyıl dünya tarihinin en buhranlı yüzyılı olduğunu, Üretimin büyük oranda insandan bağımsız olacağını, nesnelerin birbiriyle iletişime geçerek üretim yapacağını, yapay zeka üretim planlamasını kendi yapacağını, siber güvenlik konusunun da önem kazanacağını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, “Siber güvenlik milli güvenlik meselesi haline geldi. Siber güvenlik yurt savunmasının ayrılmaz bir parçası. siber güvenliğe harcanan para 86 milyar doları buldu.”dedi
TÜBİTAK’ta siber güvenlik merkezinde çalışmaların sürdüğünü, yerli ve milli yazılımların gerçekleştirildiğini, bilgilendirken Kocaeli’de kodlama seferberliğini başlatmak durumundayız şekinde çağrıda bulundu. Başbakan Yardımcısı Fikri Işık,  "Siber riskleri minimize etmek için TÜBİTAK Pardus'u geliştirdi. Pardus dediğimiz Linux tabanlı milli bir işletim sistemi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımda en fazla önem verdiğim projelerden birisi Pardus olmuştur çünkü milli ve yerli bir işletim sisteminiz olursa siber güvenlikte büyük avantaj sağlarsınız. Bu alanda özellikle dışarıdan gelen saldırılara çok daha güçlü karşı koyma şansımız oluyor.”şeklinde sibere verdiği önemin altını çizdi.

Fuar kapsamında düzenlenen  ’’Kocaeli Kodluyor Yarışması’’ ve ‘’Mehmet Ali Kağıtçı Yenilikçi Tasarımlar Proje Yarışması’’nın ödül törenleri de fuarın açılışı kapsamında yapıldı.
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Gezisine katılma  3D Yazıcı, Biolid Robot Eğitim Seti, Elektronik Eğitim Seti gibi hediyelerle ve  parayla derece alanlar ödüllendirildi.
Bilişim teknolojilerinin gündelik hayattaki önemi dikkate alındığında, toplumsal dönüşümün gerekliliği olarak bilginin ve bilgiye ulaşma yollarının değişime uğradığı, 4.0 kavramının hayatımıza girdiği bu dönemde, sanayi kenti olarak bilinen Kocaeli, gerek “Bilişim Vadisi” yatırımı ile gerekse Büyükşehir Belediyesinin verdiği hizmetlerle birlikte artık bilişim kenti olma yolunda ciddi adımlar atdığını, tüm unsurları bünyesinde bulundurduğunu, bilinciyle Bilişim Fuarın önemi dahada artmaktadır.
 Konuşmaların ardından bilişim Fuarı, protokol üyelerince kesilen kurdele ile birlikde ziyaretçilere açıldı.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Kasım 2017 Pazartesi

EGD’nin Küresel Isınma Kurultayı-Yılmaz parlar


EGD’nin Küresel Isınma Kurultayı bu yılki sloganı “Enerjini Depola, Geleceğini Kurtar” 

İsmail Gülle, 
“Gelecek 100 yıl içinde Türkiye’nin iklimi, Afrika iklimine sahip olabilir”

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından düzenlenen IX.Küresel Isınma Kurultayı, 17 Kasım 2017 tarihinde, İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşti. Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı kapsamındaki PILTECH Pil Teknolojileri ve E-mobilite Zirvesi ile birlikte düzenlenen kurultaya, ekonomi muhabirleri, akademisyenler, iş dünyası ve sivil toplum örgütleri yoğun ilgi gösterdi. 

EGD, çevre sorunlarının yarattığı olumsuz sonuçların küresel çerçevede ortaya çıkmasıyla beraber “Yaşadığımız tek dünyada, hepimiz aynı gemideyiz” gerçeğinin tüm yönleriyle anlatılması gereğinden hareketle kamuoyunu bilinçlendirmeye devam ediyor. 

Kurultayın açılış konuşmasını yapan EGD Başkanı Celal Toprak, “Geçtiğimiz kurultaylarda yenilebilir enerji konularını masaya yatırmıştık. Bu yılki kurultayda enerjinin depolanmasını konusunu gündeme taşıyoruz. Yaşadığımız dünyanın aynı zamanda gelecek kuşaklara ait olduğu bilincini taşıyarak, toplumsal bilinci arttırmayı sürdüreceğiz” dedi.  
Toplantıda, IX.Küresel Isınma Kurultayı ödülleri verildi. Uyumsoft’a verilen Çevreye Katkı Ödülünü Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder; Acar’a Çevre Dostu Ödülünü Acar Group Başkanı Zekeriya Acar; İnsana ve Doğaya Saygı Ödülünü AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel aldı. 

Türkiye, küresel ısınmadan etkilenecek ülkeler arasında 41. sırada
Türkiye’nin, küresel ısınmada en çok etkilenecek ülkeler arasında 41. sırada yer aldığının altını çizen İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, şunları söyledi: 
“Enerji yoksa, gerisini anlatmaya gerek yok. Küresel ısınma denildiğinde, aslında hepimiz bir şeyleri biliyoruz, ama çok şeyi de aslında bilmiyoruz. Kutuplardaki buzullardan haberdarız, birçok canlı türünün neslinin tükendiğini gözlemliyoruz, çölleşme artarak sürüyor. Küresel iklim değişikliğinin ekonomiye etkisi 2 trilyon dolara mal olduğu belirtiliyor. Ülke olarak küresel ısınmayı önleme konusunda gerekli adımları atmalıyız. Gereken adımlar atılmazsa, gelecek 100 yıl içinde, Türkiye’nin iklimi, Afrika iklimine sahip olabilir. Ülke olarak hedeflerimiz büyük. Geleceğe yön vereceksek, enerjimize sahip çıkarak, onu verimli kullanmalıyız” dedi. 

Ekonomi muhabirleri, küresel ısınmayı değerlendirdi  


IX.Küresel Isınma Kurultayının ilk oturumunda, ekonomi basını küresel ısınma ve enerji konusundaki görüşmelerini paylaştı. Ekonomist Dergisi Enerji Muhabiri Özlem Bay, Dünya Gazetesi Reel Sektör Muhabiri Sercan Akıncı, Sözcü Gazetesi Enerji Muhabiri Taylan Büyükşahin ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Çağdaş Cengiz’in konuşmacı olduğu paneli Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis yönetti. 

Mehmet Reis, IMF Başkanını sözlerine dikkat çekti 



Oturumun açılışında Mehmet Reis, “Geçtiğimiz günlerde yapılan ekonomik forumda IMF Başkanı Christine Lagarde, küresel ısınma ve iklim değişikliği hakkında açıklamalar yaparak, ‘-Pişeceğiz, kızaracağız ve kavrulacağız’ dedi. Önümüzdeki 50 yılda bizi karanlık bir geleceğin beklediğine işaret etti. Her birimiz, bu konuyu gündemlerimize alarak, verimli topraklarımızı gelecek nesillere ulaştırmalıyız. Sürdürülebilir tarım stratejisini oluşturmalıyız. Kızılderili atasözünde söylendiği gibi ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, ben buna son arı öldüğünde bölümünü de ekliyorum, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak’ sözünü de her zaman hatırlamalıyız. Mahatma Gandi’de ‘Dünya, herkesi doyuracak kadar kaynağa sahiptir. Ama herkesin açgözlülüğünü doyuracak kadarına değil diyerek, milyonlarca insanın aç kalmasının nedeni açıklık getirmeye çalışmıştır” dedi. 

Türkiye’ye, yenilebilir enerjide 28 milyar dolar yatırım çekilebilir 

Ülkemizde son 15 yılda yenilebilir enerji konusunda büyük yatırımların olduğunu kaydeden Ekonomist Dergisi Enerji Muhabiri Özlem Bay, “Bugün itibariyle ülkemizin yaklaşık 35 bin megawatt yenilebilir enerji kapasitesi bulunuyor. Toplam enerji üretimi içerisindeki payının, yüzde 50’ye çıkması hedefleniyor. Gelecek yıllarda bu alanda yatırımlar devam ederken, ülkemizin 28 milyar dolara yakın yenilebilir enerji yatırımı çekebileceği öngörülüyor” dedi. 


Ülkemizin sanayi devrimlerini kaçırdığını anlatan Sözcü Gazetesi Enerji Muhabiri Taylan Büyükşahin, “Yenilebilir enerji ve yenilebilir enerjinin depolanması konularında geride kalıyoruz. Ülkemizde nasıl otomotiv sektörü, gıda sektörü gibi sektörler ön planda ise, enerji sektörü de ön plana çıkarılmalıdır ve bu alandaki ilgi de arttırılmalıdır. Biz de ekonomi gazetecileri olarak enerjiyi daha çok ön plana çıkartmalıyız” dedi.  
Dünya Gazetesi Reel Sektör Muhabiri Sercan Akıncı, “Toplantıya gelmeden önce kendi karbon ayak izimi bir değerlendirdim ve uçak seyahatim nedeniyle bana 5 dünyanın gerektiğini gördüm. Enerjinin depolanmasında sıkıntı yaşamaya devam ediyoruz. Elektrikli oto, enerjinin depolanmasında piller konu vb konuları daha yoğun gündeme almalıyız. Şirketlere burada büyük bir rol düşerken, fırsatlar da bulunuyor” dedi. 
Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Çağdaş Cengiz, “Küresel ısınmada bireylerden öte, ülkelerin bu konuda daha etkin kararlar alarak, adımlar atması gerekir. Finans-capital açısından, insanın ve doğanın uyumu çok önemli olmayabiliyor, kağıtlardan gelir kazanmak daha öncelikli planlarında oluyor. Geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmak için bireyler, özel sektör ve dünya olarak topyekün işbirliği içerisinde olmayız” dedi. 


IX.Küresel Isınma Kurultayı ödülleri


Uyumsoft’a Çevreye Katkı Ödülü - Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder

Acar’a Çevre Dostu Ödülü - Acar Group Başkanı Zekeriya Acar
İnsana ve Doğaya Saygı Ödülü - AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel


yilmazparlar@yahoo.com

30 Ekim 2017 Pazartesi

Ali Bıdı-Demir Adam -Hedef Yaşam 120 Yaş-Yılmaz Parlar

Demir Adam “Hedef Yaşam 120 Yaş”
Belek Gloria Sports Arena'da yapılan Ironman 70.3 (Demir Adam) olarak adlandırılan yarışma Triatlon Şampiyonası'nda 1900 metre yüzen, 90 kilometre pedal çeviren, 21 kilometre koşan, Türkiye tarihinde 60 yaş üstü ilk Türk sporcu unvanına sahip Ali Bıdı, İstanbul Kongre merkezinde Sağlıklı Yaşam Trendleri zirvesinde 27 Ekim 2017 Cuma günü uzun ve sağlıklı yaşam hakkında konferans verdi.
İş adamı Ali Bıdı, iş hayatına nasıl girdiğini, spor alanındaki başarılarını anlatdı. İş adamı kimliğinden çok sporcu kimliğini ön plana çıkararak sağlıklı yaşam hakkındaki, medikal doktorların bile izlediği konferansa ilgi oldukca yoğundu 

Almanya'ya işçi olarak gitdiğini, yıllarca çalıştıktan sonra Almanya'da üretilen bir markanın temsilciliğini aldığını spora ilk kez yaklaşık onbeş yıl kadar önce tenis ile başladığını daha sonra triatlon sporuna merak sardığını söyledi.  
Bıdı, “Triatlonu daha önce duymadım. Tanıştığım Federasyon başkanına nasıl spor olduğunu sordum. Türkiye Triatlon Şampiyonası'na katıldım. 60 yaş üstü kategorisinde Türkiye şampiyonu oldum. 
İş hayatında başarının temel sırrının düzenli ve programlı yaşamak olduğunu, sağlıklı uzun yaşamında sırrının doğru beslenmek ve spor yapmak olduğunu vurguladı.
Kanseri kendi kendine yendiğini, İlaçlardan kaçan, diyetlerden söz etmeyen, Ali Bıdı sağlığımızı korumaya ve sürdürmeye yarayan temel ilkeleri açıkladı. Sağlığımız ile beslenmemiz, fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılama biçimimiz arasındaki ilişkileri anlatdı.

Beden dış temizliği kadar iç temizliğin önemine dikkat çeken Demir Adam Ali Bıdı, kalınbağırsağın, karaciğerin temizlenmesiyle gençleşebileceğin altını çizdi.
Hedef 120 yaş Sağlıklı olabilmenin ilk şartının doğru yemek olduğunu kaydeden, pek çok beslenme önerinin yanı sıra en önemli olarak sağlığımızın kendi ellerimizde olduğunu, Uzak Doğu beslenme modelini benimsediğini, süt türevleri dahil hayvansal gıdaları kesinlikle almadığını, sebzeleri de çiğ yediğini, kendi yaş grubundaki çoğu kişinin çok fazla ilaç kullandığını dile getiren Demir Adam Bıdı, "Mazotlu arabaya benzin koyarsanız çalışmaz. Ne yersek oyuz. O yüzden dinç olmak istiyorsanız doğru beslenmeyi öğrenmeniz gerekir. Beni dinleyenler cennete geç gider. Acele etmeyin. Ben 120 yaşına kadar yaşamak istiyorum. Yapılan bir bilimsel araştırmaya göre insan vücudu her 7 yılda bir 22 kez kendini yeniler. Bu da 154 eder. Ben abartmıyorum 120 diyorum. Bu dünyayı triatlonda dünya şampiyonu olmadan terk etmeyeceğim. Türkiye’de ortalama yaşam süresinin 60-70 yıl olduğunu dikkate alırsak 150 yıl yaşamak hayal gibi gelebilir. Oysa gerçekten de bu mümkündür ve 150 sayısı da rasgele söylenmiyor. İnsan bedeni büyük bir enerji sistemidir ve bu enerji sürekli olarak değişip dönüşür. Bedenimizdeki tam bir enerji değişimi döngüsü hücrelerimiz de yenileniyor. Zihnimizden başlayarak kendi kendimize yaşam süremizi sınırlıyor dolayısıyla doğanın bize sunduğu kapasiteyi tam olarak kullanamıyoruz.”bilgilerini verdi  

Powerstar Orta Mesafe Türkiye Şampiyonası'nda 65 yaş üstü grubunda elemeleri geçerek yurt dışında milli formayı giyerek Avusturya'nın Tirol bölgesinde gerçekleştirilen Challenge Walchsee ETU Avrupa Orta Mesafe Triatlon Şampiyonası'nda Türkiye adına yarıştığını, Antalya'da yapılan triatlon yarış “Gloria Ironman 70.3 Turkey”de bin 900 metre yüzme, 90 kilometre bisiklet ve 21 kilometre koşmayı 7 saat 13 dakikada tamamlayarak Avrupa ikincisi olduğunu söyleyerek topluma cesaret aşıladı. İlham verdi.  
yilmazparlar@yahoo.com  

6 Ekim 2017 Cuma

Sekiz Kadından Biri Meme Kanseri-Türk Kanser Derneği -Yılmaz parlar haberi


Sekiz Kadından Biri Meme Kanseri

Ekim ayı Dünyada Meme Kanseri Farkındalık Ayı olması münasebetiyle Türk Kanser Derneği 02 Ekim 2017 Pazartesi, Sait Halim Paşa Yalısında basın toplantısı düzenledi.

Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan meme hücrelerinde başlayan kanser türü Meme kanseri bilgilendirme toplantısına Burak Duruman (Türk Kanser Derneği Yönetim Kurulu Başkanı), Revna Demirören, dernek üyeleri, Asuman Dayı, Prof. Dr. Cem Balcı, Op. Dr. Zeynep Çaynak, Doç. Dr. Esat Namal ve Op. Dr. Murat Atay, doktorlar, Sanatcı Yudum sanat ve cemiyet hayatının seçkin isimleri katıldılar. 

Video görüntülerinden Linet, Zuhal Topal, Nükhet Duru,gibi pek çok isim mesaj verdiler
 Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilen, Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat fazla olan   1970'lerden bu yana meme kanserinin görülme sıklığında artış yaşanmaktadır.

Artışa neden olan modern, Batılı yaşam tarzı sebep olarak gösterilmektedir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde görülme sıklığı, dünyanın diğer bölgelerinde görülme sıklığından daha fazladır.
Meme Kanserine Dur Diyelim" kampanyası kapsamında Sait Halim Paşa Yalısı'nda gerçekleşen toplantıda konuşan Türk Kanser Derneği Yönetim Kurul Başkanı Burak Duruman, erken teşhis ve tanı sayesinde meme kenseri olma riskinin yüzde 10 gerilediğini, erken tanının özelikle kanser hastalığında önemli olduğunu söyledi. 
Duruman, "Yüzde 100 tedavisi olan meme kanserinde erken teşhis çok önemli ama bunun için farkındalık yaratmak lazım. Bu, sadece hükümetin ve sivil toplum kuruluşlarının görevi değil. Bu konuda herkese görev düşüyor.
Her sekiz kadından biri meme kanserine yakalanıyor. Kadınların taramalarını düzenli olarak yaptırmaları gerekli. Erken tanı, tedavi, tedavi takip programları, psikolojik destek, hasta hakları, onkoloji koçluğu gibi birçok hizmeti ücretsiz olarak vermekteyiz.”dedi 
Burak Duruman, “Türkiye’de farkındalığı artırmak için otobüs ve minibüsleri giydirdik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bize billboard’larını açtı. Yani nereye giderseniz, önünüze çıkıyoruz çünkü meme kanseri yüzde 100 oranında tedavi edilebilir bir hastalık. Maalesef Türkiye’de taramaları ihmal etmek ve geç kalmak yüzünden hastalar bize genelde ikinci ve üçüncü evrelerde geliyor. Halbuki bunu sıfır evresinde yakalayabiliriz. Ancak halkımız korkuyor. Biz de diyoruz ki, ‘Geç kalmaktan kork, bana olmaz deme’.
İlçe belediyeleriyle 200-300 kişilik toplantılar yapıyoruz. Muhtarlıklarla da çalışıyoruz. Yayın organlarını biraz daha tetiklememiz lazım. Sadece ekim ayında farkındalık yaratmak yeterli değil. Ekranda birçok dizi var. Bunların senaryosuna minik eklemeler yapılabilir. Diyaloglarda ‘Mamografi randevuna gittin mi kızım?’ gibi cümleler geçebilir.”şeklinde hizmetleri hakkında bilgiler verdi.
Ayrıca yardım için öağrıda bulundu. “Çağrı merkezimiz var, ücretsiz. 7 gün 24 saat boyunca 0 850 611 0 853 numaralı danışma hattını arayarak, kayıt yaptırabilirler. Vatandaşlarımızı, ikamet ettikleri illerde bulunan anlaşmalı sağlık kurumlarına yönlendiriyoruz. Sıfır bütçeyle çalışıyoruz, daha çok bağışa ihtiyacımız var”
Op.Dr. Murat Atay da "Amacımız Türkiye'de meme kanserinden hiçbir kadının hayatını kaybetmemesi" farkındalık projeleri sayesinde kadınların hastalık hakkında daha çok bilinçleniyor.

Sanatcı Yudum Konserlerimde sazımla bu mesajları vererek farkındalığı artırmanın hizmetinde olacağım.
Sorumuz üzerine   Burak Duruman, 
“Yanlış beslenme, meme kanseri riskini arttıran en önemli faktörler arasında yer alıyor. Meme kanserine yakalanma riskini düşürmek için ilk olarak beslenme alışkanlıklarının değişmesi gerek.

Sabah ve akşam öğünlerinde antioksidan ve antikansinojen içeriği yüksek olan meyve ve sebzeler tüketmek meme kanserine yakalanma riskini azaltabilmektedir.


Yüksek oranda lif içeren, kompleks karbonhidrat baklagiller toksik ve kimyasal maddelerin vücuttan atılımını kolaylaştırarak kanser riskini azaltmaktadır. 

Fazla kilolu olmak ve aşırı yağlanmak meme kanseri riskini arttırabilen unsurlardır. Aşırı yağlı, kızartma ve kavurma gibi ürünlerden uzak durulması gerekir.
Yeşillik alanlarda bulunmak” gibi önerilerde bulundu. 

“Sevenlerimin gözünde gördüğüm çaresizlik ve umut çarpışması sayesinde mücadele gücünü yakaladım. Doktorlarımın hazırladığı programa adım adım uydum. Geriye kalan kimseyi dinlemedim. Hayatın içinde kalmaya gayret ettim. Bu hastalığı yaşayanlara bir şeyler bırakmayı düşündüm, bir kitap yazdım. Benimle aynı anda tedavilerine devam eden 10 amazon buldum. Yaşadıklarımızı kaleme aldık.” Sözlerini söyleyen  Leyla Bahtiyar ile yaptığımız kısa söyleşide, hayatın içinde olmak gerektiğini hayatdan kopmamak gerektiğini vurguladı.

yilmazparlar@yahoo.com

4 Ekim 2017 Çarşamba

Dağ Mühendislik Kalitesi-Yılmaz Parlar

Dağ Mühendislik Kalitesi

Emlak Konut Güvencesi, Dağ Mühendislik Kalitesi ile Şimdi Al, Ocak 2019’da Ödemeye Başla!

Konuttaki 25 yıllık tecrübesini Konya’nın ardından İstanbul’a da taşıyan Dağ Mühendislik, Emlak Konut GYO güvencesiyle inşa edilen Tual Adalar ve Tual Bahçekent projelerinde çok özel bir kampanya başlattı.


Konut sektöründeki 25 yıllık tecrübe ve birikimini, Emlak Konut GYO güvencesiyle inşa ettiği  Tual Adalar ve Tual Bahçekent projelerine de  taşıyan Dağ Mühendislik,  başlattığı kampanya koşulları her iki projesisini de kapsıyor.  Kampanyada yüzde 5 peşin, yüzde 15’i Sözleşme imzalandıktan 1 yıl sonra, yüzde 80 banka kredisi (İlk tasit Ocak 2019’ da) kullanımı imkanı sunulurken, tüketicinin ödeme koşullarına göre minimum yüzde 5 peşinat alınması kaydıyla geriye kalan yüzde 15'lik meblağın Sözleşme imzalandıktan 1yıl içerisinde taksitlere bölünmesi…gibi çok özel ödeme avantajı yer alıyor.

Şimdi al Ocak 2019’da ödemeye başla

Kampanya koşullarında en dikkat çeken detay ise tüketicinin bugün satın alacağı evin kredi taksit ödemelerine Ocak 2019'da başlayacak olması. Kullandırılacak konut kredisi vade oranlarında ise kampanyaya katılacak bankaların baz faiz oranlarının uygulanması kararlaştırıldı.


“Bu fırsat kaçmaz”

İstanbul’un en hızlı gelişen bölgelerinden Bahçekent ve Kartal’da önemli projeler geliştirerek hayata geçiren Dağ Mühendislik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Doğan Dağ, Emlak Konut GYO’ güvencesiyle inşa ettiği projelerinde başlattığı kampanya süreci hakkında şunları söyledi:

“Tual Bahçekent ve Tual Adalar projelerimizde,  Emlak Konut güvencesi ve sektör tecrübemizin getirdiği başarıları 2016 da olduğu gibi 2017 yılında da sürdüreceğiz. Projelerimize olan bu yoğun ilgiden dolayı vatandaşlarımızdan gelen talepleri iyi dinleyerek kolaylıkla konut sahibi olabilmeleri için biz de tüm desteği vereceğiz.  Ülkemiz ve milletimiz adına Dağ Mühendislik olarak yatırımlarımıza hız vererek üstümüze düşen sorumluluğu göstermeye devam edeceğiz, konut sahibi olmak isteyenlere bu fırsatı kaçırmamalarını tavsiye ediyoruz’’

Muhteşem Adalar manzarası

Anadolu Yakası’nın yükselen yıldızı Kartal’da 9 blok olarak inşa edilmekte olan  'Tual Adalar' projesi,  toplam 531 konuttan oluşuyor. 'Tual Adalar' projesinde birinci kattan itibaren orman ve Adalar manzarasına hakim 1+1’den 4+1’e kadar daire seçenekleri mevcut. Yüzde 85'i yeşil alanlara ayrılmış olan 'Tual Adalar’da teslimlerin 2018 yılının ilk yarısında gerçekleştirilmesi hedefleniyor. 'Tual Adalar’da daire fiyatları; 1+1 daireler 335 TL ile 550 bin TL, 2+1 daireler 523 bin TL ile 850 bin TL, 3+1 daireler 613 bin TL ile 1 milyon TL, 4+1 daireler ise 1 milyon TL ile 1 milyon 128 bin TL arasında farklılık gösteriyor.

Kent içinde modern bir kent

İstanbul’un  Avrupa Yakası’ndaki yeni yüzü Bahçekent’in en büyük projelerinden olan 'Tual Bahçekent”, 20 blok olarak 190 bin metrekarelik alan üzerinde inşa ediliyor. 'Tual Bahçekent' projesinde; 1.739 konut, ticari üniteler, özel hastane, özel okul, özel kreş ve bir devlet okulu yer alıyor.
Bahçeşehir bölgesinin geniş sosyal donatılarına sahip projesi 'Tual Bahçekent’te, kapalı havuz, sauna, fitness, buhar odası, çocuk oyun parkları, yürüyüş parkurları, basketbol sahası mevcut. 'Tual Bahçekent'te daire tipleri 1+1’den 4+1’e kadar tasarlandı. Projede daire fiyatları 1+1 daireler için 295 bin TL ile 320 bin TL, 2+1 daireler için 382 bin TL ile 520 bin TL ve 3+1 daireler için ise 520 bin TL ile 620 bin TL  ve 4+1 daireler için 682 bin TL ile 865 bin TL arasında değişiyor.

Dağ Mühendislik Hakkında:
Dağ Ailesi tarafından, 25 yıl öncesinde kurulan şirket bugüne kadar 2 milyon metrekarelik inşaat alanında, 12.000’in üzerinde konut, ticari ünite ve alışveriş merkezi inşaatı üretimi gerçekleştirmiştir.
 Dağ Mühendislik’in bugüne kadar hayata geçirdiği projelerin başında Ataköy siteleri, Bahçeşehir Konutları, Site Bosna Öğrenci Yurdu, Novada Outlet Konya Alışveriş Merkezi, Ataşehir Konutları, Residence Hill, Doğaşehir, Floraşehir, Autopia, Bahçekent Flora, Tual Adalar ve Tual Bahçekent gelmektedir.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Eylül 2017 Cumartesi

Propa Vista -yeni nesil ev-kullan-öde-Yılmaz parlar


Propa Vista “yeni nesil ev-kullan-öde”


Propa İnşaat, 20 Eylül 2017 çarşamba günü Shangri-la Bosphorus Hotelde düzenlediği Basın toplantısında, Propa CEO’su Can Özçiçek “Bu projeyle birlikte kullan-öde sistemini getirdik. Bu sistem, yaşam standardı açısından ‘Misafir Evi’, ‘Mutfak Atölyesi’, ‘Donanımlı Ofis’ ve ‘Toplantı Odaları’ gibi artı unsurları diledikleri zaman kullanabilecek ve sadece kullandıkları kadar ödeyecek avantajlar sunan yeni nesil ev modelidir.”dedi 


Propa İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Can Özçiçek, lokasyonun önemini vurgularken metroya 10 adım kadar uzaklıkta bulunan  projelerinin ulaşım rahatlığının altını çizdi. E-5’e 90 metre uzunluğunda cephesiyle birlikte, tamamı güney cepheli ve Adalar manzaralı evlerin 1+1’lerde 380 bin liradan. 2+1’lerde de 649 bin liradan başladığını söyledi.


 Özçiçek, Anadolu yakasında ilk kez “kullan-öde” konseptinin uygulandığı Propa Vista projesinde; Propa Vista’nın bölgedeki en özel proje olduğunu binaların temellerinin güvenirliği, proje içerisindeki sosyal yaşam vaatlerinin misyonlarıyla örtüşdüğünü dile getirdi.


Propa Vista’nın inşaat ve gayrimenkul geliştirme alanında 44 yıllık köklü geçmişe sahip tecrübe ve birikiminin eseri olduğunu ve projeyi, 2019 yılının ya ilk çeyrek -ilk yarısı arasında bitireceklerini söyleyen Özçiçek, Proje hakkında bilgiler verdi.  “247 konut ve 12 adet mağaza var. Projenin blok kısmında adalar ve deniz manzaralı konutlarımız var. Alttaki baza kısmında da mağazalarımız var. Orada çok güzel bir konsept geliştirdik Prova Vista çarşı ve bir de önünde Prova Vista meydan olarak iki konseptimiz var. Projede otopark kapasitesinin yüksekliğinden tutun da açık yüzme havuzuna kadar, manzara seyir terasından havuzun kenarındaki güneşlenme teraslarına ve  aile localarına kadar bir çok özellik barındırıyor.” dedi. 


Ödeme konusunda ise; “Finansbank’la bir anlşmamız var. Bu anlaşmada 60 ay için 0,10, 120 ay içinde 0,45 faiz oranı gibi çok cazip bir avantajı müşterilerimize sunuyoruz. Projenin çok kısa bir zamanda reklam bile yapmadan satışın yüzde 65’ini bitirdik. Geri kalan yüzde 35 için de güzel bir fırsat olduğunu düşünüyoruz.” Açıklamalarında bulundu.  




yilmazparlar@yahoo.com  

11 Ağustos 2017 Cuma

Otelcilere Çağdaş Pazarlama-ISTOTEP-Yılmaz Parlar



Otelcilere Çağdaş Pazarlama 
İstanbul Otelciler Platformu (ISTOTEP)  9 Ağustos 2017 Çarşamba Günü The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürü Cantekin Temizer'in⁩ ev sahipliğinde  EXPEDIA workshop organizasyonu gerçekleştirdi.  
.
Başkanlığını Barış Türer’in yaptığı İstanbul Otelciler Platformun Radisson Blu Pera Hotel de ilki düzenlenen "Workshop Serilerin ikincisi Expedia" adıyla gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını Duayen Turizmci Ali Güreli yaptı.
80’lerde inşaatla başlayıp 90’larda otel işine giren ve sektöre demir atan Ali Güreli  1983-1987’de Sabancı Grubu Temsa’da 3 yıl görev yaptığını, 1990 başında Marmara Grubu ile birlikte The Marmara’yı Akkor Grubu’ndan devraldıklarını böylece sektöre girdiğini, The Marmara Deneyimi, uzun yıllar Turistik Otelciler Birliği’nin Başkanlığını yaptığını, bu dönem içinde TURSAB ile Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayını oluşturduklarını, Böylece Kongre turizmi başlattıklarını, 2004 yılında Nişantaşı Turizm A.Ş.’yi kurduğunu, 2005 yılında Sofa Otel’in yatırımına başladıklarını bir solukda özetledi.
Ali Güreli, Sorunların fırsatları birlikde getirdiğinin altı kalın çizdikden sonra Yapılacak işde mutlaka fark yaratılmasını her sektör gibi otelcilikde de bunun böyle olmasını vurgulayan sözleriyle turizmi çevreleyen açılımları yaptı.
EXPEDIA Bölge ve Eğitim Sorumluları kendi kuruluşların profilini çizdikden sonra, Turizmde, dijital mecraların önemi giderek artmakta olduğunu yeni ihtiyaçların doğması yeni çözümleri de beraberinde getirmesi, Otelcilerin dijital mecralarda varlık gösterebilmesinin ilk adımı web sitesinin gereğini açıkladılar. Böylelikle ziyaretçilerin rezervasyonlarını yapma ihtiyacını karşıladığını, online satış kanalı web sitesine entegre edilmesiyle, oteli inceleyen müşterinin, Diğer satış alanları, sosyal medya kanalları ve Booking, Agoda, Expedia gibi kuruluşlarla birlikde otel odaların eş zamanlı satabileceği platform olduğunu belirtdiler.
Ekibin strateji ile hızlı hareket eden modern pazarlama yardımcı olabileceklerini nasıl yürümek ye kadar her konuda, Gelişmekte olan teknolojinin fırsatları kadar zorluklar taşıdığından ölçme zorluğundan geleceğe uygun pazarlama ekibiyle daha etkin rehberlikle istenen potansiyele ulaşım sağlıyacaklarını anlatdılar.   
The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürü Cantekin Temizer 30 yıla yakın mesleki hayatında Swiss Otel-Hilton, Intercontinental, Ritz Carlton, Meptur, Dorak Holding, Figür MICE gibi yerlerde çalışmalarından sonra  The Sofa Hotel Nişantaşı Genel Müdürlüğüne gelişini kısa bir anekdotla Ali Güreli ile görüşmelerini anlatdı.
Turizmde istediğimiz hak etdiğimiz yerde olmamızın çözümlerini sıraladıkdan sonra markalaşmamızın şart olduğunu olumsuz olaylarla kriz yaşayan sektörün aldırmadan sebat içinde yoluna devam etmesi gereklerini izah etdi. 
İstanbul, Taksim merkezli olarak 2015 tarihinde kurulan İstanbul Otelciler Platformu (ISTOTEP) "Workshop Serileri 2 / Expedia" organizasyonun kapanış konuşmasını İstanbul Otelciler Platformu Başkanı Barış Türer yaptı. Tüm katılımcılara sponsorlara eğitim veren kuruluşa teşekkür etti. Eğitim Workshop devam edeceğini Turizm Sektörü faaliyet alanının temelini oluşturan otelcilik kolunun gelişimine fayda sağlıyacaklarını söyledi.

Göze çarpan sponsor standlardan Mira Gıda ortağı Ülkü Kahraman Houssein ile Mümessili oldukları Caffe Vergnano hakkında söyleşimizde 1882 yılından itibaren markalaşmış çeşidine Türk kahvesini ekleyerek her çeşit kahve ürettiklerini öğreniyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com